CSI Dikmen


* “Behzat Ç.” romanı “Her Temas İz Bırakır”ı yazarken, yayınlanacak mı diye endişe duymuşsunuz. Herhalde bu kadar popülerleşecek bir diziye dönüşeceği aklınızdan geçmezdi.

Romanı yazarken ben sadece bunu bitirebilir miyim acaba diye düşünüyordum. Ben bundan önce dört tane romana başladım. Bitiremedim. Behzat Ç. beşinci romandı. Onun da yarısındayken, bilgisayarda dönüşüm kutusuna atmıştım. Dedim bu olmuyor, olmuyor işte, bu roman da bitmeyecek! Artık eskisi gibi taslakları yakamıyorsun tabii. Bir arkadaşım bilgisayarın geri dönüşüm kutusundan indirdi, okudu. “Bu çok heyecanlı gidiyor” dedi. “Bu şimdi ne olacak, nasıl olacak?” diye sorular sormaya başladı. Dedim ki ben bunu bitireyim. O zaman 2006’nın nisan ayıydı. Haziranda Dünya Kupası vardı, o zamana kadar bitirip rahat rahat Dünya Kupası’nı izlemeyi düşünüyordum. Yetişmedi. Haziran ayında bir maç seyrediyorum, sonra tekrar yazıyorum. Tam final gününde bitti. Romanı İletişim Yayınları’na bıraktım. 15 gün sonra Tanıl Bora aradı. Normalde edebiyat editörü olmamasına rağmen Ankara’da geçiyor diye almış, sonuna kadar okumuş. Başka bilenlere okuttu. Sonra “Basmak istiyoruz” dedi. Sonra da gerisi geldi.

1.Emrah Serbes'in "Kafka terk" olduğunu öğrenmek iyi mi oldu, yoksa kötü mü, bilemiyorum. Ama bu hikayeyle (roman, dizi ya da film de diyebiliriz belki, ama böyle daha doğru gibi) ucu ucuna tanıştığımızı öğrenmek, biraz ürpertici. En iyisi bunu düşünmemek.

2. Peki ya bu hikayenin bizlere ulaşmasında bir "Dünya Kupası"nın rol oynadığını öğrenmek? O hikaye ortaya çıkarken, bir Dünya Kupası atmosferi olduğunu bilmek? İşte buna hiçbir şey denemez. Gerçekten futbolu seven ve "Dünya Kupası"nın ne demek olduğunu bilen bir futbolsever, buna gıkını bile çıkartmaz. Hepimiz biliyoruz o bir ayın nasıl bir havada geçtiğini.

Tamamı için şuradan.

0 yorum: