Retro 303


Öfke


Şu dakikalarda gerçek anlamda başlayan March Madness öncesi duayen Fritz Fassbender ile bu sene draft'a girecek oyuncuları, Avrupa'ya gelme ihtimali olanları ve NBA'deki çaylakları konuştuk. Without further ado...

Abi s.a. şimdi öncelikle bu senenin çaylaklarına yorumunu merak ediyor halk. Oladipo mu yoksa MCW mu alacak çaylak ödülünü? Trey Burke ligde nerelere gelebilir? Onun dışında bust çıkan Anthony Bennett ve benim de çok ümitlendiğim Otto Porter niye tutmadı? Ben Mclemore'dan bir tık daha yukarısını bekliyor muydun, Dieng geçen ilk beş çıktığı ilk maçta beş blok yaptı ve ülkenin kalanı Gonzaga'yla "Gonzaga'dan adam çıkmaz" (bunu sileyim mi diye çok düşündüm) 
diye alay ederken Adam Morrison'ı çıkaran ve yine hayal kırıklığına uğrayan Gonzaga'nın onurunu kurtaran Kelly Olynyk hakkında "Olynyk beni yanılttı :(" itirafı yapacak mısın?


A.S. Yekten bu senenin çaylaklarıyla başlayalım. Bu sene ödülü kimin alacağını MCW ya da Oladipo bile merak etmiyordur muhtemelen ama bu bizim bu konuda ahkam kesmemize engel değil tabii. Michael Carter-Williams alacak gibi görünüyor. Hala akıllarda sezona yaptığı başlangıç var, sezon içinde de o ne kadar kötü olursa olsun onu geçecek bir performans izlemedik. Rakamları da Oladipo’nun önünde. Gerçi bunda Sixers’ın patara kütere tempolu oyununun payı da var ama kötünün iyisi sonuçta. Malum ben MCW’yi pek tutan bir insan değilim, Oladipo da tersine en ümitli olduğum gençlerden ama ikisinin de çok iyi başlayıp baş aşağı gittikleri bir sezonda MCW hak etti diyebiliriz. Gerçi gelişmiş istatistiklere bakarak Oladipo’nun daha iyi bir sezon geçirdiğini de söyleyenler var, Sixers’ın 21 maçlık kaybetme serisini de düşününce Oladipo’nun alması da sürpriz olmayabilir. Yine de bu iki oyuncudan bir yıldız çıkacaksa o Oladipo olacak bence.

İkimizin de ümitli olduğu Otto niye olmadı? İki temel sebep var ki ikisi de birbiriyle bağlantılı. Birincisi Washington’ın sezon planı. Acil şekilde play-off yapmak isteyen takımlardan biriydi Wizards. Gortat için birinci tur draft hakkından vazgeçecek kadar istiyorlardı bunu. Ve ikincisi de Trevor Ariza’nın beklenenin çok ötesinde formu. Ariza bu kadar iyi başlayınca planını mümkün olduğu kadar çok maç kazanmak üzerine kurmuş bir takımın genç oyuncusuna daha çok süre vermek yerine veteran oyuncusunu tercih etmesi anlaşılabilir bir durum. Mesela Otto yine play-off yapmak isteyen ama 3 numarada adamı olmayan Cleveland’a gitse çok daha anlamlı süreler alabilirdi. Veya play-off’la işi olmayan ama o pozisyonda çok adamı olan Orlando’ya gitse yine çok daha fazla oynayabilirdi. Ama talihsizliği bu iki durumla da çakışan takıma gitmesi oldu. Üstüne bir de Washington’ın 1 ve 2 numaralarnın zaten çok genç oyunculara emanet olduğunu düşününce şaşırtıcı değil bu sezonun böyle geçmesi. Ben yine de ümitliyim kendisi için, Ariza’nın gelgitli formu malum, seneye iyi bir Porter izleriz diye umuyorum.

