Nerden Nereye 5



Niggaz In Da United





Evet biliyoruz ki Man Utd 'da bir çok 'nig' var, bazısı adam gibi, bazısı ise arıza. Şimdi teker teker Kırmızı Şeytanlar'ın siyahi oyuncularını değerlendirelim. Bakalım kimin tutar tarafı var.

Evra "da good boi" :
Sol beki aldı götürüyor. İstikrar abidesi. Defansif yetenekleri kadar ofansif yetenkleri de sorgulanmaz. Gayet düzgün bir karakterdir kendisi. Fakirlikten bir anda eli para görünce cıvıyıp şımarmamıştır. 34-35' ine kadar United'da görmek istedigim örnek insandır kendisi.

Ferdinand "da superhero":
Sakatığından sonra tam form tutamadı. Kendisine birinci sınıf profesyonel de dememiz zor aslına bakılırsa. Kullandığı doping içerikli madde ile FA'den baya can yakıcı bir ceza almıştı ve yapmıştı bir 'nig' lik zamanında. Ama şu an 5 "DC" say deseler, Rio'yu dahil etmeyenin vay aklına derim.

Brown "mr. cool hommie":
Bu 'nig' tam bir sorunludur. United tarihinde kendi kalesine en çok gol atan oyuncu olarak tarihe geçmiştir. Sir Alex'in bazen çok güvenip banko oynattıgı bazen ise kadroya bile almadığı sorunlu 'nig' lerimizdendir kendisi. Düşük istikrar, konsantre eksikliği ve bariz zamanlama hataları adamı cıldırtır. O hatalı maçlarından sonra da hiç bir şey olmamış gibi yürür gider soyunma odasına. Fakat gel gör ki bazı maçlarda da 10 reyting ile oynar. Ayrıca "afro"yu bırakınca Gürcan Yurt 'un cizdiği Robinson Crusoe & Cuma'daki Cuma'ya benzer. Hatta aynısı.

Anderson "wit coco jambo":
Eli ayağı düzgün bir 'nig' dir. United'a geldiğinde yeni Ronaldinho demişlerdi, tabii ben yememiştim. Orta sahada bi' maestro görevi görmekten henüz çok uzak. Top kabiliyeti yüksek tamam ama, fizik olarak yetersiz şüphesiz. Brezilyalı'dır iyidir hoştur. Olumlu yanı ise gerçek bir profesyoneldir kendisi. Çalışma azmi ve sorumluluğu bir 'nig' den beklenmeyecek kadar fazladır.

Nani "da problem":
Bu sezon Alex Ferguson onu daimi bir şekilde sol kanatta oynatacağını söylemişti. Tamam, ligin ilk 4-5 maçında konsantre olmuş ve sorumlulukları üzerine alan bir Nani vardı. İşte o bir aylık dönem sürecinde ben, 'tamam bu adam kıvama geldi' demiştim ama gel gör ki bizim Nani yine aynı Nani. Ronaldo "da seller white!" gittikten sonra onun eksikliğini hissetirmeyeceği davasına kendini kontrolden cıkartan gencodur. Artislik sever, frikik kullanmaya bayılır fakat kaptan Giggs oyunda ise 'sen çekil bakam genç kenara' der ve o kullanır sağ çaprazdaki frikikleri. Nani hakkında yazacak o kadar çok şey var ki. Fakat sanırım bu sezon sonunda United'dan ayrılması muhtemel oyuncular arasında. Her şeye rağmen severim, Nani iyidir.

Welbeck "da young azz":
Alex Ferguson ne demişti? "Zaman geçtikçe Welbeck'i daha çok ilk 11 de göreceğiz". Evet öyle de oldu. Zamanında David Bellion'a beslediğim umudun bir benzerini bu genco ya karşı hissediyorum. Çok büyük yetenek olacak eminim. Her şeyden önce son vuruşları harika ve oyun zekasını çok beğeniyorum. Öyle sorun da yaratmaz, gençlik ateşini içinde saklar. Sahaya çıkınca da çatır çatır oynar. Umarım hep United'la kalır ve biz de elinde daha neler var görürüz.

Valencigangsta :
Ekvador'un ateşli genci Valencia. Bu sezon başı Valencia ile oynadığmız hazırlık maçında gol atarak adını bir kez daha tüm dünyaya duyurdu. Hızlıdır, atletiktir 'no pain - no gain' felsefesiyle
harmanlanmıştır kendisi. Canlı izledim bu afrikalı çocuğu ve İbrahim Üzülmez'i morartmıştı adeta. Has 'nig' dir. Gece sokakta görsem o çatık kaşları taban yaparım-ciddiyim.
Bir kerede gül be adam! İş ahlakı ve ciddiyetle yanıp tutuşmadığını biliyorum. Bana kalsa her maç sağ açık senin adamım! Bilirsin dostum sen bu futbol işinde iyisin. Yea hommie!

