Dubai

Maç başlarken oha dedim, Gül gelecekmiş ya maça yandaşları da takmışlar sarıkları gelmişler. Yok efendim Dubai'li menajerlermiş Ümit Karan'ı izlemeye gelen. Hakan dediler olmadı, şimdi sıra Ümit'te. Anlamadıkları şey Hakan'la Ümit'in aynı karakterde oyuncular olmadıkları. Dubai'de Ümit vur patlasın çal oynasın yapar, Burj Al Arab'ta gününü gün eder. Onu değil de Nonda'yı alsalar aynı paraya...

Ankara- GS

Oyun yok, gol yok, pozisyon iki tane. İzlediğim en sıkıcı Galatasaray maçlarındandı. Olimpiyat stadında rüzgardan şikayet edenlere maçı kaydedip göstermek lazım.

İpini Koparan...



Bu resimler bugün Nba.com'da yayınlananlardan sadece üçü. Siz kim oluyorsunuz da...

Ny Ve Takaslar


Efenim Abd muhabirimize teşekkür ediyoruz ama, bilmeli ki, o haberdar olmadan biz kafamızda takası yorumlamıştık bile. Anlayacağınız, daha hızlı olmalı. Bunu patrona ileteceğim.

Şimdi tabii, Ny'nin bu takası kadroyu ve salary'yi boşaltmak için yaptığı ortada. Herhalde bu 1.5 sene içinde maçları filan boşverip, kontratı 2010'da biten kimi bulsalar dolduracaklar. İlk hamleler bunlar oldu, gerisini beklliyoruz.
Amaçları Lebron. Anasını satayım, Rus basket takımları bile bu adamı bekliyor neredeyse, gidip akıllarına girip Fb'ye de mi gaz versek, "bastırın parayı alın" diye anlamıyorum ki. Ki ben sanmıyorum Knicks'e gideceğini, illa bir yere gidecekse adres belli gibi:Nets. Daha doğrusu Brooklyn Nets. Geçen yazdığımız "Salak Taraftar" isimli yazıda taraftarın bi' kıçı kırık Taco için adama yaptığı muameleyi göstermiştik. Bunun üstüne sikseler kalmaması lazım ama bakalım. Herifin memleketi sonuçta. Zart diye olmaz bu işler.

Şimdi azıcık da takımlar açısında bakalım takaslara, aşağıda nasılsa yazılmış, kim nerede, tekrara gerek yok.
Ben şahsen AL-jamAL (oov, kelime oyunu da yaparmış...) takasına çok sevindim. Şimdi sonuçta Al pezevengi ayrılmak istiyor, onu hesaplara dahil etmiyoruz-Gs açısından. Bu durumda hemen hemen ne gelse kar, hele de Hüso'nun dediği gibi ligin en "underrated" skorerlerinden biri olan Jamal Crawford gelirse, aman aman. Harika. Sayı ortalamaları 5 filan artabilir. Nasılsa elemanlarda sistem yok, maç başına 15 top da Jamal sallar. Sorun yok. Tabii Jamal'ın da gelmesiyle daha korkunç 5 denemeleri görebiliriz Mad Professor'dan. Ama şöyle bir şey var ki, Al 3-4-5 oynayabildiği için esneklik sağlayabiliyordu, o elden gitti. Ligde çok oyuncu yok böyle. 4-5 tane. Sonuç olarak, yararlı hamle.

Diğer takasa bakıyürük. Orada da tabii "2010 kontratı verin laan, ölüyorum" durumu var. Giden-gelen kimsenin sikinde değil. Camby ve Kaman'ı bir arada henüz oynatamayan takım, gitti Zach'i getirtti. Danlevi düşünsün. Mardy Collins'ten hiç bahsetmiyorum.
Ny açısından, şimdi bunlara atacak adam lazım ya, Mobley ve Tim iyi oldu. Zaten Tim Thomas D'Antoni'nin eski öğrencisi, tanıdık. Koyar 3-4'e. Sisteme uygun yani. Zach'in gitmesi (eğer buradan bakıyorsa tabii) sistem açısından uygun, o adamı koşturamazsın, koşsa bile bir yere kadar, malum. Burda da neticeye bakıyoruz, her türlü karlı Ny, hem eline kısa vadeli kontrat, hem de sisteme uyabilecek elemanlar geçti.

Resme gelince, uygun bir şey bulamadım, bunu koyayım, bakıp bakıp iç çekeyim dedim. Çok iyi parça. Hüseyin, hadi be hacı.

New York Lappaps

Knickerbockers birkaç saat önce iki ayrı takasla iki yıldızını Batı yakasına doğru yolladı. İlk takasta Jamal Crawford, ki bence ligin en underrated skoreri, Al Harrington karşılığında Golden State'e gitti, ikincisinde Zach Randolph yanına Mardy Collins'i alarak Clippers yolunu tutarken Tim Thomas ve Cuttino Mobley New York'a geldi. New York'un aldığı bütün elemanların kontratları bu sene ya da önümüzdeki sene bitiyor, 2010'dakilere asılacaklar, başta LBJ, sonra Wade (nah!).
Sorum şu olacak:
Clippers bu kadar kalburüstü uzunu varken hangisini benchte başlatacak?

Yarın detaylı analizlerle görüşmek üzere!

Peder Ze Vs İmam Hakan


Ze Roberto:Futbolu bıraktıktan sonra papaz olmayı hayal ediyorum.

Şimdi bunda pek bir sorun yok. Brezilyalı futbolcu milleti, genelde dindar oluyor. Kaka örneği en yakında, Cl'yi kazanınca 07'de, formanın altındaki tişörtü herkes görmüştür. Onu da bırak, adam evlenene kadar bakirdi. Neyse, anlayacağınız bunlar dinine bağlı elemanlar. Bu adamın da futbolu bıraktıktan sonra, salak salak antrenörlükle uğraşacağına, papaz olmayı istemesi anormal değil.
Fekat...
Bunu bir de ülkemize uyarlasanıza. En yakın örneğe gidiyorum:Hakan Şükür. Adam çıkıp da, ben imam olacağım dese ya. Allaaah. Kıyamet kopar ülkede, iç savaş. Cemaati de hazır zaten. Sabri müezzin olur filan. Aman allahım.

Abov


Daha önce deseni yamulmuş formayla çıkanı filan gördük de, bu da fazla artık. Resim Milliyet'in web sitesinden, bir arkadaş verdi linki sağolsun. İşte diyor ki haberde, rezillik, hakem göremedi filan. Desenler arasında aşırı fark yok, hadi hakem farketmedi tamam. Ulan takımdan kimse veya malzemeci de mi farkında değil!? Nasıl bir dikkatsizlik bu? Benim bildiğim "umarsız türk", bu duruma şunu der, "amaan nolacaaadı, ikisi de beyaz nasılsa". İşte bizi batıran/batıracak olan, bu zihniyettir. Şeytan diyor, ara Uefa'yı, maçı filan iptal ettir, çıngar çıkar, çadırı karıştır.

Haykolik-Dergi

Az önce Feysbuk'ta bakınırken gördüm, haykolik.net "Haykolik Dergi" adında bir sanal dergi çıkarmış. Güzel olmuş, yanlız, sayfalardan birine, Hayko resminin üstüne Yalnız Kalsın'ın brütal kısmında söylendiği sanılan sözleri yazmışlar. Onun aslı öyle değil, daha önce Hayko üstüne yazdığım postların birinde değinmiştim. O biraz kötü durmuş ama, bilmiyorlar sanırım. Neyse.
Haykoseverlere duyurulur. Bu e-dergi'ye www.haykolik.net'ten ulaşabilirler. Grup elemanlarıyla röportajlar var filan, başka konular da var. Bünyeye yararlı olur.

Salak Taraftar


Ekşi'den alıntılıyorum:

"basketbol tarihine "taco vakası" olarak geçecek ( yani bence geçse iyi olur) bir olay nedeniyle cavs taraftarına fena halde bozulmuş nba'in en dominant oyuncusu. cleveland cavaliers organizasyonu takımın 100 sayıyı bulduğu her maçta taraftarlara "taco" adı verilen yiyecekten dağıtıyormuş. denver maçında takımın son hücuma 98 sayı ile girmesi ve topun pek tabi lebron james'in güvenli ellerinde olması sebebiyle cavs taraftarı beleş taco heyecanıyla 2 sayı daha beklemeye koyulmuş. fakat takım zaten galibiyeti garantilediğinden lebron james, topu potaya atmak yerine rakibine saygı göstermiş ve sürenin bitmesini beklemiş. bunun üzerine beleş "taco" şansını yitirmenin öfkesi ile cavs tribünlerinden kendilerini birkaç yılda tek kelime ile abad eden ve tüm şehrin sevgilisi olan lebron james'i hedef alan "yuh !" sesleri yükselmiş. bunun üzerine lebron james maçtan sonra zehir zemberek bir açıklama yapmış ve 1 dolarlık taco için kendisini yuhlayanlara fena halde çıkışmış.

zaten kontratının bitmesi ile nba'in en büyük pazarlarından new york'un hedefi olacağı kesin olan lebron'un, bu olaya fazlaca içerlediği ve para-kontrat şartları kendisini kalmakla gitmek arasında yüzde elli yüzde elli bir durumda bırakırsa bu kalp kırıklığının etkisiyle gitmeyi tercih edebileceği, yani sikindirik "taco" ların gelmesi kuvvetle muhtemel birkaç nba şampiyonluğunu riske atabileceği dahi an itibariyle cavs forumlarında konuşulmaktadır."

Birincisi, Cavs taraftarının kafasına sıçayım. İki, bu durumda siz kalır mıydınız bu takımda? Bir de kendi mekanınız, memleketiniz burası-ben kalmazdım. Üç, bu blogun Abd muhabiri var, o ne bok yiyor. Dört, insanoğlu nankör.

Kınama


Dün neşredilen Batug.com-Power Rankings'te Spurs'u 25. sıraya koyan İsmail Şenol isimli Nba'den anladığını zanneden kişiyi Lappappa Blog olarak... değil şahsım adına kınıyorum. Neden, çünkü bu blogun diğer yazarı olan şerefsiz de, azılı bir Spurs düşmanı. Ama takımım, dün gece o kırık-dökük halinde Clippers'ı yenerek vaziyeti 5-5'e getirdi. Roger Mason'ın şutları bi' tarafınıza...

Okur


Kısa günün kar(lar)ı:

Köken-Sinan Meydan>İnkılap
Apokrifal-Aydoğan Vatandaş>Timaş
Karanlıktaki Adam-Paul Auster>Can Yayınları
Zar Adam-Luke Rhinehart>Pegasus
Destina-Mine G. Kırıkkanat>Literatür
Sinestezya-Jeffrey Moore>April
Sevgili Arsız Ölüm-Latife Tekin>Everest

Bazı yayınevleri, kitaplarının içinde, o kitaba özel ayraçlar yapıp koyuyorlar. Bu çok şık bir uygulama. Keşke her yayınevi yapsa. Bu kitaplar içerisinden, Destina ve Köken'de kendi ayraçları var. Böylece o kitabı okumak, az da olsa daha zevkli oluyor.

"Jose'ye Bi' Demli Çek"


Bu Bayram Tutumlu kadar futbol dünyasında çevresi olan adam görmedim. Tanımadığı yok.
Zaman 90'ların başı. Yer Türkiye. "Buraya da gelmedi" demeyiz artık "Adanalı" için. Resim için Okan'a teşekkürler.

