Nerden Nereye 169




Fiyat


İki renkli olanını Thunder yapmıştı (mavi-beyaz), ama üçlüye kimse girişmemişti sanırım.

Bu arada şunu da hatırlatalım, hiç yoktan iyidir elbet.

Buden

3 gün geç kalsak da koyalım şunları.





Russ



Gayet şık iki sırt ayrıntısı, NBA logosunu oraya koyunca mecburen siktir ediliyor. Yarrak var da arkaya yolladınız onu.



Nerden Nereye 168



Toto


Geçen Hollanda maçını izlerken, yanımdaki arkadaşım "Ya bizim forma çok düz kalıyor, keşke kombinasyon filan olsa" dedi. Tek-tük var örnekler işte. En son da Romanya deplasmanı sanırım. Senelerdir hep dümdüz giyiyoruz, değişmesi zor. Ama 2002'deki şu manzarayı sergilemek daha kolay gibi. Burada Kosta Rika mecbur kılmış bizi buna. Hoş duruyor. En azından o tek renkli hali biraz dengeliyor.


Olay


"Başkanım, bu bizim Portekiz'in beyaz forması çok güzel olmuş. Talimat verip de size zahmet-- Teşekkürler, çok sağolun başkanım. Hayırlı günler.



Gallop


Boks ile alakam sıfır. Arada bazı isimler falan duyuyoruz belki, o kadar. Hele de Twitter Çağı'nda, ister istemez. Yazıhane Yıllık'ta, bu iki yiğit abinin bir türlü dövüşememesiyle ilgili bir yazı var (ve bu yazı, sitede yer almayanlardan biri, ekleyeyim). Bu ikisi, 2009'dan bu yana, bir şekilde karşılaşamıyorlar. Karışık işler, görünüşe bakılırsa: Menajerlik şirketleri, kanallar işin içinde, kim ne kadar para alacak vs vs. Ama bu maçın "yapılması gerek", çünkü en iyi iki adam bunlar açık ara. Ayrıca Mayweather'ın "gelmiş geçmiş en iyi"nin kendisi olduğuna dair bir iddiası var(mış) ve kariyerini yenilgisiz olarak (yazıya göre en son 49-0-0 imiş) sonlandırmak istiyor(muş).

Yazıyı bitirdikten sonra, bu sporla alakanız olmasa bile, bir şekilde içinizden, "lan şunlar kapışsaymış bir şekilde" dersiniz.

Ben de dedim. Kitabın dağıtımına başlandıktan 1 gün sonra, dövüşün yapılacağı açıklanıyor; ilerleyen günlerde de bir basın toplantısı yapılıyor. "Yazar başka bir şey isteseymiş..." durumu yani. Ben ise birkaç gün önce öğrendim. Önce Twitter'da gördüm yarım yamalak, ardından sağa-sola bakındım da tam olarak anladım meseleyi.

Şimdi burada olay şu: Super Bowl'u mesela, NFL takip etmeyenler neden oturup izliyor. Şov kısmı falan bir yana, ortada "büyük bir şeyler" var. İnsanları çekiyor. Buradaki de öyle. Bu ikisinin karşılaşması zaten büyük olayken, bir de araya uzun süreler giriyor falan, iyice. İnşallah link aramaya gerek kalmadan birileri verir de, rahatça izleriz.

Gada


Son 3-4 yılda NBA'de 3. forma giyme oranı "gözle görülür biçimde" arttı. Bazıları fırsat buldukça iç sahada giyiyor hatta. Indiana, Denver falan. Hemen her takımın 3. forması da olduğundan, artık belli bir yeri var yani. Peki ama 4. forma?

Cleveland Cavaliers, Lebron'u tanıtırken, yeni "Big 3"lerini basına sunarken falan, hep sarı formayla (3. oluyor) ortalıkta gezdirdi adamları. Geçen sezon filan da içerde çoğunlukla sarıyı giyiyorlardı. Ben bir süre Lakers gibi sandım hatta, iç saha formaları odur sandım. E değilmiş tabii. O arada şu yukardaki formayı da tanıttılar, 4 yaptılar sayıyı.

Sezonun ilk maçında, içerde bunu giydiler Knicks'e karşı. Sonraki maçlarda da sıkça giydiler. Saymadım ama, şu ana kadar oynanan maçların üçte birinde giymiş olabilirler bu formayı. Dördüncü forma için bu çok fazla. Üçüncü olsa, onun için bile fazla. Biraz Beşiktaş'ın evvelki sezon kırmızı forma ile girdiği "uğur" kafasına benziyor.


