Retro 88

Nerden Nereye 53



Retro 87


Daha tabii şekilli saçlar yok, patlama yapılmamış.

Gustavo



1. Bu kez son 3-4 sezonun aksine 5 yerine 4 adet forması var Trabzonspor'un. Herhalde onlar da fark etti 5 formanın çok fazla olduğunu. 4 de çok ama, 5'ten daha makul en azından. Çubuklu haricinde ana renklerden bir forma var.

2. Geçen sezondan kalan sadece beyaz var. Önceki beyaz formaları da 2 sezon giyilmişti (08-09 ve 09-10). Bunu geleneksel hale getirmeleri güzel olur. Ki blogda da çokça yazmıştık, beyaz formayı diğer renk şortlarla kullanmayı seviyor Trabzonspor-bordo olsun, mavi olsun. Bu da ülkenin forma kültüründe pek olmayan bi' uygulama. Tanıtımda direkt mavi şortla beyaz formayı sunmaları büyük artı. Fakat orada da ufak bir eksik var, ona az sonra geleceğiz.

3- Manchester United'ın 09-10 sezonunda iç saha forması olarak giydiği orta-üst kısmında büyük V olan forma, bu sezon belki de 387 takımda görülecek. Neden bilmiyorum, geçen sezondan çok daha fazla bu sezon etrafta görülecek bu tasarım. Bordonun üstüne açık mavi kullanılması hoş tabii, ama bu tasarım diğer takımlarda sıkça göründükçe can sıkacaktır. Allahtan memlekette tek şu an.

4. Resimlerde 2 kaleci forması var. Ve biri bordo, diğeri de mavi renkte. Abi manyak mısınız siz? Takım renklerinde kaleci forması mı olur? Bazı takımlarda kalecinin, takım formalarını kimi zaman giydiğini -Mandanda misal çok yapar- biliyoruz da, bu ne? Umarım başka renk vardır, ya da bunlar iptal edilip daha "kaleci forması gibi" kaleci formaları yapılır.


5. Önceki sezon Trabzonspor'un giydiği çubuklu forma, aslen 06-07 sezonunun kalıbıydı. Ve tam 3 sezon sonra Trabzonspor kullanmıştı. Şimdi bir benzeri de bordo ("V" muhabbeti) formada yaşanıyor. Hani "koca Nike" deriz, ama bazen Nike olması bi' işe yaramıyor. Galatasaray'ın bu tip şeyler yaşamayacak olması güzel. En fazla geçen sezonun kalıbı olur işte.

6. Trabzonspor şort işini halletmeye başladı, ama çorap hususu hala sıkıntılı. Geçen sezonki formalarda olduğu gibi, bu sezon da bütün formalarda şortla aynı renk çorap var. Hele beyaz ve altında bu yola başvurulmaması kötü olmuş. O iki forma böylece daha güzel hale gelebilirdi. Mesela beyaz şort-mavi şort-beyaz çorap (ki bunu geçen sezon yaptılar) ve altın forma-siyah şort-altın çorap.

7. Görünüşe bakılırsa çubukluda beyaz şort kullanılmayacak. Tanıtımda beyaz da mavi şortla sunuldu, fakat illa ki beyaz şort vardır. Ama geçtiğimiz sezonu da düşününce, çubuklu altına beyaz şortu kullanmaya pek yanaşmadıkları görülüyor. Klasik duruş açısından eksik tabii bu.

8. Bazı internet sitelerinde ilginç taraftar tepkileri vardı. Mesela "çubuklu formaya karadeniz temalı şimşek deseni konmuş" gibi bi' cümle vardı. O forma hazır kalıptan üretiliyor. Yani Trabzon'a özel bir uygulama yok. Ki futbol dünyasını azıcık takip eden biri bile, geçen sezon da bu sezon da Nike giyen takımlarda bu tasarımın sıkça görüldüğünü bilir. Ayrıca "Nike tasarımcıları ne kadar kötü şeyler yapmış" diyenler. Abi, şunlardan hiçbiri Trabzon için özel üretilmiş şeyler değil. Yani diyeceksin ki "adam bilmiyor belki, bilmek zorunda da değil". O zaman da böyle cümleler kurup milleti yanlış bilgilendirmeyecek, artı komik duruma düşmeyecek. Hele internet aleminde böyle cümleler kurmak, bomba atmak gibi bi'şey.

9. Altın forma Avrupa kupalarına yönelik yapılmış. Genelde bizde farklı renk formalar böyle sunulur, ama bakarsın o maçlarda da gerektiği kadar giyilmez. Dümdüz altın olarak değil de, siyahla birlikte üretilmesi hoş. Çünkü çok göze batıyor o şekilde. Geçen sezon gümüş formanın siksen 5 maç giyilmediğini düşünürsek, altının da kaderi ondan öteye gitmez.


Edit:

10. Altının güzelliği ya da kötülüğünden öte, bambaşka bir rezillik varmış. Haberdar eden Matthias Chevalier ve Koko B abimize teşekkür ediyorum. Meğer geçen sezon Ofspor bu formayı giymiş. E tamam ordan gördünüz beğendiniz, anlaşıldı da, bari farklı kalıp olsaydı amınakoyim. Bu nedir?

11. Ayrıca farkettim ki, kendi fikrimi söylememişim pek yazı içinde. Bn "genel olarak" kreasyonu beğendim. Ama bütün formaların eski kalıplardan olması işi çok bozuyor. Bi' de bu Ofspor falan...

Öykü Serter


Wizards'ın renkleri ve formayı değiştirdiğinden bahsetmiştik, 1 ay falan önce sanırım. 1.5 aymış.
Şimdi tabii, "Büyücü" teması, mavi-altın-siyah-beyaz renklerle uyum içinde. Ama isim ve ana logo aynı kalıp, renkler değişince de biraz sıkıntılı olmuş.



Muhtemelen diğer sezonun başında, ya da işte kısa vadede herhangi bir zaman, o logo değişecektir. Çünkü olmamış Güntekin. Olmamış yani. Bak şuna, ne kadar güzel. Ayrıca Atlanta'yı da andırma var işin içinde, ama ona girmeyelim.


Şu üstteki dalgayı nette buldum. İşte farklı mecralarda kullanılacak çeşitli Wizards logoları. NBA bu işleri iyi yapıyor. Her takımın en az 2 logosu oluyor. Biri ana logo, diğeri az daha ufak işte. Kimileri parkede de kullanıyor o ufağı. Sacramento'nun öyleydi mesela.

Hani yeni renklerle birlikte büyücülü logo olmaz dedik ya, şu son resimde orta sıradaki, üst tarafa doğru yıldız olan toplu logo da bir o kadar olmuş. Büyücülü logonun yerine de öyle bi'şey kondurabilirlerse, gayet güzel olur.

Retro 86

Egon



Tamam, artık takım logoları eskisinden çok daha yukarda son senelerde, ama şu iki örnek, olayı çok farklı seviyelere getirdi. Neredeyse boğazlarından içeri kaçacak. Bunda ana etken, reklamların iyice yukarı çekilmesi. Ki bunun en bariz örneklerini son birkaç sezonun Chelsea formalarında görebilirsiniz. Bunu işleriz daha sonra derinlemesine.

G


Parker ve Hill ile ilgili bazı takas hareketlerinin olabileceği, takas öncesinde zaten konuşuluyordu. Ki bir önceki postta da Anıl yazdı. Parker çok koymazdı benim için de, Hill'in gidişi hiç olmadı... Ama yukardaki resim, bakış açısını değiştirebilecek nitelikte. Georgeoğlan meğerse has Indiana çocuğuymuş. Üniversiteyi de orada okumuş. İyice yani. Ve mayıs ayı gibi de şu gördüğünüz dövmeyi yaptırmış. Gözden kaçmış. Az önce öğrendim ben. Üzüldüm evet ama, sonuçta oraların adamı ise, biraz daha "acımız dinebilir".

