Rashard


1. Lebron James, 2011 NBA Finalleri boyunca maçların (5 maç) son 5 dakikalık bölümlerinde ("Clutch time") sadece 2 sayı atabildi. O da dün geceki maçta atıldı ve takım 7 sayı gerideyken, şu hani acil 2 sayı atılır da faul yapılır ya rakibe, onlardandı. Bitime 30 saniye kala. Yani bunu da saymamız gerekir mi, şüphe ediyorum. Çünkü normal maç gidişatında, kafa kafaya ya da geriden gelirken önem taşıyan bir sayı değil. Bu çapta bir oyuncu, NBA Finalleri'nde oynanan 5 maçta, son dakikalarda neredeyse hiç sayı atamıyor. Yoruma falan gerek yok.

2. Finallerin 4. maçında -alırsan 3-1 öne geçeceksin- sadece 8 sayı atıyorsun. Artı 5. maça kadar olan süreçte birtakım söylentiler çıkıyor. Twitter'da "Now or never" deyip, bizzat kendin maçın önemini vurguluyorsun. Senin bütün bunların üstüne çık(art)ıp "masaya vurman" gerekirken, doğru-düzgün potaya gitmiyorsun, yarım-ağız oynuyorsun. Son çeyrekte top kullanmaktan kaçıyorsun. Ve birazcık kassan bile yapacağın gibi triple-double'a imza atıyor, seni sevenlerin eline savunmaları için koz veriyorsun. Ama hayır. Yetmiyor. Yetmez. En gereken yerde dominantlık göstermeyerek büyük hayal kırıklığı yaratıyorsun.

3. Şu videoyu bi' izleyin. Yukarıdakilerin üstüne de böyle bir rezilliğe bulaşıyorsun. Wade de "Bosh ve Lebron kadar itici değil abi" düşüncelerini sikercesine bu işe öncülük ediyor. Tam oluyor.

Lebron James şu saatten sonra zıvanadan çıkıp Final serisini Miami'ye kazandırabilir. Bu sezonla birlikte üstüste 8 sene yüzük kazanabilir. İlerde NBA tarihinin en büyük oyuncusu olarak anılacak da olabilir. Ama belli bir eşiği geçti, ve bu noktadan sonra birçok insanın ona iyi gözle bakması, ona saygı duyması, onu büyük oyuncu olarak kabul etmesi artık hiç mümkün değil.

0 yorum: