Bu Kim Be ?


Pepe bildiğiniz üzere Aralık ayında sakatlanmıştı ve bu rahatsız defans oyuncusunun 6 ay boyunca sahalardan uzak kalacağı söylenmişti. Tabi bu kadar süredir göz önünde olmayınca, futboldan uzak kalınca, canı sıkılmış imaj değişikliğine gideyim demiş. O yıllardır dazlak görmeye alıştığım adamı böyle görünce tanıyamadım. Roberto Carlos uzatsa saçları herhalde bir ona şaşırırdım. Bir saç bir insanı bu kadar mı değiştirir. Robbie Williams ??

İddia

Şimdi yarın malum. El Kılasiko. Ben ve Selocan da, azılı birer Barça ve Real sempatizanıyız. Dedik ki, iş daha şamatalı hale gelsin. İddiaya girelim. İlk akla gelen forma tabii. Biz de forma olsun dedik. Benim için daha iyi hacı. Kazanırsam tabii. Ne ara alabileceğim yoksa bu sarıyı.


Ben kazanırsam, şu Iniesta'nın elinde göremediğimiz sarı formaya sahip olacağım.


Selo kazanırsa da, ben ona şu apaçinin üstünde gördüğünüz harika beyaz formayı.

Aslında tersi olsa ben yine razıyım lan. Real tarihinin en güzel forması belki de bu.
Dostluk kazanmasın...

Burun


05-06 sezonu büyük ihtimalle. Pienaar, Sneijder, Heitinga, De Jong. Güzel nesildi la. Da, şu soldan üçüncü abi kimdi. Bi' elatıverin de, bulalım.

Edit:Yannis Anastasiou imiş. Aşkın'a teşekkürler. Ne burun var be. Kesin Pontus kökenli bu abi. Giresun filan mı acaba.

Eski De Eski


Daha önce Goal'ün bu konudaki dikkatsizliğinden 67 kez bahsetmiştik. Gördükçe yazacağım, kimin bu konularda sıçtığını.
D-Smart'ın futbol temalı kanalları Barcelona'nın eski logosunu kullanıyor tanıtımlarda. Ayrıca yanlış görmediysem Ntv de El Clasico'nun tanıtımlarında eski logoyu kullanıyor. Koca medya kuruluşları. Ben utanıyorum, onlar farkında bile değil.

Bu Da Düşer


Ajax-Abn Amro uyumundan sonra, bir yıllardır süren ve alıştığımız ortaklık daha bozuluyor bu sezondan sonra. Liverpool'un göğüs reklamı artık Carlsberg yerine bu dayılar olacak-kredi şirketi mi neydi, unuttum şimdi. İsterse kerane reklamı olsun. Bizi üzen, artık o alıştığımız görüntüyü bir daha göremeyecek olmamızdır. 20 sene olmuş abi, az mı. Ha tabii, o sürede şampiyonluk da gelmedi, taraftar kısmını bu ilgilendirir. Beni de bu.

Geçen sezonki griden sonra bunun da böyle arka planının desenli olması, harika nostaljik ayrıntılar ayrıca.

Trujillo

Şimdi aga bak. Bi' şu var:


Bir de şu:


Yani ne, biliyor musun? James dayı bunu tutunca Fenerli, Robert abi de onu tutunca bu takımların taraftarı oluyor. Karşı tarafa üstünlük sağlıyorsun. Yav bunu feysbuk'da profil resmi yapan arkadaşım var benim abi. Normal şartlarda intihar etmem gerek. Sikeyim aklınızı ya. Bu mudur olay, gerzek herifler.

Messiah


Başka ne olabilir ?

E Ama?


"E oğlum, bu sarılar öbür takıma topu hiç vermiyo' ki?"

Bu akşamüstü, Arsenal-Barcelona ilk maçın tekrarını izlerken, Babaannemin tepkisi...

(Maalesef duruma uygun sadece bu resmi bulabildim. Bi' Allahın kulu da o pasları yansıtabilen fotolar çekse filan, bi'şey yapsa ya.)

