İçtenlik

Bazı çizerler sizi tam böyle kritik noktada yakalayabiliyorlar. Kafanızdan geçenler, şüphe ettikleriniz, düşündükleriniz, hissettikleriniz, gördükleriniz, bildikleriniz, bildiğinize emin olamadıklarınız;işt bunlar bu çizerler sayesinde sizin karşınıza çıkıyor ve siz de okuduğunuzda mutlu oluyor, kendinizi iyi hissediyorsunuz. Bunu becerebilen- aslında becermek doğru kavram değil- az sayıda çizer var. Hatta az sayıda "yazar" var. O derece.
O çizerlerden bazıları Oky, Ersin Karabulut ve Umut Sarıkaya. Hep farkındayımdır onların ama, ilk defa burda dile getirmek aklına geldi bu herifin.

Ersin zaten birçok kişi tarafından çok sevilen, köşesiyle belki de Dünya'da ilk ve tek olan bir işe imza atan çok yetenekli ve samimi bir adam. Böyle birinin bizim ülkemizde olması muhteşem. Sandıkiçi'nin ikinci cildi ne zaman çıkacak acep? Bir an önce çıksa keşke.

Umut Sarıkaya'nın günlük hayattan tespitleri inanılmaz. Sırf son Uykusuz'daki köşesinde değindiği birkaç başlığı yazıyorum:izbe yerleri restore edip mekan açma tutkusu, "bastonlu zenci repçi", yanak kıllarının traş sonrası sırıtması, kafedeki "ortama bakan masada" oturma sorunsalı, türk filmlerindeki tırışkadan şirketler, gün sonrasında kalan yemeklere saldırış. Müthiş tespitler. Esas müthiş olan, aslında bildiğimiz, tebessümle karşıladığımız bu tip detayları bizim önümüze komik diyaloglarla çıkarabilmek. Malzemeyi kullanabilmek. Artı gözlem gücü.

Ve de Oky. Onu ilk kez Cihangir'de Bi Ev ile tanıdım. "Genç Evi" kavramını harika anlatıyordu orada. Sonra Çarpışma'da ikili ilişkilere değindi. Aldatma, aşk, affetmek, pişmanlık;normalde pembe diziye malzeme olan bu unsurları, gençlerin okuyup hakkında düşünebileceği şekilde çizdi ve sundu bize. Şimdi de Barış'ın hikayesini anlatıyor. Kendi halinde ama aslında öyle olmayan, biraz da Ersin'in elinde çıkmış gibi duran bir genç Barış.
Oky de çok iyi bir gözlemci. Empati yeteneğine sahip. Ayrıca çok derin sinema bilgisi var ve bunu sıkça kullanıyor hikayelerde. Özellikle Cihangir'de Bi Ev'de uzun sinema muhabbetleri olurdu, bilen bilir.

Umuyorum ki, bu ve bu üçü gibi değerli çizerlerimizi, özellikle hayatın içine derinlemesine inerek çizen/anlatan çizerleri okuyan, önemseyen, onlara değer veren gençlerimiz vardır. Olmalı da.

0 yorum: