Zo


Nike'ın retro formalarda da standart kalıbını kullanması göze pek hoş gelmiyor. Madem 1950'lerin forması o, arkadaki değişik kesim ve şortun en altındaki yırtmacımsı boşluğu salla. Düz, klasik kalıpla sal gitsin.

"Ya Nick Anderson Onlardan Birinde İsabet Bulsaydı?"


(Shea Serrano'yu çoğunuz tanıyorsunuzdur. Onun geçenlerde çıkan kitabından bir bölüm Slam'de paylaşılmış. Zaten eğlenceli de, "Beyin Fırtınası" mahiyeti de olunca, dedim çevireyim.)

1995 NBA Finalleri'nin sonunda Jim Gray, Orlando Magic guardı Nick Anderson'la konuştu. Magic hiçbir maçı kazanamayıp 4-0 kaybetmiş, Houston Rockets üst üste 2. şampiyonluğunu kazanmıştı ve Gray kendisine bununla ilgili soru sormayı istiyordu; esasında sormak istediği şey, o ilk maçın sonuydu.

O yılın finalleri, ilk maçı bir kenara bırakırsak, pek de akılda kalıcı sayılmazdı. Magic karşı konulmaz derecede yetenekli ama bir yandan da hâlâ çok gençti; evlerindeki maçta 20 sayı kadar öne geçmiş, ve skorda üstünlüğü yalnızca maç sonunda kaybetmişlerdi. 4. periyot gergin ve kusursuzdu; son 6 dakika içerisinde her iki takım da farkı ancak dört sayıya kadar çıkarabildi. Rockets'dan Kenny Smith, bitime iki saniye kala maçı uzatmaya götüren zor bir üçlük isabeti buldu ve ardından Hakeem Olajuwon, 0.3 saniye kala savruk bir Clyde Drexler turnikesinden seken topu tipleyerek maçı kazandırdı. Gerçi bunlara rağmen, çoğu kişinin maçtan hatırladığı şey, Kenny Smith'in üçlüğünden önce olanlar.

Top Magic'teydi ve 55 saniye kala üç sayı farkla öndeydiler. Bir süre oyalanmanın ardından Penny Hardaway içeri girdi ve turnikeyi kaçırdı. Horace Grant hücum ribaundunu aldı, atağı yeniden başlatmak için topla birlikte uzaklaştı. Magic süreyi biraz daha öldürdü ve sonra Brian Shaw bir üçlük yolladı. İsabetsiz. Ama Grant bir kez daha boyalı alanı karıştırıp, topu Penny'ye doğru çeldi (20 saniye kala). Penny de topu Nick Anderson'a yolladı, sonra Anderson, Shaw ve Penny üçlüsü, birkaç saniye sonra Rockets, Nick Anderson'a faul yapıp çizgiye yollayana dek, topu korudu (10.5 saniye kala).

Tam o anda, Magic'in maçı kazanma ihtimali yüzde 98.5'ti.
Sonra Orlando'daki tüm ağaçlar, kuşlar ve insanlar öldü...

Anderson'ın ilk faul atışı kısa düştü. Potanın ön tarafına çarpıp geri geldi. İkinci atış daha da kısaydı ve Anderson'a doğru sekti. Topun bir süre elden ele dolaşmasının ardından, Anderson topa hakim oldu ve ona yeniden faul yapıldı (7.9 saniye kala). Ve tam olarak o anda, Magic'in maçı kazanma ihtimali yüzde 99'du. "Nick Anderson gibi sağlam bir oyuncunun iki faul kaçırmasının ardından ribaundu alamıyorsanız... Final serisinde bir maç kazanmayı nasıl beklersiniz?" Maçın yorumcusu Bill Walton, sinirli bir şekilde bu soruyu soruyordu.

