Düzen

Zaten Barcelona ve sistem üstüne bir şeyler yazacaktım, Hüseyin de arapası vermişken, hepten zorunlu oldu. Gece Selocan'a dedim, abi böyle böyle, bunun hakkında yazacağım diye. "Ne yazacaksın abi, her şey yazılmadı mı bu konuda" dedi de, var daha yazılmayanlar elbet. Ayrıca maç içi rotasyon hakkında da yazmamı istedi. Toptan aradan çıkartalım.

Öncelikle bütün aklı ve gözü başında yeryüzü futbolseverleri gibi, ben de bir domalayım Messi'nin önünde. Bu adam daha 23 yaşında. Minimum 10 sene daha izleyeceğiz. Ben onu düşünüp keyfini çıkarıyorum, şimdiki zaman ne ki?
Sadece bir Worldkap lazım.

Efenim, vakti zamanında hatırı sayılır blogger abilerimizden birinin mekanında, yorum kısmında bir soru sormuştum, bir Barça postunun ardından. "Abi sence Xavi-Iniesta mı bu sistemi yaratanlar, yoksa sistemi yürütenler mi bunlar?" diye. "Ben sorunun cevabını biliyorum" demeyeceğim, sorunun cevabı belli zaten, bir de onun tarafından nasıl görünüyor, onu görmek istedim. Çünkü bu minvalde bir şeyler yazmıştı. Cevabı "onlar yaratıyor sistemi" oldu. Ben de başka itiraz veya bir şey yazmadım.
Bu büyük bir yanılgı.
Eğer böyle derseniz, sanki Barcelona yıllardır başka bir futbol oynuyordu da, onlar geldi olayı değiştirdi gibi bir şey olur. Veya daha şümullu bakarsak, "Guardiola geldi, kadroda da böyle 2 oyuncu vardı, sonra böyle bi'şey çıktı" olur. Böyle değil-tabii ki.
Çok klasik bir cümle artık ama, bu böyle. Cruyff döneminden beri, bu adamların bir futbol geleneği var. Maalesef eşşek gibi ayağa düşen, Ercan Taner gibi adamların, bir forvetin kafasına esip bir pozisyonda geriye gelip adam kovalamasını "işte bu, Total futbol" diye değerlendirdiği Total Futbol denen nane bu. Daha da doğrusu, Total Futbol'un bir versiyonu. Bu konuda Ali Ece abimizin harika bir yazısı vardır ForForTu'nun Temmuz-Ağustos 2009 sayısında. Hatta o sayı altın değerindedir. Bir Messi röportajı, bir Simon Kuper'den Cruyff yazısı, Ali Ece abi'den de Barcelona yazısı. Şiddetle tavsiye edilir o sayı.

Taa 90'ların başından gelen, az daha uzatırsanız, Cruyff ve Neeskens'in oynadığı, Michels'in hocalık yaptığı döneme kadar dayanan bir gelenek bu. Ve oyuncular ikinci plandadır bu sistemde. Eğer sizin sisteme yerleştirdiğiniz bir oyuncu, iyi bir oyuncuysa, ve de düzeni anladıysa, tabii ki ortaya çıkan sonuç iyi olur. Ama Oleguer'i koyarsan, ortalama katkı alırsın tabii, o başka.

Dünkü maç, önemli olanın sistem olduğunu (veya düzen, her neyse) gösterdi bir kez daha. Neden, çünkü bu düzenin temel taşı denen adam yoktu, ve işler yürüyebildi. Evet, belki Xavi olsa, daha feci bir sonuç, daha üst seviye bir futbol olabilirdi ama, gördüğüm kadarıyla insanlar yine de memnun ortaya çıan sonuçtan. Demek ki büyükbaşlar olmadan da, işler, yetecek kadar ilerleyebiliyormuş.
Bu sezon bu şekilde bir örnek daha vardı. İçerdeki Inter maçı o da. Messi ve Ibra yoktu, tabii bu durumda millet ufak da olsa, "lan aceba Inter bir sürpriz yapar mı" çekiyordu içinden ama, maçı hatırlayanlar, sonucun ne olduğunu biliyordur. Korkunç bir dominasyon. Hep giderli olmasına alıştığımız Jose dayı, nefes bile almıyordu doğru-düzgün. Skor mülayim olsa da (2-0), oyun harikaydı, ve de bu maç, "bu sezon tökezliyor biraz" denen Barça'nın en iyi 3 maçından biriydi. Biri de dünkü maç denebilir. Bu sezonun en iyi maçlarında bazı esasoğlanların olmaması da, değeri arttırıyor. Zaten herkes yerinde ve formda, hatta iyi gününde olduğunda da, neler gerçekleştiğini biliyoruz.

xxx

Yazının 3. bölümünde de, bir siparişe yer vermek istiyorum. O da Barça'nın dünkü dizilişi ve maç içindeki diziliş değişiklikleri. Bunun hakkında hep yazmak istiyordum, ki enine boyuna da yazacağım bir tane ama, bu kez dünkü maç ekseninde değinelim biraz.

