Kobe Anıları...



Kobe Bryant... Seveni ve nefret edeniyle bir basketbolcu...  Dün sabah bu basketbolcunun kariyerinin son maçıydı. Ve o maçtan sonra Twitter'a "Yeteri kadar yaşarsam ileriki nesle anlatacağım" demiştim. Peki ilk olarak neyi anlatırım? Kesinlikle son maçını. Bu adamın son maçını anlattıktan sonra, anlattığım kişinin gözlerindeki o heyecanı görürsem, anlatmaya da devam ederim. Çünkü bu adamla ilgili her şeyi Wikipedia'da vs. bulamazsınız... Onu izlerken ne zaman sıradışı çılgın bir şey görsem "İleride bunu anlatacağım" demiştim hep. Peki neden son maçı? Çünkü hayatımda gördüğüm en sıra dışı normal sezon karşılaşmasıydı. 2015-2016 sezonunun sonuna geldiğinde, sezon içinde sadece 16 maç kazanabilmiş bir oyuncunun hem basketbola hem takım arkadaşlarına hem de tüm insanlara, "İsterseniz/istersek yapabiliriz, geri adım atmayacağız" mesajı vermiş olması belki biraz gözardı edildi. Maçı bir yandan takip ederken bir yandan da @lappappa ile duygularımı paylaşıyordum. Maçın başında "Kobe çıksa bir 50 sallasa ne güzel olurdu" demiştim... Bu arada duygularımı paylaşmak derken cidden bir 'duygu seli' vardı ortada... En son Reggie Miller'ın vedasında böyle garip hissetmiştim kendimi. Vücut titriyor ve şapşal bir tebessümle ESPN'in kaçak canlı yayındaki piksellere mal mal bakıyordum. Maç sonunda Kobe'nin basın açıklamalarını da dinledikten sonra Youtube'a saldırdım. Saatlerce Kobe videoları izledim. İzledim ve gülümsedim. İzledim ve hüzünlendim. Sanki kabullenemiyordum bu defterin kapanmasını. Bir yandan da Twitter'daki muhabbetlere kızıyordum. Sanki adam ölmüş gibi üzülenler var. Ama onları da anlayabiliyordum. Bandwagon'undan tutun da uzun yıllardır ölümüne bu adamı sevenler, hatta ondan nefret edenler bile tek bir çatı altında buluşmuşlardı sanki: #MambaOut...

Sayfalarca Kobe Bryant hakkında bir şeyler yazmak yerine, sadece bu oyuncunun bendeki etkisini anlatacak, aklımdan asla çıkmayan ve çıkmayacak bazı anları listelemek istiyorum:


1) J.R Smith'e ders niteliğinde

2009 Batı Konferansı Finallerinde seri 1-1 iken, maçın bitmesine 1 dakika 11 saniye kala J.R Smith'in üzerinden kaldırıp attığı şut. Topun fileden geçtiği anda heyecandan ayağa kalkıp ağza alınmayacak küfürler ettiğimi hatırlıyorum. VİDEO


2) Hayvansın

Suns'a karşı 2010 Batı Konferansı Finalleri'nde Grant Hill'in üzerinden fake vererek attığı şut. Sanırım Kobe'yi bundan daha iyi savunmak imkansız, çünkü Hill, Bryant'ın fake'lerine hiç sıçramamıştı fakat Kobe yine de şutu sokup farkı 7 sayıya çıkarmıştı. O maç 37 atan Kobe bu şutla da Suns'ı mental olarak yıkmıştı. Maçı canlı izlediğimde "Hayvansın abi ya!" dediğimi hatırlıyorum. VİDEO


3) Alo uyanın lan!

İstanbul'da 22 Ocak 2006 sabahı... Kar yağıyor dışarıda. Sabah Raptors-Lakers maçını izliyorum. O aralar Chris Bosh hayranıydım biraz ve fırsat bu fırsat izleyeyim dedim. Her şey normal ilerliyordu aslında. Tamam, Kobe harika bir sezon geçiriyor ve ilk yarıda 26 sayı atmış olmasının ardından bu maçın sonunda kafayı yiyeceğimi o sıralar tahmin etmiyor olabilirim, ama 3. periyodun ortalarından itibaren tırnaklarımı yemeye başladığımı hatırlıyorum. Kobe 81 attığında direkt telefonla  @lappappa'yı aramıştım ve "Alo uyanın lan Kobe 81 attı aloo!" diye bağırmıştım. Nasıl gaza gelmişsem, uyumadan da Nişantaşı'ndaki Gerekli Şeyler'e gidip 3-5 tane NBA figürü almıştım. VİDEO



4) İstersen 3 metre sıçra

2009 NBA Finalleri... Kobe, Shaq olmadan ilk kez bu kadar yakındı bir yüzük daha kazanmaya. Lakers maçta öndeydi ama Magic momentumu yavaş yavaş elde etmeye başlıyordu. Fakat Mamba, o yıllarda ligin en iyi pota altı oyuncusu olarak kabul edilen Dwight'ın üzerinden havada süzülerek şutu sokmayı başardı. "Lan bu adam kaç saniye havada kaldı?!" gibi sorular soruyordum kendime. .VİDEO


5) Vay babanın...