Mame Biram Diouf "da African power" :
Afrika'nın incisi işte Diouf .Henüz 22 yaşında. Senegal'in Dakar şehrinde doğdu. Molde'de 62 maçta 29 golü vardı. Senegal milli takımına seçildi. Bizde ise 2 maçta 1 gol. Güzel istatistik ha? Solskjaer onun gerçek bir gol makinası olabileceğini iddia ediyor. Bakalım icraatları ne olacak bu gencin.

Joshua King "the kid":
92'li bu velet Ole 'nin gözdelerinden yine. Yanlız neden bir anda bizim futbol akademisinde Norveç'li genç forvet ler bir anda arttı? Şaka yapıyordum cevap tabii ki belli. Uzun zamandır gözleniyormuş J-King, Ole Gunnar Solskjaer tarafından. Bakalım ne zaman onu resmi bir maçta izleyebileceğiz.


Bitiş:

Alex Ferguson şu anda çoğu kişiye göre bir numaralı menajer. Tamam ama gözden kaçan bir nokta var. Bu kadar nigger'i nasıl idare ediyor bu adam. Bunlar cıvır, kudurur, kavga-şamata derken disiplin kalır mı? Helal olsun diyerek kendisini tebrik ediyorum. Dünyanın dört bir tarafından toplanan bu nigger lerden bakalım daha neler göreceğiz. Bu sene şampiyon olursak, Glory Road'da ki olayı United'a uygulamak isterdim:

'çocuklar üzgünüm bu sene siyahi oyuncularla oynayacağım...'

2010 All-Ztarz


All-Star sonuçları açıklandı az önce-İlk 5'ler yani. Batı kadrosu: Nash-Kobe-Melo-Td-Amare.
Doğu ise Iverson-Wade-Lebron-Kg-Howard.
Melo'nun ilk kez ilk 5'ten seçilişi sanırım (Edit:2. kezmiş). Sevinsin genco. Hak etti tabii. Onun dışında biraz sürpriz gibi görünecek olan Ivy'nin olması, ama o da sürpriz filan değil. Hörmetli abim Duncan da her zamanki yerinde.

Tabii biz forma konusunda da ahkam keseceğiz. Geçen gece Spor Servisi'nde çıktı, blogun birinde resimler çıkmıştı ama, unuttum adresi. Şimdi resmi açıklamayla beraber görme şansı da oldu tabii.


Güzel buldum ben. Ama ön açık-arka koyu konsepti kırmızı formada, yani Batı karması formasında pek olmamış. Doğu formasında daha belirgin olmuş. 2008'teki gibi karışıklık yaratma ihtimali yok, o en olumlu kısmı. Sanırım kırmızı formayı o açıdan beyaz katmadan yapmışlar. Bir de yakanın ucundaki 2010 yazısı pek olmamış sanki.

Süprüntü



Yenilmek sorun değil. 2 kere de yenilirsin, 3 kere de yenilirsin. Ama bu haldeki Jazz'a 4 kez yenilmek, yani süpürülmek, fena koyuyor. Tam da takım düzeliyor derken, böyle bir vaziyet, umutsuzluğa sevkedebilir.

Degen


Okumuşsunuzdur, Gökhan Ünal dıransferi için, "Semihe mesaj abi bu" gibisinden yorumları. Haksız da değiller yani. Seneye de oralarda olursa höst artık. Haftasonu oynanan Stoke-Liverpool maçında Pool'un kanatlarında Aurelio ve Degen oynadı-2 bek yani. Babel gibi bir adam elindeyken ve sakat da değilken, bu durumda (bi ton sakat, büyükbaşlar yok filan) hücumdaki 4 yer için de kullanmıyorsan, bu bazı anlamlara gelir. Esas mesaj budur. Hadi sezon sonuna kadar filan olur da, seneye de Pool'da kalırsa Babel, yazık artık. O kadar da salak olmasa gerek. Sakalını siktiğimin rafa'sı.

17.



Tv'den:Inter 17. Lig şampiyonluğunu kazandı!

Abla:Ben Romalıyım (Zaten hiç belli değil)
Ortadaki dayı:Ben Milanlıyım
Sağdaki dayı:Ben Juventusluyum

İtalyan Bayrağı:Demek burda herkesin tuttuğu bir takım var. Tamam, peki o zaman. Ben de Inter'i tutuyorum!!

Hadi Roma'yı geç de, özellikle Milan ve Juve taraftarları için son 4 yıl çok zor geçmiş olmalı...

Not:Tercüme konusunda yardım eden arkadaşım Miray'a teşekkürlerimi iletiyorum.

Gencow

Tofaş


Rashard Griffith, David Rivers, Mehmet Okur, Serkan Erdoğan, Alper Yılmaz, Murat Konuk, Asım Pars. Vay anam vay...

