Bildiğin Gibi


Şöyle bi' abi var. Dikkatimi ilk çektiği zaman, 1-1.5 sene önceydi. Şu kapağı görünce "höst lan noluyoruz?" demiştim. O zamandan beri aklımdadır. Ona rağmen, kitaplarından herhangi birini, henüz alamadım. Bugün, daha önce de gördüğüm ama -nasılsa- ıskaladığım blogunu ayrıntılı şekilde inceleme imkanı buldum. Ve pişmanlık. Şöyle söyleyeyim:şu bilgisayarın ekranından bi'şeyler okuyup da, yazanın üslubunu anlamak, yazım tarzına hakim olmak zordur. En azından benim için zor. Mesela daha büyükler için daha zordur. Teknolojiyle alakana bağlı. Misal bizden daha gençler de, bu duruma daha alışık olacak. Neyse. Ve bu abi, ekrandan okumama rağmen hem kendine has üslubu olduğunu -ki bu [artık] çok zor- gösterdi. Sadece ben değil, eşzamanlı olarak yazılarını okuttuğum bir arkadaş da aynı tepkileri verdi. Seçtiği konuları görünce umutlanmıştım, okuyunca yanılmadığıma sevindim. Hatta beklediğimden de fazlası diyebilirim.

O zaman şöyle yapalım. Muhtemelen kendisini hiç tanımıyorsunuz. Önce size dayının hangi kitapları olduğunu, sonra da blogunu, bir röportajını ve taze bir şaheserini sunayım.

Geçenlerde blogda bi' yazıda bahsetmiştim sanırım. Aslında memleket sınırları dahilinde ne yazarlar var, ismini duymadığımız, yeterince duyulmayan, ya da hakettiği ölçüde okunmayan diye. Bildiğin gibi değil.

2 yorum:

9.15 dedi ki...

Benim dikkatimi çeken birşeyide paylaşayım. Yazılara yazdığınız yorumların hemen hemen hepsine cevap veriyor kendisi. Hatta yorumlardan taşacak muhabbetler için e-mailleşme teklifini size sunanda yine kendisi oluyor.

L dedi ki...

şimdi bunu olumsuz manada mı dedin pek anlamadım. yorumlara cevap vermesi güzel bişey tabii, biz de mümkün olduğunca öyle yapmaya çalışırız.