Retro 43

Bizim derbi postumuz da böyle olsun...

GİRDİ Mİ ?




Hmm.. Birkaç boş edebi cümle yazayım şuraya. Total futbol, endüstriyelleşmiş futbol. Parayla saadet vs...

Dur şuna biraz söveyim...

Jose Allah belanı versin. Ramos adam değilsin vs...

Biraz daha edebi bir iki şey saçmalayayım. 2 sayfa sürsün.

Perez pis kapitalist, yaşasın tiki taka... Özgür halkların sevimli çocuklarıyız.

Bakayım... Hmm güzel oldu yazı, tamamdır. Hadi bakalım.


Lappap'tan not:Bir daha blogda "bu tarz" postlar atılmayacaktır. Bu da olmamalıydı ya, neyse.

Nate Dogg



Genelde burada kendimce kitap önerileri yaparım, ya da çıkmış/çıkacak kitaplardan bahsederim. Bu kez öyle değil. Herhangi net bir tavrım yok kitapla ilgili. Ben almam misal. Zaten konu da o değil. Tam Idefix'te yeni çıkan kitaplara bakarak "lan her yer Kanuni, Hürrem, Osmanlı doldu taştı" derken bu kitaba rastladım. Sanki birileri cevap verir gibi bana.

Cidden Kanuni-Hürrem ekseninde kitap çıkartmayan yayınevi kaldı mı, merak ediyorum. Gerek tarihi roman, gerek dönemi anlatan araştırma, her yayınevi en az 1 kitap salmıştır piyasaya. Ya da eskiden yayınladıklarını, yeniden basmıştır. Bu, evet normal ama, biraz fazla oldu. Çakallık derecesi çok yükseldi. Olayın birçok boyutu var. "Millet ne olursa olsun da okusun." Bir de, "Böyle vesilelerle okuyacaklarsa, kalsın." Ben tam ikisinin ortasındayım. Memleketteki okuma oranları, rakamlarını her gün görüyoruz. Durum buyken, biskuvi ambalajındaki yazıları okusan bile kardır. Yoldan geçerken elektrik direğindeki ilanları okusan bile kardır. E ama bunu, bir tv dizisi aracılığıyla yapmak ne kadar doğru? "Yaprak Dökümü'nün kitabı çıkmış" cümlesi henüz çok yeni. Bu kafa varken, sen dizi merakıyla Kanuni okusan ne olabilir ki? Neye yarar? Sonra da okumaya devam edecek misin? Tamam, "aracı oluyor" diyebiliriz belki ama... Belki.

Bu kitap özelinde bakacak olursak, İskender Pala'nın da bir kitapla bu furyaya katılmasına, hiç o kafada biri gibi görünmemesine rağmen, nasıl bakabiliriz bilemiyorum. Umarım yayınevinin kurnazlığıdır. Sonuçta şöyle bir vukuatları da var. E son zamanlarda Şah&Sultan çıktı filan derken, iyice popülerliğinden yararlanmak istiyorlar sanırım. Ve herkes de yemiyor hani.


Mesela bu ara yine aynı konularla ilgili bir kitap çıktı ki, buna ben "vay çakal" diyemem. En fazla belki, zamanlama açısından cinlik yapmışlardır. Dizi falan var diye işte. Bu kitap, taa kaç sene önce Cahit Ülkü'nün yazdığı Son Hazaryalı isimli tarihi romanın devamı niteliğinde, ve zaten bekleniyordu. Son Hazaryalı gayet iyiydi, tavsiye ederim. Bunu da bi' ara alacağız artık.

Evet, bu hafta da "entelliğimizi" yaptık, hadi eyvallah.

Rockçı Serpil

Fitbol dünyasında bir ton rekabet var, ve bu takımlar "ezeli" rakipleriyle oynarken pek tabii ki kendi formalarıyla oynamak isterler. Ama bazen görsel sıkıntılar oluşabiliyor. Bunları çözmek gerekiyor. Misal pazar günü oynanan Roma-Lazio maçında, bu maçta evsahibi olan Roma iç saha formasını giyerken, Lazio ise deplasman formasını giydi.


Fakat çoğu zaman böyle olmuyor. Şortlar değiştirilerek çözüm bulunuyor. Ve iki takım da "kendi rengiyle" sahada yer almış oluyor. Mesela bu maçtan önceki bazı Roma-Lazio maçlarında görüntü şöyleydi:

Sırayla 08-09 ve 09-10'daki Roma-Lazio maçlarından kareler. Bu maçlarda formanın renginde şortlarla çözüm bulunmuş. Ama denenen başka bir yol daha var:


Bunlar da 03-04, 06-07 ve 07-08 sezonlarından Roma-Lazio maçları ve bu maçlarda, deplasman formalarının şortları tercih edilerek daha kesin bir çözüme gidilmiş. Ne de olsa gökmavisinden daha koyu tonlar. 2 gün önceki maçta da bu yüzden deplasman forması seçildi. Ne kadar doğru veya yanlış, o başka.

Evsahibi değiştiğinde ise, Lazio'nunki gibi bir çözüm yoluna gidiyor Roma. Ki zaten, benzer durumlarda hep bu yapılıyor onlarda:



01-02, 03-04 ve 06-07'den Lazio-Roma maçları. Kırmızı şortla hallolmuş mesele.

Bir de diğer takımlar üzerinden bakalım. Manchester derbisinde, maç eğer Old Trafford'da ise United'ın iç saha kombinasyonu malum. City ise ya alışıldık açık mavi-beyaz giyiyor, ya da onlar da Lazio gibi forma renginde şort giyiyor.


City Of Manchester stadına geçtiğimizdeyse, United siyah şortu çekiyor ve burada da karışma ihtimali kalmıyor böylece.

Milano derbisinde ise, iki tarafın da aynı çözüme başvurduğunu görüyoruz. İç saha kombinasyonlarında beyaz şort varken, deplasman takımı olarak rakipleriyle oynadıklarında, siyah şortu seçmek durumundalar. Bunu oturtmuş vaziyetteler.


Güzel İkili 30