6 Ekim 2012 Cumartesi
A4
Çok geçmeden bahsetmek lazım, ki 1 hafta olacak nerdeyse. Denver yeni bir alternatif forma tanıttı. Bu 4. forma mı olacak, yoksa lacivertin yerini mi aldı, onu tam bilmiyorum. Fakat 18 maç giyileceğinin açıklandığına göre, sanırım 3. forma. Ki zaten "throwback"leri saymazsak, NBA'de dört formalı takımlara rastlamıyoruz.
Aslında yaka haricinde bu da tamamen throwback havasına sahip. Ama yaka ve genel kalıp, diğer iki ana forma ve görünüşe göre "emekli edilen" lacivert formayla aynı. O kalıba Denver'ın 82-93 arası giydiği formada bulunan enine şeritlerin üstüne göğüs kısmındaki dağ ve şehir silueti ile şortun yanlarındaki enine kısa kısa şerit detayları eklenmiş.
Bir diğer nokta da şu: Denver Nuggets, yan renklerinden birini en çok "belli eden" takımlardan. Yani logolarındaki kullanımı, oyuncuların forma harici aksesuarlarda (sleeve, headband, bileklik, benchte kullanılan havlu vs.) hep bu rengi taşımasıyla, zaten sarı renk ve Nuggets belli bir çağrışıma sahip. O yüzden takımı sarı formayla sahada görecek olan basketbolseverler bunu pek de yadırgamayacaktır.
Ayrıca sıralamada 3. olsa da, bu renk bir formayla isimlerinin hakkını ("Nugget") biraz daha vermiş olacaklar.
5 Ekim 2012 Cuma
Wasalu Muhammad Jaco
“the Muslim MC rhymes over well-known hip-hop tracks and manages to outshine the artists who made the beats famous – without mentioning sex or illegal substances – his skill is undeniable.” Washington Post (devamı: Patheos)
Lupe'nin son albüm, "Food & Liquor 2: The Great American Rap Album, pt. 1" öncesinde yayınlanan single'lara göre daha hafif kalmış diyesim geliyor. Neyse geçelim onu şimdi. Asıl mevzu başka.
Rap Genius sitesi güzel kaynak. Açıklamalar bakımından sağlam yer. Özellikle metaforun dibine vurulan parçalar için... Şansa buna denk geldim. Lupe, Lamborghini Angels'ı kendi ağzından açıklamış kısaca. Video yapmışlar bir de.
Food & Liquor'ın üzerinden 6 sene geçmiş. Daydreamin' falan iyidi. O sıralar Jay Z tuttu elinden. Buradan masonluk geyiklerine girmeyeceğim ama Atlantic Records'un bir ucu Ahmet Ertegün. Bakıyorsun klasik Illuminati geyiklerine uyan pozları da var o zamanlardan. Kanye'nin "Jesus Walks"a yapılan "Muhammad Walks" falan. (Götüne güvenen dinlesin. Şarkı biraz ürkütebilir. Cenabetken de tıklamayın olm. Eheh)
Nereden nereye. Bağlamaya kalksan, buradan Chicago'ya kadar uzar yazı. Merak eden baksın, dinlesin, araştırsın adamı. "Şarkıcı"dan ziyade "Söz Yazarı" bu adamın hakkı bu topraklarda da verilsin (peheyy).
Evet, tek derdim de bu. Bir alıntı ile bitireyim yazıyı. Bu arada Teğmen Lap bir "hoşgeldin"i layık görmedi ama ben "Hoşbulduk" diyip blogcu klişelerinin ta ağzının orta yerine sıçayım.
"My fight against terrorism, to me, the biggest terrorist is Obama in the United States of America. I'm trying to fight the terrorism that's actually causing the other forms of terrorism. You know, the root cause of terrorism is the stuff the U.S. government allows to happen. The foreign policies that we have in place in different countries that inspire people to become terrorists."(NBC Chicago)
bkz: Words I Never Said
ps: Başlıktaki isim, Lupe'nin gerçek adı.
4 Ekim 2012 Perşembe
2 Ekim 2012 Salı
Dirsek
Geçen şu ESPN'in malum liste hakkında konuşurken, merak edip son sıraya bakmıştım ve Eddy Curry'nin 500. olduğunu görmüştüm, ardından da "ahuahuha" benzeri tepkiler vermiştim. Belki kasıtlı yapmış da olabilir yavşaklar. Aradan en fazla bir hafta geçti ve... Aklımdan "Fati'hoca adam eder abi..." tarzı cümleler geçmiyor değil. Bizde kendine gelir bakarsınız. Tabii bazı yarrak kafalar başladı şimdiden.
Önemli ekleme: Postu atarken "ofiste" lafladığımız güzide yazarımız Anıl, konu hakkında "Duncan'ın eCURRYsi" şeklinde bir espri yaptı.
1 Ekim 2012 Pazartesi
Badem
Almost everyday.
Almost everyway."