96


Orlando-Lakers maçını bekliyorum, kanalları gezinirken Espn Classic'te 96 yılından bi'maç:Newcastle-Manutd.
Newcastle'ın hücum hattına bak;Asprilla, Ferdinand ve Ginola. Şimdi koy, çatır çatır. Beardsley hala oynuyor. Başlarında Keegan. Yeni gelmiş filan herhalde. St James's Park daha değişik.
Esas mesele Manutd'de. King Cantona'nın son senesi. Orta sahada Keane, Butt, Giggs. Bekler Neville kardeşler. Kenarda henüz "Sir" olmayan Ferguson. Daha bir heyecanlı. Becks görünmüyor.
Soldan Phil ortaladı, King gelişine çaktı. Ferguson'ın arkasında gole sevinen adam tanıdık:Cristiano'nun Albie'si... Gece gece iyi nostalji.

Best Jr


Bana göre gelmiş geçmiş en büyük futbolcudur George Best. Bu fotodan yıllar sonra o topun büyük ebatlılarını ayağı ile en iyi yöneten adam olacak. Şimdiden başlamış antremanlara. Birilerinin kanında var topçu olmak, doğuştan gelen yetenek işte böyle fotoğraflanmış.

Muhtemelen 1948 yılı. George Best henüz 2 yaşında bile olmayabilir. Bu fotoda ne eksik derseniz, minik bir bayan eksik derim. Çünkü o yeteneğinin de doğuştan geldiğini biliriz.

Nerden Nereye Martin Luther King Speşıl



İmaj Her Şeydir, Susuzluk Yalan Dolan-3


Güzel Formalar 51


Liverpool'un füme away gibi, bu formayı da ilk kez geçtiğimiz haftasonu bir maçta görme imkanı buldum. Güzelliğe bak.
Bir kere şu var;bu forma, veya bu şekil bi forma, home forma olmaz. Yani bu tip tasarıma sahip formalarda, kafadan away havası var. Bu da karakteristik hava vermesi açısından mühim. Görünce anlyorsunuz yani, bilmeseniz bile.
Bir de bu forma, tarihsel kökeni olan bir forma. Tanıtım fotolarında arka fonda vardı eski versiyonun resimleri. Bu nokta da bu formanın daha sempatik hale gelmesini sağlıyor.

King


Bugün Martin Luther King günü zebebiylen 3 maç verecek Ntvspor. Geçen sene 4'tü. Düşüş var, inşallah seneye 2 olmaz. Hazır beleş bi'sürü maçı bulmuşken, notlar alıp bloga yazayım diyorum. Hem ne zamandır adam gibi NBA de yazamıyoruz, vesile olur.
Bir arkadaşım Martin Luther King'e "dedem" derdi, aklıma geldi şimdi.

Bordo



Geçen bir yerde gördüm, yine aklıma düştü. Geçtiğimiz sezon da dikkatimi çekmişti ama, unutmuşum. Geride bıraktığımız sezon böyle bir kullanıma gitmişti Trabzon, deplasmandaki Antalya maçında. Kimin fikri bilmiyorum da, çok güzel bir kombinasyon ortaya çıkmış. İki renk birbirine uymuş ve sonuç güzel. Bizde üst açık-alt koyu away forma pek yoktur-belki hatta hiç yoktur. Bu da zaten formanın aslı değil, yan kullanım. Ama yine de harika. Buna benzer bir away Burnley'de var bu sezon, dün Manutd maçında giydiler. Keşke böyle bir awayi olsa Trabzon'un.

Bu formayı kim seçtiyse, daha doğrusu kombinasyonu, tebrik etmek gerek ciddi ciddi. Çünkü doğru kullanım var temelde. Hadi Antalya o dönem niye bilinmez yaptığı gibi yine maviyi giymiş içerde. Bu açık rengin karşısına ben Trabzon o West Ham usulu formasını giyer diye düşünürüm mesela, olmadı bordoyu. Ama onun yerine dışarda olması gerektiği şekilde beyaz formayı seçmiş, altına da ne olur ne olmaz karışmayı engellesin diye bordo formanın şortunu eklemiş. Biz de içerde kupa maçında mor formayı giyelim daha. İki gün sonra da Kırmızı furyası başlar, iyice yalan olur parçalı filan.

Güzel Formalar 51


Budur. Biz aslında Liverpool'dan izin alıp da aynısını giysek nasıl olur? Müthiş. Dün ilk kez bir maçta görebildim bu formayı. Resimlerdeki gibi değil, çok daha başka. Mesela resimlerde direkt siyah gibi. Ama aslında değil. Ve o kadar koyu olmaması da belki bu formayı bu kadar güzel yapan şey. Harika.

Bu forma üstüne daha fazla lakırdı ve işin Gs açısından bakışı için, burdan buyrun.