Nerden Nereye 27


U


Şili takımlarından Universidad de Chile, dikkatimi çeken tasarımlarla karşıma çıktı durup dururken. Genelde yurt dışı takımlarının yaptığı bir olay aslında bu. Hatta bir ara Trabzonspor da yapmış olabilir, ya da fena salladım. Her neyse; bazı Avrupa takımları kadınlar için de forma üretiyorlar. Bu formalar erkek formaları ile tamamen aynı görünüme sahip oluyor, ancak beden şekilleri kadın hatlarına göre uygun üretiliyor. Daha dar bel kısmı, geniş göğüs kısmı vs... gibi farkılıkları oluyor, ancak genel görüntü erkek forması ile birebir oluyor.


U C ise bu durumu biraz daha geliştirmiş, ya da geriletmiş bilemedim. Onlar erkek formaları ile alakası olmayan, tamamen bambaşka kadın formaları tasarlamışlar. Büyük ihtimal ile normal formanın taşıdığı teknolojik özellikleri taşımıyor ve tişörtün biraz daha gelişmiş bir versiyonu gibi. Ancak ben daha önce böyle bir olaya rastlamamıştım. Tamamen erkek formalarından farklı tasarlanmış kadın forması... Bunu neden yazdım; son 2 senedir kadınlara da hitap eden forma renkleri ile Galatasaray'ı renklendirdik. Ancak geçen seneki mor 89, bu seneki pembe 92 lira. Parçalı formanın aksine bu formaların taraftar versiyonu üretilmiyor. Ben olsam bu U C gibi bayanlara özel mor ve pembe renkte yukarıdaki aplanın üzerindeki gibi, daha ucuza mal olacak, dolayısı ile daha ucuza satılacak, bir nevi kadınların taraftar forması olacak bu formaların benzerlerini satardım. Eminim de alıcısı çok olur ve epey bir maddi katkı sağlardı takıma.

Bu arada U C'nin kadın futbol takımı olabilir, dolayısı ile bu forma o takımın forması olabilir. Bilmiyorum. Ayrıca resimde görünen diğer kıyafetleri de sevdiğimi belirteyim :)

Sebastian Abreu

Blogu ilk açtık. Tabii o zamanlar daha bu BarçaMania yok. Yani bi' ara hortlamış ama, işte şampiyonluk serisi bozulunca filan, durulmuş. Bol bol Barcelona hakkında yazıyorum. "Biz" diye bahsedebiliyorum. O sezon işler iyi gitmediği için, genelde şu sıkıntı bu sorun diye laflar geçiyor.
Sonra. Sonra olmuyor bunlar. Ben artık yeni tanıştığım biriyle futbol muhabbeti yaparken, veya Barcelona sevgimi bilmeyen biriyle laflarken "Barcelonalıyım" diyemiyorum. Biliyorum olacakları. Anasını siktiğimin Pes'ini oynarken bile Barcelona'yı almıyorum, çünkü benim karşımdaki adam zaten Barcelona'yı alacak.

İlk dersane zamanları, 2004 gibi dikkatimizi çekmişti, ufaktan Avrupa Futbolu lakırdısı eden çoğu kişi Real Madrid'e kayıyordu. Birkaç sene sonra aynı olay, tuttuğum diyebileceğim ve sevdiğim takımın başına gelince ne kadar sikko bi olay olduğunu anladık.

Şimdi var etrafta Barcelona odaklı yazan, ya da çokça Barcelona'ya değinen blogger arkadaşlar. Kimileri sırıtsa da bazıları keyif veriyor okurken.

Bu satırları karalamamın sebebi, dün bir ara aklıma taa blogun ilk zamanlarından bir postun gelmesi. Sadece bir resim vardı postta ve başlığı da "Gelecek"di (arşivde bulamadım niyeyse). Düşün nasıl içerden bakıyorsun. "Elin adamı" diyebileceğin kişileri o sevdiğin takımın geleceği olarak görüyor/düşünüyorsun filan. Sonra o resimdeki 2 gençten biri buralara geldi. Dahası, o sezon son olarak takımın başında olan kıvırcık saçlı adam da 1 sezon sonra buraya geldi. O zaman aklım(ız)a gelir miydi ?

Bundan kelli daha fazla Barcelona hakkında yazmaya çalışacağım, olması gerektiği kadar.

Son olarak da, blog aleminde bir Barcelonalı ve bir Real Madridli'nin bir arada yazdığı tek blog burası sanırım.

Düz



Hep bizde olurdu, Fenerbahçe'nin zaten genelde sırt kısmı düz olan formaları olduğu için dünkü maçta değişikliği gördük. Öncelikle normal formalarının arkasının çubuklu olması çok güzel. Eski formaları sırttan biraz tırt duruyordu. Güzel bir fontla da birleşince şık bir sırt tasarımı olmuş. Ancak UEFA kuralları gereği Avrupa'da bu formayı, bu haliyle giyemediler. Onlar da Galatasaray'dan uzunca bir süredir alışık olduğumuz arkası düz bir çubuklu versiyon üretmişler.


