Güzel İkili 24


Villareal'den gidiş. Aslında çok da matah bir Güzel İkili örneği olmayacak ama, toplamda bakınca şu iki herife, seriye gatayım dedim. Herifler az kalsın Ş. Ligi alıyordu lan.

Castello

Bazı takımlar var ki, hiç deplasman forması giymiyor sanıyorsun. Benim için bunların en başında Villarreal gelir abi. Sanki federasyona filan haber etmişler de, her maç sarı giymeye izinleri var gibi. Koyu renk formayla 2 kere görmemişimdir bunları. "Görmemişimdir"den öte, giymemişlerdir bile diyebilirim. Muhtemelen başka futbolsever bünyeler de doğrular bunu. Mesela bakın şimdi resimlere, bu formaları kaç kez gördünüz.



Son 5 sezonun away formaları. Şu üstteki resimde görüyoruz ki, bu sezon bir de sarı-mavi kombinasyonu var, anlamak güç.


Bu da 03-04'de Uefa'da bizle oynadıklarına giydikleri away. Sarı iç saha formasına sahip takım neden beyaz deplasman forması yapar, bilmem. Demek ki büyük takım seviyesine yaklaşan Villareal'de bile böyle abuk tercihler yapılabiliyor.

Cidden, şu üstte sıraladığımız formalardan kaçını gördünüz, veya görmediniz, bu konu benim gibi dikkatini çekmiş olan varsa yorum kısmına eklesin.

Bi' de şöyle bi' yer buldum, meraklısı baksın.

Sky


Bu sezonki Fb formalarında, yakanın iç kısmında ufak bi' parça daha var (çoğul yazıyorum, çünkü hepsi aynı kalıp ve hepsinde böyle). Farklı renkte. Bu tip yaka ayrıntılarını daha önce de görmüştük. Şu formalarda görmüştük:


Barcelona ve Juventus'un 04-05 formalarında, Brezilya'nın ise 04-06 arası iç saha formasında var. Nike'ın işleri tabii. Adidas'ın birkaç yıl sonra benzer bir ufak tasarım hamlesi yapmasına arak denir mi denmez mi orasını ben bilmem.

Fb'ninkinin yanı sıra şu da var bu sene:


Meydan


Merakın varsa bi' bak.

Kutuzov


Yukarıdaki fotoğraf FIBA'nın resmi internet sitesinde varolan bir foto. Fotoğrafı çeken kişinin ismi ile siteye konmuş. Belli ki soyadından da çıkartacağımız üzere Rusya vatandaşı. Büyük ihtimalle de FIBA'nın kendi fotoğrafçısı.

Aşağıdaki resim de Galatasaray.org'dan alınma. Blog ciddiyeti ile hazırlanmaya devam ediyor sitemiz. Bana biraz tuhaf geldi aynı fotonun kullanılması. Yanda FIBA'nın linki var gerçi. Yine de tuhaf.

Güzel İkili 23


Mükemmel...

Bobö



Tepedeki foto Beşiktaş'ın Avrupa maçından. Aşağıdaki ise lig maçından. Görüldüğü üzere 2 font birbirinden farklı. Baktım bütün Avrupa maçlarında tepedeki font kullanılmış. Premier Lig fontunun kendine ait bir lisansı var ve uluslararası turnuvalarda kullanılamıyor. Ancak bizim ligde öyle bir durum yok. Bütün takımlar kafasına göre takılabiliyor. Daha önce bir takımın Avrupa için ve lig için ayrı fontları kullandığını görmemiştim bizde. Beşiktaş'ın sebebi ne anlamadım. Hadi sırtta reklam olsa ve lig fontunun yapısı kapatamıyor desek, reklam da yok. İlginç buldum. Bilen varsa sebebini, kapımız açık.

Edit: Bu arada fontlar aslında aynı, sadece biri çerçeveli hali.

