Yeni Malaga

Geçen özetleri izlerken dikkatimi çekti. Malaga'nın renkler "açılmış". Hoş durmuş-kötü durmuş o ayrı da, merak etti bünye tabii, neden bu değişim. Anlayabildiğim kadarıyla, eski renklere dönüş gibi bir mesele var. Gs örneği gibi. E o zaman takdir etmek gerek tabii. Ayrıca sırttaki yan yana duran İspanyol ve Endülüs bayrakları da şık olmuş. Barça formalarındaki Senyera benzeri.

Alonso


Raikkonen'in gelişinde de aynı şeyleri hissetmiştim. Geçti mi bilmem. Eski rakip pilotun senin tuttuğun takıma gelmesi ilginç bir hadise. Ne hissedeceğini bilemiyorsun.
Şimdi de Alonso. Detay için burdan. "Hayırlısı olur" diyelim.

Racing


Geçenlerde oynadıkları maçta bu parçalıyı giydikten sonra Ntvspor'da filan lafı geçti ama, o vakit nete erişim olmadığı için bu zamana kaldı bahsetmek. Kısa süre önce Galatasaray Formaları'nda muhabbeti geçmişti, Gs tarihinde de böyle bir forma var, ama onun da resmi yok. Siyah formayı bulduk şükür, onu da bir şekilde hallederiz. Birileri yardımcı olur artık.

Şu resmi koymuşken, Racing'in bu sezonki formalarından bahsedeyim biraz. Öncelikle güzel strateji. 3 ana renkleri var, ve bunu 2 formaya yaymışlar. Gereksiz düz yeşil filan yok öncekiler gibi. Bir beyaz, bir "full parçalı", bir de alakasız renk kontenjanından, away, kırmızı-mavi.
Bir de Slam işi var, onu anlamadık hiç.

Bangoura


Hayat zaten garip bir şey ama, bu ülkede yaşıyorsan, çok daha fazlası. Geçenlerde bir arkadaşım Denizli'ye gitti. Teyzesinin yanına. Orda bulunduğu süre içinde başına hayatta aklına gelmeyecek bir olay geliyor. Tabii bunu duyan ben de, hemen mevzuyu buraya aktarıyorum.
Yoldalar arkadaşım ve eniştesi. Az ilerde kırmızı ışık var, duracaklar. Tam ışık hizasına gelmeden, siyah bir "jeep", direksiyonu aniden önlerine kırıyor, kazadan kıl payı yırtıyorlar. Enişte kırgın. Hem de eski asker. Hemen atlıyor arabadan, bizimki de arkadan-"mevzu var goşun". Bir şeyler söylüyor elemana, anlamıyor tabii. Sonra bildiği kadarıyla İngilizce konuşmaya çalışıyor. Bakıyor sonuç yok, gidiyor arabaya, beylik tabancasını alıp geliyor. Tabancayı görünce tırsıyor bizim jeepli eleman, "sorry man" filan çekiyor. Dayı da beklediği tepkiyi alınca geri çekiliyor. Bu sori çeken adam da, Denizlispor'da oynayan Ibrahima Bangoura. Garip işler. Çok garip.

Hala Bekliyoruz

AlpAslan ağabey yoktu.
Saat farkı dolayısıyla herkesten geç almıştım haberi.
Sabahın köründe Digiturkwebtv karşısına geçtiğimde Bahri Havadır ve Haldun Üstünel konuşuyordu.
Uzun zamandan sonra ilk orada ağlamıştım.
Günümüzdeki tribün imajının insanların gözünde olmaması için çalışan ender insanlardandı rahmetli.
ultrAslan'ın var olması için neler yapmıştı, bugünlere getirmek için neler neler...
Yarın O gideli tam 365 gün olmuş olacak.
Düşünün hayatınızda neler değişti hayatınızda son bir yılda.
Biz ise hala bekliyoruz, "şaka ulan şaka" diye gelecek diye.
Yarın 14.00'te Hasdal kabrisatanında olacağız, abimizin yanında, "maç n'olur?" diye sormak için.
13.00'te Numaralı önünden kalkıyor otobüsler.
Akşama ise mükemmel bir pankart show var, herkesin izlemesini tavsiye ederim.
Şu aralar başlamıştır stad düzenlemesi, gidemedim ben bazı işlerden dolayı.
Yarın oradayız ama, Alpaslan Abi'yle beraber.


*Pankart, uA forumdan alıntıdır, uA Kütahya yapımıdır. Daha fazlası için 27 Eylül 2009, 20:00, Lig Tv.

3

Şimdi burda "zıhaha, biz onlardan şöyle iyiyiz" muhabbeti yapmak değil mesele ama, Gs'nin 3.16 gol ortalaması varken, son şampiyon Bjk ligde sadece 3 gol attı ve şimdiden lige "havlu attı".
Biraz fazla bir durum.

33

Yaz bitiyor. Ligler başlıyor ufaktan. Güzel. Hatta bu sezon biz Uefa'nın derinliklerinden geldiğimiz için, daha da erken başladık mevzuya. Isındık sezona. Sonra Avrupa Ligleri. Barça zaten başladı yine hayvanlığa. Ne bileyim, Gs de iyi gidiyor. Diğer yandan Eurobasket vardı. Sonu çok iyi olmasa da zevkli bir 15 gün geçti. Çok sıkışık zamana koyuyorlar şampiyonayı, malum işte, 12 saatte 2 maç yaptık. O da geçti. 1-2 haftaya basket ligi başlar...

