Tarik


Duymuş olmanız muhtemel, bir süre önce Amare'nin erkek kardeşi vefat etti. O da sonrasında bu dövmeyi yaptırmış. NBAsever bünye bu dövme şeklini daha önceden Larry Hughes'dan hatırlayacaktır.


Kardeş acısı az şey değil, eyvallah. Suratının ortasına böyle bir dövme yaptırıp acını daimi kılmak ne kadar doğru peki?
Ya bunu deneyimlemişizdir, ya da etraftan şahit olmuşuzdur. Ölüm ya da başka türlü acılar; bir şekilde bununla yaşamayı öğreniyorsunuz. Gerçekleştiği anda muhtemelen içimizden "böyle bir şey varken ben bir daha nasıl gülerim" tarzı cümleler geçiyor. Ama öyle olmuyor. Devam ediyor hayat. Bir şekilde bunu arkada bırakıyorsunuz -belki kendi çabanla, belki zamanla farkına bile varmadan. Aradan bir süre geçtikten sonra Amare'nin (veya Larry diyelim) aynada yüzüne bakıp bu dövmeden pişman olma ihtimali nedir? Hiç de az değil gibi. Çünkü zamanla, bu dövmenin kardeşini olması gerekenden daha fazla aklına getirdiğini fark edecek. Ve o ölümden sonra geride kalan hayata alışma süreci sekteye uğrayacak. "Gösteriş yapmak için" bu dövmeleri yaptırdıklarını aklıma getirmek bile istemem. Ölümden prim yapacak adamın aklına sıçayım.

İnsanlar öncesinde hiç düşünmüyor. En yakınlarımız, yakınlarımız, akrabalarımız, tanıdıklarımız,
az tanıdıklarımızın başına bu gelmeden önce aklımızdan pek geçmiyor. Ama geçmeli. Başımıza gelmeden önce ölüm düşüncesiyle haşır-neşir olmalıyız. Ki zamanı gelince aptal olmayalım. Kendimizi alakadar eden kısmı ise bambaşka zaten.

0 yorum: