Badem


"Things change.
Almost everyday.
Almost everyway."

2006 Mayıs'ına gidelim. Lisede hazırlık dönemini geride bırakıp ikinci seneme başlamışım. Mayıs'tan bahsediyorduk, ikinci senem bitmek üzere. Fenerbahçe şampiyonluğu Denizli'de ezeli rakibi Galatasaray'a kaptırmış. Çok, çok, çok sıcak bir mayıs günü. Okuldan çıkmak üzereyim. Kantinden cips falan alıp çıkacağım. Kantinci abimizle bayağı samimiyiz. Çok fanatik Fenerli. Adını hatırlayamadım kusura bakmasın ama lisede çoğu arkadaşımdan çok samimiyetimiz vardı kendisiyle. "Aziz Yıldırım istifa etti" dedi. Aman Allah'ım. Aziz Yıldırım. İstifa. O zaman nasıl seviyorum belli değil. Belki Fenerbahçe'den çok. Aziz Yıldırım istifa etti. O küçük bedenim, 16 yaşındaki ben. Bayıldım bayılacağım. Ne cips kaldı, ne okuldan eve gidecek olmanın verdiği mutluluk. Ağlayarak bindim otobüse. Gözyaşlarına engel olamıyorum ama asıl içime atmışım üzüntüyü. Takip eden birkaç günü hatırlamıyorum bile. Belki kaçan şampiyonluktan daha çok üzülmüşümdür, bilemiyorum.

2012 Ekim. 1 Ekim 2012. Yataktan kalktığım gibi laptop'u açıp twitter'ın başına geçiyorum. Herkes Alex'in süresiz kadro dışı kalmasından bahsediyor. İçimden büyük bir küfür, birkaç tweet. Okula yetişmem gerek. Üniversite son senem. Artık gerçek bir hayatım var. Duşu alıp okula gidiyorum. Arkadaşlarla konuşuyoruz falan. Galatasaraylı olanlar klasik "ne olacak sizin haliniz" muhabbetinde. Gülüşerek falan tartışıyoruz konuları ama böyle dediğime bakmayın, en fazla 5 dakika. Futbol, hayatımızın gündeminden çıkalı çok olmuş. Ders bitiyor, otobüse atlıyorum, twitter'ı açıyorum. Gördüklerime inanamıyorum. Alex'in tweet'i. "Kontratimi sonlandirdim. Hayatimin en uzucu imzasi oldu. Fenerbahce bir oyuncu kaybetti ama bir taraftar kazandi. Hersey icin tesekkurler." Kalp atışlarım hızlanıyor. Tweet yağmuru var. Herkes bir şeylerden bahsediyor. Hepimiz suçlu arıyoruz. Öylesine haksızca ve hak etmediği bir muamele görmüş ki Alex, gitmesine üzülemiyoruz rahat rahat. Bir iki küfür daha, sinir boşaltma seansları. Eve gelip bir iki tweet. Bu yazı. Akşama QPR-West Ham var Lig Tv 3'te. Sonra da Ümit Özat ile ROK kapışacak. Aziz Yıldırım'ın da amına koyayım. Alex'i hayatımdan çok seviyorum.

Kaiser Chiefs'in son albüm şarkılarından Things Change. Çok basit cümleler; "Düşünceler değişir, hemen hemen her gün, hemen hemen her şekilde." Aziz Yıldırım'dan nefret ediyorum, Alex'i hayatımdan çok seviyorum. 6 sene önce, şimdi sevmediğim adamın gidişinde neredeyse yaşamak istemiyordum, 6 sene sonra hayatımıza devam etmeyi öğrendik. Her geçen gün bir şeyler değişiyor ama her geçen gün içimizden bir parça ölmeye devam ediyor ve biz bunu normal karşılayacak kadar hissizleşiyoruz. Hissizleşmek. Alex'i hayatımdan çok seviyorum.

0 yorum: