Dübürzade


Bu sezon (yani 2010'in ikinci yarısı ve 2011'in ilk yarısı. Futbol ve Basketbola dayalı kafa işte) çokça Ankara ile muhattap oldum. Hem de oraya gitmeden. Kişisel tarihimde kısmen iz bırakmışlığı vardır zaten Ankara'nın. Bu kez de 2 adam sayesinde bayağı bir Ankara'yla içli-dışlı olduk. İyi ki de olduk. "Adam" diyorum, çünkü ortada farklı alanlarda eserler var, ve "2 kitap" desem, tam karşılamayacak. Öbür türlü hiç olmaz. İkisi de benim için farklı şekilde ilerledi. Birini önce izledim, sonra çok geçmeden okudum. Diğerini -geç kalmadan- okudum, sonra izledim. Biri zaten (Behzat Ç.) fazlasıyla geniş kitlelere yayıldı, ama diğeri (Bizim Büyük Çaresizliğimiz) ne kitap, ne de film yoluyla çok fazla kişi tarafından bilinmeyecek/okunmayacak/izlenmeyecek. Bu çok üzücü.

Bizim Büyük Çaresizliğimiz'i (kitabı yani, aslını) ufaktan duymuştum. Ki zaten isim en baştan bi' çarpıyor. Sonra biraz zaman geçti, filminin çekildiğini haber aldık. Filme kalmadan okumak gerekti, ve okudum. Beklentim olumlu bi'şeylerdi, fakat oraları aştı geçti. Uçtu.

Gerek kendimi bu konularda çok yeterli görmediğimden, gerek spoiler sıkıntısı olmasın diye (becerebilirsem onu da), filmle ilgili çok bi'şey yazmayacağım. Ama şunlar var:

1. Ne olursa olsun, öyle bir hikayeyi, bir de "izlemek" güzel bir deneyimdi.

2. Kitaptaki hava filme de yansıtılabilmiş.

3. Filmi izledikçe, Barış Bıçakçı'nın 167 sayfaya nasıl o kadar şeyi sığdırabildiğine hayret ettim. Az iş değil lan.

4. Oyuncu tercihleri müthiş.

Kitabı okuyan biri için, film eksik kalıyor gibi. Oturmuyor tam. Sadece filmi izlemişseniz, çok sorun yok. Kendi içinde güzel. Zaten ödül muhabbetleri falan da var. Ama kitabı okuduktan sonra izleyince, ister istemez mukayese, onda şöyleydi, bunda böyle falan filan. Yani şunu söyleyeyim:Bu hikayeyi kitaptan okuyun. Bu adamların hikayesini oradan öğrenin. Filmi izlemişseniz bile, gidin kitabı okuyun derim.
Birkaç nokta daha var, ama onları özellikle yazmak gerekebilir belki. Kalsınlar.

Ayrıca film ve kitapla ilgili bir yazı için şurdan.

Son olarak da, sırf şu manzara için bile izlenir bu film.

Retro 93

Efrasiyab

Bizim formalar (Galatasaray) pazar günü 14.30 gibi tanıtılacak. Fenerbahçe ise birkaç gün erken halletti o işi. Trabzon zaten tanıtalı bayağı oldu. Sıra Beşiktaş'ta sayılır. Onların kırmızısını feci merak içinde bekliyorum.


Bu sezonki çubuklularının en çok dikkat çeken kısmı, çubuklar eşit kalınlıkta değil. Yamulmuyorsam, daha önce Fenerbahçe'nin denediği bi'şey değil bu. Hatta ülke forma tarihinde yok belki. Şimdi onu düşünecek ya da araştıracak halde değilim açıkçası. Bunu denemeleri güzel. Milan'da filan vardı mesela. Ordan artı puan. İlaveten, geçen sezon dirsekten sonrasını sarı renk yapmaları gibi, bu kez de omuz bölgesini, 3 çizginin zeminini sarı yapmaları, formanın lacivert hakimiyetinde olmasını engelleme çabası gibi görünüyor. Renkleri eşitlemeye çalışıyorlar gibi.




Son 4 sezonun üçünde Fenerbahçe away formasını sarıyla birleştirerek sundu. Önce 07-08'de sarı-beyaz çubuklu, 08-09'da (ki beyaz forma da vardı o sezon) çok giyilmeyen enine sarı-beyaz, 09-10'da yine ve bu sefer daha kalın çubuklu bir sarı-beyaz. Geçen sezon buna başvurmadılar, düz ve şık bir beyazla o kontenjanı doldurdular.

Bu sezon ise, deplasman formalarını açık mavi ile desteklemeyi seçmişler. Benim olumlu baktığım bir seçim. Ki forma da şık. Geçen sezon 3. formalarını mavi renk yaptıkları gibi, yine bir mavi tonunu kullanacaklar. Bu formayla ilgili de 2 nokta var dikkat çeken:

1. Formanın asıl hali sağdaki mi soldaki mi bilmiyorum ama, bir şekilde beyaz değil de, açık mavi şort seçeneği olması çok iyi. Çünkü formayla ilgili yazılarda çok bahsediyoruz. Bizde açık renkli deplasman formaları hep dümdüz tasarlanıyor. Beyazsa bembeyaz. Forma renginden daha koyu bir şort rengi yapılmıyor. Ki zaten çubuklu aslında beyaz şortlu olduğu için, Fenerbahçe'nin away formasında koyu şort olmalı. Sezon içinde hangi şortu ne kadar kullandıklarını göreceğiz.

2. Türk bayrağı ve logoyu o çubukların tam üstüne kondurmuşlar, fakat bu kez de araları çok açık olmuş. Eğer yarısını beyazlı kısma gelecek şekilde koysalar, çubuklu, sarı ve şu diğer formada olduğu gibi daha oranlı bir görüntü olurdu.

Ha bir de şu fotoğraflarda tam belli olmuyor ama, formanın zemininde bi' yıldız deseni mi ne varmış. Öyle bi'şeyler. Zaten adı da "tek yıldız forma".




3. formanın adı da "altın zırh forma". Değişik bir kumaş kullanıldığı söylenmiş bu formada. İlerleyen zamanlarda nasıl bi'şey olduğunu anlarız. Lacivert ve altın birbirine uyumlu renkler. Ama burda o uyum pek yok gibi. 04-05 ya da 05-06 gibi lacivert ağırlıklı, altın eklemeli bir formaları daha vardı. Bunu çok da giyeceklerini sanmıyorum. En fazla 4-5 kez işte. Tanıtım amaçlı içerdeki maçlarda giyerler falan.




Yine bir Türk takımından, yine gereksiz, israflık abidesi bir 4. forma. Bu, zırh formadan daha az giyilir. Tabii benim bu "şu kadar giyilir" gibisinden laflarım, normal şartlardaki giyilme sayıları. Hani bizde bu işler "kafaya göre" olduğundan, bakarsın sarıyı sever birileri, ve 10 maçta giyilir. Ama daha olağan bir gidişatta, şunu 5 kere giymemeleri gerek. Ha taraftar kitlesinden seven olur çokça, satılır falan, o başka.

Son olarak da, belki en önemli nokta var. "Hepsi de aynı kalıp" demek istemiyorum, ayrıntılı foto olmadıkça, ya da ilk elden inceleme imkanı bulmadıkça. Ama 4 formanın da yaka ve omuz kısmı aynı. Yani bu olmaz. Geçen sezon da tek kalıptan ittirdiler 4 formayı. Hiç mi kimse fark etmiyor. Bi'şey demiyor buna. Ne kadar garip abi. Belki de bu açıdan, bizim Nike'a geçişimiz iyi oldu. 2 büyük takımla da dalga geçiyor Adidas sanki.