Barcelona maça başladığında, klasik dizilişinden farklı bi görüntü ile sahadaydı. 4lü defans, önlerinde Busquets-Yaya, onların önünde Messi, ilerde de 3lü bir hat:solda Iniesta "aka Londra Yasta" (Ah İlker Yasin ah), ortada Henry ve sağda Pedro (bu oğlanın ters kanat oynayamaması büyük sorun, ona da değinmeli).
Bu dizilişle oynamanın kritik yanı, Iniesta. Henry zaten forvetin her yerinde oynar, keza Pedro da öyle. Ama Iniesta'nın hem (fm/cm diliyle söyleyelim) mc-amc, hem de forvetin kenarlarında oynayabilmesi, bu dizilişe imkan sağlıyor. Böylece maç içinde klasik 4-3-3'lerine dönme imkanları oluyor. Messi sağa, Pedro sola, Henry ortada kalıyor. Veya Pedro ortaya, Henry sola da olabilir. O da var.
Bunu ara sıra yapıyorlar maç içinde ama, maç başlangıcında bu düzende olmaları pek nadir görülüyor. Ve pek kimsenin de dikkatini çekmiyor sanırım.
Bu düzende Messi serbest oynuyor. 3lünün arkasında, ve de bu tercih çok iyi sonuç verebiliyor.

Bizde olsa, orta üçlünün önünde böyle bir oyuncu oynatsanız, kıyamet kopar, "Nasıl olur" diye. Ama Barcelona gibi bir düzen ve sisteme sahipseniz, tou genelde ayağınızda tutyorsanız, olur pek ala. Galatasaray'ın da buna benzer bir ana düzene sahip olduğun da belirtelim, bilen biliyor.

Son olarak da, Barça'nın başka bir alternatif dizilişi olarak, geçen sezonki Cl finalinde yaptıklarını anlatayım, bitirelim. O maçta da, 5. dk dan filan sonra, ilk 2 hat aynı kalmış, ama ön tarafta, Henry ve Eto'o önde ikili forvet gibi olmuş, Messi arkalarına çekilmişti, yine serbest gibi. Bir nevi amc yine. Bu da sonuç vermişti. 4-3-1-2 gibi bir diziliş oluyor böyle olunca da.

Yani son satırlara bakarsak, neymiş, Barcelona'nın "B planı" varmış. Bolca hem de.

En son da, değişiklikler sonrası dizilişin nasıl olduğunu ekleyeyim. İlk önce Busquets çıktı, zorunlu değişiklikti. Yerine Ibra girdi. Öyle olunca, Iniesta orta sahaya çekildi, önlerinde yine Messi kaldı. Ön üçlüde de değişerek oynadılar. Pedro sağda kaldı ama, Henry ve Ibra değişmeli oynadı. Ki zaten Barcelona'da ön üçlünün değimeli oynamasının, neredeyse geleneksel olduğunu biliyoruz, o yüzden şaşırtmamalı bu.
2. değişiklik, Henry-Milito idi. Düz bakınca, çok garip geliyor. Ama öyle değil. Bu değişiklik, hep izlerken "lan bu adam ortada bile oynar" dediğimiz Pique'nin, ortaya kayması demek oluyor. Milito stopere geçiyor. Ortada Toure-Pique-Iniesta üçlüsü olurken, ilerde Pedro-Messi-Ibra üçlüsü kalıyor. Son değişiklikte de, Iniesta çıkıp Bojan giriyor. Bundan sonra da, ilk düzene dönüyoruz, Messi yeniden orta üçlünün ofansif kısmına geçiyor.

Total futbol denen nanede, her oyuncunun her mevkiide oynaması, oynayabilmesi esastır. İşte Barcelona'nın bu yukarda yazdığımız hamlelerle yaptığı da, az çok o.

