Diamantidis


Beşiktaş ömür törpüsü bu sene, maçlar dayanılmaz derecede insanın canını sıkıyor. İkinci devreden sonra özellikle. Beşiktaş'ın can sıkıcı futbolu Lig tv'nin edi-büdü minvalinde yayında konuşlandırdığı spikerimsilerle daha bi' çekilmez hal alıyor. Tamam, yorum yapın; o sığ düşüncelerinizi salın ortalığa, ama nolur biraz geliştirin/değiştirin kendinizi. Sene başından beri her Beşiktaş maçında aynı kelimeleri duymaktan ziyadesiyle sıkıldım. Özellikle Fernandes ile ilgili olan kısımları... Tamam abi, Fernandes bu ligin çok üstünde bi' topçu. Ona katılmayan yok. Övebilirsin ama, abartıp olayın amına koyarsan izleyicide antipati tohumlarının (WTF?) çimlenmesine sebep olursun. Bıktım yeminlen, özellikle sesi hafiften Winnie The Pooh minvalinde çıkan denyodan. Herifin bi' ''Fernandes gel beni sik'' demediği kalıyor maç esnasında. Kaç haftadır aynı, yok ayağında mıknatıs, yok attığı her çalım 100 bin €, yok korneri... Yeter ulan, dozunda bırakın şunu. Takımda en sevdiğim oyuncudan tiksindirmeye başladınız beni. Sadece bu Winnie yapmıyor bunu tabii, geçen günkü Barça-Leverkusen maçında beni Messi'den soğuttu E.T. (aka supernatural). ''Ahahahaha Messi, ver de vereyim ahahah'' modunda maç anlatılır mı lan? Bırakın şu yavşaklıkları da işinizi yapın. Maç izleme keyfimizin içine sıçmayın.

2 yorum:

Burak Eken dedi ki...

İlker Yasin'in Katalanlığı ve Ertem Şener'in, Mourinho'nun çocukluk arkadaşı gibi bahsetmesi bambaşkadır yalnız.

anilka23 dedi ki...

aynen abi doğan medya'da o tip denyolar daha fazla, onlara bi' nebze katlanabiliyoruz sonuçta iki haftada bir anca seslerini duyuyoruz. ama lig tv'dekiler bambaşka. her maç aynı lakırdı.