Peter


1. İki ilave renk fazla. Turkuaz tamam, hem bize kültürel olarak ve ismen daha "yakın", ek olarak bir kere de olsa önceden kullanmışlığımız var, yani bir göz aşinalığı bulunuyor. Fakat siyah da olunca, fazla. Böyle diyorum ama, kırmızı forma birinci formamız olduğu için, belki de tersini söylemeliyiz. Eğer kırmızıya ek renk getirilmek istendiyse, beyazı sade yapabilirlerdi.

Şu var: Eğer bu formaları herhangi bir kırmızı-beyaz renklere sahip takım için düşünecek olursak, alternatif tercihlerle geçirilecek bir yıl sayabiliriz. Ve şahsen güzel bulurum/buldum. Fakat, söz konusu milli takım olunca, hayır. Son dönemde çok sayıda milli takımda deplasman formalarında "alakasız" renkler gördük. Dönem trendi diyebiliriz. Bunu iki formaya yayınca olmaz.

2. Bana mı öyle geldi bilmiyorum, ama forma satışı için Federasyon ve Nike biraz daha harekete geçmiş gibi. Talihsizlik şu ki, eldeki formalar cesur tercihler, ve talebi azaltacaktır.

(Ek: 80 bin rakamı açıklanmış. Fena değil. Dahası da gelecektir turnuvaya doğru ve turnuva esnasında.)



3. Tanıtım fotoğraflarında, kırmızı formada yer alan bayrağın etrafında bir siyah çerçeve görüyoruz. Dünkü maçta ise gördük ki, bu çerçeve yokmuş aslında. Bunun ne önemi var, şu var: Biz normal milli takımlar gibi federasyon logosunu kullanmadığımızdan, kırmızı forma üstünde bu bayrağın başlayıp bittiği yer (çok yakından bakmadan) genelde belli olmuyor. Etrafına beyaz bir çerçeve konması lazım, konmuyor.

Manzara üstteki fotoğrafta olsa bile çok fark etmez, çünkü zemin yüzünden (siyah katkısıyla daha koyu bir kırmızı) görünürlüğü azalacaktır.

(Ek: Bir yerlerde Spiderman yakıştırması vardı, kırmızı forma için...)

4. Bayrak demişken, şunu da eklemeli: Bizim milli takım formamızın bir kendine haslığı varsa, bu da ortadaki şeritten ibaret. Onun haricinde iç saha formamızın (yani kırmızı) İspanya, Çek Cumhuriyeti, Çin, yahut Belçika'dan pek farkı olmuyor. 4 dönemin ardından (ki son ikisinde de beyaz değildi şerit, koyu kırmızı ya da desenle vurgulanmıştı) şerit bu kez yok. Bunun vazgeçilebilir bir ayrıntı olarak görülmesi iyi değil.

En azından birinde kalabilirdi. Bu da (aslen beyazda olmasına rağmen) madem iç saha formamız kırmızı, onda olmalıydı. Beyazı yine turkuazlı yaparsın. Aynen Euro 2008'de olduğu gibi yani.



5. Beyaz-turkuaz birlikteliğinin kırmızıyla oluşturduğu kontrast çok hoş duruyor.

6. Kırmızı formadaki çorap güzel, diğer takımlarda da gördüğümüzden. Fakat beyazda nedense farklı; son 2 sezonda Nike giyen çoğu takımda gördüğümüz tasarım var. Bu olumsuz.
(Bunu iptal edebiliriz. Dün oynanan Karadağ maçında, diğer formadaki tasarıma sahip çorabı kullandılar. Beyaz-turkuazın giyildiği ilk maça ya yetişmedi, ya da unutuldu filan.)



7. Daha önce burada milli takımla alakalı yazdıklarımda kombinasyonla ilgili cümleler de vardı. Bizde gelenek olarak bu yok. Arada giyiliyor, bir kısmı zorunluluktan. Bu kez iki formada da farklı şekilde kombinasyona gidilmiş, ki bu da olumlu hanesine yazılır. İkisini de aynı şekilde, kakalar gibi bir muamele olmamış. 

8. Ve bütün bunların gelip dayandığı yer: Yazıya ilk başladığımda soru olarak yer vermiştim, Fatih Terim'in karar aşamasında ne kadar eli olduğuna dair. Ve tahminimi yazmıştım. O arada bu konuda daha ayrıntılı bilgi edinme şansım oldu ve emin oldum. Diğer Nike giyen takımlar çok benzer tasarımlara sahip formalar giyerken (gerek o göğüsteki zırh deseni, gerek omuzlarda farklı renk olması, gerek kombinasyonların şort yerine çorapla yapılması), bizde işin kendine has durumda olması da, bir kanıtı. Bu aslında bir yerde güzel, çünkü bir şekilde o tekdüzeliğe bulaşmamışız. Ama sonuç genel olarak olumsuz. 

Sonuçta "Türkiye Futbol Direktörü" ünvanına sahip adam. Sanırım şu da kendilerinin başının altından çıkma. Ayrıca Galatasaray'daki ikinci dönemi ve Euro 2008'den sonra üçüncü kez turkuazı devreye soktuğunu görüyoruz Terim'in. 

(Bilgin Gökberk, olayı başka açılardan ele almış. Ve birçok kişinin de buna aklı yatacaktır. Keşke çıkıp "Hocamız karar vermiştir, tasarım ve renklere" diye açıkama yapılsa, ama olmayacağını hepimiz biliyoruz. Yanlış bilindiğiyle kalacak bu da, birçok şey gibi.) 

Nerden Nereye 197