Rayiç


Şu Alex heykeli insan içine çıktıktan sonra benim kafama takılan soru, -belki de "haliyle"- "acaba Alex'in şu 8 sezonda giydiği çubuklulardan hangisini heykel için seçtiler" oldu. Dikkatle baktıktan sonra aklımda 2 aday oluştu.



Biri şampiyon oldukları ve kendisinin de hayvan gibi oynadığı 10-11 sezonu, diğeri de 05-06 sezonu. Yaka kısmı ve omuz kesimine bakınca, üsttekine benziyor. Fakat çubukların kalınlığı ve kol tasarımı açısından ise, alttakine. Böyle düşünmemiş olabilirler tabii. Bir de eğer heykelde armanın bulunduğu tarafa bakarsak, alttaki daha yakın gibi. Ama bunun heykel için seçilen duruşla da alakası var. Şu halde sola koysan görülmez.



Ayrıca, Adidas logosunu koysan sorun çıkacakken, üç bantın yine formada olması da ayrı ilginçlik. Fakat 8 sezon boyunca Adidas ile sahada görünen adamın da heykeli böyle olur tabii, normal. Bilgim yok ama, onlarla bu konuda konuşulup belki sponsorlu bir biçimde de sergilenebilirdi heykel. Çok daha şık olurdu da.

Capdevila


Katalanların formaları hiçbir zaman güzel olmamıştır zaten. Ancak bu seferki en kötüleri bana kalırsa. Katalanlar formalarını direkt bayrakları şeklinde yapmıyorlar. Yani Valencia'nın Sanyera'sı gibi, ya da gelecek sene Barcelona'nın çıkartması gündemde olan sarı-kırmızı çubuklusu gibi direkt bayraklarını formaya uyarlamıyorlar. Sebebi nedir bilmiyorum, ben Katalan olsam ilk aklıma sarı-kırmızı çubuklu forma yapmak gelirdi. Belki bilmediğimiz derin bir sebebi vardır.


Ancak her formasına Katalonya'dan esintiler katıyorlar. Bir önceki formalarında Katalonya bayrağı formanın üzerine desen olarak işlenmişti, deplasman formaları ise ST. George'un beyaz zemin üzerine kırmızı haçı ile oluşturulmuştu (Barcelona armasındaki haç). Bu seneki formaları ise biraz daha dolaylı. St. George'un alt ettiği Ejderha'nın püskürttüğü alevleri temsil ediyormuş formanın üzerindeki abuk desenler. Bana alev gibi gözükmeseler de, onların anlamı buymuş.


Fotoğraflardaki tek güzellik Cruyff.

31


Tyson Gay bitmiş...


Edit: Caps'teki gönderinin 31 beğeni aldığını postu attiktan sonra fark ettim. Soz şimdi ateyizlerde. Hande Ateyezi(!) gelsin postu bitirsin. 

Paça



Şu lige harcadığım senelere yazıklar olsun.

Yarım saat sonrası editi:

Retro 241


Nerden Nereye 99








Beast


Uzun bir yazı olmayacak. Belki burada yine Lakers'tan bahsetmem gerekiyordu. Mike D'antoni'den, verebileceklerinden, veremeyeceklerinden. Phil Jackson'dan. Bana göreyse laptop'ı açmadan dersin başına oturmam gerekiyor. İkisini de yapmıyorum. Sınırları zorlayıp NFL hakkında bir şeyler karalıyorum. İşin detayına girmeyeceğim tabii ki çünkü sadece iki yıldır izlediğim bir spor ve onuncu yılı görsem de muhtemelen asla hakim olamayacağım. Yine de dün timeline'a üç tweet düştü ve ben bunlar üzerinden kısaca bir şeyler anlatacağım.

@hawkblogger: "Marshawn Lynch had his fourth straight 100+ yard game today, and 6th of the season. He had 6 all of last season."

Amerikan Futbolu'nda iki tip hücum oyunu vardır. Pas oyunu ve koşu oyunu. Quarterback'in topu receiver'larına pas atarak gönderdiği oyuna pas oyunu, arkasından gelen koşucuya elden topu vermesine ve koşucunun gidebildiği yere kadar gitmesine de koşu oyunu denir. Ben çok kabaca anlattım. En basit haliyle hücum oyunları bunlar. Hücum dediğimizde tabii ki üç önemli mevkii var. Quarterback, ki bu oyun kurucudur. Wide Receiver, bunlar pas tutar. Running Back, bunlar da koşar. İşte Marshawn Lynch dediğimiz doğaüstü adam bir running back ve oyunun gördüğü en iyi running back'lerden biri. Seattle Seahawks forması giyiyor ve şahsen benim de favori oyuncum.

Koşucuların bir maçta 100+ yard koşması kolay bir iş değildir. Bir sezonda (16 maç var), 1000+ yarda koşmaları da kolay bir iş değil. Marshawn Lynch'in üst üste 4. maçı 100+ yard koştuğu. Geçen sezon 1000+ yard koşmuştu, bu sene henüz 10 haftada yine 1000+ yardı geçti. Peki neden benim favori oyuncum? Çünkü bu anı televizyonda canlı izlemiştim:


Her şey çok karışık gelebilir. Bir daha izleyin. Sonra bir daha. Bir daha. 24 numaraya iyi bakın ve sonra bir kez daha izleyin. Sonra şunu izleyin: 


Bir de garip bir hikayesi var. Skittles isimli şeker markasıyla özdeşleşmiş bir adam Lynch. Annesi, lisedeyken oğlunu şekerle beslermiş zaman zaman. Gelenek bugüne kadar devam etmiş. Marshawn Lynch yaptığı her touchdown'dan sonra kenarda Skittles yiyor. Burada olduğu gibi. Feed the beast.