Avrupa versiyonunu beğenmedim. Beşiktaş için de söylüyorum bunu; çubuklu formaların arkasını düz yapmayın. Ucuz gözüküyor. Ya kare şeklinde numara ve isimlerin sığacağı bir boşluk açın, ya da çubuklu devam etsin sırt (lig için söylüyorum bunu.) Yoksa Adidas'ın ucuzcu takımlara kakaladığı basit formalar gibi gözüküyor. Çubuklu formanın arkası da çubuklu olmalı... Tabi UEFA kıl olduğu için buna izin vermiyor (font renkleri karışır durumda ise). Bu sebeple Fenerbahçe yukarıda dediğim gibi kutu açsaydı oraya ve çubuklu görünüm devam etseydi, daha güzel olurdu. Bir sıkıntı da renk. Fenerbahçe'nin bu formasının hakim rengi sarı. Hal böyleyken sen gidip arkasını düz lacivert yaparsan çirkin gözükür. Arkası sarı olsa daha bir iyi olurdu sanki (tabi arkasını lacivert yapmalarının bir sebebi de lacivert şorttur). Bir de bu formanın sırtına bakınca Fenerbahçe'nin lacivert renginin ne kadar koyu olduğunu farkettim. Eskiden böyle değildi, onlarda da mı bir araştırma olmuş acaba ?... Bu renk çok çok koyu geldi bana. Hadi sarı ile birlikteyken açılıyor, ancak lacivertin düz hali fena. Çubuklu formanın arkasını tek renk yapınca kollardaki sarı kalın bantlar çıkmış ortaya ve bu da çok ucuz bir görüntü olmuş. Yani kısacası formaya arkadan ve önden ayrı ayrı baktığınızda 2 farklı forma gibi duruyor. Biri Menemenspor'un forması, diğeri Fenerbahçe'nin forması sanki. Arka tarafı çubuklu olan lig versiyonu ise oldukça kaliteli.

Tabi tıpkı Galatasaray gibi Fenerbahçe de bu formayı 1 kez giyebildi Avrupa'da. Yine de yazalım dedim.

Unutmadan ekleyeyim. Geçen gün Fenerbahçe A2 takımı da lig karşılaşmasına arkası düz olan versiyonla çıktı. İlginç bir durum bu.

20


İngilizleri bile bozdular. Bazı ülkelerin -biz de başlarda yer alıyoruz- o kadar sikko forma anlayışları var ki delirmemek elde değil. Olan oldu ve Tottenham'ı, yani bir İngiliz takımını bile yoldan çıkardılar. Tottenham belki de ilk kez Away forması ile sahaya çıktı. Aslında Home forması, ancak onlar şort ve çorapları da kombinasyona katamazlarsa, o formayı awayden sayıyorlar ki, öyle olur bu işler.

Young Boys Formaları

Young Boys'un Away forması üst resimde gördüğünüz gibi Tottenham formasının aynısı. Gerizekalıların Home formasının alternatif bir renkte (sarı) şortu da yok anlaşılan. E adamlar son çare forması, yani bir 3rd de yapmamışlar. Bu sebeple Tottenham'a beyaz şortu giydirdiler White Heart Lane'de... Skandal ki ne skandal...

Hakemlerin, forma üstü ve çorabı farklı renk olunca şorta çok takılmadığını görmüştük Dünya Kupası'nda. Ancak ŞL'de işleri daha bir sıkıya alıyorlar anlaşılan. İşte bir forma hadisesinin bir İngilizi bile bozabildiğini görmüş olduk.

Aron



Rap dünyasına ve Kurtlar Vadisi izleyenlere hitap eden bir post. Yakın bir arkadaşımın, G-Unit'in Poppin Them Thangs şarkısının klibinde Rus Mafyası lideri olan dayıyla, Vadi'deki Amerikın Derin Devlıt reisi Aron Feller'in aynı adam olduğu yönünde bir tespiti var. Ne zamandan beridir de koymadım bunu, ağzıma sıçacak. Halletmiş olalım.

Toons



Barça Toons'un 2010 mahsülleri. Tabii transfer az olunca, yeni mahsül az.

24



Fenerbahçe'nin bu sezonki beyazı çok şık. Diğerleriyle aynı kalıptan üretilmesine rağmen, 4 forma arasından sivriliyor. 05-06'dan beri kullanılan fontun da göze hoş gelen bir renk ikilisiyle formaya eklenmesi, tadından yenmez yapıyor. Bu beyaz zemin üstüne kenarları sarılı koyu renk font kullanımının bir örneğini Lakers'ın "Sunday White" denen, sadece pazar maçlarında giyilen beyaz formasında bulabiliyoruz.

Jose


"Bir hocanın bir ülkeye gelip “ Bu benim sistemim ve oyun anlayışım” demesi mümkün değil. Eğer bir gün Pep Guardiola İngiltere’ye veya İtalya’ya giderse takımının Barça gibi oynayıp oynamayacağını görmek isterim. İnter de yapabildiklerimin aynısını Madrid’de bu oyun seviyesinde yapabilecek miyim acaba? İmkansız."

Aceto'da çeviriden aldığım bir kısım.

Zara Dam


Az önce bir vesileyle yeniden hatırlamış oldum. Burada da belirteyim.
Bu kitabı okumayın. Hatta dokunmayın bile. Piyasada bundan kötü çok az kitap okursunuz. Maeve Binchy olur, Osman Aysu olur. Ama Zar Adam'ı okumayın.

Amına koduklarım bi' de kapakta Olasılıksız esintileri falan. Sırf ordan bi' 100 bin ekstra satmıştır, söyleyeyim.

Bir arkadaş bu kitabı sevip, ciddiye alıp, o zarla karar verme meselesini (evet spoiler, inadına) bayağı uygulamaya kalkmıştı. Kendisini buradan tebrik ediyorum tekrar.