McLemore’dan elbette daha fazlasını bekliyordum. Oladipo’yla beraber benim için bu sınıfın tek net yıldız adayı. Ama onu da takımdan bağımsız değerlendirmenin imkanı yok. Sacramento Batı konferansının Washington Wizards’ı. Hatta Wizards’ın üç sene önceki çiftlik hali. Takım sahibi değişti, yönetim değişti, vs. Bu yapının içinde bi çaylaktan çok şey beklememek lazım ama yine de aldığı süreyi daha iyi kullanmalıydı tabii. Herşeyi geçiyorum Oladipo’yla eşit üçlük yüzdesine sahip olmasının açıklaması yok. Her alanda takıma bağlı sorunlar yaşasa bile şutunda bi istikrar yakalamalıydı ki kendisini diğerlerinden ayıracak şey bu. Kings bu yıllık geçiş sürecini tamamlasın da seneye artık inşallah. Zira Kings’in draft hakkı bizde kullanabilmemiz için en azından en dipten 11. olmaları lazım. Bu yolda Ben kardeşimize çok ihtiyacımız var.

Bu arada şimdi Bennett kısmını atladığımı fark ettim. İyi de olmuş, geçen sene bu blogu takip eden 75 milyona anlatmıştık Bennett’in tutmayacağını. Gerçi MCW rotasyon topçusu bile olamaz da demiştik ama arada olur öyle :/ Neyse, Bennett’in o fizikle rotasyon oyuncusundan fazlası olmasının imkanı yok. Bazen bi oyuncunun formunu açıklamak için çok değişkene ihtiyaç duyuluyor ama Bennett’te buna gerek yok, her şey ortada. Elbet ligin ilk yarısındaki kadar kötü bir oyuncu değil ama bu kadar kötü bir draftta bile ilk 10 dışından seçilmesi gereken oyuncuyu 1. sıradan seçersen böyle tuhaflıklar olması da doğal.

Biliyorsun Dieng benim Chicago’ya en istediğim adamdı, hem Noah back-up’ı hem de Taj’ı paketlersek dakika alacak topçu olarak. Bu sezonuna koç yüzünden yazık olan oyunculardan bence. Her türlü iyi dakikalar alır bu ligde. Şimdi dönüp bakmaya üşeniyorum da Olynyk tam beklediğim gibi çıktı aslında, bundan bi bok olmaz demedim zaten hiç (demiş de olabilirim güvenemiyorum kendime). Sadece geçen sene turnuva dönemi Olynyk’in birinci sınıf bi uzun olduğu şeklinde gaz veriliyordu, bense maksimumu ikinci beş skoreri olur diyordum. Maalesef tipten kaybeden bi kardeşimiz. Bi vücuda top bu kadar mı yakışmaz ya. 

Trey Burke kısmını da atlamışım. Burke’e çoğunluk gibi D.J Augustin benzetmesi yapanlardandım. Döküldüğü Chicago öncesi dönemi değil de 2010-2011 performansına benzetiyordum tabii. D.J o iyi yıldan sonra sıçrama yapmak yerine geriye gitti. Burke için gelecek yıl çok mühim o açıdan. Daha eli yüzü düzgün bi Utah takımında 15 sayı 5 asist standartında bi ikinci yıl oynayıp, savunmada biraz daha sağlam durabilirse ligin geniş klas oyun kurucu havuzuna girer. Oyun kurucu bolluğundan all-star olması zor ama çoğu 1 numaradan ayrılan istikrarlı şut özelliğiyle ayrı bi yerde durabilir. Bu sene o konuda beklenti altındaydı ama seneye standartını bulur sağlıklı kalırsa. Bu vesileyle de adam gibi adam DJ Augustine’in adını geçirmiş oldu, burdan kendisine selam ediyorum.

Ariza'nın bu sene sonunda güzel ve uzun bir kontrat kapacağını düşünürsek önümüzdeki seneler adına Otto için neden olmasın diyebiliriz gerçekten... 

Son mock draft'larda Jabari yine öne fırladı. Bunu Embiid'in sakatlanmasına da yorabiliriz ama Jabari insan gibi oynamadı sezon sonunu. Sen bana sezon içinde "Wiggins'in şut problemi var, Jabari'nin de savunmada birkaç sıkıntısı" demiştin. Wiggins geçen 41 attı, Jabari de ülkenin pozisyonuna göre en iyi ribauntçılarından (8.8 ribaunt) biri. Bu problemleri yavaş yavaş törpülemeye başladılar mı?

Evet, daha enteresan bir istatistik olarak da Wiggins Jabari’den daha fazla üçlük kullandı sezon boyu. Tabii bunda takım yapılarının etkisi var, Duke’ta her oyuncunun bireyselliğine dayalı bir hücum planı varken Wiggins daha çok spot-up şut imkanı buldu. İkisinin de bahsettiğin sıkıntıları törpülediğini söylemek için henüz erken. Jabari’nin ribaunt sayısı maçların büyük bölümünde 4 ya da 5 numara oynamasıyla alakalı. Ayrıca dediğim gibi Duke’ta her oyuncu o kadar çok şut kullanıyor ki ribaund sayısı şişiyor. Aynı şekilde Jabari’nin savunması için iyi-kötü yönde yorum yapmak da zor, hep pozisyon dışı oynadı adam. Aaron Gordon gibi iyi savunmacılar karşısında birebir oynamak zorunda kaldığındaysa sıkıntı yaşadı.

Wiggins da şut konusunda Lebron’un liseden çıktığı hali gibi kötü durumda değildi zaten, Jabari’yle karşılaştırınca ondan gerideydi sadece. Yine de beklenenden daha verimli ve daha olgun bir oyun oynadı hücumda. Ben ilk beşin nerdeyse tamamını kaybetmiş, Releford’suz Withey’siz McLemore’suz Kansas’ın bu sene Wiggins ve Embiid’e rağmen çok dağınık olabileceğini düşünüyordum ama sakatlıklara kadar gayet iyi götürdüler.

Embiid’in sakatlık konusu korkutucu hakkaten. Lig henüz Greg Oden travmasından çıkamamışken birinci sıradan seçilme ihtimali pek kalmadı bana göre. Geçen sene Nerlens Noel’in banko 1’den gitmesi beklenirken nerelere düştüğünü gördük. İnşallah turnuvada bir şekilde döner, son haberlere bakamadım gerçi ne durumda.

Eleman Big 12 turnuvasını kaçırdı, NCAA turnuvasının da ilk haftasını kaçıracak diyorlardı. İlk iki turdan sonra belki bir maç daha riske etmeyebilir Kansas, belki de upset yaşarlar belli olmaz bu işler. Embiid'den devam edelim, yeni Olajuwon diyorlar hakkında sen neler diyorsun, ben çocuğu birkaç kez izledim de gerçekten muazzam bir potansiyeli var. Basketbol iq'su üst seviyede, hücumda ayak oyunları, savunmada acayip bir hakimiyet. Maşallah nazar değmesin dedik sakatlandı. Benim beğendiğim birkaç uzun daha var mesela Michigan State'li Adreian Payne, Florida'lı Patric Young, Kentucky'li Julius Randle tabii ki. Bu üç adamın ortak özelliği de çok kuvvetli olmaları. Bir de bu sene draft'a girmesi beklenmeyenlerden Brice Johnson, James Mcadoo, Rakeem Christmas.

Embiid Avrupa’da Yugoslavlar sayesinde sık yaşanan ama NBA’de pek tecrübe edemediğimiz “uzunu izleme” zevkini yaşatabilecek bi adam. Yeni Olajuwon filan lüzumsuz endüstriyel sıfatlar tabii ama sakatlık sorunu yaşamayıp düzenli oynadığı zaman hiçbir şey yapamasa bu keyfi getirecek olması bile önemli. Wiggins ve Jabari’ye göre artısı hiçbir alanda bariz bir defosu olmaması. Sen de saymışsın zaten, bütün bu özellikleri toplamış ve henüz 4-5 yıldır basketbol oynayan bir adamın potansiyeli korkutucu. Bir örnek vereyim, sezon başı ilk 3 Kansas maçının ikisini izledim. Sonra birkaç hafta izleyemedim. 15-20 gün sonra tekrar izlediğimde o başlangıçta izlediğim Embiid’den gözle görülür farklı bi Embiid vardı sahada. Yani bu adam iki hafta içinde bile kendini geliştirebilen bi adam. NBA’de fiziğine ve oyun aklına yapacağı eklemeleri düşününce İsmet Badem abi gibi gırtlaktan gelen bi sesle Maşallah Muratçım Maşallah dememek elde değil.

Kısa ve 3 numara rotasyonunun yanında uzun rotasyonu biraz zayıf bu sene ama dediğin gibi loto dışından seçilecek potansiyelli isimler de var. Saydığın isimlere Noah Vonleh’le Willie Cauley-Stein’ı ekleyebiliriz. Vonleh muhtemelen lotodan gidecektir. Cauley-Stein da biraz abartılsa da Chicago gibi savunmacı yedek uzun arayan takımların radarında. Julius Randle en merak uyandıran isim tabii bunların içinde. Embiid’in aksine sezona müthiş girip sonrasında hiç gelişim emaresi göstermedi maalesef. Yüzü dönük inanılmaz bir oyuncu, NBA seviyesinde bile karşısında durabilecek az isim var. Ayrıca özel ribaund sezgisi olan isimlerden. Ama oyununun geri kalanı epey soru işareti.