10 yorum:

Arkhe dedi ki...

"Neden Barcelona'yı seviyorsun?" diye sorarlardı. "Küçükken bile o tık tık paslaşmalarına hastaydım, oynadıkları futbolu çok severdim." cevabını verirdim.

Yani evet, bu oyuncular bu takımın karakteri olan sistemi yürütüyorlar..

L dedi ki...

abi tersi bi ihtimal yok ki yani. mesela hep diyoruz ya, barça popülaritesine karşı çıkan adamlar, sövüyolar filan. yani o adamlar gerçekten bu futbolu sevmiyosa, onların akıllarından, şuurlarından şüphe etmeli. kaç tane böyle takım var ki anasını satıym.

Selocan dedi ki...

Abi yanlış demişsin. Bak ben Barça popularitesine karışıyım. Çünkü bu popülerliğe kurban verdiğimiz insanların çoğu 1.Galaktikos'da Real Madrid'i destekliyorlardı. Ayrıca bugün sorsan yüzde 95'i Messi var İniesta var Xavi var, geçen sene 6 kupa kazandılar vs... deyip bu takımı tutanlar, yani olayın Barça sistemi ile alakası yok. Mesela Arkhe'nin destekleme ve senin destekleme sebebin yüzünden sence kaç kişi destekliyordur ? Sorsan nedir total futbol Barça'nın total futbol ile olan bağı nedir. Ne bileyim lan geçen Messi 3 gol attı der adam.

Ben Barcelona'yı bana denyo diyen adamdan da kitaplardan copy paste yapan adamdan da daha çok biliyorum. Futbolunu da sistemini de. Ancak günahım kadar sevmiyorum. Benim sebebim taraftar olmak, nasıl Fenerbahçe'yi sevmiyorsam aynı hesap. Ancak çoğu insan bizim gibi değil ne yazık ki. Onların sevmeme sebepleri bi b.k bilmemeleri...

Barça popüleritesine karşıyım ve sövüyorum. Ancak Barça'nın futboluna ve dünya futboluna olan katkısında lafım olamaz. Sen de biliyorsun zaten...

Selocan dedi ki...

Bu arada dün Barcelona sistem ve taktik anlamında şov yaptı. Pique'yi ortasaha oynatan da bu takım, İbra'ya ortasaha oynatan takım da... Messi Pedro Iniesta Henry, o orda bu burda biri şurda diğeri araya kaçmış. Henry geriden top çıkartıyor Messi 3. golde atamasa kaleciden dönse Alves hazır bekliyor çakacak. Yani o kadar karma karışık, o kadar her yerdeki bu takım, dün Lappap Hoca'ya da dedim, izlerken insanın kafası karışıyor yerdeki çimdeki rakip ne yapsın.

Ancak baktığınızda tepeden sürekli sistem ana hatları ile 4-3-3'ü koruyor. Ancak sadece ileri üçlü değil defans tan adam bile arasıra diğer mevkildekilerle yer değiştiriyor. Ortasaha forvet yanlarına kayıyor. Forvet ortasahaya giriyor. Çok karışık ancak tıkır tıkır işliyor.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

"kitaplardan copy paste yapan adamdan" bu benim sanırım? bensem cevabım yok, "hayır ben senden daha iyi biliyorum!" diyecek değilimde, bensemde bileyim tabi...

ahmetcan_48 dedi ki...

Abi bu Barcelona önüne gelen takımı ham yapar. O ne futboldu öyle ya.

L dedi ki...

@vakilinchuk:

abi yok, sen değil. kim olduğunu yakında söyleyeceğiz.

@selocan:

abi biliyosun mutabıkız o konularda.
ayrıca yaz dedin yazdık, primimi istiyorum ha.

Selocan dedi ki...

@vakilinchuk:

Abi ne alakası var seninle :) Eğer öyle bir durum olsa direkt sana söylerdim zaten. Ben öyle bir adam mıyım lafı dolandırıp çocuk gibi laf sokayım. Aşkolsun. Seninle bir alakası yok konunun :)

Genel Sekreter Vak dedi ki...

@selocan

yaw kusura bakma. geçenki wikipedia diyen adamdan çağrışım yaptım herhalde,bu aralar laf sokan sokana zaten. affet, öküz altında buzağı arar olduk.

Selocan dedi ki...

Abi sanal ortamın böyle bir sorunu var işte. Yanlış anlaşılmalara ortam çok müsait :)