Retro 8


Gerets-sever Galatasaraylılara gelsin bu da. '90 Dünya Kupası çıkartma serisinden.

Arap


Ulan aylar önce göz önünde bulundurup yazdık, şimdi de tuttu gerçek oldu. Kıtalararası'nı da aldılar. Şimdi yer yok. Kağıt üstünde en büyük kulüpler seviyesindeki kupayı almışsın, kola falan da koyamazsın geçen yazıda değindiğimiz gibi.

Olmadı Pirelli'yi kaldırıp, nal gibi formanın ortasına koyarlar. Ya da Pirelli'yi kola yerleştirirler, veyahut, birkaç sene önceki haçlı formadaki gibi ufaltırlar artık. O zaman işte ortaya koyarsın Kıtalararası galibi logosunu. Görmemiş gibi böyle.

Retro 7


'94 model Carlos. Saçlar falan. Dünya Kupası dönemi.

Kayıp Formalar 8

Bu seri için daha fazla materyal bulmalyız. Bi' el atın hacılar. Daha sekizinci la.



Esasen ben bu formaları unutmuştum bile. Bi'şey araştırırken gözüme çarptı da hatırladım. Yukardakinin, yakadaki renkte şortu vardı. Artık mavi mi dersin, gri mi bilemem. O 00-01 3. forma. Aşağıdaki de 01-02. Eminim ikisi toplam 5 kez giyilmemiştir.



Bu fotoğraflar classicfootballshirts.com'dan. Zaten başka bir yerde de bulamazsın. Belki alışveriş sitelerinde görürsün anca. Maç fotoğrafı filan hak getire. Neleri bulamıyoruz, bunlar mı bulunacak?

İkinci fotoğraftaki sanırım aynı renk şorta sahipti ama, üstteki şortla birlikte güzel kombinasyon oluyordu, onu hatırlıyorum. Bulursam koyarım zaten.
Bu görünüşe göre pek giyilmeyen ve hatta sanırım tutmayan formaların ardından, 2 sezon da sarı renk 3. formalar yapıyor Nike Inter için. Bir dahaki yıl koyu renk 3. forma yapılıyor. Ki o çokça giyildi. Ş. Ligi'nde falan. Şu yani:



Bunda reklamı falan sarı renk yapmaları çok şık.

Retro 6

Retro 5


96 model Gregory Coupet. 1 sene sonra Lyon'a gidecek. Ve 11 sezon orada oynayacak.

Büyük


İstanbullu olarak Adaları pek sevmem, ne bulduklarını da anlamam. Şehir dışından gelenler, aşıklar ve enerjik gençler "hadi adaya gidelime" pek meraklılardır. Ben de gittim tabi, her gittiğimde de Lefter orada mı diye bakardım. Benim anne tarafımın alayı Fenerbahçeli'dir. Baba tarafım da Galatasaraylı. Bir tarafta diğer takımdan hiç kimse yoktur. Erkekleri çok da fanatiktir. Dedem bana Lefter'i anlatırdı, kendi jenerasyonundan, aynı yaştalar (dı). Hep büyük sempati besledim o büyük Fenerbahçeli'ye, masal gibi hikayeler dinledim çünkü. Hep baktım adaya gittiğimde o kahramana. 3-4 kez de gördüm. Küçüktük tabi. O zamanlar masallar dinliyorduk ve benim gördüğüm ilk kahraman Lefter'di. Büyüyünce de değişmedi. Kurtlar Vadisi tipli futbolcuları, satılmış topçuları, kirlenen lig, futbol sonrası yerin dibine giren futbolcu eskilerini görünce Lefter çok daha kahraman oldu gözümde. Hep baktım o meşhur masaya. O adamı o köşede arkadaşları ile muhabbet halinde görmek sıcak bir his. Bu güzel adam yorgun düşmüş şu sıralar. İyileşir, gelecek yaz yine giderim Ada'ya bakarım uzaktan.

Yukarıdaki frikiki kullanan, bütün Galatasaray barajına kafayı çevirttiren, ancak o zaman Berlin Panteri'ne takılan adam, bu sefer atacak golünü.

Retro 4

Becks


Gelsene dayı.

Retro 3


O karizma daha yok. Marsilya'ya da gidilmemiş. Yaka bağır gapalı. "Üşütme annem".

Güzel Formalar 63


Ribery'nin Marsilya'daki ilk sezonu. İlginçtir, Ribery Gs'de kalsaydı, o sezon bu formanın aynısının, renkleri değişmiş halini giyecekti. Hem de çokça. Gs 05-06 iç saha forması, hatırlayacaksınız, bu kalıptan yapılmıştı. Hatta o seneki siyah da.

Zaten abi, Adidas-Marsilya işbirliği...

Retro 2


Houllier henüz Liverpool'un amına koymadan bi' 15 sene önce falan. Yıl 86. Çok da değişmemiş.