2020


Daha en başından pişmiş kelle gibi sırıtan Platini hayvanına bakınca adil olmayan bir oylama yapılacağını ve "kıl payı görüntüsü" verilerek ,Fransa'nın "sözde" az farkla kazanacağını anlamıştım. O sebeple pis herifin suratını gördüğüm zaman kapatıp TV'yi dışarı çıktım, hava mis. Ancak sunumları falan izledim tabi. Şimdi sunum ve proje olarak hakikaten kıyas kabul etmeyecek kadar üstündük. Açıkçası ben Kongolu olarak tarafsız katılsam, "helal be" deyip turnuvayı Türkiye'ye verirdim, sadece logomuz ve manası bile fark atar. Ancak şunu da unutmayalım. Diğer 2 ülke -sunumlarında da zaten sırf bu özelliklerine vurgu yaptılar- hazırlar. Yani deseler ki heriflere, yarın yapacağız 2016'yı. Eyvallah baba deyip, kafayı yastığa vurup uyurlar. Diyeceksiniz ki, hazır olan ülkeye mi verecekler hep. Tabi ki hayır. Yoksa zaten kalkıp 6 sene öncesinden karar vermezler. Ancak şunu da biliyoruz ki, bu kadar kapsamlı bir işe girişirken hazır olmak veya çat diye hazır olabileceğini daha önceden ispat etmiş olmak, büyük etken. Yine de Platini köpeği olmasaydı bu turnuva bizimdi. Benim demek istediğim aslında şu;

Bilmem kaç şehirde bilmem kaç tane stadın yapılacağını biliyoruz. Ayrıca yedek 3 şehir ve yedek 3 stad daha var projelerde. Olimpiyat stadı, TT Arena ve yedek şehirlerden Gap Arena dışında yapılmış hiçbir stadımız yok. Benim merak ettiğim, şimdi ne olacak ? Bu stadlar kağıt üzerinde çizim olarak kalacak mı ? Ne de olsa kazanamadık, 2020 yılına daha janjanlı tasarımlar yapıp, daha güzel bir sunum hazırlayıp, insanların önüne bir daha koyarız mı diyecekler ? Yoksa adam gibi 2016 için yapılması gereken stadları yapacaklar mı ? He tabi bu söylediğim sadece stad için değil. Aynı soruları; ulaşım, konaklama alt yapı vs... çalışmaları için de soruyorum. Yakın zamanda biri çıkıp bunu sorar ve cevabı alınır zaten. Umarım bu projeler kazanamadık diye rafa kaldırılmaz. Aksi halde hiç bir zaman hazır olmayan bir ülke olarak aday olacağız her turnuvaya. Senin, adamlara her 4 senede bir, başka tasarımlar ile stadları çizip göstermen mi önemli ? Yoksa bakın biz bu stadları yaptık, yarın turnuva var deseneniz yapabiliriz demen mi önemli ? Fransa ve İtalya kaç stad yapacaklardı yeni ? Adamlar bütün gün ekonomik krizden bahsettiler. Böyle bir Dünya'da "bizdeki projeler 1500" demek mi önemli ? Hazır olduğunu somut olarak gösterebilmek mi önemli ? Bu sebeple adam gibi biz bu 2016 stadlarını yapalım ve 4 sene sonra, bakın bizim stadların hepsi modern, yeni yaptık. Alt yapımız da tamam. Hazırız diyelim. Önlerine başka janjanlı projeler koymaktan çok daha etkili olur eminim. Ama gelin görün ki hiç zannetmiyorum.

Yu-Ma-Tu


İçelim. İçirelim. Pişman olmayacaksınız. Biz olmadık. Geç bile kalmışız. Yanına da al Şıveps mandalin'i. Ooh.

cCc



Ve İnci sonunda bunu da yaptı...

Çubuklu



Daha önce Parçalı Milli Takım formamızı öteki blogda tanıtmıştık. Bugün bir anda şöyle bir formaya rastladım. Orijinal olduğu aşikar. 1982-1983 sezonunda giyildiği yazıyor (Edit: 82-83 sezonu içindeki bütün milli maçlara baktım. Belli ki başka sezonun, ya da dolapta kalmış bir forma) . Ancak ben hiç böyle bir forma hatırlamıyorum. Zaten yaşımdan ötürü hatırlayamam da, bunca senelik araştırmalarımda hiç mi rastlamamışım, ya da duymamışım. Hikayesini merak ettim şimdi. Bilen aydınlatabilir, hangi maçta giyilmiş vs... Ancak tıpkı Parçalı forma gibi, bu da teknik direktörümüzün macera araması veya mecburiyet olabilir. He bu arada bu forma satışta, ilgilenenler 250 pound vererek sahip olabilirler. S.kindirik bir 95-96 GS formasının 300 pounda gittiğini düşünürsek, güzel fiyat.


Aha bu da Parçalı. 14 Kasım 1984, rakip İngiltere. Sonuç 8-0.

Rajon Rondo



Daha önce ufaktan yazmışımdır belki, Ahmet Ümit Everest'e transfer olmuş. Şimdi tabii biz işin parasında değiliz. Ahmet Ümit bu memlekette yazarak kazanan nadir adamlardan. Keşke daha çok olsa böyle. Ben işin görsel ve hafızasal (ne demekse) kısmındayım.
Ahmet Ümit sanırım 10 yıldan fazla süredir Doğan Kitap'ta. Ona özel bir şablon var, buna uygun olarak tasarlıyorlar her kitabının kapak ve genel tasarımını. Renkler bile belli-turuncu, mavi filan genelde. Ben bu şekilde 31 kilometreden görsem tanırım Ahmet Ümit kitaplarını. Ama transfer mevzuu gerçekleşince bu iş yalan oluyor. Şimdi alakasız bir sürü kapak. Yakında eski kitapların yeni basımları da çıkar ortaya. Kirlilik, başka bi'şey değil. Param olsa diyeceğim ki, "abi gel sen bırak transferi, aynı parayı ben vereyim, kitaplar aynı şekil kalsın amına koyym". Hele bazıları 3-4 yayınevi değiştiriyor, delir iyice. Bununla ilgili bir kanun, bi' bi'şey olmalı.

Kitap bu. Idefix'ten alırsan da, sayfa/fiyat oranı açısından gayet karlı olabilirsin. Normalde yerli kitaplar her türlü daha pahalıya gelir, malum.
Ayşe Kulin filan da orda. Everest törkiş bestseller'ları topluyor. Da ben niyeyse hiç ısınamamışımdır bu yayınevine. Mesela Alev Alatlı'nın orda olması hep garip gelir.

Bu kitapla birlikte Grange başgan'ın yeni kitabı da piyasaya çıkmış-ya da yakında çıkacak. Etkileyici bir kapak. Da o fiyat nedir abi ya. Pöff.

Alt Olur


Sanırım altyapımızın aslında "o kadar da "olmadığı yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Zaten Arda'nın o "4-4-2'yi milli takımda öğrendim" açıklaması sözün bittiği yerdir. Fena fetiş olmuş bu altyapı meselesi. Demin peder bey bile burun kıvırdı Çağlar transferinde gençlerin yollanmasına. "E baba kirala kirala nereye kadar" diyecek oldum, o anda "olsun, kalmalılardı bla bla" manasına gelen bir mimik gördüm, zaten işe yaramayacağını bildiğimden itirazlarımın, sustum. Her ortalama Gs'lı böyle düşünüyorsa, sıçtık demektir.

Evet rakiplerinkinden daha iyi altyapımız, ama sandığımız düzeyde değil. Önce bir şunu okuyun, sonra da mümkünse Twitter'dan Ich ve Chao'nun tartışmasına bakın.

Edit:Hem yazış şeklimden, hem de yorum kısmındaki bi' yanlış anlamadan, benim toptan altyapı olayına karşı olduğum filan anlaşılmış niyeyse. Şimdi ben yazıda ne demek istediğimi bir cümleyle anlatayım mı yani, bu mudur? Zaten mna koduum blogunda hep bi gerginlik. Yakında sırf bu yüzden "futbol sikten bir oyundur" yazarsam kimse şaşırmasın.

Türkiye'nin Barcelona'sı


Türkiye'nin Barcelona'sı bugün 4 tane gencecik adamını 2. Lig takımına yolladı ve aynı 2. lig takımından bir sol bek aldı. Hayır öyle yanlış anlaşılma olmasın. Kiralamadı, verdi... Ama yok, Türkiye'nin Barcelona'sı Galatasaray... Bense O.Ç bir takımın lanet taraftarıyım.