Hill'i Pacers'a 1. tur 15. sıradan seçtikleri Kawhi Leonard ve Erazem Lorbek'in hakları karşılığında verdik.

Retro 85

Çaylak


Draft geceleri her zaman eğlenceli olmuştur. Kimin hangi sıradan seçileceği, hangi takımın hangi takasları yapacağı vs. anlayacağınız bayağı bir albenisi vardır. NBA finallerinin ardından da olması cabasıdır, özellikle ortaya çıkan basketbol doygunluğunu belli bir potada eritilip yeni sezona konsantre olmak açısından mükemmel bir fırsattır taraftarlar için.

Her draft öncesi yeni umutlar peydah olur yeni oyuncuların ortaya çıkmasından mütevellit. Fakat bu draft için umut kelimesini sarf etmek pek mümkün değil, zira tarihin en kötü draflerinden birisi olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu draftı çekici kılan yegane şey lokavt. Takımlar, ligde lokavt olacağından dolayı takas konusunda zıvanadan çıkmış durumdalar. Ortada pek çok dedikodu dolanmakta, bazıları akıl-mantık sınırlarını zorlayacak seviyede olan bu takas dedikodularını draft öncesi sizlerle paylaşmak maksadıyla derledim. Şimdi bunlara bir göz atalım...


İlk önce 1 numaranın sahibi Cleveland Cavaliers'dan başlayalım. LeBron James'in takımdan ayrılışının hemen ertesinde 1 numaradan oyuncu seçmeye hak kazanmaları onlar için büyük bir şans. Yeniden yapılanma babında ilk sıradan oyun kurucu Kyrie Irving'i seçeceği neredeyse kesin olan Cleveland, aynı mevkiin adamı Baron Davis'den kurtulmak için uğraşıyor şu sıralar. Ancak bu pek kolay değil, çünkü Baron Davis'in halihazırda 2 yıllık bir kontratı bulunmakta. Cleveland'ın bu kontratı satın alıp, Davis'i serbest bırakması muhtemel. Davis'den boşalacak olan salary cap'in rahatlığıyla da Haywood'u kadroya katmayı planlıyormuş Cleveland. NOT: Baron Davis'i Lakers istiyormuş. Aynı zamanda 4 numarayı da parselleyen Cleveland'ın bu hakkı da Enes Kanter - Jonas Valanciunas ikilisinden birisini seçerek kullanması bekleniyor.

İkinci sıra ise NBA'in başarısızlık abidesi Minnesota'nın. Büyük ihtimal Derrick Williams'ı seçecek olan Minnesota, üzerinde en çok takas dedikodularının dolandığı takım. Özellikle Lakers'ın yakından ilgilendiği Derrick Williams'ın draft edilir edilmez takas olacağı söylentileri hemen hemen her forumda ortada dolanan bir dedikodu. Lakers'ın Derrick Williams için Lamar Odom'u önerdiği ancak Minnesota'nın Bynum - Gasol ikilisinden birisini istediği (yok artık) en büyük dedikodu şu an için. Bu arada Indiana da Derrick Williams ile ilgileniyormuş. Roy Hibbert'ı gözden çıkarmışlar bu takas için.