NBA Live 2003'le iyice manyağı olduğum bu sporu düzenli olarak izlemeye başladığım yıllarda canlı yayında tanık olduğum bir durum. Los Angeles, evinde Dallas'la oynuyor. 24 saniye bitmek üzereyken topu Devean George'un ellerinden alan Kobe sol köşeden sol eliyle üçlüğü atıp sokuyor. Bunu bir kez de MSG'de New York'a karşı yapmıştı ama tarihi çıkartamadım. Maçtan sonra Google'dan Kobe görselleri toplayıp ufak bir fotoğraf arşiv yaptığımı hatırlıyorum. VİDEO


6) Zzzzzz

2012 Batı Konferası Playoff'larında Los Angeles, Denver'la oynuyor. Maçı uyuklayarak izliyordum ve Kobe birden 1991 Finalleri'nde Jordan'ın turnikesine benzer bir hareketle yine havada asılı kalarak akrobatik bir turnike atıyor JaVale McGee'nin üzerinden. Kobe havada asıl dururken, Lakers spikeri Bill McDonald'ın "Kobeee" diye bağırmasıyla yarı kapalı gözlerimin bir refleksle açılması ile gördüğüm bu pozisyon sonrası tek bir şey anladım. Kobe'yi izlerken asla uyuma! VİDEO


7) İnsana saygı yok

Eskiden internet dünyasında Yinka Dare isimli bir adam NBA oyuncuların kısa video kliplerini yapardı. İşte Kobe'nin bu insanlık dışı smacını Dare'nin videolarından birinde görmüştüm. Sprewell'in yanından jet gibi geçip ters değirmen vuran Kobe'nin bu hareketini belki canlı izleyememiştim ama Yinka'nın bu videosu ile Kobe'ye olan sevgimin artmasının yanında basketbol için ölüp biten bir spiker, Kevin Harlan'ı tanımıştım... "No Regard for Human Life!"... Potadan çıkan o sesi de unutamam! VİDEO




8) Trash Talk sona erdiyse...

2000'lerin başında Türkiye'deki Iverson furyasından pek haz hazzetmezdim. Ama Iverson'ı severdim. O dönem Kobe'nin en dişli rakibinin Iverson olduğunu düşünürdüm hep. NBA TV'den top 10 videolarını izlerken görmüştüm bu smacı. Lakers molası sonrası Iverson, Kobe ile laf dalaşına girdiği sırada Brian Shaw'ın pasıyla aniden potaya doğru fırlayıp alley oop'u oldukça yukarıya sıçrayarak bitirmişti. Iverson ise hâlâ Kobe ile trash talk yaptığı yerde duruyordu. VİDEO

Kobe her şeyin tam ortasındaydı... Üçgen hücumdan, üçlük üzerine kurulmuş setlere... Yaşımız ilerledikçe NBA basketbolunun ne denli değiştiğine tanık olduk... Şahsen kariyerinin tamamına tanık olamasam da uzun yıllar onu izleyerek büyüdüm. 2000'lerin Türkiye'nin spor basınında NBA'e verilen değer şimdiki gibi olmasa da, okul defterlerimiz, klasörlerimiz hatta çantalarımızda bile bu adamın fotoğrafı vardı. Belki de ülkedeki ('Yok artık LeBron James'çi akımı bir kenara bırakırsak) kaliteli basketbol taraftarının oluşumunda büyük rol oynamıştır... Burada paylaştığım videolar gibi yüzlercesi vardır belki hafızamda sizde de belki binlercesi... Her birisi farklı zaman dilimlerinde bize değişik duygular hissettirmiştir. Yanımızda eşimiz, dostumuz, sevgilimiz, ailemiz ekrana şaşkın şaşkın bakarak izlediğimiz Kobe... O herkesin gözünde 'ama'sız bir efsane. Hatalarıyla, günahlarıyla bir efsane.... Artık bir dönem kapandı. Denecek tek söz, "Teşekkürler Kobe Bryant". Çünkü sen olmasaydın ve seni izlemeseydim günün birinde belki de sevdiklerime anlatacağım tek şey askerlik anılarım olacaktı.

(Utah'a da ayrıca teşekkürler.)




0 yorum: