Güzel Formalar 20


Bilmemnaparım haçını. Fıstık gibi forma. Alacağım da.

Güzel Formalar 19

Çapraz şerit geçen formalar yüzde 99 harika olur. Bu da öyle.

Ayzeah


Sonunda Isiah Thomas gitti. Şimdi mesele, New York'un kaç senede toparlanabileceği. Bekleyip göreceğiz. Donnie Walsh ne numarası varsa göstersin bakalım.

Cisse Ve Nonda



Bugün farkettim. Beşiktaşlı Cisse ve Galatasaraylı Nonda, 2004'de Porto ile Cl finali oynayan Monaco'da birlikte top koşturmuşlar. İlginç bir tesadüf, aynı takımda oynayan iki oyuncunun yıllar sonra alakasız bir ülkede rakip takımlarda karşı karşıya denk gelmesi.

İkisinin de o dönemki vaziyetlerine bakalım bir:Cisse kariyerinin neredeyse tümünü PSG'de geçiren bir oyuncu. 3 kez birer sezon olmak üzere kiraya veriliyor. Bunların bir tanesi de, 03-04 sezonunda Monaco'ya gerçekleşiyor. Ve o sezon da Monaco, Deschamps önderliğinde tarihinin belki de en iyi performansını ortaya koyuyor ve Cl finaline çıkıyor. Cisse de orta sahada iyi işler çıkartıyor ve bir daha da kiraya verilmiyor. Ta ki Bjk'ye gelene kadar. İşin garibi, bu sezon Cisse PSG'den ayrılıyor ve şu anda PSG küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya. Hatta düştü-düşecek. Bu durumla Cisse'nin ayrılışı arasında bir bağıntı kurabilir miyiz acaba? Belki.

Nonda ise, en iyi dönemini atlattıktan sonra, sakatlıklardan kurtulmaya çalışır vaziyette yine Monaco kadrosunda o dönem. Finalde sonradan oyuna giriyor. Pek bir şey yapamıyor. Ama onun neler yapabildiğini belki de en iyi Gs taraftarı bilir. 00-01 sezonunda oynadığımız 2 Monaco maçında da neler neler yapmıştı. İşte o dönem en iyi zamanlarıydı Nonda'nın. Daha sonra sakatlık filan derken, eskisi gibi olamadı hiç. Sonradan işte Roma'ya gitti, oradan da Blackburn'de oynadı yarım sezon. Şimdi Gs'de kariyerini yeniden diriltti diyebiliriz, düzenli forma şansı bulmasa da.

Yine ilginç bir tesadüf; finalde Cisse oyundan çıkarken oyuna giren Nonda oluyor.

4-4-2'deki röportajında Cisse, beraber oynadığı en iyi forvetin Nonda olduğunu söylemişti. Bu gerçekten önemli. Çünkü Cisse'nin birlikte oynadığı forvetler arasında Pauleta, Prso, Morientes gibi oyuncular var.

Böyle kariyerli oyuncuların Türkiye'de oynaması büyük şans hem ligimiz, hem de futbolcularımız için.
Yalnız, adamların Monaco'daki zamanlarından doğru düzgün fotoğraf bulamadım ha. Hadi Cisse tamam da, Nonda nasıl oluyor?

Yapmaz

Korkunç cahil insanların, orantısız şekilde yüksek mevkilerde bulunduğu bir ülkedeyiz. Bunu her farkedişimde, ne yapacağımı bilemez halde sövüyorum hep.
2 örnek yakın zamandan.
Geçenlerde Arabistan'da bir Türk'ü, Allah'a küfrettiği gerekçesiyle idama mahkum etmişler. Ortalık ayaklanmış filan. Hani kendisi çok yetkili ya, Helin Avşar da olaya el atmış. Bir açıklama yapmış, o elemanı abisi ilan etmiş filan, bir de demiş ki, "Türkler asla Allah'a küfretmez".

İkincisi:Dün mü, evvelsi gün mü ne, Akp'li milletvekilleri Kamer Genç'e "daldıktan" sonra "Benim partimin milletvekili şiddet uygulamaz" diyor.

Gördüğünüz gibi hep bir "benden olan bunu yapmaz" düşüncesi. Helin'i bırakın, o olur. Ama ya diğeri...

Hönk


Ben anlamıyorum abi bir çok şeyi. Mesela şimdi bizim kaale almadığımız adamlar var birkaç tane ligde. Bunlardan ikisinin transfer teklifi aldığını duyduk. İbrahim Kaş ve Sabri.
Anlayamıyorum.
Kaş Getafe ile "prensipte" anlaşmış. İnanılır gibi değil. Sabri'yi de Fiorentina yetkilileri izlemiş. Lan nasıl iş bu? Bizim beğenmediğimiz Sabri'yi Fiorentina istiyor. Bir de Fati' Hoca önermiş olsun, tam olur...

Hedo


Hido, Nisan ayının oyuncusu da seçildi. Sezonu iyi bitirdi. En çok gelişme gösteren oyuncu ödülünü almasını da bekliyoruz ama, esas kendini göstereceği yer Play-Offlar olacak. Madem bu takımın lideri, sorumluluğu alması gereken yerdeler artık. Ve sorumluluk almalı. Bakalım ne kadar olacak?

Altıkıllı'nın Kuponu

Salih zaten yazmış çizmiş play-off analiz filan. Ben sadece benim tahminlerimle birlikte birkaç cümle yazıp bırakacağım.

Önce Batı:

Lakers-Nuggets (4-3 Lakers): Sanırım sezonu bu Batı'da birinci kapatan bir takım için en kötü eşleşmedir Nuggets. Belki de NBA'in en potansiyelli takımı. Bence Lakers ne yapar eder çıkar oradan ancak en az 6 maç diyorum ben, 7 daha güzel olur. Pazar sabahı şöyle, Staples Center'da... Tribünler karanlık. Tek aydınlık yer Nicholson'lu ilk sıra. Aman aman...

Jazz-Rockets (4-3 Jazz): Şimdi bence deplasmanda maç kazanan seriyi kazanır ancak deplasmanda kazanan bir takım olmazsa 7 maçta Utah. İki takım da içerde daha iyi oynuyor, Jazz ligin en iyisi iç saha derecesi olarak.

Spurs-Suns (4-2 Suns): Shaq'in gelmesiyle play-off takımı kimliğine bürünen Suns, sezon içinde de gösterdiği gibi bu sefer Spurs'e karşı iddialı. Her zaman Tim Duncan'a karşı bulamadıkları alçak post etkinlii gelmiş durumda. Herkesin tahmini aksine 6 maçta Phoenix diyorum.

Hornets-Mavs (4-2 Hornets): Şimdi biraz subjektif oldu sanırım. Açıkçası ben bu iki takımı da sevmem. Chris Paul MVP değildir mesela, geçen senelerde de Dirk değildi. Ancak Mavs'in başındaki o çirkef herif bütün dengeleri bozuyor. Dün Mavs Hornets'i yenmesine rağmen, Ben New Orleans diyorum. Zaten bu eşleşmenin galibi gitse gitse bu turdan çıktıkları yere kadar gidecek.


Gelelim Doğu'ya:

Boston-Atlanta (4-0/1 Boston): Zor bir eşleşme değil. Rondo-Bibby eşleşmesi belirler ama kafadan Keltler yani.

Cavs-Wizz (4-3 Cavs): Ben Cavs diyorum. Arenas döndü, Blatche çok iyi oynuyor, Antawn ve Caron zaten bildiğimiz gibi. Ancak ben her halükarda Kral'ın takımı diyorum. Real Cavaliers. (Hiç komik değil.. - Biliyorum)

Orlando-Toronto (4-2 Orlando): Dwight Howard faktörü pota altını zaten aldı götürdü, Avrupa stili oyun, alan savunması Toronto'nun silahları. Şut yüzdesi önemli rol oynayacak. Ben Orlando şutörlerine inanıyorum. 6 maçta Orlando.

Piçtons-Sixers (4-2 Pistons): Sevmem DetroİT'i de. Ancak Boston ile beraber Doğu'nun favorisi. Tekrar ev sahibi diyorum.


Cumartesi ve Pazar 4'er tane canlı maç var TV'de. Ve play-off bitene kadar her gün doubleheader. Hayırlı olsun.

Van Gaal

Malum, hocasız kaldık. Belki bu sezonu "hocasız" şampiyon olarak kapatacağız ama, kesin olan bir şey var ki, önümüzdeki sezon için bir tekik direktör bulmalıyız.
İsmi geçen birkaç kişi var. Bunların arasında Van Gaal de var. Bu ismi duyunca Hollanda ekolünü seven biri olarak, hemen dikeldim tabii. Belki zamanında Barça'dayken sövüyorduk ama, o, orası için geçerli. Futboldan azıcık anlayan ve Van Gaal'i tanıyan herkes, bu adamı ister. Kendini kanıtlamış biri. Hadi onu bırak, herhangi Hollandalı bir hocanın adı geçse de ben isterdim, Van Gaal olunca hele hele.
Avrupa'da almadığı kupa yok. Ajax ve Barcelona dönemlerinde, takımlarıyla katıldığı bütün organizasyonlarda kupa kazandı.
O Ajax'ın altın neslinin çıktığı dönem, takımın başında Van Gaal vardı.

Şimdi Az'den ayrılacağı söyleniyor ve, Gs ile ismi geçiyor. Kendisi geçenlerde yaptığı açıklamada, Galatasaray'ın kendisini bir kez aradığını, fakat sonra ses çıkmadığını söyledi. Umarız, ses çıkar bir dahakine!

Play-Off Başlar



Normal sezon bitti. Play-Offlar da cumartesi başlıyor. Usulen bir tahmin, yorum filan yapalım şimdiden.

Karışık Batı'da taşlar yerine bir şekilde oturdu. Eşleşmeler şöyle:Lakers-Nuggets, Hornets-Mavs, Spurs-Suns ve Jazz-Rockets.

Bir kere en kötüsü Suns-Spurs-Mavs üçlüsünün ikisinin, konferans yarı finalleri sonunda elenecek olması. Böyle de cins bir diziliş var. Ne yapalım artık. Spurs ve Suns ilk turda karşılaşacak, kuşkusuz ilk turun en heyecanla beklenen serisi bu olacak. Yani bırakın Batı finali'ni, bu eşleşme Nba finali. Biri yalan olacak. Ortada diyebilirim yani hemen hemen. Amare inşallah biraz "durur". Giricek Warriors maçındaki gibi oynarsa, Hırvat katliamı çıkar. Bizimkiler açısından en önemli mesele, bench katkısı. Barry döndü. Son 2 maçtır oynuyor az da olsa. Bilmiyorum valla Udoka mı olur, Thomas mı olur, Barry mi olur;birileri destek verecek benchten. Manu'dan da sakatlık sonrası azıtmasını bekliyoruz.
Ulan şu adamlar 2005 sonrasında bir kere bile Batı finalinde oynamadılar ha. Yazıktır valla.


Hornets-Mavs de, bu sezona bakarsak eğer, potansiyel Batı finallerinden biriydi, o da olmadı. Dün geceki maçta Mavs, Hornets'i yenerek gözdağı verdi diyebiliriz. Kidd de kariyerinin 100. triple-double'ını yaptı-sonunda. Bu ayrıca Mavs'teki ilk t-d'ıydı. Bu da garip ha, son maçta adamları yeniyorsun, sonra da Play-Off'ta onlarla eşleş.
Açıkçası Hornets'i çok şanslı görmüyorum bu seride. Tabii ki eleme şansları var ama, en fazla yüzde 15-20 derim ben. Dallas'tan Play-Off tecrübesi akıyor, bunların elinde ne var?

Jazz-Rockets da, geçen sezonun izlerini taşıyacak bir seri olacak. Favori Utah evet. Houston'ın çok ekstra işler yapması lazım. Ne bileyim, şutörler iyi oynayacak, Scola içerden sayı bulacak, benchten destek gelecek filan. Bakalım Mehmet nasıl oynayacak? Son haline bakarsak Play-Off için hazır diyebiliriz kendisine. Gerçi Deron Williams geçen sezonki Spurs serisindeki gibi oynarsa, sorun kalmaz Utah için.

Lakers-Nuggets. Yani tam olarak öyle olmasa da, Kobe vs. Ivy-Melo. Melo son maçlarda iyice azmıştı, hem de verimli azmıştı. Lakers sezon içindeki gibi organize oynarsa öyle veya böyle elerler. Ama buna karşılık bu 2 açık mavi renkli delinin ne yapacakları da o derece önemli. Sonuçta bu ikisi seriyi toplam 70 sayı ort. ile bitirebilirler, kimse de şaşırmaz. Ivy'nin öncelikle takıma yönelik olması Nuggets için avantaj. Benchlerinde zıpır J.R Smith var. Ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. Kleiza ve o, seri boyunca istikrarlı katkı yaparsa, işler değişir.
Bynum meselesi var bir de. Play-Off'a yetişecek diyorlardı. Acaba oynayacak mı?

Tahminleri sunayım şimdi de:
Spurs-Suns:4-2
Lakers-Nuggets:4-2
Hornets-Mavs:2-4
Jazz-Rockets:4-1

Sıra Doğu'da. Burası biraz daha keskin hatlarla ayrıldığı için, çok uğraştırmayacak bizi.
Boston-Hawks ilk eşleşme. Ben pek yorum yapmayacağım;siksen 1 maç alır Hawks. O da bilmemkaçsene sonra girilen Play-Off'un hediyesi olsun. Memphis 3 sene geldi de, bir maç alamadı garipler.
Detroit-76ers. Yani burada da söylenecek pek söz yok. Son 3-4 maçta full yedekleri oynattı Pistons, hepsini aldılar. Fazla üstünler Phila'dan. Yani bırak seriyi almak, maç kazanmak için bile çok ekstra oynamalılar. Andre Miller 2/11 filan atmaktan vazgeçerse, belki seri biraz daha heyecanlı olur o kadar. Bari 76ers'in gençleri kendini göstersin filan.

