Terim Ve Iniesta


İmparatorumuz velinimetimiz Fatih Terim, Fifa yılın oyuncusu seçiminde ilk sırada Iniesta'ya oy vermiş. "Sana ne, istediğine verir" mi diyorsun. O zaman kapı şu tarafta, yazının kalanını da okuma.

Şimd efenim, bu tip "bilmemnenin oyuncusu" gibi oylamalarda filan, hep bir karışıklık var. İnsanlar atla eşeği karıştırabiliyor. Bunu teknik adamlar bile yapıyorsa, ortada büyük bir algılama sorunu vardır. Orada sorulan, "2008'in en iyi oyuncusu kimdir?". Bu işin -birçok şeyde olduğu gibi- "sence"si, "bence"si yoktur. Olmaz, olamaz. Belli kriterlere göre, objektif bakınca (bakabilirsen) yılın en iyi oyuncusu bellidir zaten. Ha, birçok oyuncu vardır, birkaç kupa kazanan, çok iyi oynayan, o ayrı. Sık olmaz zaten bu durum.

08'e bakınca da, bu ödülün verileceği tek bir kişi vardır, o da Cristiano Ronaldo'dur. Hadi o olmadı Torres'tir. Siksen de Messi'dir, ki o da zor, kupası yok-olimpiyat pek kaale alınmıyor malum. Diğerleri hep bir alanda başarılı kalıyor, o sebepten de eleniyorlar. Torres ve Cr7, birçok alanda başarılı olup, kupa kaldırdılar. O yüzden, objektif bakabilen futbolbilen olarak, ancak bunlara oy verebilirsin.

Ama bu durumda, milli takım hocamız, sanırım biraz da öznel bakarak, Iniesta'ya oy vermiş ilk sırada. Kimsenin Iniesta'nın oyunculuğunu tartışacağını sanmıyorum, son zamanlardaki çıkışı da takdire şayan, sakatlık olmasaydı daha da parlayabilirdi geçen 1-2 ayda. Fakaat, Ronaldo'nun yaptıkları varken geçtiğimiz yıl, tutup da bu oy hakkını Iniesta'ya vermek, yanlıştır. Tartışılmaz yanlıştır. Bu seçim beni milli takım hocamızın futbol bilgisi ve bakışı konusunda telaşa düşürür doğrusu. Birçok kişiyi de düşürmesi gerek. Bunlayı okuyup da "bir oydan neler çıkardın bilaader" diyen olursa da, ben de "az bile çıkardım filader" derim.

Tuncay da Gerrard'a vermiş ilk sıradaki oyunu mesela, hadi burdan da transfer söylentisi çıkaralım:"Tuncay oylamada Gerrard'a oy vererek L'pool'a göz kırptı!!!!!". Bak, olur yani.

Hoze Dayı

Jose Dayı şu anda Dünya'nın en iyi takımının Manutd olduğunu söylemiş. Kendisini yeterince tanıyoruz ve, rakibine böyle bir sözü asla içten şekilde söylemeyeceğini biliyoruz. Ne çakal adamsın sen Jose.
Onu da bırakın, şu Chelsea maçını bir tarafa bırakırsak eğer, önceki maçlarda çok kötü durumdaydı Manu. Zar-zor aldılar maçları. Pozisyon üretilmiyor, "yılın en iyi oyuncusu" Ronaldo geziniyor. Ha, bir şekilde kazandılar, o başka. Daha da eksik maçları var, Chelsea'nin durum kötü, Liverpool'un ilerde duracağı belli (durmasa bile ara ara salak puan kayıpları durduracak bir şekilde), Arsenal zaten yok, Villa bir yere kadar. Anlayacağınız Manutd bu sene de alır ligi, Cr7'nin azmasına gerek yok.

Eşleşme ne olur derseniz (siz demeyin, ben dedim zaten), Inter'in daha avantajlı olduğunu düşünüyorum ben. Sebepleri mi?
1. Mourinho
2. Ibra denen hayvan.

Ne olursa olsun, kim kazanırsa kazansın, harika bir eşleşme olacağı kesin.

Bık

Az önce yine bu veledin Real'e transferi hakkında bir haber okudum. Önümüzdeki sezon için anlaşmışlar da, 85 milyon euro ödeyeceklermiş de, kendisi 12 milyon yıllık alacakmış da. Yeter artık ulan, gideceksen git. Aldın bütün ödülleri de işte. Ego da yeterince tatmin olmuştur. Hadi siktir git hayallerinin kulübüne, git de kariyerin içine et orda. Bize de güzel bi' düello izleme imkanı doğar. Kazanacak olan nasılsa belli.

"Granger Danger"


Bu eleman son dönemde Nba ahalisi içinde en çok dikkatimi çeken ve en çok sevmeye başladığım oyuncular arasında yer alıyor. Şu günlerde kendisini izleme fırsatı da olmuşken, biraz karalayayım dedim hakkında.
Danny Granger şu anda 3 Nba süperstarının ardından sayı krallığı'nda 4. sırada. Maç başına ortalama 26.4 sayı atıyor. 25+ atan 5 oyuncudan biri. Sayı ortalaması her geçen yıl artıyor, hem de üçer beşer. Bu yıl da geçen sezona göre 6.8 arttırdı sayı ortalamasını. Tabii, takım takaslar ve benzeri olumsuz değişiklikler sonrası bu durumda olmasa, bazı yıldızlar takımda kalsa rolü bu kadar büyür müydü, onu bilemeyiz fakat, yükselişinin takdire şayan olduğu ve daha da devam edeceği kesin gibi.

Granger lige ilk adım attığında, hakkında "Yeni Artest" yorumları yapılmıştı birkaç yerde. Ama takip eden zaman diliminde ne Artest takımda kaldı, ne de o "Artestleşti". Aksine, gittikçe ıssızlaşan ve play-off ortamlarından uzaklaşan Pacers'i taşıyan oyunculardan biri olarak sivrilmeye başladı genç yaşına rağmen.
Bu süreçte yukarıda da yazdığım gibi skor bazında gittikçe yükseldi Granger. Onunla birlikte asist (bu en çok) , top çalma ve blok ortalamaları da gittikçe yükseldi-tabii top kullanımı arttıkça, top kaybı da çoğaldı, onu karıştırmayalım.
O'Brien'ın hücum ağırlıklı ve serbest oyun sisteminde (sistem?) çok rahat Granger ve, takımda onun liderliği de kabullenilmiş durumda zaten.
Çok iyi şutu var, üçlükleri belki de en tehlikeli yönü. Maç başına 6.8 üçlük girişimi var ve, ligin en çok üçlük kullanan ve sokan isimlerinden biri.

Son 5 maçta sırayla 35-36-37-28 ve 42 sayı attı. 42 de zaten kariyer rekoru ve 2 kez attı 42'yi. O gün Lakers maçını izlerken aklımızdan "lan bugün de 38 atmasın" dedik ama 28'de kaldı, olsun. Ardından da kariyer rekoru kırdı ama, onu da biz izleyemedik!

Takımı bu sezon için Playoff yarışından uzak görünüyor. Gerçi Doğu'nun durumu karışık, birkaç galibiyetle hemen potaya girebilirler. Bu açıkçası, Granger'ın post-season'da kendini ne kadar gösterebileceğine şahit olmamız açısından çok iyi olur. Şu anda çok zor belki play-off şansları, çünkü savunmaları çok kötü ama, biz yine de onlar için iyi dileklerimizi sunalım. Bir G.State mucizesini daha kaldırır bu lig.

Granger henüz 25 yaşında ve gelişmeye devam ediyor. Belki de ileride Pacers ona yetmeyecek ve daha iddialı bir takıma gitmek, daha üst seviyelerde oynamak isteyecek-ki bu çok normal. Tabii bu, onun gelişimini devam ettirebilmesiyle alakalı bir durum. Neler, kimler gördük bu ligde öyle parlayıp sönen. O yüzden insan kesin şeyler söyleyemiyor. Hep bir iyi dilek-umma hali var. Kötü bu tabii.