Edit:Daha önce varmış böyle bir ince-bir kalın şeklinde çubuklu. Benim de Calibra'nın yorumlardaki uyarısıyla hatırladığım şu aşağıda gördüğünüz çubuklu.

Edit 2: Bu alttaki forma kadar bariz olmasa da, 08-09 ve 09-10 formalarında da bu var.

Retro 92

Oulipo


Fenerbahçe'nin sarı şortlu çubuklu giydiği çok nadir görülür. Bu maçta da artık rakip ne giydiyse, sarı şorta başvurmuşlar. Bi' 19 Mayıs atmosferi var gibi emme...

Çok ani, yorum sonrası edit:Stadı doğru bilmişim. 05-06 açılış maçı imiş. Gençler -abuk şekilde- içerde beyaz giyince Fener de çubuklu giymiş, ama daha saçma bir biçimde altına sarı şortu geçirmiş. Mantık sıfır. Bütün bu bilgiler için Sportman'e benden az mercimek.

Yeniler 5


Bunlardan bir süre önce şu 2004-2005'te de giydikleri mavi katkılı sarı-kırmızı çubuklu tanıtılmıştı. O ne ayak bilmiyorum, ben "herhalde 3. forma olur" diye tahmin etmiştim, ama ya 4., ya da bambaşka bi' olayı var.

Edit:Taraftar formasıymış o sarı-kırmızı çubuklu.

Valencia'nın Joma ile anlaştığını duyunca sevinmiştim. Joma'nın işlerini özellikle seviyorum. Burada da çokça bahsederim. Fakat en azından bu sezonluk, "onlara yakışır" bir forma yok Üçü de gayet normal, sade formalar. Geçen sezonki mavinin yerini. full siyah bir 3. forma almış. Pek giymiyorlar zaten 3.leri, gerek kalmıyor.


Bizde hele 5 forma sınırı geldikten sonra, her takım en az 4 farklı forma ile çıkıyor ortaya. Eleştirirken de "dışarda böyle şeyler yok kardeşim" diyoruz. Ki genelde de evet, yok. Parma yapmış ama. Errea'nın işi mi, yönetimin mi bilmem. Neden Avrupa'ya damga vurdukları dönemki enine çubukluları artık hiç ortalarda yok, onu da bi öğrenmek gerek. Parmalı'ya mı sorsak ne yapsak Güntekin?



En azından son 10-15 sezonunda böyle bir beyazı olduğunu hatırlamıyorum Milan'ın. Ortadan şerit var 95 gibi, ama bu şekil yok sanırım. Daha öncesinde varsa bilmem. De bu çok güzel olmuş lan. Kendi adıma bu sezonun en güzel ilk 3 formasına girer. Hatta ileri götürüyorum, almak lazım bunu.


Valla Blackburn beyaz away forma yapacağına, gri yapsın, sarı yapsın daha iyi. Siyah katkısı fala iyi durmuş. Beyaz olmuyor çünkü.





Geçen seneki o ejderhalı-yılanlı-komodo ejderli karışık beyazdan sonra, bu sezon sadelikten ölen, kırılgan, masum bir beyaz-höh. Yaka zaten varla yok arası. Zeminde böyle baklava deseni var. Çok yakından görülebiliyor. Hani böyle "tişört gibi, giy çık" denir ya, o tarz formalardan bu da.


Aslında Atalanta formasını niye koyalım değil mi, ama çubuklu şekli dikkatimi çekti. Koyayım dedim. 06-07 Barcelona çubuklusu gibi yapmışlar-kollar hariç. Hani parçalı desen, kimse gıkını çıkartmaz.


Geçenlerde bi' postta, yeni sezon Fulham formalarından birini göstererek, "yakında logoları oyuncunun ağzının içine sokacaklar" demiştim. Düzeltiyorum. Yakında kafasının üstüne koyacaklar. Yukardan görünecek böyle. Bu ne abi. Hani çift reklam için mi olabildiğince yukarı çektin? Nedir amaç?

Nerden Nereye 54

Retro 91