Centro

Bu sezonun Milan formalarıyla ilgili 2 husus var yazmak istediğim. Sezon bitmeden yazayım da kurtulayım amına koyayım -off çok şiirsel.


Şimdi bu sezon malum, kırmızı ağırlıklı bir Milan çubuklusu görüyoruz. Çubukların kalınlığının sezondan sezona değişmesi gibi, formaya hakim rengin değişmesi de, "endüstriyel futbol" başlığı altında incelenmesi gereken bir konu.



Şunu savunuyorum: Milan, çubuklularını (en azından "genelde") kırmızı ağırlıklı yapmalı ki, renk dağılımı daha doğru olsun kombinasyonun tamamında. Çoğunlukla siyah baskın oluyor, ve çorap da siyah olduğu için, kırmızının varlığı minimumda kalıyor. Eğer bu sezonki gibi formaları daha sık görürsek, daha şık manzaralar görebiliriz sanki.

İlaveten, çubuklu kırmızı ağırlıklı olduğu zaman, düz siyah formanın da bir anlamı olur, ve daha sık giyilir.

Üstteki foto bu açıdan gayet olumlu. 2. sezon üstüste kırmızı ağırlıklı bir çubuklu. Artı, yine beyaz katkılı. Beyaz çok farklı bir "tat" katıyor Milan çubuklusuna. Açıyor.



Bu da ikincisi. İki sezondur Abbiati'nin siyah formayı bazen kaleci forması olarak kullandığını görüyoruz. Mandanda filan sık yapar hani, birkaç örnek daha var. Bu benim çok hoşuma gidiyor. Ve, normalde -ister istemez- takımdan ayrı bir parça olarak görülen kaleciyi, takıma daha yakın kılıyor gibi bir izlenim yaratıyor. Daha "takımdan biri" olarak.


Başka bir tarafı da var bunun. Milan'ın 3. formaları (hemen hemen hep siyah olurlar malum) "değerlendirilmiş" oluyor. Çünkü sembolik bir yeri var bu formaların. Sezonda 5 kez giyilmiyor. Ve en azından kaleci giydiği zaman, işe yaramış oluyor.


Sert


Dün aklıma düştü, maçı indirdim bir daha izledim. Hem zaten arşivde olması gerekiyor. Dikkatimi Hollanda'nın formaları çekti. Çok bariz ton farkı var forma ve şort arasında. Fotoyu büyütürseniz daha iyi görünebilir. Neden böyle bilemiyorum, bir ihtimal sonradan üretildikleri için olabilir. Çünkü bu kupadaki iç saha formalarının şortu siyahtı. Kupada yanılmıyorsam 2 maçta giydiler turuncu şortu.

Bir benzeri de geçenlerde şöyle gözüme çarpmıştı.

Retro 181

Latasaray



Blogumuzun büyük hizmeti devam ediyor. Serinin 2. postunda bu kez, özellikle bizim mal Galatasaray tribünlerinin nasıl olup da içselleştirip, bu kadar yaydığını anlamadığımız o malum melodinin hangi şarkıdan geldiğini sunacağız.

Bonus track için de buradan.

Retro 180

Pelin


Bu post da Knicks'le alakalı -"ya ne olacağıdı?" Evvelsi gün Dallas-Knicks vardı ya, orda maç esnasında "Lin Tayvanlı, J.R da Çin'den geldi, Uzakdoğu sinerjisi ehe mehe" gibi laflar geçti Kaan Kural ve Alp Özgen arasında. O anda da benim aklıma şu geldi: Şimdi Knicks'in forması uzun süredir aynı, 7-8 sezon var. Hatta o yandaki şeridin incelmesini saymazsak, 10-12 sezon var. Bu mallar "Linsanity" muhabbetine önümüzdeki sezon yeni formaya karar verip, onu da zamanında Houston'ın yaptığı gibi, oraların pazar payı, PR filan deyip "Uzakdoğu esintili" yapmasınlar?

Koca New York için böyle bir işe girişmek kolay değil, ama Linsanity olayı öyle dallanıp budaklandı ki, yapsalar şaşırmam. Valla.

Batı Berlin



Youtube'da boş boş gezinirken veya son zamanların klişeye kaçan tabiriyle ''Arif'in Manchester'a attığı golü ararken'' buna denk geldim. Beşiktaşlı Veli ve Antepli Yasin'in böyle bi' rap merakı varmış efenim, rap uzmanımız Lap dururken yorum yapmak istemiyorum buna. Ama abi, Veli'nin girdiği trip çok fena... Şapkanın üstüne ne diye kapşonu çekme gereği duymuş anlayamadım, gene Yasin iyi Veli'ye nazaran kıyafet konusunda. En azından suratı görünüyor herifin.

Zuck


"Parasını pulunu sikeyim, şöyle bi' vücudum olmadıktan sonra neye yarar amınakoyim."

Nerden Nereye 76



Bu sefer güncel bir tane koyalım.

Rimel


Bizim takım bu retro işlerinde görünmez pek, bu sezon onlara da piyango vurdu. Taa kaç sezon önce gümüş vardı. Ki onu da az giydiler.


2011-2012 sezonu itibariyle, organizasyonun bir önceki ismi olan Texas Chaparrals'ın forması retro kontenjanında yer alıyor. O zaman bu takım Aba'deymiş tabii. Takımın bu isimle ömrü çok uzun olmuyor. 70-71 sezonunda bu isimle ligde yer alırken, öncesindeki 3 ve sonrasındaki 2 sezon ise Dallas Chaparrals. Sonrası zaten San Antonio Spurs...


İlk olarak bir hafta önce deplasmanda oynanan Nets maçında giyildi bu formalar. Ve bir de dün sabaha karşı -yine dışarda- oynanan -ve uzatma sonunda çaktığımız- Clippers maçında.

Bir şey daha eklemek istiyorum retro formalarla ilgili. Bazı NBA maçlarında tek takım retro forma giyiyor, rakip ise her zamanki 2 ya da 3 formasından biriyle sahaya çıkıyor -işte içerdeyse beyaz, dışardaysa diğeri filan. Özellikle bu işin suyunu çıkaran Cleveland'ın maçlarında çok görür idik bu manzaraları. Ama sanki, iki takım da retro forma giyince daha bir manalı oluyor. Maksadına varılmış oluyor. Bu sezon da buna daha bir dikkat ediliyor gibi hacı. O nostalji ruhunu derinlemesine yansıtabilmek için.