Mesut


Real Madrid'e ilk transfer olduğu dönem benim için Şıvaynşıtayger'den bir farkı yok demiştim. Onu sevmediğimden değil, Mesut'u Real'e gelmeden önce de çok severdim. Ancak inatla Türk olduğunu söyleyenlere ve Real Madrid'e gitmesini ülke gururu yapanlara karşı kurmuştum tepedeki cümleyi. Ben o adama bakınca Türk görmüyordum.

Yanılmışım. Mesut zaten genetik olarak Türk. Yani anası Türk babası Alman falan değil. Çift tarafı da, soyu da sopu da Türk. Ancak soy sop bir süre sonra önemli olmuyor, senin ne hissettiğin daha önemli. Kendini Türk gibi hissetmemesi normal. Ben de onun yerinde olsam, ben de orada doğup büyüsem. Orada gelişsem. Üstelik mesleğim futbolculuk olsa ve Türk Milli takımını seçsem 1 adım ilerleyemeyeceğimi bilsem, ben de kendimi Alman hissederim.


Bir arkadaşım uzun zamandır Twitter üzerinden Mesut Özil ile konuşuyor. Zaman olarak uzun bir süre, ancak herhalde 4-5 sorusuna veya ilettiği cümlelere cevap vermiştir. Bir kere ben Karadenizli bir Türk'üm lafı var. Her cevabını Türkçe vermiş. Hatta bizim ukala önce Almanca sormuş, o Türkçe cevaplamış sorusunu. Sürekli olarak buradan giden destekler için teşekkür ediyor. Türk olduğuna vurgu yapıyor. Ayrıca Twitter Bio'sunda yukarıda yazan şey yazıyor. Bu adam en doğrusunu yaptı Alman Milli takımını seçerek. Dünyanın en pis karısının başbakanlık yaptığı bir ülkede Alman Milli takımını seçmeseydi vatandaşlığını da kaybedecekti. Bana göre, kendimi Alman hissediyorum demesi 21 yılını orada geçirmesi sebebiyle duyduğu aidiyet hissi. Ancak hiçbir zaman Türklüğünü inkar etmeyen ve unutmayan bir adam. Benim fikrim değişti. Şıvaynşıtayger gibi görmüyorum kendisini. Sadece başka bir forma giyen bizim Mesut. Bu sayede Dünya'nın gelmiş geçmiş en büyük kulübünde oynayan bizim Mesut. İzlerken artık daha bir tüylerimi diken diken eden adam.

1 yorum:

cesc dedi ki...

en sevdiği yemek menemen=)

http://mutlakgolpozisyonu.blogspot.com/2010/11/mesut-ozil-muslumanm-ancak-arada-bir.html