Retro 324


Kürdan


Geçen sezonun Panini NBA kartları serisinden. Şu velet olmasa da iyice tiksinsek kendisinden.

Nerden Nereye 167





Meyan



PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilk röportajı yapan Yalçın Küçük, birçok şeyden olduğu gibi, Galatasaray ve futboldan da anlamayan bir yazar. Bekaa'da tişörtü ve bermudasıyla "Kardeşim Apo"yu dinlerken, bir ara ilginç bir kesinti olduğu söylenir.

Apo, "Hocam, izin verirseniz, iki saat kadar bir işim var, siz burada dinlenin, ben işim bitince geleceğim" der ve Küçük'ün yanından ayrılır. İki saat sonra Apo, Küçük'ün yanına geldiğinde çok bozuk bir ifade taşımaktadır.

— Sevgili Başkanım, hayrola bir şey mi oldu?

Sorma hocam, bizimkiler üç tane yedi!

Küçük, Apo'nun bu açıklamasını bir çatışmada üç gerillanın öldürülmesi olarak anlar.

— Ya öyle mi? Nerede?

İzmir'de!

Küçük'ün merakı iyice artmıştır. Demek ki PKK'nin İzmir yöresinde de silahlı faaliyeti var, diye düşünür. Küçük, ayrıntı peşindedir:

— Peki Başkanım, nasıl olmuş, ayrıntılı bilgi alabildiniz mi?

Radyodan aldık, naklen veriyor, zaten sürekli dinleriz

diyen Apo'ya garip garip bakmaya başlar Yalçın'ların Küçük'ü. Önce "Yahu radyo PKK'nin çatışmalarını ne zamandan beri naklen yayınlamaya başladı?" diye sorar kendi kendine, sonra da "Radyo" deyiminden PKK'nin telsiz şebekesini kastettiğini tahmin eder.

— Cenazelerinde eylem tasarlıyor musunuz?

sorusu, üzgün olan Apo'yu kendine getirir.

— Ne cenazesi hocam, ben bizimkiler derken, Galatasaray takımından sözediyordum. İzmir'de Altay'a üç sıfır yenildiler. Radyo maçı veriyor, e bizim biraz Galatasaraylı olma durumumuz var da, dinleriz yani, Metin Oktay zamanından beridir, bir yerde bir kurtuluş çabasının parçası yani...

Galatasaray'ın yenildiği günler "Kürdistan"da "Eyvah, Abdullah Bey bu akşam bir korucu köyü bastırır herhalde" cümlesini duymak mümkün.

Futbol Kültürü, sayfa 252-253


Bunu Ekşi'de falan da okumuştum sanırım, ama tam halini görünce aktarmak istedim.




Mbombo


Çift taraflı şort gibi biraz. Arkadan bakınca Ajax.


Nerden Nereye 166



Mijo


Takımın lisanslı parfümü filan olması normal artık tabii de, ambalajı formalara göre yapmak harika. O ufak toplarda falan da yapıyorlar bunu, elbet gözünüze takılmıştır. Ben bayılıyorum böyle şeylere.

11-12 siyah var, geçen seneki çubuklu var, Senyeralı deplasman forması var, dördüncüye 08-09 sarı diyeceğim ama, font tutmuyor. Ardından 13-14 siyah, ve 11-12 çubuklu.

Retro 323


Çap


Şu çorabın arkasını mavi yaptırmak çok zor olmamalı.


Nerden Nereye 165



Kar



(...) Şimdi tabii; bu "kırmızılı şeytan" konusunun ne olduğunu sormakta haklısınız. Açıklayalım: Altınordu takımının lâkabı; şeytanlar. Takım sahaya çıktığında, taraftarları "Şeytanlar" diye üçlü çektikçe, karşı tribün tempo tutardı: "Kırmızı götlü şeytanlar, şeytanlar." Bunun da sebebi, renkleri kırmızı-lacivert olan Altınordu'nun, bir vakti zamanında maçlara kırmızı şort ile çıkmış olması. Öylesine tutmuş ki bu zamanında, Altınordu artık kırmızı şortla oynamıyor olmasına karşın herkes böyle bağırırdı.

Takımdan Ayrı Düz Koşu, sf. 172

Şöyle az bir bakınınca artık rahatça giyiyor olduklarını görebiliriz. Ha nedir, hâlâ bu laf geliyor mudur karşı tribünlerden, pek sanmam.