Üç numaradan oyuncu seçme hakkını elinde bulunduran Jazz'de ise durumlar biraz karışık. Deron Williams depreminin ardından koç Sloan'ın takımdan ayrılması, ardından depremin sebebi olan Williams'ın da New Jersey'ye postalanmasından sonra yeniden yapılanmaya gittiler. Devin Harris ekseninde çok matrak bir takım oluşturamayacaklarının farkında olmalılar ki üç numaradan seçmek için Kentucky'nin oyun kurucusu Brandon Knight'ı düşünüyorlar. Bu sıra için plase ise Enes Kanter. Fakat Al Jefferson, Paul Millsap, Derick Favors gibi adamların bulunduğu mevkiye Enes'in gelmesi pek mümkün gözükmüyor. Eğer Enes'i seçerse Utah büyük ihtimalle bu üç uzundan birisini yollayacak. Al Jefferson ve Paul Millsap takas olmaya en yakın isimler şu an, zaten adları da Golden State ile anılıyor. Utah'ın Monta Ellis karşışığında bu iki isimden birini yollaması muhtemel gibi duruyor... Monta Ellis'in diğer bir müşterisi ise Philadelphia. Iguodala'yı gözden çıkarmış durumdalar Ellis için, görüşmeler draft'ten önce basına yansımıştı zaten. Bence hem Ellis hem de Iguodala için en makul olan takas bu.


Beş numarayı elinde bulunduran Toronto ve altı numarayı işgal eden Wizards'ın draft hakları için ise takas dedikoduları almış başını gidiyor. San Antonio'nun Tony Parker karşılığında bu iki sıradan birisini almak istediği tüm NBA sosyetesinin diline dolanmış durumda. Bana sorarsanız yüzyılın en berbat takas hamlelerinden biri olur bu. Tamam, San Antonio draft konusunda boş atıp dolu tutan (Blair ve Hill) bir takım ama Parker'ı gönderip ne vereceği belirsiz bir çaylak almak çok mantıksız, hele ki şu draftte. Mantıksızlık(?) sınırlarını Parker ile zorlayan San Antonio'nun diğer bir hedefi ise ; George Hill'i #10, #11 ve #12. sıradan herhangi birine karşılık takımdan postalamak. Takımın gelecek vaadeden en önemli elemanlarından birisini gönd..... TEKSAS ULAN !

NBA'in Real Madrid'i, New York Knicks'in de adı bazı dedikodularla birlikte anılmakta şu an. Timberwolves'un en çapsız oyuncularından Johnny Flynn için Toney Douglas'ı göndermeyi göze almış durumdalar, ne kadar akıl karıdır bilinmez ama Flynn'in geçirdiği iki sezonda pek tat vermediği açık. Douglas ise daha doyurucu bir performans sergiledi Flynn'e nazaran. Bakıp, göreceğiz artık bu takasatan kimin daha karlı çıkacağını. Tabii takas gerçekleşirse. Knicks'in peşinde olduğu bir diğer eleman ise Steve Nash. Bu daha olası bir transfer gibi duruyor Flynn'e oranla. Ancak akıllarda birkaç soru işareti de bırakmıyor değil. En basitinden bir örnek vermek gerekirse : ''Billups ile Nash aynı takımda oynar mı ?'' (bkz. tümer ile sergen aynı takımda oynar mı).

Geçtiğimiz senenin kimilerine göre en iyi takımı Chicago Bulls için de hareketli geçeceğe benziyor bu draft gecesi. Takımın belki de en defolu yeri olan iki numara pozisyonu için transfer çalışmalarını geçen sezondan beri yürütüyor Bulls. Bu pozisyon için en güçlü aday OJ Mayo... Bulls'a cuk oturacak bir takviye olur gelirse. Gerektiği yerde insiyatifi eline alıp skor üretir, gerektiği yerde kenara çekilip Rose'u oyuna sokar. Hem iki numara pozisyonu için ideal oyuncu hem de ikinci adamlık için ideal oyuncu. OJ Mayo'dan sonra en çok konuşulan oyuncu ise Nick Young. Gerçekleşirse yüzyılın ''fail''i olur Bulls için, bırakın abi kalsın Wizards'ta. Takılsın McGee ile felan, hiç uğraşıp almayın. Takım kimyasının içine etme potansiyelini barındırmaktan başka bir meziyeti yok. Bazı taraftar forumlarında ise Bulls'un Orlando ile Howard takasına girişeceği konusunda garip dedikodular dolanmakta. Söz konusu takasa göre Noah, Boozer ve Korver Magic'in yolunu tutarken Howard ve Richardson Chicago'ya geliyormuş. Olursa... fiyuuu.

