Gs Taraftarı


Geçen bir arkadaş ile konuşuyoruz, kendisinin de bir blogu var, bilen bilir. O gün -ne o günü lan, dün- Gs-Fb basketbol maçına gitmişti kendisi. Ondan konuşuyoruz filan, konu Aslantepe'ye geldi. Eleman "orayı da doldururuz, amına koruz" gibisinden gürlüyordu. "Nah" dedim, "nah doldururuz".

Ne zamandır bizim taraftar hakkında kötü düşünüyordum ve bir şeyler karalamak istiyordum. Bu da bahane oldu, yeniden kafamda canlandı, alev aldı mesele. İyi oldu. Değinmeden olmaz bu konuya.


Geçen yaz İstanbul'daydım-bir şerefsizin yanında. Bir Galatasaray taraftarı olarak ilk defa takımımı yakından görme ve tribünden izleme/destekleme imkanına sahip oldum. Kendimi gerçek bir taraftar hissettim, bu işlerin uzaktan daha farklı olduğunu anladım. Yakın temasta bulununca daha esaslı destek olduğunu anlıyor insan. Öbür türlü daha farklı.
Ama her şey bunlar değilmiş. İşin iyi tarafı bir yere kadarmış. Önce idmanlarda Gs tribün profilinin nasıl olduğunu anlama şansımız oldu. Tabii ben herkesi tanımıyorum, Hüseyin'in destek bilgileriyle tamamlıyoruz her şeyi. Biraz tiksindik. Ama takımı yakından görme sevinci örtbas etti bu manzaraları ilk başta.
Az zaman sonra İstanbulspor ile yapılan hazırlık maçına gittik Hüseyin'le. Yolculuk kısmı zaten ayrı bir yolculuk, "Olimpiyat çilesi"nin ne olduğunu öğrendik. Kapalı'nın göbeğine konuşlandık bizimkiyle. Ben tabii ilk defa maça geliyorum, içine girmeden nerden bileyim ne kadar fark edeceğini nerde oturacağının? Çok fark ediyormuş. Bağırmazsan sopa kafana iniyormuş. Hem de hazırlık maçında, düşünsene bir de Avrupa maçı olduğunu...

Bir diğer nokta da, Gs tribünlerinin kalbi diyebileceğimiz yer, kültürel ve sosyo-ekonomik olarak çok feci seviyede insanların elinde. Görmesem inanmam zor olurdu ama, öyleymiş maalesef. Bu manzarayı görünce, aklıma Gs dergisi'nde gördüğümüz o "eli yüzü düzgün, kültürlü kapalı müdavimleri" nerede sorusu gelmedi değil. Elbet bi' yerdelerdir ama, insan görmek ister, biliyorsunuz.
Maç başlamadan önce rutin olarak İstiklal marşımız okunacak, başladı marş, arkamı şöyle bir döndüm, niye döndüm onu da bilmiyorum ya, herkesin eller havada, eller kurt şeklinde... Ben kalır kaskatı. Hüseyin'e döndüm, o da " ee böyle abi burda" der gibi baktı. Hah dedim, süper.

Anlayacağınız, ilk kez takımımı yakından görmek ve direkt destek verebilme olanağına kavuşmuş oldum ama, birçok olumsuz şeye de şahit olup geldim.
Hah, son olarak da, 06-07 sezonunun sonunda, ceza almamıza sebep olan o maçtaki (Fb maçı işte) olayların da neden gerçekleştiğini anlamış bulundum bu yakın temaslar sonucunda.

Gelelim yakın zamandaki sıkıntıma, bu konuda.
Bizim stad maksimum 25 bin kapasiteye sahip. Peki kaç milyon taraftarımız olduğu söyleniyor? En az 25 milyon. İstanbul'un nüfusu 20 milyon. Bunun da 5 milyonu Gs'lı diyelim. Bu amına kodumun şehrinde 25 bin insan dolduramıyor mu ASY'yi? Bu kadar mı acizler? Her boka para buluyorlar da, maça gelince mi yok? Kimse bu söylediklerime kendince "kriz var abi" cevabını vermesin, üstüne uçarım. Herkes biliyor neyin ne olduğunu.
Ee, ne diyeceğiz şimdi, Gs taraftarı aslında sadakatsiz mi, samimiyetsiz mi, hangisi sizce? Bu sadece bu sezonluk bir şey de değil. Ama şunu biliyorum ki, son dönemde benim gözüme çok sık çarpıyor ve yeni stadı düşündükçe de içimi sıkıntı basıyor. Eşşek kadar stadı dikip de, ardından Fb'nin stadında olduğu gibi yarısı boş mu izleyeceğiz maçları. Nerede o zaman milyonlarca taraftar, ha?

Benim gibi, normal şartlarda maça gitmeyen bir taraftar bunları düşünüyor. Bu sizce anormal mi yoksa normal mi? Orası beni ilgilendirmez, ben takımımı düşünürüm. Aynı şehirde yaşayıp da takımını desteklemeye gidemeyen salaklar utansın.
Lafa gelince bol;30 milyon taraftar. E ne sikime yarıyor bunlar o zaman? Ankette yer doldurmaya mı?