De Rossi


Mourinho'nun Real Madrid'e imza atması an meselesi. Herkesin konuştuğu şey, Mourinho'nun Maicon'u kapıp geleceği. O transfere herkes kesin gözüyle bakıyor. Pepe'nin sakat olduğu dönemde Ramos defansın göbeğinde de oynadı, Arbeloa ile değişimli sol bekte de... Maicon gelince Ramos muhtemelen Pepe ile göbeği paylaşacak.

Neyse, Mourinho'nun İtalya'dan gelirken Maicon'un yanında De Rossi'yi de kapıp getireceği konuşuluyor. Aslında Real Taraftarlarının hayali Gerrard ve Alonso ikilisini tekrar yanyana Real'de görmek. Fakat De Rossi de benim Gerrard olmazsa olsun diyeceğim ilk adamdı. Maicon'dan çok daha gerekli bir transfer olduğunu düşünüyorum, Alonso ile yanyana ortasahanın göbeğini "Çanakkale geçilmez" e çevirirler. Ayrıca uzaktan da bombaları yollayıp, skora da büyük katkıları dokunur. Kısacası böyle bir ortasaha göbeği hayalimdi, umarım konuşulanlar doğrudur. Geçen sene Liverpool, Alonso gitti diye De Rossi'yi almaya çalışmıştı, başaramamıştı. Ancak Real kancayı taktıysa affetmez ve Liverpool'un, yerine istediği adamın, yanına yerleştirir.


Bir transfer haberi daha var. Dün Arjantin'in muhteşem 3. golünü atan Benficalı Angel Di Maria'nın da Real Madrid ile anlaştığı söyleniyor. Sol hücumcu olan bu adamın da faydası çok olur. Hatta isme bakmayacak olursak en bomba transfer bence bu olur. Marcelo da artık rotasyonda yerini alır. Son olarak hala en büyük problemimiz sol bek, Arbeloa o mevkide elinden geleni yapıyor, fakat esas mevkisi sol bek olan bir adam bulunsa tabi ki daha yararlı olur, mesela Arsenalli Clichy. Olmazsa da Arbeloa ve Ramos yetmeye çalışacaklar.

Güzel İkili 13


Güzel İkili'nin Allahı.

Forma Ayarı


Öncelikle Nani için kusura bakmayın. Portekiz Milli Takım away forması ilk tanıtıldığında yukarıdaki resimdeki gibiydi. Dünya Kupası maçlarında da o şekilde kullanılacak. Çünkü o boş yere numara gelecek. Fakat bu formayı tasarlayanlar numara yazdırmak istemeyenleri de düşünmüş olacaklar ki, bu aşağıdaki versiyonu da satışa çıkartmışlar. Hatta Nike'ın sitesinde bir tek o versiyonu gözüküyor. Şimdi merak ettim ama ben; Acaba bu yukarıda ilk tanıtıldığı versiyonu da hala satılacak mı ? Satılmayacaksa numara nereye yazılacak ?

Hadise


Milli Takım formamız hakkında ne düşündüğümü biliyorsunuzdur. Bana göre tarihimiz boyunca giydiğimiz ve hatta giyeceğimiz en güzel ve en başarılı forma budur. Çokça bahsettik zaten burada, görüşlerimizi yazdık. Ancak şu resimden de görüldüğü üzere, bu formanın fontunda bir problem var. Rengi uzaktan bakıldığında kırmızımızdan daha açık duruyor. Belki hakikaten daha açık, belki de delikli yapısı yüzünden renk açılıyor. Ancak olmuyor böyle. Ben bu fontu severim fakat delikleri çıkartsınlar, ya da başka bir fonta geçiş yapsınlar. Ayrıca sanki Nike'ın da rengi açık. Ya bana her şey açık gözüküyor, ya da pek dikkat edilmemiş bunlara. Gidip formayı incelemediğim için uzaktan atıp tutuyor gibi olmayayım, ancak böyle detaylara önem verilsin. Tarihimizde giyilen en güzel formayı ufak detaylarla bozmayalım. Hadise aplamıza da selamlarımızı gönderiyoruz. Arkadaki 11, alttaki fotoğrafta görüldüğü üzere (onların bakış açısına göre) gerekli dopingi maç öncesi almış. Brezilya olsaydı vız gelirdi zaten.


Unutmadan; Şu forma bizim esas Home formamızdır. Kırmızı forma ise awaydir. Değiştirmeyelim bu durumu, rica ediyorum.

Nerden Nereye Ş.Ligi Sıpeşıl 2