Ben oraya Cauley-Stein'ı da yazacaktım ama ligin ikinci bir Hasheem Thabeet'e ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Benim bu sene en beğendiğim takımlardan biri Michigan ve favori oyuncum da Nik Stauskas. Şurada arka bahçesinde yağmur yağarken 70/76 üçlük attığı bir video var beş dakikada. Comparison'larda Klay Thompson'la kıyaslanıyor. Geçen sene Tim Hardaway jr. ve Burke'ten pek dikkat edemedik veya spot-up shooter sanma gafletine düştük, belki de gerçekten öyleydi ama bu sene acayip geliştirdi kendini. Hala ülkenin en saf şutörlerinden ama Gordon Hayward-esque (bu esque'i kullanmak haaarika) bir oyunu da var bunun yanında, yani içeri drive edip boş adamı da buluyor, yardım savunmasını da yapıyor. Senin de söyleyeceklerin olduğunu biliyorum. McGary'nin sakatlığında takımı sırtladı adam.

Stauskas benim de en sevdiğim oyunculardan biri ama Klay Thompson kıyasına katılmam pek mümkün değil all-around bakınca. Şut olarak tartışılmaz elbet ama savunmada Klay’in yanına yaklaşmasının imkanı yok ki ortalama bi savunmacıya dönüşme potansiyeli olsaydı bugün Stauskas 15-30 arası mı gider diye değil de 5-10 arası kaçtan gider diye konuşulurdu. Geçen sene spot-up şutördü zaten. Rakip Burke’ü kitlediği an üstüste on pozisyon Stauskas’ın eline top değmediği olurdu. Topu alıp şutu bozulduğunda da tek hamlesi bi defa sektirip Burke’e dönmekti. Bu sene topu yere vurup dripling üzerinden şut yolluyor, koridor açıp potaya gidiyor, maç sonlarında oyun kuruyor. Gerçekten saygı duyulası bir gelişim. Yine de Hayward kıyaslaması da şimdilik fazla iddialı bence. Hala sıkıntıları var geliştirdiği alanlarda da. Mesela son Big Ten finalinde Michigan State karşısında iyi bi ilk yarı çıkardı ama ikinci yarı Spartans savunmayı sertleştirince silindi gitti. Ben hiçbir zaman topun eline teslim edilip bişeyler yapması beklenecek bir opsiyona dönüşeceğini zannetmiyorum o açıdan. Yine de çok değerli bir oyuncu olma potansiyeli var tabii. Ligin üçlük konusunda evrildiği noktada sadece spot-up şutör olarak bile rahatça mid-level kazanacak düzeyde şimdiden. Savunmada fiziğinin yetmeyip aklıyla kotardığı işlerde bi standarta ulaşırsa fazlasına da dönüşebilir.


Bu sene Fox Sports'ta çok Creighton maçına denk geldim ama hepsi gözüme sıkıcı gözüktüğü için 15-20 dakikadan fazla izleyemedim. Doug McDermott'a geleceğim tabii ki. Acayip bir McDermott bandwagon'u oluştu Amerika'da. Sen de bu vagona atlayanlardan mısın yoksa abartıldığı kadar olmadığını mı düşünüyorsun? Çünkü herif gerçekten abartılıyor gibi geldi bana Larry Bird'le kıyaslayanlar var ya ciddili. 