Şimdi artık yok ama, uzuuunca dönem, kahvelerde oturduğu yerden, sahadaki ter döken futbolcuya haksız şekilde küfreden orospu çocuklarıyla birlikte maç seyrettim. Biliyorum ne kadar çok yerinden keyfi kaçmadan sövmesini bilen ibne olduğunu. Bizim insanımız ters yöne geçmeyi çabuk becerir ve sever. Az önce sülalesini siktiği adam, 2 dk sonra gol atar ve o da kendinde sevinme hakkı görür. Bunlar zaten ziyan.
Ama bari stad dolsun anasını satıyım. O adamlar sahaya çıkınca görsün emeklerinin en azından orda boşa gitmediğini. Bir de bu takım, başarı olarak ne gelir bilmiyorum ama, tarihimizin en keyif veren takımlarından biri, belki de en iyisi. Böyle bir takım ortaya çıkmışken, nerede bu adamlar?

Ben ümitsizim Aslantepe konusunda. Dolmaz bu gidişle. Ha, yapılır, bitirilir sağ-salim. Güzel de olur. Ama dolmadıkça neye yarayacak orası. Stada anlam veren taraftardır. O da göt çıkarsa, stad ne yapsın.

4 yorum:

Haketo Zaman dedi ki...

Abi şöyle diyeyim sana,
Olimpiyat olayı farklı, bi' sene çektim ben aynı çileyi, korsan taksilerle filan değil, Avcılar- B.şehir, B.şehir- Eminönü otobüsleriyle. Altınşehir olayı ayrı, oradaki kapalıda gördüğümüz paleler vardı hatırlarsan, gecekondu elemanları. Kapalı müdavimi kültürlü dayıları da zamanı gelir gösteririm sana, ASY kapalısı kameraya göre biraz sol tarafta olurlar. Alpaslan abi rahmetli çok değiştirmeye çalıştı bu profili, 2004'ten sonrası da bayağı bir düzeldi. Aslantepe olur, dolması da ulaşıma bağlı. Belediye çekerse metro'yu bak nasıl doluyor. Bilet fiyatları da etkili olur, yönetim eğer zart diye parayı çıkarmak için koyarsa açık tribün 60 milyon, bazıları gibi, biz de yarısı boş kalırız tabii. Kafaya sopa olayı doğrudur, yaşamışlığım vardır, o yüzden en garantisi Eski gibi duruyor, ama kapalı da kapalıdır yani.

Zoma dedi ki...

Abi aslında sorunun cevabını kendin yazı içinde vermişsin.

Bu maça gelmeden hap içip, kafayı çeken, adam dövmeye gelen tayfalar yüzünden maça olabildiğince gitmemeye çalışan birçok kişi tanıyorum (başta kendim). Açıkçası bu tipler tarafından "kalkın lan orası bizim yerimiz" şeklinde kovalanmaktansa, oturur erdoğan arıkan'ın güleç suratını çekip, özeti izlerim diyorum.

Ben Şükrü Saraçoğlu'ndan bahsediyorum üstelik. Hani ülkenin en modern stadı. Ama içindeki insanlar modern değil ki. Adam gibi maç izlemek istiyorsan bir maç için 200 lira vereceksin ki, maratondan izleyeceksin. Öğrenci adam için de fazla geliyor o kadar para açıkçası.

Aslantepe dolar mı? Fiyatlara ve takımın başarısına bağlı biraz da. Stad açılana kadar metronun biteceği kesin gibi. Ulaşım derdi olmayacaktır. Ama takım başarısız olursa kimse maça gelmeyecektir. Geçen sezon Fener'in maçlarına karaborsa kapışılıyordu biletler. Bu sezon karaborsacıların elinde patladı biletler.

miracsaral dedi ki...

Türkiye'de takım değil müsabaka taraftarlığı vardır her daim. Bizi Almanya veya İngiltere'den ayıran, stadlarımızı onlar gibi dolduramamızı sağlayan en önemli neden budur. Taraftar haklı olarak önce oynanan maça bakar, sonra takımının durumuna sonra cebindeki paraya, ulaşımına vs vs. En sonunda da maça gitmeye karar verir. Taraftarların çoğu malesef sahadaki oyunu iplemiyor, gerginlikle yaşıyorlar. Sorun basit : Kimse Galatasaray'ın İnter'i yendiğini izlemek istemiyor. İnter'in Galatasaray'a yenildiğini izlemek istiyor. O yüzden o maçlar doluyor.

Ne zaman ki sahanın içinde aslında hiçte fena olmayan bir şey olduğunu anlarlar, o zaman stadlar dolar.

Bunun yanında Şampiyonlar ligi ve derbi maçlarında Aslantepe'nin dolabileceği kesin gibidir. Ama asıl yönetim başarısının Konyaspor maçında doldurabilmek olduğunu düşünüyorum. İşte o zaman stadı rakip Chealse ve Fenerbahçe değil Galatasaray'ın kendisinin doldurduğunu anlarız. Bu her takım için geçerli. Türkiye'de cidden kendi takımını maçta "seyreden" ne kadar taraftar vardır ki ?

L dedi ki...

yorumlar için eyvallah öncelikle.

@hüs:

abi metro tamam, rahatlatır ama, ben o zaman da isyan ederim. sırf traikten tırsıp mı gelmeyecek arabası olan adam. nası iş bu.

@zoma:

haklısın hocam. 200 mlyon ne demek, ayın yarısını kurtarır yeri gelir amk.
ben o zaman başarı derdi olacaını sanmıyorum. ama şimdilik karamsarım işte.

@hiçkimse:

sahanın içinde "fena olmayan" çok şey var ama, bunu anlamaları zaman alacak gibi.