Hazır bu kadar mantıksız transfer/takas dedikodusuna maruz kalmışken sonuncuyu da paylaşıp postu noktalayalım. Aynı zamanda bu dedikodu son dakika özelliği taşıyor, yani daha sıcak bir haber. Efenim aldığım duyumlara göre (duyumcu alert) ; Lakers ile Philadelphia, Odom - Iguodala takası için görüşüyormuş. Takasın içinde bir de Luke Walton zararlısı varmış. Philadelphia'nın, Spencer Hawes'un salaklığını örseleyecek bir uzuna ihtiyacı olduğu apaçık ortada ancak aradıkları uzun Odom mu, orası soru işareti. Lakers açısındansa Iguodala iyi bir takviye gibi duruyor. Iguodala hem iyi savunmacı hem de Artest'e nazaran daha iyi bir hücumcu. Ayriyeten Artest gibi arıza bir adam değil... Lakers açısından tek soru işareti bu takastan sonra Ron Artest'i nerelerine sokacakları. Zira elde Iguodala varken Artest'in takımda kalması biraz saçma olur.

Draft bu gece... Bu dedikoduların gerçeğe dönüşüp - dönüşmeyeceği yakında belli olacak yani. Lokavt felan derken belki de yüzyılın en saçma NBA draft'ini takip edeceğiz, az zararsız(!) bol sürprizli bir draft dileğiyle...

Retro 84

Savio


99-00 Real Madrid. Neden Teka reklamı yok bu maçta, ilginç. Hadi bahis şirketi falan olsa, yasaktandır falan derim. Ki o zaman öyle bi'şey var mı, onu da bilmiyorum. Adamlar fırın falan yapıyor lan. Kadroya bak. Casillas'ın çıkış sezonu, ama bu maçta Illgner var. Hierro, Seedorf, Redondo, Panucci, Mijatovic, Savio, R. Carlos, Raul ve Sanchis. Bi' tek sağ üsttekini çıkaramadım. Bi' el atın la.

Edit:Gece vakti böyle -doğru düzgün- araştırmadan etmeden post atarsan sonra böyle sıçarsın Lap efendi. Öncelikle bu forma 98-99'da da giyilmiş. O sezonun başından bu resim. 2 sezonluk forma imiş. Maç da Kıtalararası Kupa'dan. Vasco Da Gama maçı. Reklam olmama sebebi de, o sezonki kupada reklamın yasak olması. Artı Casillas'ın çıkış sezonu hiç değil. Sağ üstteki de Fernando Sanz imiş. Sonraki sezon Malaga'ya gidiyor. Olaya bak, edit asıl posttan daha uzun oldu lan skjdhakjdhkasfa.

Retro 83

Nerden Nereye 52


Retro 82

Psv


Guus ve Romario. Herhalde Romario Psv'ye imza attıktan/anlaşıldıktan sonra çekilmiş. Gömlek, bıyıklar...

Retro 81

Eugene


Senelerdir bu adamla post-season'da yeteri kadar kasmadığı için daşşak geçilir. En gereksiz yerde işe yarar denir. Herif gitmiş sezon başında şampiyonluk kupasının dövmesini yaptırmış. "Eğer kazanamazsak da sildiririm amınakoyyim" demiş. Bi' de diğer tarafta senelerdir kendini "King" olarak sunan, sırtında eşşek kadar Chosen 1 dövmesiyle kasılarak dolanan Lebron var işte. Tarihin en iyi birkaç oyuncusundan biri olarak anılabilecekken, düştüğün hallere bak. 8 sene gitti ulan. 8 sene.

Retro 80

Nerden Nereye "2011 NBA Finalleri" Özel