Orlando-Toronto. İşte buradan bir şeyler çıkar hacı. Raptors çok cins takım. Bir maçta Kapono-Delfino ikilisi benchten 40 sayı getirebiliyor. Buna mesela ne kadar karşılığı olur Magic'in? Hedo'nun liderliği bu kez çok sıkı yapması gerek. Hataya hiçbir şekilde izin yok. Artık kendilerini göstermeliler. Oyun kurucusuz da olsa...
Son maçlarda Evans iyiydi, bu onlar için iyi haber. Lewis de azıcık da olsa paranın hakkını vermeye çabalarsa iyi olur.
Bosh'ın ne yapacağı da mühim. Bir de Rasho iti, böyle belli olmadık zamanlarda katkı yapıyor. Hem böyle olup, biraz da Howard'ı durdurursa, o zaman işler karışır.

İşte en zevkli geçecek olan seri Doğu'da:Cavs-Wizards. Valla bu serinin favorisi Wizards kafadan. Bu adama cidden yazık oluyor diye düşünüyorum artık;Lebron yani. Ya adam gibi takım kursunlar, ya da gitsin başka takıma. Tek başına, bir takım, bir defa finale çıkartılır. O da oldu işte, bir daha da zor. Celtics var artık. Bu sebepten ve Wizards'a olan sempatim sebebiyle Wiz elesin istiyorum. Öyle de olacak gibi. Bu hayvan 35-12-15 ort. tutturmazsa tabii.
Wizards artık deli bench desteği alıyor. Young-Mason-Blatche üçlüsü çok gelişti. Dahası Arenas da ısınma devresinde benchten geldi. Anlayacağınız, ilk 5'ten fazla benchten sayı gelebilir. Böyle de garip. Butler-Jamison'ı da ekleyin. Az-çok şekillenir seri kafanızda. Szczerbiak atsın daha 4/16 filan.

Tahminler:
Celtics-Hawks:4-1
Pistons-76ers:4-1
Magic-Raptors:3-4
Cavs-Wizards:2-4

Sonrası için şimdi bir şey söylemek istiyorum. Çünkü Batı'da özellikle, bu tahminlerin tam tersi olursa kimse şaşırmaz. Normal sezonun halini gördünüz. İşin kötüsü işte, Suns-Spurs'ün ilk turda oynaması ve Spurs-Suns-Mavs üçlüsünün tek kolda oynayacak ve ancak birinin finale çıkabilecek olması. Hani bir ara da Mavs-Spurs hep 2. turda oynuyordu, onun daha beteri bu.

Rap Vs


Rap dünyasından birkaç not:

-Kimse kusura bakmasın ama, Sago artık Ceza'dan bir adım önde. Hep söyledik "aynı müziği yapmıyorlar" diye ama, mesele bunu aştı yani.

-Ayben 3 senedir albüm çıkaracak, sonunda çıkarıyor. Ama çıkarmasın. Şu şekilde çıkarmasın yani. Gerek yok. Zaten başımızda Kolera var...

-Ceza'nın 10. yıl gecesinde MvÖ ile yaptığı "Uyan" düeti müthiş. Keşke bir albümde yer alsa bu hali şarkının.

-Tamam, Sezen geliyor, ya da herhangi bir şekilde resmi olman gerekiyor ama, sen rapçiysen tutup da, 10. yıl gecende ceket giymen doğru değil. Bu kültürün taşıyıcılığını yapıyorsun sen, ceket de ne.

-Yine 10. yıl gecesinde İstanbul Attack ile ft. yapıyor Ceza. Aferin. Zaten yakında Nefret için yeniden bir araya geleceklermiş Fuchs ile. İyice düş gözümüzden.

-Bu Ceza madem Mor Ve Ötesi, Manga ile "kanka", neden albümlerinde ortak çalışma yapmıyorlar? Geçenlerde Hayko'nun Ege ile stüdyoya girdiğini duyup sevinmiştik. Siz de yapsanıza işte...