Wide


Bugün mal gibi evde oturup asosyallik yaptım. Belki de -soğuk olmasına rağmen- son güneşli İstanbul gününü evde geçirdim. Ne kadar maç varsa da izledim. Çakışa çakışa bütün maçlara baktım. 2 maç ve bir Capello vardı bugün dikkatimi çeken.

Bugün Chelsea Blackburn Rovers maçı vardı. Her hafta olabildiğince çok maça gitmeye çalışan Capello bu maçta da vardı doğal olarak. Maç Blackburn'deydi. Bitti ve 15 dakika sonra diğer maç başladı. Manchester United Tottenham. Bir baktım orada da Capello. Yanlış mı gördüm derken, bir kez daha gösterdiler.

İngiltere coğrafyasına hakim değilim, ancak 2 takımın da ayrı şehirlerin takımları olduğunu biliyorum. Nasıl oluyor da Capello 2 farklı şehirde 30 dakika arayla görüntülenebiliyordu. Açtım baktım, allahtan yakın şehirlermiş. 2 stad arası maksimum 50 km. Yardırsan maçın bitimine 15 dakka kala, diğer maçın 10. dakikasına yetişirsin. Ancak gitmesen yardımcını göndersen de neden gitmedin diyemezsin. Başka şehirde maç...

İngiltere Türkiye kadar iyi bir takım değil. İngiliz oyuncular da zaten Türk oyuncular kadar kaliteli değil. Capello desen bir Hiddink olabilmesi için 454 fırıncı küreği kemirmesi lazım. E olacak tabi bu kasışlar İtalyan'da. Normal karşılamak lazım.

Fcb


Malum sebeplerden Barcelona'nın beyaz renk deplasman forması giyemeyeceğini biliyoruz. Deşsek belki çıkar çok eski zamanlardan ama, en azından son dönemlerde olmadığı kesin. Peki ama olsa nasıl olur, şu minik topa bakarak fikir sahibi olabiliriz. Ben olsun isterdim şöyle bu sezonki S.Donetsk beyazı gibi. Çapraz şeritler filan.



Reklam Panoları

Futboldan ne öğrenilebilir?

-Çok şey. Her ülkenin, insanının yeri, kültürü, insanlarının dili, dini, rengi ne olursa olsun, bizim gibi olduklarını, onların da birer Fenerbahçeleri olduğunu ve onlara saygı duymayı öğrenebiliriz. Ama öğreniyor muyuz, şüpheliyim. Futbol ayrıca oyuncuları tek tek zayıf olmasına rağmen kafayı kullanırlarsa bir takımın güçlü olabileceğini de öğretir ya da bunun tam tersinin de doğru olduğunu öğrenebiliriz futboldan. Fena yenilgiye uğramışsak, maçtan sonra bir bahane bulup dayak atmanın pek iyi bir şey olmadığını da futboldan öğrenebiliriz. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy "Türkiye Avrupa'ya ait değildir" derse, ona Fenerbahçe'nin elli küsür yıldır Avrupa Kupaları'nda oynadığını da hatırlatabiliriz.

xxx

Albert Camus "Ahlak ve başkalarına saygı hakkında öğrendiklerimi futbola borçluyum" demiş bir kere.

-Bu 1930'ların Cezayir'i için doğru olabilir, ama günümüzde futboldan ahlak dersi almak saflık olur.

---------

Manzaradan Parçalar'da bulunan, Pamuk'un Spiegel ile futbol üzerine yaptığı röportajdan 2 soru ve cevapları. İkincisine katılmak zor.


Brc


Zamanında bu blogda NBA Preview'lar filan yazılırdı. Pii... Heat'e ilk günden geçirdikleri iyi oldu. Biz de Bobby Simmons'ı almışız. Katkı yapar. Yeni sezon hayırlı olsun o zaman. Batug.com yine güzel preview hazırlamış, da keşke Spurs'ü başka adam yazsaydı.

Edit:Bizim şom olmamızla alakası var mı bilmem ama, Simmons'ı serbest bırakmışız. "Cacık olmaz artık" dediler herhalde.



