Retro 133

Badem


He anam he, "basketbol asla durmaz" he. Biz NBA özlemiyle anırırken, ağlayan çocuğu pışpışlar gibi böyle tişört yaptırıp elemanlarına giydirmek nedir amınakoyim? Eminim satışa sunulduysa, bayağı bi' satmıştır da bu. Onlar da aynı durumda ki. Biri 50 atar, diğeri bilmemkaç smaç vurur falan. Yavşaklar anlaşsa da kurtulsak. Zaten az bi' fark kalmış.

Retro 132

Nerden Nereye 64




-Olm amma da yer dolaştık lan, keşke yine beraber oynayabilsek...
+He lan, sorma hamunağoyim


Retro 131

Menemen


Dennis Bergkamp, 93-94 sezonunun UEFA Kupası'nı kaldırırken. Arkada Lennart Johansson. Ve alışık olmadığımız bir Inter çubuklusu; daha açık mavi. Bu resmin şöyle bir arka planı var: Bergkamp, Ajax'ta UEFA ve Kupa Galipleri Kupası'nı kazanıp gelmişti. Fakat kariyerinin sonraki bölümünde bundan yukarı çıkamadı. Bir UEFA daha kazanabilirdi belki, ama ona da bizimkiler izin vermedi. Kariyerin son sezonunda da dirilişe geçen Barcelona Ş. Ligi için köstek oldu. NBA'deki yüzüksüz efsaneler benzeri, Bergkamp'ın da böyle bir eksiği var. Büyük bir eksik.

Anesthetize


Ne zamandır Umbro'yu övmüyoruz, zamanı geçmeden halledelim. İngiliz Milli Takımı daha önce bu renk deplasman forması giydi mi, bilmiyorum. En azından son 6-7 deplasman formaları kırmızı. Geleneksel olan da o zaten. Bi' işte Euro 96'da gri var, ne amaçla yapıldıysa. ClassicFootballShirts.com yalan olmasa oradan bakacaktım ama, bir süredir ulaşılamıyor oraya.
İlk ya da en fazla 2.dir bu, ama hangisi olursa olsun, çok güzel forma amınakoyim ya. O iki mavi tonunun uyumu harika.


Polo yaka ve numaranın şort renginde olması, bütünlüğü maksimuma çıkarıyor. Yıldız yine son birkaç formalarındaki gibi, zemin renginde. Çoğu kişiye saçma geliyor biliyorum ama, benim açımdan inanılmaz bir ayrıntı. Euro 2004'teki formalarında da (bizimle oynadıklarında da giydikleri) koldaydı yıldız.

Bir şey daha;sanırım İngiltere Milli Takım tarihinde kırmızı rengin hiç görünmediği ilk set bu. Beyaz forma zaten dümdüz. E burada da lacivert-açık mavi var. Kırmızı "hiç" yok. Çok ilginç Güntekin.

Edit:Selocan sağolsun yardıma koştu. Şuradan ve devamından İngiltere Milli Takım tarihinin bütün formaları görülebiliyor. 1930 ve 50'lerden 3 tane (duruma göre 2 de denebilir) mavi var. Bu kadar koyusu hiç yok. Bir ilk yani.

Güzel İkili 36


"En ilginç saç stiline sahip futbolcular" serilerinin vazgeçilmez elemanları olan Cobi Jones ve Alexi Lalas abilerimizi de bu seriye eklemeden yapamazdık...

Retro 130

CSI Dikmen


* “Behzat Ç.” romanı “Her Temas İz Bırakır”ı yazarken, yayınlanacak mı diye endişe duymuşsunuz. Herhalde bu kadar popülerleşecek bir diziye dönüşeceği aklınızdan geçmezdi.

Romanı yazarken ben sadece bunu bitirebilir miyim acaba diye düşünüyordum. Ben bundan önce dört tane romana başladım. Bitiremedim. Behzat Ç. beşinci romandı. Onun da yarısındayken, bilgisayarda dönüşüm kutusuna atmıştım. Dedim bu olmuyor, olmuyor işte, bu roman da bitmeyecek! Artık eskisi gibi taslakları yakamıyorsun tabii. Bir arkadaşım bilgisayarın geri dönüşüm kutusundan indirdi, okudu. “Bu çok heyecanlı gidiyor” dedi. “Bu şimdi ne olacak, nasıl olacak?” diye sorular sormaya başladı. Dedim ki ben bunu bitireyim. O zaman 2006’nın nisan ayıydı. Haziranda Dünya Kupası vardı, o zamana kadar bitirip rahat rahat Dünya Kupası’nı izlemeyi düşünüyordum. Yetişmedi. Haziran ayında bir maç seyrediyorum, sonra tekrar yazıyorum. Tam final gününde bitti. Romanı İletişim Yayınları’na bıraktım. 15 gün sonra Tanıl Bora aradı. Normalde edebiyat editörü olmamasına rağmen Ankara’da geçiyor diye almış, sonuna kadar okumuş. Başka bilenlere okuttu. Sonra “Basmak istiyoruz” dedi. Sonra da gerisi geldi.

1.Emrah Serbes'in "Kafka terk" olduğunu öğrenmek iyi mi oldu, yoksa kötü mü, bilemiyorum. Ama bu hikayeyle (roman, dizi ya da film de diyebiliriz belki, ama böyle daha doğru gibi) ucu ucuna tanıştığımızı öğrenmek, biraz ürpertici. En iyisi bunu düşünmemek.

2. Peki ya bu hikayenin bizlere ulaşmasında bir "Dünya Kupası"nın rol oynadığını öğrenmek? O hikaye ortaya çıkarken, bir Dünya Kupası atmosferi olduğunu bilmek? İşte buna hiçbir şey denemez. Gerçekten futbolu seven ve "Dünya Kupası"nın ne demek olduğunu bilen bir futbolsever, buna gıkını bile çıkartmaz. Hepimiz biliyoruz o bir ayın nasıl bir havada geçtiğini.

Tamamı için şuradan.