Yarabbi Şükür


Şunun güzelliğine bakın... Evet sevgili seyirciler, sonunda parçalı formamıza kavuştuk. Birazcık geç oldu ama, biliyorsunuz, geç olması, "hiç olmamasından" iyidir. Oldu da. Düşünün ki, Real Madrid ligin 11. haftasına kadar lig, kupa ve Avrupa'da mavi ve siyah giyiyor sadece. Ulan başkanı sopayla kovalarlar.
Bundan sonra dileğimiz, en azından Asy'de, olması gerektiği gibi, parçalı formanın giyilmesi-tercihen beyaz şortla.

Çaylaklar Hakkında

Bu draft meseleleri karışıktır. Erken teşhis yapmaya gelmez. Mesela benim az sonra öveceğim elemanlar 2 sene sonra sıçabilir. Garantisi yok. Zamana ihtiyaç var.
Aslında bu yazı kafamda yoktu ama, dün gece draftta seçilmemiş Anthony Morrow'un G.State-Clips maçında ilk 5 çıkıp 42 dakikada 15/20 ile (ohaa) 37 sayı atması harekete geçirdi. Ayrıca birçok eleman da dikkati çekiyor bu sene draft olanlardan, tahmin edilenin çok üstünde sayıda kişi hem de.

İlk önce ilk 5 sırada draft edilenlere bakalım. Bunların arasından sadece Rose'u izleyebildim. Westbrook'u mesela sezon boyunca izleyebileceğimi tahmin etmiyorum, çünkü adam Thunder'da oynuyor... Box Score'lara dikkatli bakmak ve yorumları okumak düşüyor bize.
Rose çok çabuk ve delici bir oyun stiline sahip. İstikrar kavuşması gerek ve şöyle bir dezavantajı var ki, "bu sezonun" Bulls'unda oynuyor. Tam bir kaos. Maçtan maça ilk 5 full değişebiliyor. Korkunç kadro derinliği var ama, bir sike yaramıyor ki. Yapacaktınız geçen sene takas... Rose'dan umutluyum.
Beasley zaten süre sorunu filan yaşamıyor ve ona güveniliyor. Ama bir tek Marion'la rol çakışması var diye duydum, o yüzden Marion gönderilebilirmiş falan. Alışsın bakalım bi' lige, ortama.

Mayo sanki daha önceden ligdeymiş gibi alışmış görünüyor, iyi skor buluyor. Memphis'in arka alanı kaliteli olacak gibi.
Kevin Love'u Ntvspor'da yayınlanan Gunnin' For That'de izlemiştim ve dikkatimi çekmişti, şimdiye kadar yaptığı istatistikleri de dikkat çekici. Onu da bayağı bir izleyemeyeceğiz sanırım.
Lopez ikizlerde de iş var gibi. Hele de Nets'dekinde. Böyle kardeşlerin, ikizlerin filan ligde yer alması her zaman hoş rekabetlr yaratır.
Bayless çok övüldü bana ama, şu ana kadar pek şans bulamadı. Zaten takımın hepsi genco. Ama bu, ondan ümidi kestiğimiz manasına da gelmemeli. Zaman.

Spurs'teki Hill bu ara iyi işler yapıyor. Farmer da ara ara öyle. Tolliver da görünüşe bakılırsa yeni Sheed.
Miami Chalmers'ı ilk 5 başlatıyor. Suns normalde olmadığı kadar, çaylaklara şans veriyor.
Pacers'da Hibbert ve Rush takımın bu halinde sık süre bulacak, kendilerini gösterebileceklerdir.
Kings'te Jason Thompson'ın ilk 5 çıktığını görüyoruz bu ara. Grizz'de Darell Arthur, ribaund katkısıyla dikkat çekiyor.
Ve son olarak da, Bucks'ta Luc Mbah A Moute. O da potaaltında yaptıklarıyla dikkt çekiyor diyebiliriz. Geçenlerde bir maçta 10'u hücum, 17 ribaund aldı. Bu bir çaylak için çok fazla. Ve o maçın ardından ilk 5 çıkmaya başladı eleman. Gerisini getirecek mi bakalım.