FxPro


Konumuz Fulham 3rd shirt. Daha yeni tanıtılmış. Düşünün şimdiye kadar ihtiyaç duymamışlar ve büyük ihtimalle de duymayacaklar. Ancak taraftarlar için ve 3-5 maç için yapılmasını uygun görmüşler, iyi de etmişler. Rengi tam olarak ne bilmiyorum. Petrol yeşili diye bir renk varsa, sanki öyle bir şey. Detay olarak bu renge çok çok iyi giden bir altın sarısı kullanmışlar. Mükemmel bir forma çıkmış ortaya.

Fenerbahçe'ye uygun 3rd formalar diye bir başlığımız olsaydı bu formayı ilk sıraya alırdım. Fenerbahçe biraz bu forma kültürünü benimserse ve 3rd formalar yapmaya başlarlarsa (bu sene bir yeşilleri var ama giymeyecekler sanırım) bu forma onlara cuk oturur. Hem her sezon illa beyaz forma yapan bir takım olarak koyu bir alternatif 3rd iyi gider onlara. Öneririm bu formayı.

Kappa'ya da şu çirkin logolarını omuzlara koymamasını öneririm.

Car


Yazayım mı bir şeyler ? Gerek yok sanki ... Susanlar olmuştur mutlaka. Oturup izlesinler şimdi.

Rasho


Pazartesi günü Euroleague ("Turkish Airlines Euroleague") açılış maçında Olympiakos ve Real oynadı, Murat abi anlattı, güzel maçtı. Sergen, M.Doğan, Küçük yetmiyor gibi bir de İ.Kutluay çekeceğiz mnakoyym. Real'e çaktı Teodosic ve tayfası tabii ama bizim odak noktamız başka. Bi'kaç post önce Barcelona açısından futbol ve basketbol takımlarının formaları arasındaki paralelliklere göz atmıştık. Hoş şeyler. Bütünlük sağlanıyor. Bu konudaki örneklere zamanla bakacağız tek tek. Şimdi bu.



Real'in bu seneki away'i hafif yeşilimsi veya fosforlu denebilecek sarı katkılı siyah ya da çok koyu lacivert. 07-08'de de denemişlerdi bunu. Ve aynı renk kombinasyonu, basketbol takımının deplasman forması için de uygulanmış. Beyazın da desteğiyle sonuç güzel.



Ve fontlar da aynı. Sadece renk uyumuyla bitmiyor paralellikler. Çok güzel.


İşin ilginci, Real'in bu renk ikilisini denediği 07-08'de, Ş. Ligi'nde Olympiakos'la oynamış olması. Ve Olympiakos'un da, pazartesi günkü maç gibi çubukluyu giymesi.

Vermögen


Gözden kaçmış bir forma. Antepfıstıklı çikolata gibi allahsız. Bir de Simpson falan tabii.

Nerden Nereye 32


İlk kez bu seride tek resimlik bir post koyuyorum. Her şey ortada zaten, bir de Eskişehir-Beşiktaş maçını beklemeye hacet yok.

Learn More

Kendi adıma geldiği gün söylemiştim. Kimse çıkıp "yalan söylemediğin ne belli yarraam" filan çekmesin, bilsem kayda alırdım. "Bu adam Galatasaray'dan kovulursa veya olumsuz şekilde ayrılırsa, bu takımı bırakırım" demiştim. Siz aynı açıdan bakmıyo olabilirsiniz, Ekşi'deki bazı orospu çocukları gibi takımı tutmayı askıya almayı başarıya endeksli bi'şey olarak algılayabilirsiniz. Eğer böyleyse, bilin ki hata sizde. Bu 2 adam, "şanlı tarihinde" Avrupa kupaları bulunan bu takımın eline geçebilecek en büyük şanstı. Bi' daha da kafasını alırız. Benim kişisel protestom (bir sürü kişi var gerçi) kulübün, veya kimsenin sikinde olmayabilir. Ben kaçan balığın büyüklüğünün farkındayım, tepkimi de böyle gösteriyorum.