Hah, bu draftın en tartışmalı konusuna geldik. Sezon boyu dediğin gibi saha dışında da bol bol “Adamsın Dougie Adam” hikayeleri okuduk McDermott’u parlatmak için ama biz saha içine bakalım. Elimizde ne var? 2.02 boyunda 105 kilo müthiş şutör, çok yönlü skorer, oyun bilgisi geniş bir tweener. Yani projeksiyon yapması en zor türden fizik-yetenek sahibi oyunculardan. Geçen seneki yazıda Bennett tarzı oyuncular için sürekli kullandığım bi cümle vardı, “3 oynamak için yavaş, 4 oynamak için kısa” diye. McDermott bu tarife cuk oturan bi adam. Onu benzerlerinden ayıransa var olan yeteneklerinin (şut, skor, saha görüşü) çok üst düzey olması. Elbet Larry Bird karşılaştırması epey salakça ama doğru takımda direkt iyi katkı yapabilecek durumda. Ama aynı anda da bir tür Matt Bonner’a dönüşme ihtimalini de taşıyor çünkü fiziksel eksiklikleri ligin vasati beklentilerinin çok uzağında. Onun yeteneklerinden maksimum verimi alacak takım yapıları ve koçlar da var, bu yetenekleri köreltip Bennett örneğindeki gibi sadece zaaflarını gösterecek yapılar ve koçlar da. Bu noktadan sonra geleceğini tamamen gideceği takım belirleyecek yani. Bu her oyuncu için önemli ama fiziksel problemi olmayan iyi oyuncu er ya da geç potansiyeline ulaşıyor kafa kırık değilse. McDermott için bu geçerli değil, muhakkak doğru yapıya ve koçun eline düşmesi lazım. Eğer bu olursa ben 15-20 dakka verebilecek klasta bir adam olduğunu düşünüyorum. Artık ikinci beşin skor verimi ligte iyi takımları diğerlerinden ayıran mühim faktörlerden biri, McDermott böyle bi rolde çok iş yapabilir.

Ben koyu (?) bir UCLA taraftarıyım ama söz konusu UCLA olmadığı zaman hep Syracuse'u tutmuşumdur. Neden çünkü Jim Boeheim'ın 2-3 zone'unu izlemek bana acayip keyif veriyor. Wisconsin'in de 35 saniyeyi sonuna kadar kullandığı hücumlara bayılıyorum mesela ama konumuz o değil. Bu seneki Syrcause takımını da beğeniyorum. Son zamanlarda form grafikleri acayip düştü gerçi. Yine de Tyler Ennis'i pek tuttuğum söylenemez. Acaba Cuse'un sisteminden dolayı mı göremedim cevheri yoksa sen de benim gibi ikinci bir Austin Rivers olduğunu mu düşünüyorsun? Mesela 100 kişiye sorsak 99'u Ennis der ama ben Marcus Paige diyorum. Onun dışında Jerami Grant ve CJ Fair'i çok beğensem de oyunlarını NBA'e adapte etmelerinin zor olduğunu düşünüyorum o fizikleriyle.

Ben de tam tersi Syracuse maçı oldu mu kaçıyorum zira normal iyi savunmalara karşı bile bi fikri olmayan toy oyuncuların zone’a karşı çile çekmesini izlemek hoşuma gitmiyor :s Burdan yola çıkarak senin insanların acı çekmesini izlemekten zevk alan biri olduğun sonucuna varıyorum Yücel. Konuya dönersek benim objektif bakabileceğim bi alan değil, Paige epey sevdiğim bi topçu. Ennis bi kaç maçın finalinde epey efsane oynadı ama totalde Paige çok daha iyi gibi geliyor bana. Diğer Syracuse oyuncuları da Ennis gibi NBA’de ne beklenmesi gerektiğini bilemediklerimden. Fair için Southerland’a bakarak bir tahmin yapabiliriz belki. Southerland dış şutuyla Fair’den daha uygundu lige ama süre alamadı. Fair potaya yakın skorerliğiyle rotasyona girer mi bilemem. İkisi için de Avrupa en iyisi, özellikle Southerland boşa zaman kaybetti. Grant ikisinden de potansiyelli. Klasik kısıtlı yetenek ve becerilerinin nereye evrilebileceğini tahmin etmenin zor olduğu atletik wing’lerden. İlk birkaç yıl pek etki yapabileceğini sanmıyorum ama uzun vadede birşeyler çıkabilir.

Çoğu kişi bu tarz farklı konulardan metafor oluşturup benim sadist, mazoşist, sado-mazo ve hatta çeşitli sapkınlıklara sahip ultra sapık ruhlu biri olduğumu söyledi o açıdan ben kendimle ilgili gereğini yapacağım. Sen Avrupa'ya girdin devam edelim. Kimler draft'ta seçilemeyip Avrupa'ya gelirse etkili olur? Mesela Florida'dan Casey Prather beni inanılmaz cezbediyor o konuda. Ayakları yere bu kadar sağlam basan ender kolej oyuncularından gibi geldi.