Nick Anderson üçüncü faul atışını kullanmak üzere pozisyonunu aldı. Bu kez çok bekledi ve atışı kaçırmasının ardından kamera yüzüne odaklanınca, yüzüne sahte bir gülücük yerleştirdi: Artık yalnızca herkes diğer atışı da kaçıracağının değil, ilaveten, büyük ihtimalle geleceğe miras kalacak, tarihi değiştirecek bir âna tanıklık ettiğinin de farkındaydı. Anderson dördüncü atışı da kaçırdı, Rockets bu kez ribaundu aldı, Kenny üçlüğü soktu, Hakeem maç kazandıran sayıyı buldu, ve Magic bir daha asla toparlanamadı: Seriyi kaybettiler, Shaq bir yıl sonra Lakers'a gitti, Penny'nin dizleri haşat oldu ve her şey boka sardı.

Ama işte Jim Gray'in Magic seriyi kaybettikten sonra Nick Anderson'la konuşmak istemesinin sebebi buydu; ona serbest atışları sormak istedi. Şöyle dedi: "Eğer ilk maçtaki o serbest atışlardan birini soksaydın, her şey daha farklı olabilir miydi?" Ve bence durumu bir kahraman gibi ele alan Nick, orada durmuş, iyice düşünerek, şöyle diyordu: "Evet, olabilirdi. Ama, evet, bunun hakkında düşünemem. Geçti gitti. Olanla ölene çare yok."

Yani, mesele şu: Olan biteni değiştiremeyiz. Ama en azından, burada değiştirebiliriz. O zaman hadi yapalım. Eğer Nick Anderson o serbest atışları soksa neler olurdu? NBA'e etkisi nasıl olurdu?


O sezon Finaller'de neler olurdu?

Magic'li oyuncular, sonradan, ilk maçtaki yenilginin özgüvenlerini ne kadar sarstığıyla ilgili birçok şey söylediler. Tersinin doğru olduğunu farzedelim: Nick'in ilk iki faulden birini soktuğunu düşünelim, ve maçı da kazandılar; o zaman kendilerini daha iyi hissedeceklerdi. Sonra birileri kulaklarına eğilip, ilk maçı kazanan ev sahibi takımların yüzde 85 oranında Final serilerini kazandığını fısıldayacaktı ve çok daha iyi hissedeceklerdi. Bu durumda da sonradan dönüşecekleri şekilde kendilerini rakipsiz bir konumda göreceklerdi. Nihayet, seriyi 4-2 kazanacaklardı (En uygun senaryoda, her şey onların lehineyken bile Rockets'ı süpüreceklerini söyleyemem, o zamanın Hakeem'i yine de sizi iki kere yenecektir). Yani Magic 1995 NBA Şampiyonu olacaktı. Ve bu gerçekleşseydi, bildiğimiz NBA tepetaklak olacaktı.

Ne gibi? Ne demek istiyorsun?

2016'da ESPN'de, her şeyin ellerinden kayıp gittiğini izlemeden evvel Magic'in nasıl da hanedan olmanın eşiğinden döndüğünü anlatan  This Magic Moment isimli bir belgesel yayımlandı. Belgeselin sonlarında, isimler geçerken, Shaq ve Penny'yi bir havuzun başında konuşurlarken görüyoruz. Sohbet sırasında Shaq, eğer bir şampiyonluk kazanabilselerdi, asla oradan ayrılmayacağını söylüyor. Ve işte: Shaq Magic'te kalıyor.

Ve madem tarihi yeniden yazıyoruz, hadi devam edelim ve Penny Hardaway'in sakatlık yüzünden kaçırdığı yılları silelim. Bu, elinizde genç ve sağlıklı bir Penny, morali bozulmamış bir Nick Anderson, soğukkanlı bir rol oyuncusu olarak Dennis Scott, tecrübeli bir "winner" olan Horace Grant, harika bir basketbol aklı olarak Brian Shaw ve henüz-maksimumuna-ulaşmamış-ama-şu-anda-bile-dominant-durumdaki Shaq. Ve bütün bu adamların bir şampiyonluk kazandıktan sonra, birkaç yıl bir arada kalması? 90'ların geri kalanı ve 2000'lerin başı için tam bir kıyım.

