Konferans Faynıls


Neredeyse finaller başlayacak ama, ben Kon. finallerini yeni yazacağım. Fakat her zaman sığındığım bahanem yine benim için hazır:"geç olması, hiç olmamasından iyidir."
Ayrıca bugün yarın, yani finaller başlamadan da, finaller hakkında ufak bir şey yazacağum.

Önce nereden başlayalım, Batı olsun hadi.

Batı:

Denver'ın ilk 2 turda bir nevi (sonradan göreceğimiz) Cavs etkisi yaratmasından dolayı seri başlangıcına doğru onları bir adım önde gibi görüyorduk neredeyse. Hele ilk 2 maçta Melo'nun oyununu gördükten sonra öyle devam edeceklerini sandık. Ama yanılmışız.
Öncelikle şu var, ki bu ayrı bir yazı konusu aslında benim için:Cavs de, Lakers da, sezon içinde yansıttıkları gibi Kobe veya Lebron'suz bir halt beceremiyorlar. Onlara sandığımızdan çok daha bağımlılar-hala. Sezon içinde kimi zaman bunun tersinin mümkün olabileceğini bize göstermişlerdi. Ama demek ki bu sadece normal sezonla alakalıymış. E tabii bu duruşu play-off'ta gerçekleştiremiyorsanız, hiçbir işe yaramaz.
Lebron ve Cavs tarafı daha beter o konuda ama, ona az sonra geleceğiz tabii. Kobe, bu seride bir kez daha ve belki en vurucu şekilde gösterdi ki, Nba tarihinin, hatta basketbol tarihinin bize sunduğu en büyük 6-7 oyuncudan biri. Serinin 5. maçı dışında harika bir performans sergiledi. Ve bu sadece kişisel oyunuyla alakalı da değil. Maçlar sırasında ve seri boyunca Kaan Kural'ın da söylediği gibi, Kobe maçın içinde ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Maçın gidişatına göre hangi hamleleri yapmalı, ne zaman ortaya çıkmalı, takımı oynatma, oyunu okuma vs vs. Gerçekten şu ligde birçok oyun kurucuyum diye gezinen adamdan daha iyi bir otun görüşü var Kobe'nin artık. Ve bu da onun değerini çok yükseltiyor. Böyle devam ederse zaten, o Shaq sonrası en çok istediği şey olan yüzüğe ulaşacak ve o da rahatlayacak, biz de.

Lakers tabii, seri boyunca muhtelif Bynum problemleriyle uğraştı. Birtakım atışmalar oldu. Ama çok etkilenmedi takım ve 2. kez üstüste finaldeler. Şimdi daha da favoriler üstelik.
Kobe'nin seride çok etkin olmasından bahsettim ya demin, bu bir zorunluluktu aslında. Yani Kobe'nin neler yapabildiğini zaten biliyoruz da biz, bu onun kasmasına ve/veya takımın ihtiyacına göre değişiyor. Seri boyunca Derek Fisher ve Odom genellikle kayıptılar. Kobe'ye en büyük yardımı Gasol ve Ariza yaptı. Gasol serideki her maçta double-double yaptı. Ama şöyle bir şey var ki, en fazla 12 top kullandı Gasol serideki herhangi bir maçta. Az top ile verimli olmasına rağmen, bir türlü daha fzla top inmedi ona. Sanırım Orlando karşısında Lewis'in savunacağı Gasol'e daha fazla top indirilecektir. Büyük avantaj çünkü 4 numara bu seride Lakers için. Gerçi bütün potaaltı avantaj Lakers için, malum Magic 4 kısa oynuyor ve 4 numarada Lewis var. Hatta kimi zaman Odom 3'e kaydırılıp, iyice uzun bir beşle sindirilebilir Magic ama, zor bu.
Denver bile Nene-Martin ikilisiyle çok kısa kalmıştı Lakers'a, Magic de bu tip bir problem yaşayabilir. O zaman da Gortat'ya daha fazla iş düşecektir. Ki bu da Magic'in yararına. Battie zaten kimi maçlarda oynamadı bile, pek şans verilmiyor ama, çift uzunlu düzende zorunlu olarak daha fazla şans bulacaktır.

Denver tarafında Melo, az önce de dediğim gibi çok iyi başladı seriye ama, ardı gelmedi. 5 ve 6. maçlarda yine iyiydi ama, bu kez de Billups ortalıklarda olmadığı için, onun katkısı yetmedi. Genele bakınca Billups gerçekten beklenen verime ulaşamadı. Belki de Denver'ın elenmesinde bir numaralı etken bu. Çünkü kon. finaline gelene kadar, itici güç Billups'tı onlar için. Çok kopma olmadı belki seride ama, Billups beklendiği kadar baskın olmayınca, Lakers çıkıverdi finale.

Kobe belki Lebron kadar hayvani olmasa da, seride 34s-6a-6r ortalamaları tutturdu. Ama demin de söylediğim gibi rakamlar-ötesi bir katkısı vardı. Zamanında yaptığı ataklar, takımı yönetmesi ve daha bir sürü şey.
Değinecek başka şeyler de vardır eminim ama, yazıyı geç zamana bırakınca böyle oliyi, kusura bakmayın.