Al Sana Carlos


Fenerbahçe'nin "sezon başında büyük umutlarla" aldığı Roberto Carlos, sezonu kapattı. Escude'nin ayaklarına sağlık. Belki attığı gol işe yaramadı pek ama, Carlos'u bizlerden mahrum(!) bıraktı. Fb Chelsea'ye elendiyse, sebeplerinden biri, Carlos'un olmamasıdır. Şimdi de izin alıp memleketine gitmiş.
Olaya Gs açısından bakarsak, Sami Yen'deki maçta Arda'yı Wederson'un kanattan salarsak güzel olur.

Ah Baron


"İnternetsizlik" sebebiyle yeni görebildim: evvelsi geceki maçta (Suns-Warriors) Baron 2/13 atmış ve sadece 3 asisti var. Bu tip bir olay bizde olsa "maçı katletti" derler. Harbiden öyle yapmış. Geçen yine buna benzer bir performansını yazmıştım. İmam-cemaat meselesi işte.
Ee, böyle olunca da giderse kimse üzülmez.

Eden buluyor, başka bilmediğimiz bir şey yok.

Transfer


Bu yaz Avrupa transfer piyasası çok hareketli olacak gibi. Ne "olacak"ı, şimdiden hareketli bile. Birçok isim havada uçuşuyor. Yenilenecek, dağılacak olan takımlar var. Bu da demek oluyor ki, birçok yer değişimi olacak Avrupa futbolu'nda ve dengeler de (ne kadar olur, şimdiden bu ölçülemez) değişecek.
Sırf Ronaldinho bile sezon başından beri konuşuluyor. Chelsea mi olacak, Milan mı denip duruyordu. Bir ara duruldu bu dedikodular ama, son 1 aydır yine revaçta. Kardeşi ve menajeri olan elemanın Gallaiani ile görüştüğü ortaya çıkınca, Milan'a gideceği iyice anlaşıldı. Bugün aldığım 2-3 haber de Milan'la anlaştığını doğruluyor önümüzdeki sezon için. İyi hoş da, Ronaldinho-Kaka-Pato üçlüsü Uefa'da mı oynayacak? Evet bu gidişle öyle olacak gibi görünüyor. Bu sezon Bayern'in Uefa'nın tek favorisi şeklinde (az kalsın eleniyorlardı, o ayrı) tüm kupayı oynaması gibi, Milan da seneye Uefa'nın favorisi diye adlandırılacak sanırım. Nasıl adlandırılmasın.

Barcelona, kadronun yarısını değiştirecek gibi. Zaten sezon içinde birçok oyuncu ile isimleri anıldı. Hatta Santander'li Garay ile anlaştılar bile. Onun dışında Alves, Poulsen, Lampard, Drogba gibi oyuncularla ilgilendikleri duyuldu. Kaçı gelir veya gelmez, onu ağustos'da anlarız.

Gönderecekleri düşünülen oyuncular şunlarmış:Sylvinho, Thuram, Deco, Oleguer, Ezquerro, Zambrotta. Bunlar dışında Puyol ve Valdes'in de gönderilebileceği söyleniyormuş. Puyol hiç sanmıyorum, çok zor ama Valdes isabet olur. Ayrıca Zambrotta'nın gideceği zaten biliniyor. Diğerleri de çok yaşlandılar. Şahsen gitmelerinde bir sorun görmüyorum. Deco İnter'le anlaşmış. İçim acıdı duyunca. İnter için çok iyi transfer;tabii sakatlanmadığı sürece! Burdan bu transfer için son sözüm şu:İnşallah hayrını göremezsiniz Deco'nun.

Eto'o üst üste 3. sezon da "gitmeyecek" sanırım. Her yaz "gideceğim" der, sonra sezon başlar, Eto'o takımda. Kalmalı tabii ki, bunu söylemeye gerek bile yok.

Carlos


Real bir anket yapmış taraftarları arasında, kulüp tarihinin en iyi oyuncularını seçmek amacıyla. Birinci Di Stefano seçilmiş. Arkasından da Zidane, Raul, Carlos ve Barnebau geliyor. Fener'e övünme kaynağı işte.

Barça da böyle bir şey yapmıştı. Kadronun yarısından fazlası 90 sonrası oyuncular. Tabii eskiyi bilen az. 80 yaşındaki dede de gidip böyle anketlere oy vermez. Şimdi Carlos, Hugo Sanchez'den daha mı büyük? Tabii ki hayır. Ama kim hatırlıyor ki Hugo'yu. Casillas Gento'dan daha mı büyük? Veya Hierro Redondo'dan daha mı iyi?
Sonucu garipsemedim ben kendi adıma. Bilen bilir zaten, kimin daha değerli olduğunu.
Ne bileyim, 1 Di Stefano ise, Gento filan da girsin ilk 5'e.