30 Kasım 2013 Cumartesi
Nerden Nereye 133
Bonus 1: Okuyunuz.
Bonus 2: Maç ya da program harici muhabbetlerine denk gelmek zor böyle adamların. O açıdan mühim.
29 Kasım 2013 Cuma
Zeytinyağı
Sezon başından beri Fenerbahçe Ülker'in formaları hakkında 2 satır yazayım diyordum. Hani "kazanırsanız bu formalarla mı Euroleague kazanacaksınız" falan. Ben bahsedene kadar, adamlar Nike'la anlaştı, halletmiş oldu. Bayağı güzel oldu, sonuçta mesele şu yani. Bundan sonra sahada izlerken, üstlerinde oyunlarına yakışır ekipmanlar göreceğiz.
Tabii kısa bir süre sonra tekrar çubukluya dönmeleri de ekstrası. Şu ne ya, lacivert üstüne ince sarı çubuklar. Bir de geçişli falan.
28 Kasım 2013 Perşembe
Estevez
Mevzuyu bilmeyenlere özet geçelim. Flamini uzun kollu formasının kolları kesip kısa kollu hale getiriyor, maç sonu Wenger, "böyle şey olmaz, uyarılacak" diyor ve "bir daha öyle bir şey yapmayacak" diye de ayarı veriyor. İlk bakışta formaya saygısızlık, Arsenal forması kesilir mi ulen tarzı bir sebepten bu atarlanma oldu sanıyoruz ama durum daha da ilginç ve güzel.
Not: Kıvırmak serbestmiş.
26 Kasım 2013 Salı
Sonra
Bu sezonki çoraplarda 00-01'e benzerlik var. Bu kasıtlı bir ithaf mı, yoksa kollarla bütünlük için yapılmış bir dokunuş mu, bilemeyiz tabii. O zamanları hatırlatması her türlü güzel.
24 Kasım 2013 Pazar
Başsan
Bu kitabı okumadan önce Murat Menteş'i hemen hemen hiç tanımıyordum. O dönem hızlıca kitabın namı yayılınca ve övgüleri görünce almış ve sevmiştim. Kapaktaki "adamları" ise hiç bilmiyordum. Meğer zamanla tanıyacakmışım.
Onur Ünlü'yü "meğer tanıyormuşuz", ama başka şekilde. Bu kitabın ardından daha başka yönlerini tanıma fırsatı bulduk, dizilerine müptela oldum, filmlerini izledim.
Gökdemir İhsan, bu üçlüden o dönem bile tanımamamı(zı)n gayet normal olduğu bir adam. Benim için aralarından en önemlisi. Demek ki, burada görünmesi, istemsiz de olsa (?) bir ipucu. Hala tanımayan çok. Ama zaten onu tanıyan kişi sayısı hiçbir zaman "çok" olmayacak.
Alper Canıgüz'ü bir-iki duymuşluğum vardı, ama "ne ayak" olduğunu pek bilmiyordum. Zaman geldi, onun kitaplarını da okudum, sevdim.
Bu serüvenin benzerini yaşamış birçok kişinin olduğunu tahmin ediyorum. Bu tip "oyunlu", yeni açılımlara teşne kapaklara da ihtiyaç var hani. Daha fazla olsa keşke.