Florida’yı komple o kategoriye alabiliriz. Yıllardır aynı bol veteranlı sistemle turnuva kovalıyor adamlar. Ayrıca geçen sene bu satırlarda Erik Murphy’e tam Avrupa oyuncusu demiştim ama bizimkiler gitti onu seçti, çocuğun kariyeriyle oynadılar : / Bu sene daha temkinli olayım. İlk aklıma gelen isim Sam Dower Gonzaga’dan. Nba için fazla ağır kalacaktır ama iyi bi Avrupa pivotu olabilecek meziyetlere sahip. Olynyk’in boşluğunu iyi doldurdu, içeriden dışarıdan oynayabilen akıllı bi uzun.

Bizim Paez’le en çok konuştuğumuz topçulardan Memphis’ten Joe Jackson da muhakkak Avrupa’ya gelmesi gereken bi kardeşimiz. Aslında ben ondan son senesinde bi sıçrama yapıp NBA radarına girmesini bekliyordum ama olmadı. Ligde o kadar çok kalite PG var ki artık şans bulması zor, hem de yetenekleri Avrupa’da çok daha fazla iş yapmasını sağlayabilir.

Louisville’den Russ Smith de muhtemelen ikinci turda seçilecek ama boşu boşuna NBA kamplarında zaman kaybetmemesi gereken bi isim. Önünde Siva örneği var işte kardeşim, zorlama gel Avrupa’ya, Milano gibi bi takım bulup kral ol. Aynı şekilde California’dan Justin Cobbs. Geçen sene takım arkadaşı Allen Crabbe’e de aynısını söyledik, boşuna bi yıl kaybetti. Gel buraya yatarak değil çalışarak kazan ekmeğini.

Kyrie Irving, Carlos Boozer, Elton Brand, Grant Hill, Bob Verga, Jeff Mullins, Corey Maggette, Christian Laettner, Luol Deng, Gerald Henderson, Mike Dunleavy, JJ Redick, Jay Williams :(, Kyle Singler, Shane Battier, Ryan Kelly :), Plumlee kardeşler, Austin Rivers falan filan. Duke'tan NBA'e adım atan 60 oyuncu var. Sence Jabari Parker bunlar arasında adından en çok söz ettiren adam olabilecek mi?

Grant Hill’i kenara alırsak alayını geçmesi lazım. Sahaya yansımasa da Hill’in etkisi çok başkaydı bi döneme. Ben bütün o hype ölmesine rağmen Jabari’den çok ümitliyim. Kötü birşeymiş gibi “anca Melo olur” diyenler var, ben ötesine de geçebileceğini düşünüyorum. Umarım Orlando gibi 4 numaradan da süre alabileceği iyi bir çekirdeği olan bir takıma gider. Bu arada sezon başı bi ara Chicago Bulls’umuz beşinde 3 Duke’lü vardı ve o arayı 3-12’yle geçmiştik, bu mühim bilgiyi de verelim.

Bizim takımda da Duke-North Carolina kavgası yaşanıyor içten içe. Geçen ismini vermek istemeyen oyunculardan biri Kendall Marshall'ın sırf Duke'lü diye Ryan Kelly'e boşken pas vermediğini falan söyledi. Geçen sene de Suns idmanlarında Morris kardeşlerle Beasley'in arasını bozmuş Kansas-Kansas State'ten girerek. Mühim bilgiyse mühim bilgi, gazetecilikse gazetecilik.

Neyse... Sen yine sezon içinde bana bu sene acayip 2 numaralar geliyor demiştin, NBA'de de en kısır pozisyon diyebiliriz an itibariyle. Biraz bu adamlardan bahsedebilir misin? Ben bu sene hiç Oklahoma State izlemediğim için Smart'la Brown'a giremedim. Bunlar da acayip yetenekler. Dikkat etmemiz gereken herhangi bir oyuncu var mı, Bu sleeper olabilir dediğin falan?

