hakan günday etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hakan günday etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Gergo


Notos'un Ağustos-Eylül sayısının kapak konusunun Yeraltı Edebiyatı olduğunu gördüm, alayım dedim. Kapaktaki isimler arasında Hakan Günday'ı da gördüm. Dedim "kesin alıyorum". Aldım. Bizim yavşak meğer, şu genelde "popüler" sıfatına ulaşmış yazarlara yaptırılan "Miguel De Las Cuevas'ın seçtikleri" olayına bulaşmış. Bir safhayı daha atlattı dayı. Yakın zamanda tam olacak.

Ben de yarrak gibi bekliyorum, ister istemez kitapları yeraltı edebiyatı içerisinde konumlanan, Gecenin Sonuna Yolculuk gibi bir yeraltı başyapıtına tapan, ve hatta kendisi de bir yeraltı başyapıtı yazan bir adam, herhalde bi'şeyler yazmıştır da, okuruz. Hani ona bi' başvurulmuştur filan. Yok. Ki yazsa da, muhtemelen hep söylediği gibi, "yeraltı edebiyatı sadece bir etiketten ibarettir" diyecek. Ama olsun. Onun haricinde Jorge Semprun ile yapılmış uzun bir röportaj var. Kalanın büyük kısmı da işte, esas mevzuları olan bi' ton öykü. Klasik monoton edebiyat dergisi hesabı işte. Ama nedir, ufaktan da olsa yeraltı edebiyatı ile alakanız varsa, alın derim. Kimi tabii bu sayının çıkışını bu tarz kitapların çıkışına bağlıyor. Da, çıkışta diye yeraltı edebiyatı okuyan adam zaten bu sayıyı almaz. Oraya varmaz yani.

Gece


Yeni kitap Az'ın kapağı bu. Alıştığımız H.Günday kapakları kadar koyu (yani siyah) ağırlıklı değil. Ayrıca Hakan Günday bugün 18 gibi Ntv'de Gece-Gündüz'ün konuğu olacak. Kendisi Tv'de sık görünmez, bu açıdan önemli olabilir.

Az


7. Hakan Günday kitabına az kaldı. 2010 sonundan beri bir bekleyiş vardı, bu yılın başlarında da "Mart gibi çıkacak" söylentisi dolaşmaya başladı. O ara şunu gördük, hem giriş hakkında fikrimiz, hem de isim için elimizde ipucu oldu. Dün de ekşi'de şu yazıldı. Çok fazla düz mantıkla gidersek, yeni kitabın Azil ile bağlantısı olabileceğini düşünürüz, fakat hakikaten çok düz olur. Bu konuda 1-2 şey daha söyleyebilirim, ama spoiler falan olabilir. 1 kişinin bile olsa okuma zevkini sikmek istemem.
Kesin olan şu ki, 1 ay içinde kitap elimizde olacak. Yine siyah ağırlıklı bir kapak görürüz diye tahmin ediyorum.

Bazıları "ay nerde kaldı, çok ara veriyor" falan diyor ama, Ziyan eylül 2009'da çıktı. Şu anda Mart 2011'deyiz. 1.5 sene ediyor hemen hemen. Adam "ilk albümü patladıktan sonra 6 sene albüm çıkartmayan nu-metal grubu yavşaklığı" sergilemiyor ya, daha ne istiyorsunuz amınakoyym.

Başka ne var, şu var, bilen hatırlasın, bilmeyen görsün. Kinyas ve Kayra gibi bir kitabın devamının tiyatro sahnesinde gelecek olması, açıkçası çok (buraya birkaç tane daha "çok" koyun) ilginç bir tecrübe olacak. Umarım fırsatım olur izlemek için. Ayrıca şu var, ne olduğunu pek anlamadım sitenin, ya da oluşumun, fakat yıllar sonra bana en sevdiğim yazarın sesini duyma, kanlı canlı neye benzediğini görme şansı verdikleri için kendilerine bayağı bir müteşekkirim. Bu kadar sene oldu, ve ben Hakan Günday'ın sesini duymamıştım. O kadar da aramama rağmen. Video vs yani.