Doğu:

Burada daha bir "one man show" vardı. Ama bunun sonu kötü bitti. En başta pek beklenmemesine karşın.
Cavs ilk 2 seriyi yenilgisiz tamamlamıştı ve, karşısına kim gelse korkutacaktı tabii. Ama her şey sahada belli oluyor. Bu seri 4-2 bitti ama, asla gerçek skoru bu değil. Serinin tamamını izlemesem, bunu söylemem zordu ama, şimdi rahatça dile getirebilirim. Fena tosladı Cavs. Belki de ilk 2 turun ardından milletin aklına "yenilgisiz şampiyonluk" bile gelmiştir. Ama bu yanıltıcıydı. Magic'in de Cavs'e ters gelme durumunu hesaba katınca, ilk serilerde yenilgi yüzü görmeyen Cleveland, bu kez galibiyet yüzü görmeden elenecekti az kalsın. O son saniye şutu da hoş bir hatıra ve süpürülmeyi engelleyen bir mucize olarak kalacak akıllarda.

Celtics serisinin son maçı ve Cavs serisinin ilk maçının ardından, eğer Lebron mızıkçılık yapmasaydı, 3 maç üstüste çok büyük işler yapmış olan Hidayet'in, daha erken biten bir seri neticesinde belki de şimdi heykelinin dikilme planları yapılıyordu.
İyiden iyiye "Mr Fourth Quarter" oldu Hido. Takımı sürükleyen o tamamen. İyi hoş ama, gelen haberler gideceği yolunda. Yani mecburlardır filan eyvallah ama, bu adam size bu kadar emek verdikten, 15 yıl sonra finale taşıdıktan sonra sen Lewis ve Pietrus ile devam edeceğim dersen, seneye görürüz nerelere gelirsin, Dwight'a kim pas verir, takımı kim sakin tutar.
Tam bir takım oyunu sergiledi Orlando seri boyunca. Cavs ne kadar Lebron'a kaldıysa, onlar da o kadar birlikte oyunu zorladılar. Top çevirdiler, doğru adamı buldular. Savunmada gayretliydiler.
Alston dışında herkes belli seviyenin üstünde katkı yaptı-ki o da 4. maçı getirenlerdendi.

Son maçta Howard gerçekten 01 Shaq görünümündeydi-bu da biraz "doğan görünümlü şahin" lafı gibi oldu ama neyse. Ama ben biraz yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. Yani çok iyiydi o maçta ama, bu tip performansları sık sık sergilemesinin pek mümkün olduğunu düşünmüyorum. Belki de önyargılıyım hala bu adam konusunda ama, bana hala güven vermiyor. Yani çok zorlasam daha da üstüne giderim herhalde, "zamanında Anthony Johnson da 40 attı" diye, ki var böyle bir şey. Kendisine bağlı. Bize zamanla gösterecek madem öyle, geliştim, bakın artık daha iyiyim vs.
Al sana en büyük fırsat, finaller! Karieyrinin 5. yılındasın, pek de beklenmeyen şekilde geldin finale. O kadar zamandır "Süpermen" muhabbetidir gidiyor, ama şimdi işler ciddiye biniyor. Bilirsiniz, Play-offlar hakkında "adamların çocuklardan ayrıldığı yer" denir. İşte böyle bir sınav şimdi Howard için. Ki, daha sonra finale gelir mi gelemez mi o da belli değil. Veya kendisi takımı en yukarılara tek başına taşıyabilecek kadar dominant olabilecek mi acep? Bakalım.

İşin Lebron kısmı daha da hazin. Yani gitsin artık. Zaten ne kadar çok dillendiriliyor Ny ihtimali biliyorsunuz. Gitsin de herkes kurtulsun bir, rahatlasın.
Son söyledikleri ayrı sıçış ama ben çok üstünde durmak istemiyorum. Kötü kısacası.
Batı hakkında yazarken bahsettiğim, Lakers ve Cavs'in aslında süperyıldızlarına ne kadar bağlı olduğu gerçeği, beni en çok bu cephede şaşırttı. Çünkü normal sezonda Mo, West, Z filan bayağı halletmiş gibilerdi bu konuyu. Ama işte bunu sen post-season'da ortaya koyamazsan, hiç anlamı yok. Sonuç ortada zaten. Mo elde patladı. West bu konuda takdir şayandı aslında, son maçta sorumluluk almaya çalıştı ama iş işten geçmişti. Son maçta ayrıca, son bölümlere doğru Lebron'un neden o kadar az top kullandığını da merak etmiyor değilim. Belki Hüseyin biliyordur bir şeyler.

Bu sezon yine hamle gelecektir Cleveland'da ama, Lebron inşallah kalmak gibi bir hataya düşmez. Perdeden çıkıp boş şut sokmaya alışmış oyun kurucuyla yüzük kazanılmaz.

2 yorum:

Haketo Zaman dedi ki...

ben stan'in bu seride smallball'dan sık sık vazgeçip alston-hido-lewis-gortat-howard'lı beşe döneceğini düşünüyorum. böyle başlamayabilirler ama böyle oynayacaklar.

L dedi ki...

e bi zahmet. odom o 4 numara avantajını bitirecek. hatta gasol de. lakers kadrosu yeterli o açıdan abi, biliyosun.

bi de, lee-hido-lewis i tercih etmeli, rafer a katlanırsa, işleri var demektir.