Peki NBA nerde ulan!?
Az önce NBA.com'a girdim bir sebepten, yukarda sayaç var. 33 gün diyor... Arkadaş 33 gün ne ya?
Tamam biliyoruz NBA geç başlıyor, Kasım gibi ama, yani ne bileyim, bu kadarı da fazla yav.
Böyle düşünmemde takımımın bu sezon daha iddialı olma olasılığının payı olmamaktadır, duyurulur.

Forsaker


Son albümünü 06'da çıkaran Katatonia'nın yeni albümü kasım başı gibi çıkacak;ismi Night Is The New Day. Bu albümden Forsaker isimli şarkı dinlemeye sunulmuş. Ben geç gördüm biraz. Albüm çıkışından haberim vardı ama, bu şarkıyı bilmiyordum.
Dinledim az önce. Katatonia seven bünyeye umut vaad ediyor diyebilirim. Özellikle girişi. Albüm çıkınca da yazarız bir şeyler artık, dinlemekten aklımıza gelirse.

Neeskens







Çoğu kişi Rijkaard'ın bile farkında değilken, bu mütevazı ama büyük futbol adamının kim farkına varacak? Geçen salağın biri yazmış, "Rijkaard bu ülkeye gelen en büyük hocalardan biri" diye. "Hadi ya" dedim, "hadi ya"...
İster mutlu sonla bitsin, ister şimdi iyi gitmesine rağmen yüzümüze-gözümüze bulaşsın (ki bu oyun futbol, her şey olur) Galatasaray'ın bu yaptığı, belki de kulüp tarihindeki en büyük iş. Sonuç, işin niteliğini değiştirmez.

Tekinsiz


Ayrıntı Yayınları'nı buradan tebrik ediyorum, kapakta kullanılan fontları değiştirerek, bir serinin içine ettikleri için. Bu kadar büyük etki edeceğini sanmazdım bunun, ama oluyormuş. Artık Yeraltı Edebiyatı serisi daha kötü bir görünüme sahip.

Celabal


Görünce hem şaşırdım hem sevindim. Ümitliydim ondan ama, ortadan kaybolmuştu bir süre, D-League'deymiş meğer. Lakers'ta iş yapabileceğini düşünüyorum. Yeni bir "Shannon Brown vakası" görebiliriz. Seviyorum ben bu elemanı.

Ivy Ve Zach

Az önce bir arkadaşla konuşurken farkına vardım:İki yetenekli ve bir o kadar da uyumsuz adam, Allen Iverson ve Zach Randolph adamları, bu sezon birlikte oynayacak. Geçen sezon Nba tarihinin en genç 5'ini sahaya salarak gelecek vaad eden bir takıma sahip olduğunu fazlasıyla gösteren Grizz, bu iki adamı alıp işin içine sıçtı mı, yoksa sentez işe yarar mı, göreceğiz. Benim umudum yok. Normal olarak.

Monşer


Aydoğan Vatandaş bu memlekette tuttuğum araştırmacılardan biridir. Son birkaç yılda eskisi kadar verimli olmasa da-görünüşte öyle belki- değerli bir adamdır. İlk çıkardığı kitapları filan bu işlerle ilgilenenler için möhümdür.
En son kitabı da bu imiş. Merakımızı çekti tabii, konu önemli. Osmanlı'nın son dönemini, o dönem kuvvetli olan zümreyi anlatıyor gibi. Şimdiki bazı durumları anlamak için o devri iyi anlamalı. Çünkü halen aynı şekilde devam ediyor.
Ha, ben ne zaman alırım bunu onu Allah bilir ama, en azından şurda göz önünde dursun. Akılda kalsın.

Rothen


Geçen gün Cl özetlerini izlerken, Stuttgart-Rangers maçında spiker "Rothen" diyor. Ben de başkası sandım ilk önce. Meğer bildiğimiz "Jerome Rothen" miş. Her sene böyle bir kayıp transfer oluyor. Geçen sene de Cisse öyle olmuştu. Haberimiz olmuyor her nasılsa. Aylar sonra ayılıyoruz.
Gerçi kiralık gitmiş Rothen ama, mesele o değil. Bu abi de underrated'dır ya, neyse şimdi.

Ek:Bu çok kötü bi' forma ya. Yani ne bileyim, yönetici olduğum takıma böyle forma yapılsa, gider dava açarım. Bu ne abi, bir kırmızı attır öncekiler gibi, bi'şey yap. Dümdüz anasını satayım ya.

Logo

Geçenlerde -bayağı oldu gerçi- Goal'ün Barça logosu hakkındaki özensiz tutumundan bahsetmiştim hani, aynısını koca Ntv de yapıyor. Ya da Ntvspor, her ne boksa.
Hani maç tanıtımlarında böyle bilet filan var, takımların isimleri, saat, gün vs. İşte orada da eski Barça logosu kullanılıyor. Bir Allahın kulu da farkında değil herhalde. Tutup mail atsan, onu da siklemezler. Medyanın bu konudaki hassasiyeti malum.

Nafile


Hiphoplife Mixtapes adı altında bir seri başlamış. İşte underground'dan elemanlar filan. Daha tanınanlar da var, Fuchs gibi. Bu serinin ilk albümü çıkmış, adı da Nafile. Söylenenlere bakılırsa, albümde genelde Sago'ya sallanıyormuş-zaten isim, kapak filan da ortada. Dinleyip bakmak lazım. Böyle underground muhabbetlerini sevmem Rap'te ama, bu albüme bir bakacağız artık.

Filan

Bilmiyorum merak eden filan var mı ama, ben yazayım:bir süredir "şeer" dışı olduğumdan mütevellit, bloga bir şeyler yazamadık. Yarından itibaren mekan daha faal. Hani giren eden vardır, belli olmaz. Zaten bir ara Blogger'a bi' sikler olmuş. Şu an düzelmiş görünüyor gerçi, neyse.