Acayipten ziyade ikinci üçüncü parça olabilecek kalitede çok oyuncu var. Draftlarda benim ilgimi esas çeken şey orta sıralardır, bi draftın değerini süperstar sayısından çok ne kadar kaliteli rotasyon oyuncusu çıkardığıyla ölçme taraftarıyım. 2008 ve 2011 draftlarını o açıdan çok severim (draft sevmek?). Mesela 2009 draftı da bu draftın 2 numara sınıfına benziyor. İlk 5’ten seçilen tek oyun kurucu Rubio ama bu drafttan çıkan diğer oyun kurucular şunlar; Brandon Jennings, Jrue Holiday, Ty Lawson, Jeff Teague, Eric Maynor, Darren Collison. Hiçbiri süper yıldız değil ama bi iki istisna dışında hepsi takımının en değerli parçalarından birine dönüşmüş durumda. Bu draftta da Zach LaVine harici lotodan gidebilecek bir şutör guard yok belki, Lavine’in bile durumu şüpheli hatta çok fazla seçenek var. Gary Harris, Andrew Harrison, Nik Stauskas, James Young, Wayne Selden, PJ Hairston, Markel Brown, hatta power forvet fiziğinde olmasına rağmen esasında bi combo-guard olan Kyle Anderson. Dolu dolu bir 2 numara sınıfı. Ligde Klay Thompson, Bradley Beal, Ben Mclemore, Oladipo gibi genç kardeşlerimizin yanına bu isimlerin katılımıyla pivot pozisyonundan bile rezil olan 2 numara rotasyonu düzelecektir muhtemelen.


Kim sleeper olur kime özel dikkat edilmeli şu an konuşmak zor. Bunun iki sebebi var, birincisi bu yıl ligde çok fazla üst düzey freshman vardı ve bunlardan hangileri drafta kesin girecek hala tam bilmiyoruz. Tek bir oyuncunun girmemesi bile sıralamayı çok değiştirir, çünkü biri çıkınca herkes bi sıra yukarı çıkmıyor, takımların stratejileri de değişiyor. O yüzden şimdiki mock’lara çok bakmamak lazım. Yine de bütün olağan şüpheliler drafta girecek şekilde kabul edersek sadece ilk 5 belli gibi. Jabari, Wiggins, Embiid, Exum ve Randle muhtemelen ilk seçilen isimler olacak. Bunların arkasından Smart, Gordon, Vonleh’nin gitmesi garanti gibi. Geriye kalan geniş bi skala var ve takımlar neye göre karar veriyor ben pek anlam veremiyorum. Mesela ilk 4’ten sonra bence bu draftın en yetenekli ve potansiyelli oyuncusu Zach Lavine ama hala gerektiği kadar bahsedilmiyor ondan. Lavine ilk 5-6 sıra dışında nereden seçilirse seçilsin büyük steal olur bence. Hele bir iki mock’ta olduğu gibi ilk 10’un altına düşerse büyük hırsızlık olur, tapeleri filan düşer o soygunun (gündeme dair göndermemizi de yaptık çok şükür). Aynı şekilde James Young ve Gary Harris ilk 14 altından seçilirse seçecek takıma hayırlı olsun, çok güzel iş. Gerçi Harris’in piyasası iyi, Young da yükselişe geçen Kentucky’le turnuvada iyi işler yapıp yukarılara çıkabilir.

Benim sleeper olma ihtimalini yüksek gördüğüm Kyle Anderson ve Rodney Hood. Özellikle Anderson’ın nereden seçileceği epey ihtilaflı zira onun da fiziksel zaafları üzerinden projeksiyon yapmak zor. Ama bu yılın açık ara en zeki iki oyuncusundan biri. McDermott gibi doğru takıma giderse çok iş yapabileceğini düşünüyorum. Hele 20’lerden sonra seçilirse tam sleeper olur. İnşallah UCLA basiretsiz koça rağmen turnuvada ses getirir de Anderson sonunda biraz saygı görür. Hood da Jabari’nin gölgesinde çok iyi sezon geçirdi. Bizim Tony Snell gibi biraz uçup kaçma ribaund kovalama problemi filan var ama çok iyi skorer, draftın ilk yarısında gitmesi lazım.

Nerden Nereye 143




Jenerik 20



Craig


Şu tip formalar biraz sorunlu oluyor. Hani aslında renkleri kırmızı-beyaz olan bir takımın formalarıymış gibi algılanıyor. Takımı bilsen dahi. Üsttekinde, yakanın bir tarafını siyah yapsan, ya da kol uçlarını. Ya da alttakinde, şeritlerin kenarını siyah yapsan –ki aslı öyle, biliyorsunuz; bizim geçen sezonki beyaz, Shakhtar'da vardı vs. Eskişehir'in bu sezonki sarısı da öyle, ki bu yine anlaşılabilir bir şey. Ayrıca ele almalı bunu zaten.