Forma Laneti


Böyle ucube formalar giydikçe, başarısızlık peşimizi bırakmayacak, iddia ediyorum!!
Ne zaman başarısız sezonlar geçirsek, salak salak formalar giyiyoruz, dikkat edin. Düz sarı, çubuklu, düz kırmızı. Ne bileyim böyle alakasız şeyler.
Bu sezon da onlardan bir tane var:yukarıda gördüğünüz forma. Bir de şampiyonluk kutlamasında bunu giydik!
90'ların ortasındaki 2 başarısız sezonumuzda düz sarı formalar giyiyorduk;00-01'de parçalıyı bırakın, beyaz formamız bile yoktu. Sanırım bu bize Adidas'ın Uefa Kupası'nı kazanmamıza karşılık bir jestiydi(!);02-03'de çubuklu forma vardı, artı düz kırmızı da vardı. 04-05'de çubuklu vardı gene, 2. olduk. Sezon sonuna doğru giyilmeye başlanan parçalı 100. yıl forması bile kurtaramadı durumu!
Allahtan son 4 sezondur "doğru yolu" bulduk. Gerçi 06-07'de de parçalı vardı ama, aynı zamanda çubuklu da olduğu için lanet yine kendini gösterdi.
Pekii, başarılı yıllarda saçma formalar yok mu? Vaar. Yani ben normaldışı forma olan her yıl sıçıyoruz demiyorum, böyle bir genelleme yapmak için yeteri kadar veri yok elde.

Bu forma mevzuu ile ilgili çok feci bir sıçış var, onu da yazacağım.

De Sanctis

Bu tip isimlerin hep başına gelen bir şeydir:Van Nistelrooy'a "Nistelrooy" denir, D'Alessandro'ya "Alessandro" denir, Van Der Sar'a da "Der Sar". örnekleri çok.
De Sanctis artık kadromuzda, malum. Ve aynı sendrom yine hortladı! "Sanctis" yazıyorlar. Ne zaman düzelir, ya da düzelir mi bilinmez. Azıcık doğruyu yapma güdüsü olsa, yeter de artar ama işte.

Beşiktaş Hakkında

Ülkenin 3 büyük kulübünden birinin bu kadar saçma-salak yönetilmesi sinir bozucu. Sürekli garip olaylar, yanlışın yanlışı transferler, kavga-dövüşler.
Bu o kadar öyle ki, takımın forma seçimleri bile çok lakayit.
Son 4 sezondur tamamen siyah ve beyazdan oluşan formalar yapılıyor. Sanırız şu Çarşı'nın "erkek adam renkli takım tutmaz" şiarı gereğince kırmızı renge, 3. renkleri olan kırmızı renge yanaşılmıyor. Burada anlatmak istediğim, endüstriyel futbol gereği bir takımın 3. forma filan yapması veya farklı renk kullanması değil;bir takımın kuruluşunda 2 renginden biri olan, ve sonradan da 3.rengi kabul edilen bir rengin neden kullanılmadığı? Acaba gerçekten demin söylediğim sözü ilke edinerek mi kırmızı rengi faal hale getirmiyorlar? Eğer öyleyse Bjk'ye olan sempatim dibe vurur.
Kiminize göre bu, çok da önemli değil. Ama aynı zamanda bu sizin, futbolla ne kadar yüzeysel ilgilendiğinizi gösterir.
Her şeyden önce bu bi zevk, bir estetik meselesi.
Artı takımınızın hangi renklerle sahada "durduğu" da fazlasıyla önemli, çünkü, bu karakteri de belirleyen bir unsur. Benimsemekle de alakalı. Yıllardır kullanılan renk yadırganmaz, ama siz takım tarihinde olmayan rengi kullanırsanız da tepki çekersiniz. Örnekleri de çok.

Yukarıdaki şu formayı görüyor musunuz? Ne kadar da şık. İşte bu, Bjk'nin son kırmızı forması. Sezon da 02-03. Sonrası için hafızamı zorluyorum ama yok sanırım. Yani tam 6 sezondur kırmızı forma giymiyor Bjk.

Vahim bir durum kısacası. Tavır mı aldılar kırmızıya karşı ne. Hadi Aziz Yıldırım'ın kırmızı krampona kızmasını anlarım da, bu ne. Onun lafını etmişken;Kazım geçenki maçtan sonra bir daha kırmızı renk krampon giyer mi, hiç sanmıyorum.

Oliveira- Telekom- Sponsor- Stad


Oliveira Galatasaray'da haberleri dolaşıyor. Doğruysa hayırlı olsun. Sistemimize uyacak tarzda bir transfer. Adam santrafor değil, forvet; farkı bilmeyeni sağ üst köşeden çarpı tuşuna basmaya davet ediyoruz. Milan tecrübesi olan, Brezilya Milli Takımı formasını giymiş, kalitesi ortada bir oyuncu, o yüzden problem yok. Forma numarası 9 ya da 12 olacakmış. 9 forvet klasik numarası, 12 de Sao Paolo'dayken giydiği numara. 9 numara ekstra bir yük getirir mi, bana göre evet ancak Ricardo'da da o yükü kaldıracak potansiyel ve tecrübe var.

Gelelim şu sponsor olayına. Galatasaray 2009-2010 sezonundan itibaren ana sponsorunun Türk Telekom olacağını açıkladı. Senede 15 milyon Euro gibi bir katkısı olacak Telekom'un, buna karşılık Galatasaray göğüs reklamlarında ve stad isminde Türk Telekom'u kullanacak. Stad olayında her kafadan bir ses çıkıyor. "Yeni stadyum yaptırıyoruz adı Türk Telekom, yok böyle bir şey." Var paşam böyle bir şey. Arsenal gibi bir takım Wembley gibi bir staddan çıkıp yeni stadına Emirates adı veriyor, dünyanın parasını kazanıyor; ha keza PSV, ha keza Bolton... Ayrıca bizim yaptığımız şey stadyum değil, iş merkeziyle, basketbol salonuyla, franchisingiyle, yönetim binasıyla bir spor kompleksi. Adı da Aslantepe Ali Sami Yen Spor Kompleksi. Yani "Türk Telekom Ali Sami Yen Stadyumu" bu kompleksin bir parçası. O yüzden oradan da problem yok. Adnan Polat ve yönetimi göreve geldikten beri yönetimden pek bir şikayetimiz yok, uzun zamandır ilk defa. Demek ki problem Galatasaray taraftarında değil, çok iyi bir Galatasaray taraftarı olmasına rağmen bu onu iyi bir yönetici yapmayan başkandaymış. Beynimizdeki örümcekleri attığımız gün tekrar zaferlere doğru yürüdüğümüz gün olacaktır.

Amerika Bayan Basketbol Milli Takımı

Erkeklerde 80-90lardaki Dream Team ambargosu her ne kadar erkeklerde son bulduysa da bayanlarda devam ediyor. Amerika yine olimpiyatların en büyük favorisi. Yıldız oyuncularını 3 hafta önceden kampa aldılar lig filan dinlemeden, bu hafta bütün takım da WNBA tatile girmesiyle beraber takıma katıldı. Bu kadınlarda nasıl bir fitness var anlamıyorum ben. Kışın Avrupa, yazın WNBA, bir de olimpiyatlar. Kadroları çok geniş, çok yönlü. Taurasi, Bird, Catchings, Leslie ve LJ'lı kadrolarıyla çok ses getirecekler.

3 Numara

Stoper numarasıdır genelde. Futbolu takip eden, özellikle de Galatasaray taraftarı olanlarda daha büyük bir haz uyandırır. Kaptanlar silsilesinin numarasıdır dahası. Franz Beckenbauer, Paolo Maldini, Bülent Korkmaz... Şimdi ise sıra Uğur Uçar'da. Galatasaray altyapısından yetişen, geçen sene formayı kapan ancak karlı bir günde büyük şanssızlık eseri Konya'da Batista ile çarpışarak diz kapağını kıran Uğur gelecek sene Galatasaray'da 3 numaralı formayı giyecek. Geçmişte idolünün Bülent Kaptan olduğunu söyleyen ve hayatındaki en büyük gayesi Galatasaray kaptanı olmak olan birisine gitmeliydi bu forma, gitti. Galatasaray kaptanları her zaman saygı gören, sözü geçen insanlar olmuştur. Cüneyt Tanman, Fatih Terim, Bülent Korkmaz, Hakan Şükür... Sıra Uğur'da. Dokuz yaşından beri Florya Metin Oktay Tesislerinde yatıp kalkan, Galatasaray'ın dünya klasında altyapısından yetişen ürünlerden Uğur'a uzun Galatasaray hayatında başarılar dilemek kalıyor bize. En büyük temenni ise Kaptan Bülent ve Kaptan Uğur'u aynı camia için tekrar ter dökerken görebilmek sanırım.