@InfostradaLive: "#NFL sees 1st tie since 16 Nov 08: PHI@CIN 13-13. 49ers 1st tie since 19 Oct 86: SF@ATL 10-10. Rams 1st tie since 19 Sep 76: LARam@MIN 10-10"

NFL'in normal sezonunda berabere kalabilmek için bayağı bir uğraşmanız gerekiyor. 15'er dakikalık dört çeyrekten oynanan maçın normal süresi berabere biterse 15 dakikalık bir uzatma periyodu oynanıyor ve o da berabere bittiği takdirde (ki touchdown oldu mu maç otomatik olarak sona eriyor uzatmada ve kazanan belirleniyor) maç berabere bitmiş sayılıyor. Kabaca touchdown'ın 7 sayı, field goal'ün 3 sayı olduğunu söylersek maçların berabere bitmesinin epey zor olduğunu anlayabilirsiniz. Dün de St.Louis Rams ile San Francisco 49'ers arasında oynanan maç 24-24 sona erdi. 2008'den bu yana ligdeki ilk beraberlik. 49'ers en son 1986'da berabere kalmış, Rams ise berabere kaldığında takım St. Louis'te bile değilmiş. Los Angeles Rams, 1976.

@ESPNStatsInfo: "Elias says: Cowboys are 1st team to score TDs on INT, punt return & fumble recovery in same quarter since the 1966 SF 49ers"

Bu da Amerikalılar'ın istatistik manyaklığına bir başka örnek. Tweet'te yazan INT, punt return ve fumble recovery'i kabaca anlatayım. Quarterback, takım arkadaşına pas atmak istediğinde rakip oyuncu araya girip topu yere düşmeden yakalarsa buna interception denir ve INT olarak belirtilir. Bir takım üç hakkında 10 yardlık mesafeyi geçemezse dördüncü haklarında punt (degaj) yaparak topu rakibe teslim eder. Rakibin punt returner olan oyuncusu havadan gelen bu topu yakalayıp gidebildiği yere kadar gitmeye çalışır. Genelde kendi touchdown çizgisi civarında yakaladığı bu topla rakibin touchdown çizgisine kadar giderse, ki bu çok nadir görülür oyunda, büyük iş başarmış olur ve buna punt return touchdown denir. Fumble denilen şey de topla hareket halinde olan bir oyuncunun kendi yere düşmeden elindeki topu düşürmesi. Recovery'sini o esnada savunmada olan takım yaparsa ve topu çaldıktan sonra touchdown çizgisine kadar gidebilirse buna da fumble recovery touchdown denir.

İşte Dallas Cowboys, Philadelphia Eagles karşısında dün akşam bir çeyrekte hem interception sonrası, hem punt return ile, hem de fumble recovery ile touchdown yapmış. Bunu maç içinde yapmak inanılmaz zorken çeyrek içinde başarmışlar. Son başaran takım ise 1966, San Francisco 49'ers.

Uzun olmayacak dedim yine uzun oldu amk.

Zulu



New York ve Boston'ın Christmas formaları. Tercih edilen tasarım stilini çok sevdim. Sadeliği bozmamak adına sadece oyuncu ismi, takım ismi ve numaranın dış şeritleri farklı renk, belli olmaları için. Adidas logosu bile belli-belirsiz, bunların haricinde. Bir de Brooklyn'in var. Kaynak da o dayı zaten.




Ayrıca bu turuncu formayla, şurada bahsettiğim turuncu isteği de gerçekleşiyor.



Edit: Şöyle bir görsel de Beercholic'ten geldi. Lakers ve Heat'inkini de görüyoruz burada. Lakers'ınki inanılmaz.

Edit 2:Burada da hepsi, eşleşmeli olarak var. Kaan abi'nin tıvaytından.

Retro 240


Küt







Dün ve önceki gün elbet gözünüze çarpmıştır, NBA'de oyuncular Amerikan bayrağı desenli headband, bileklik ve hatta çoraplarla görüldüler. Saha kenarında da her takım tek tip lacivert tişörtlerle yer aldılar. Bunlar, NBA'in "Veterans Day" etkinlikleri kapsamında kullanılan aksesuar ve giysilerdi.. Hatta Twitter'da filan makara yapanlar oldu bayağı "vuaa şuna bakın Captain America gibi olmuş" gibisinden. NBA malum, sosyal konularda çok hassas. İşte bu da milli ruh falan.

Karay


Ne kadar şık olmuş değil mi? Hangi forma örnek alınarak tasarlandı, hepimiz biliyoruz. Bu sezon bu maç hariç evlerinde oynadıkları 5 maçın 4'ünde beyaz formayı, yani deplasman formasını giymişlerdi. Önceki sezonlardan da forma kültürü oluşturma adına bir çabaları olmadığını anlayabiliyoruz. Ama şu ellerinde varken olabildiğince giyseler. Daha önce 1-2 kez kırmızı şortla giymişlerdi, bu kez ise olması gerektiği biçimde. Beyaz yaka ya da kol ucu her zaman olmaz tamam, ama çubuklu altı beyaz şortu keşke oturtabilseler. Ulan hadi onu da geçtim, çubuklu formayı iç saha için sabit hale getirebilseler.