2006 Mayıs'ına gidelim. Lisede hazırlık dönemini geride bırakıp ikinci seneme başlamışım. Mayıs'tan bahsediyorduk, ikinci senem bitmek üzere. Fenerbahçe şampiyonluğu Denizli'de ezeli rakibi Galatasaray'a kaptırmış. Çok, çok, çok sıcak bir mayıs günü. Okuldan çıkmak üzereyim. Kantinden cips falan alıp çıkacağım. Kantinci abimizle bayağı samimiyiz. Çok fanatik Fenerli. Adını hatırlayamadım kusura bakmasın ama lisede çoğu arkadaşımdan çok samimiyetimiz vardı kendisiyle. "Aziz Yıldırım istifa etti" dedi. Aman Allah'ım. Aziz Yıldırım. İstifa. O zaman nasıl seviyorum belli değil. Belki Fenerbahçe'den çok. Aziz Yıldırım istifa etti. O küçük bedenim, 16 yaşındaki ben. Bayıldım bayılacağım. Ne cips kaldı, ne okuldan eve gidecek olmanın verdiği mutluluk. Ağlayarak bindim otobüse. Gözyaşlarına engel olamıyorum ama asıl içime atmışım üzüntüyü. Takip eden birkaç günü hatırlamıyorum bile. Belki kaçan şampiyonluktan daha çok üzülmüşümdür, bilemiyorum.
2012 Ekim. 1 Ekim 2012. Yataktan kalktığım gibi laptop'u açıp twitter'ın başına geçiyorum. Herkes Alex'in süresiz kadro dışı kalmasından bahsediyor. İçimden büyük bir küfür, birkaç tweet. Okula yetişmem gerek. Üniversite son senem. Artık gerçek bir hayatım var. Duşu alıp okula gidiyorum. Arkadaşlarla konuşuyoruz falan. Galatasaraylı olanlar klasik "ne olacak sizin haliniz" muhabbetinde. Gülüşerek falan tartışıyoruz konuları ama böyle dediğime bakmayın, en fazla 5 dakika. Futbol, hayatımızın gündeminden çıkalı çok olmuş. Ders bitiyor, otobüse atlıyorum, twitter'ı açıyorum. Gördüklerime inanamıyorum. Alex'in tweet'i. "Kontratimi sonlandirdim. Hayatimin en uzucu imzasi oldu. Fenerbahce bir oyuncu kaybetti ama bir taraftar kazandi. Hersey icin tesekkurler." Kalp atışlarım hızlanıyor. Tweet yağmuru var. Herkes bir şeylerden bahsediyor. Hepimiz suçlu arıyoruz. Öylesine haksızca ve hak etmediği bir muamele görmüş ki Alex, gitmesine üzülemiyoruz rahat rahat. Bir iki küfür daha, sinir boşaltma seansları. Eve gelip bir iki tweet. Bu yazı. Akşama QPR-West Ham var Lig Tv 3'te. Sonra da Ümit Özat ile ROK kapışacak. Aziz Yıldırım'ın da amına koyayım. Alex'i hayatımdan çok seviyorum.
Kaiser Chiefs'in son albüm şarkılarından Things Change. Çok basit cümleler; "Düşünceler değişir, hemen hemen her gün, hemen hemen her şekilde." Aziz Yıldırım'dan nefret ediyorum, Alex'i hayatımdan çok seviyorum. 6 sene önce, şimdi sevmediğim adamın gidişinde neredeyse yaşamak istemiyordum, 6 sene sonra hayatımıza devam etmeyi öğrendik. Her geçen gün bir şeyler değişiyor ama her geçen gün içimizden bir parça ölmeye devam ediyor ve biz bunu normal karşılayacak kadar hissizleşiyoruz. Hissizleşmek. Alex'i hayatımdan çok seviyorum.
Kaiser Chiefs'in son albüm şarkılarından Things Change. Çok basit cümleler; "Düşünceler değişir, hemen hemen her gün, hemen hemen her şekilde." Aziz Yıldırım'dan nefret ediyorum, Alex'i hayatımdan çok seviyorum. 6 sene önce, şimdi sevmediğim adamın gidişinde neredeyse yaşamak istemiyordum, 6 sene sonra hayatımıza devam etmeyi öğrendik. Her geçen gün bir şeyler değişiyor ama her geçen gün içimizden bir parça ölmeye devam ediyor ve biz bunu normal karşılayacak kadar hissizleşiyoruz. Hissizleşmek. Alex'i hayatımdan çok seviyorum.
30 Eylül 2012 Pazar
Zodiac
Fenerbahçe sezon başı formalarını tanıttığı zaman ligde giyecekleri çubuklu formalarının arkası da çubukluydu. TFF'nin sezon başı forma kurallarında, aynı UEFA gibi, formaların arkasında numaralar ve isimlerin olduğu bölge düz olmak zorunda yazıyordu. Fenerbahçe ise bu kurala uymayan formalar tanıttı ve ligde de kullandılar bir kaç maçta. Tabi UEFA lig gibi değil, onlar olmaz dediyse kullanamazsınız. Bu sebeple Fenerbahçe Avrupa maçları için arkası sarı çubuklu formalar da yaptı ekstradan.
Dün ise ligde oynadıkları maça daha önce giydiklerinin aksine arkası düz formalar ile çıktılar. Ancak UEFA maçlarında giydikleri sarı sırtlı değil, lacivert sırtlı formalar kullandılar bu sefer.
Ben böyle şeyleri çok merak ederim. Gelen bir uyarıdan sonra apar topar mı yaptılar da dikkat etmediler ? E madem zaten hazır UEFA formalarınız var arkası düz, neden bir de böyle bir forma yapma gereği duydunuz ? Biri çıkıp bu tip detayları anlatsa ne güzel olur Günt.
Fotoğrafları, bizim Galatasaray Formaları Forumundan materyal'in paylaşımından aşırdık.