Edit:Şimdi de 12 Nisan haberi var.

Edit 2: Kitap kesin olarak 12 Nisan'da piyasada. Ve de şu var.

Kinyas

" 'Malafa' dışında ‘Kinyas ve Kayra’nın Kayra’sını yazıyor. Zaman geçiyor, Kayra uykudan uyanıyor, yaşlanmış. Benim için yazıyor. Ben oynayayım diye. Tek kişilik yazıyor. ‘O sensin’ dedi bana. Yani Hakan’ın teklifiydi. İkimiz için de çok heyecan verici. Üzerinde çalışıyoruz. Ne zaman ortaya çıkar bilmiyoruz. Romanın altında kalmamak gerekiyor.

Bir de ‘Zargana var. ‘Zargana’yı film yapalım diye tanışmıştık zaten. Onunla da uğraşıyoruz. Uzun vadeli bir proje... Böyle hayaller kurup uğraşıyoruz işte..."

Sözler Murat Daltaban'ın. Tamamı için şurdan.

Başta Kinyas ve Kayra, Hakan Günday eserlerinin sinemaya uyarlanıp uyarlanmaması meselesi sıkça tartışılır okurları tarafından. Tiyatro kısmı oldu, sinema uyarlaması da yakında olmasa bile gelecek gibi. Ben olmasın istiyordum kendimce, ama oyunla ilgili röportajlarda söylediklerine bakılırsa, Hakan dayı eserlerinin farklı sanat dallarına uyarlanması hususunda istekli. Tiyatroda yine bir derece ama, eğer kitaplarından birinin filmi çekilirse, Türk malı bir "Faytkılab sendromu" görebiliriz.

.

"Sözlerimin sonunu duymadığın zaman.
Cümlelerimin sonunu duymadığın zaman.
Değiştiriyorum son kelimelerimi.
Değiştiriyorum sonumu."

Kinyas ve Kayra, Hakan Günday, 2000.

Ziyan-Kapak


Kapağı bulduk. Buyrun efem.

Z

Ziyan'ın eylül'ün ilk haftası satışa çıkacağı duyulmuştu. Az önce Ideefixe'te bakınırken ön-siparişin başladığını gördüm ve kitabın kapağının nasıl olduğunu da öğrenmiş olduk. Siyah fon var normal olarak. İlk fırsatta koyarım bloga. Artık ne zaman ulaşırız bilmem, kitabın kapağını filan gördükten sonra, onu alıp edinmeden geçen süre daha da kötü. Birkaç güne kitapçılarda da bulunabilir sanırım.

Röportaj

Hakan Günday röportajı.

Ziyan

Son Hakan Günday kitabı Azil, 2007 başında çıkmıştı. O zamandan beri bekliyoruz bir nevi. Hem bekliyoruz, hem de hasretini Kinyas Ve Kayra okuyarak gidermeye çalışıyoruz. Yakında geliyor yeni kitap. İsmi "Ziyan". Gene yakıp yıkmaya geliyor.

Köprüden Karşıya Geçmek

Denge, insanoğlunun icat ettiği en vahşi kavramdır. İp cambazının kendini en iyi hissettiği an, kendini ağa bıraktığı andır oysa. sırat köprüsünden, beslenmeye kadar denge her yerdedir. Dünyanın en sağlam alarm sistemi. Bütün dengesizlere karşı. En ufak harekete, yanlışa duyarlı... Oysa hayatlarının belli dönemlerinin her saniyesini aşka verebilenlerse gerçekten yaşarlar. sadece sevgilileri ve kendileri. Başka hiçbir şeyle ilgilenmezler. Yüzde yüz aşk! Dengesizlik, gerçek duygusunun ve gerçeğin tek kapısıdır. Dengeyle hiçbir yere varılmaz. Ancak düşmeyi bilenler köprüden karşıya yüzülerek de geçilebileceğini öğrenir. Belki cennete, belki ipin gerildiği karşı tarafa varılır dengenin sonucunda, kabul ediyorum. Ama düşmemek için verilmiş mücadelelerin acısı ve tedirginliğiyle... (Kinyas ve Kayra, Hakan Günday, 2000, sayfa 197)