Tamam, ama peki ya Jordan? Emeklilikten geri dönmüştü. Ve gerçekte Bulls, 96 Playoffları'nda Magic'i süpürmüştü. Orada ne oluyor?

Bu adilce. Ama eğer Magic 1995'te Rockets'a kaybetmediyse, sonraki sezon Bulls'un Magic'i yenmesinin de kesin olduğunu söyleyemem. Bu seriler nasıl oynanır emin değilim, özellikle de Magic'in Bulls'u 1995'te elediğini göz önüne alırsanız. Ve, demek istediğim, bu Jordan'ın dönüşünden sonraki ilk sezonuydu ve Playoff'lar başlamadan önce yalnızca 17 maça çıktı; yani onun en hazır halinde olmadığını savunabilirsiniz, ama yine de oldu.. Bunu görmezden gelemeyiz. Fakat tamam, hadi daha ölçülü gidelim: Bulls 1996'da Magic'i eledi diyelim. Muhtemelen 1997'de de elerlerdi (Bulls 1996'da çok iyiydi ve 1997'de 69-13 yaptıklarında, bu bir şekilde "gerileme"ydi). Ama en azından 1998 şampiyonluğunu Magic'e verelim. Bu bütün ilginç kapıları da açacaktır.

Ne gibi? 

Şimdi, öncelikle biraz geri saralım. Magic 1995 yılı şampiyonu oldu. Shaq şampiyon olmanın cazibesine kapıldı ve bütün diğer projelerini, daha fazla yüzük kovalamak üzere bir kenara itti. Bu demek oluyor ki, Kazaam'ın başrolü için oyuncu aranıyor. Ve 1995'teki yenilgiden perişan olmuş ve moralini düzeltmeye çalışır durumdaki Hakeem, işi alıyor. Yani, Shaq'ın Orlando'da kalmasının ardında, bir sonraki büyük gelişme var: Hakeem Olajuwon'ı Kazaam olarak görmek.

NE?

Değil mi?

Başka?

Eğer Magic 1998 şampiyonluğunu alırsa, bu demek oluyor ki, Jordan 6 yerine 5 yüzük kazandı. Yani böylece Tüm Zamanların En İyisi konumu biraz sarsılacak.

Ya Kobe? Kobe ve Shaq ikilisini Penny ve Shaq ikilisiyle değiştirdik. Kobe'ye ne oluyor?

Bunun muhtemelen iki yolu var.

İlki şu: Lakers'ın Kobe'nin haklarını almak için Hornets'a yolladığı Vlade Divac, Charlotte'ta oynamak istemediğine karar verecek. 2016'nın Ocak ayında, menajeri ona Lakers'ın kendisini takas edeceğini söylediğinde emekliliği düşündüğünü açıkladı. Ve eğer bu olsaydı, o zaman:

-- Kobe, Charlotte'a giderdi, ki bu korkunç olurdu.
-- Kobe kariyerini muhtemelen, Tracy McGrady ya da Vince Carter ayarında geçirirdi.
-- 2002 Sacramento Kings'e şahit olamazdık, ve size bir şey söyleyeyim: Eğer 2002 Kings'i içermeyen herhangi bir gerçeklik türünde yaşamak istediğimi düşünüyorsanız, siktirip gidebilirsiniz.

İkincisi de şu: Vlade "Tamam, Charlotte'ta oynarım" diyecek ve oraya takas edilecek. Lakers, Kobe'ye kavuşacak ama Shaq'ı alamayacak, yani Kobe beş yüzük kazanamamış olacak. Güzel tarafı bu gerçi: Pau ile güçlerini birleştirmek yerine, Kobe 2007 yazında Kevin Garnett'i çağıracak, ve ona kaybetmekten ve onu da kaybederken görmekten bıktığını söyleyecek; onu ikna edip 2008 yazında Boston yerine Los Angeles'a gelmesini sağlayacak ve biz de en az üç sezon ikisini beraber izleyeceğiz: İki güneşi yan yana izlemek gibi yani. Bu iki şampiyonluk için yeterli olurdu, belki üç. Elbette, Kobe-KG işbirliği boka sarıp hiçbir başarı getiremeyebilirdi de, ve o zaman da Kobe, Carmelo'dan önceki Carmelo olurdu.

Ve bütün bunlar, 2000, 2001 ve 2002 şampiyonluklarının Shaq-Kobe ikilisi ortada olmayacağından, boşa çıktığını gösteriyor; tıpkı Garnett Boston'a gitmeyeceği ve Pau-Kobe birleşmediği için 2008, 2009 ve 2010 şampiyonluklarının da boşa çıkacağı gibi.

Onları kim alıyor?

Magic, 2000 Finalleri'nde Trail Blazers'ı 4-3 yeniyor ve Shaq-Penny ikilisi 3. şampiyonluklarını kazanıyor -- 7. maçta Penny ve Shaq ürünü alley-oop'la taçlanan bir 4. çeyrek geri dönüşüne imza atıyorlar. Spurs, Sixers'ı 4-3 yenip 2001 Şampiyonu oluyor -- Allen Iverson, Avery Johnson'ın üzerinden geçiyor. Kings 4-0 ile Nets'i geçip 2002'de şampiyonluğa ulaşıyor (Vlade Divac, eğer Lakers onu Kobe karşılığında takaslasa bunların gerçekleşmeyeceğini de söylediği önemsiz bir maç sonu demeci veriyor). 2008'de Pistons, Pelicans'ı 4-2 ile geçiyor -- ve Finaller tarihindeki en düşük reytingleri alıyor. Magic 2009'da Nuggets'ı 4-3 ile aşıp bu kez Dwight Howard ile şampiyon oluyor -- insanlar "Dwight vs. Carmelo"nun yeni büyük rekabet olduğunu söylemeye başlıyor, çünkü aptallar. Ve Cavs (!) 2010'da Lakers'ı (!!) 4-3 (!!!) yeniyor -- Finaller tarihinin en yüksek reyting oranları.

[Burada konu NBA-Hollywood eksenine geçip Patrick Ewing'in malafatına kadar uzanıyor, o yüzden hiç uğraşmadım. Zaten konu dışına çıkılıyor. Direkt sona atladım. Merak eden orijinalinden bakar.]

Makul. Peki döküm ne?

Kainatın Nick-Anderson-Bir-Faul-Soktu versiyonunun neresindeyiz şimdi? Bu noktada:

--Magic 1995'de şampiyon oluyor; Shaq Orlando'da kalıyor ve onunla Penny üç şampiyonluk kazanıyor.
-- Hakeem Kazaam'ı çekiyor ve Hollywood'u sallıyor.
-- Jordan 6 yerine 5 yüzük kazanıyor ve mirası şimdiki kadar garanti altında olmuyor.
-- Kobe belki 5 yerine 2 yüzük kazanıyor ama muhtemelen hiç kazanamayacak.
-- Duncan 5 yerine 6 yüzüğe ulaşacak.
-- Chris Webber bir yüzük kazanacak (Yaşasın!) ama Dwight Howard da (Yuuuuuh!).
-- Carmelo, Finaller'e ulaşmış olacak.
-- Bir NBA Finalleri 7. maçında, kazananın LeBron olduğu bir Kobe ile LeBron kapışması göreceğiz, ki bu da LeBron'un hiç Miami'ye gitmeyeceği anlamına geliyor.
-- Ve herkes Patrick Ewing'in dalgasını görüyor.

Hepsi, eğer Nick Anderson bir tane faul atışını soksa gerçekleşecekti.