En azından bir süre, bu blogda Galatasaray hakkında yazı görmeyeceksiniz. Ben ve Selocan kesin, ama diğer blog yazarımızı bilemem, ki onun da bu duruma kızgın olduğunu sanıyorum. Büyük ihtimalle kenardaki Gs ile ilgili resimleri de kaldırırız. Hadi eyvallah.

Right


Hidayet haberleri sayesinde Suns formasının yakasının değiştiğini görüyoruz. En azından benim için önceki daha iyiydi. Önceki hali için:

10


Geçen senenin Messi ile birlikte en formda ismi olan Rooney şu aralar sıkıntılı. Dünya Kupası'nda takımı yerin dibine gömülürken misinanın ucundaki kurşun Rooney'di. Lige de sıkıntılı giriş yaptı. Son olarak Sir ile papaz olmuş. Man U'nun gidişat fena, tıpkı İngiltere gibi Man U'nun da kötü gidişinin sebeplerinden Rooney. Sir'ün de biletini kestiği, Ocak'ta göndereceği dedikodusu var şu aralar.

Sir sert adamdır, silerse siler. Ancak Rooney, Man U'nun gelecekteki bayrak adamı olma yolunda hızla ilerliyordu. Bir kaç aylık kötü gidişatın bu adamı silmek için yeterli olmadığını düşünüyorum. Ancak Ferguson'ın bu adamı göndermeyi düşünmesinin sebebi performansı değil disiplinsiz hareketleri olduğu da konuşuluyor yabancı bloglarda. Yine de en azından Ocak ayında gitmeyeceğini, sezon sonunu bekleyeceğini düşünüyorum. Kaldı ki Rooney toparlar ve bunalımdan çıkarsa Man U taraftarının büyük sevgilisi olarak Old Trafford'dan gitmek istemeyecektir. Bana kalırsa toparlayacaktır ve Manchester'da kalacaktır.

Ancak gitme ihtimali olduğu takımların da ağzı sulanmış bu haberleri görünce. İspanya'nın ve Dünya'nın en büyük 2 takımı Real Madrid ve Barcelona'nın Rooney'i isteyebileceği konuşuluyor. Barça bir türlü gelişme gösteremeyen Pedro ve Bojan'ın yerine Rooney'i düşünmeye başlamış olabilir. Hem Villa ile değişmeli olarak ileri 3'lünün kenarlarında oynayabilecek kapasitede, hem de olası bir Villa eksikliğinde de kendisini hiç de aratmayacak bir forvet Rooney. Mourinho'nun da forvet istediğini biliyoruz.

Bir de İngiliz zenginler var. Rooney belki İngiltere'den ayrılmak istemez diye kapısında yatan 2 takım daha var. Tabi ki City ve Chelsea. Ancak kaç para verirlerse versinler Rooney'in Tevezlik yapmayacağını ve City'e gitmeyeceğini düşünüyorum. Chelsea ise her ne kadar gol sorunu yaşamasa da Torres, Agüero ve Rooney gibi genç yıldızlara hayır demez. Rooney hayır der mi bilemiyorum.

Son olarak Real Madrid taraftarı olarak fikrimi belirtmek isterim. 2 sene önce çıksa bu haberler havalara uçardım. Ancak Rooney'in şu anda bu takıma gelmesi belli huzursuzluklar yaratacaktır. Higuain şuan çok formda, Rooney'in olası gelişi onu etkileyecektir. Sonuçta Rooney gibi bir adamı Higuain'in arkasında bırakmak için almazlar. Bu transfer hem Higuain'i hem de Rooney'i olumsuz etkiler. Hem Higuain'i, hem de Rooney'i kaybetmek var işin sonunda. Bir Owen geçmişi de var bu takımın. Ben açıkçası gelmesini istemem.

Rooney bir an önce kendisini toparlamalı ve Manchester United için uzun süreler oynamaya devam etmelidir.

.


Çok şerefsiz görmüştür bu takım şimdiye kadar ama, bu kadar orospu çocuğu olanı herhalde görmemiştir. Çok açık bak, orospu çocuğu.