Nereden Nereye 16


Spurs, Play-off, Falan

Parker iti sakat. Finley de gidince, böyle geneli toy ve yetersiz bir kadromuz varmış gibi görünüyor. Ama şu son dönemde Manu'nun iteklemesiyle yaptıkları... gerçekten umut veriyor bana. Umuttan kastım "yüzük" değil. Şu durumda yüzük bekleyecek durumda değilim. Ama en azından sezon ortası gibi vaziyetimizin nasıl göründüğünü düşünürsek, 2. tur bile bir açıdan harika olacaktır. Ki bana daha fazlaı da olabilirmiş gibi geliyor.

Özellikle -Lakers'ın ne durumda olduğu farklı mesele, ne olursa olsun- dünkü LA galibiyeti, çok umut verdi bana. Maçı izlemedim. Çok da önemli olduğunu sanmıyorum. Mesele, Spurs'ün bu kodamanlara karşı ne kadar direnebileceğidir.

Eğer Manu, bu manyaklığa play-off'ta da devam ederse, cidden beklediğimizden daha ilerlerde bulabiliriz kendimizi. Parker ne zaman dönecek, bilmiyorum. Dönecek mi, onu da bilmiyorum. Ama "bu Manu", post-season'da daha bir kasacak olan TD, ne yapacağı hiç belli olmayan Hill, clutch insanı Mason abim varken bende umut var hacı.

Burada bir de, tam şu anda aynı dereceye sahip olan 2 ile 5. sıra arasındaki o gruptan bahsetmek istiyorum. Bizim 7. bitirdiğimizi düşünürsek, normal sezonu, biz bu 4 takımdan biriyle oynayacağız. Sanırım o takımlar da, bize denk gelmek istemeyeceklerdir. Portland ve Thunder belki oynasak bizi elerler bile ama, bu 4 takım (yani Utah, Pho, Denver ve Dallas) onları bizden fazla ister. Sebebi de belli:tecrübe/tecrübesizlik. Peki ben ve diğer Spurs'lüler bunlardan hangisini ister? Belli, Phoenix Suns tabii ki. Geçtiğimiz 5 sezonda 3 kez elediğimiz Suns'ın oyun karakterinin play-off için ne kadar uyumsuz olduğunu hepimiz biliyoruz. Her ne kadar savunma direncimiz eskisi kadar değilse de, ben yine de Suns'a ters geleceğimizi düşünüyorum.

Gelenek


Sevgili Matthias'ın blogundaki resmi görünce aklıma geldi. İngilizlerin forma kültürlerini burada anlata anlata elimizde tüy bitti. Yaptıkları hiçbir formaları rastgele değil, illa ki tarihlerinde bir yerden geliyor her formaları. Arsenal'in hem 125. yıl, hem de Highbury'nin son senesi anısına yaptığı bordo forma, Manchester United'ın Lacivert forması vs... Her takımın her sezon giydiği formalarının tarihte bir yeri var İngiltere'de. Son olarak Liverpool'dan gideyim. Bu seneki 2 away forması da mükemmel, tek vasat formaları Home formaları. Burada siyah formalarını yazmıştı Lappap Hacı, bir diğer mükemmel formaları da beyaz formaları. Genellikle Avrupa'da giydiler. Beyaz şortu da olmasına rağmen esas şortu siyah bu formanın. (Adamlar her 2 formasına da 2'şer şort düşünmüşler)

1985-1987

1998-2000

Tabi ki bu formanın da tarihte bir yeri var. Ben 85 yılından itibaren birkaç resim paylaşayım, ancak daha eski olduğunu da söyleyeyim. Yani 25 seneden çok daha eski bir süredir beyaz üst siyah şort giyiyor Liverpool. Bu arada şöyle bir geçmişe gittim. Liverpool'un ana rengi dışında kullandığı renkler de fix. Sarı, Beyaz, Yeşil ve Siyah renkleri sürekli sezon sezon giyiyor, değişe değişe... Başka da bir renge, maceraya bulaşmıyor Liverpool. Aslında bu da bir İngiliz geleneği. İngiliz takımlarının pek çoğunun away renkleri bile bellidir ve her sene hangi renk away, ya da 3rd çıkacak diye düşünmezler. Bildikleri renklerden 2'sinin seçileceğini bilirler.

2003-2005

Güzel İkili 8

Göt


Kutsal topraklardan dönerken, bir de Balıkesir Merkez'e uğrayayım dedim. Orada da bazı muhterem dostlarımız var. Hem de birkaç spor eşyasına bakacaktım.
Bu yukarda gördüğünüz 04-06 Hollanda home formasının fiyatını 2 sene önce bir Balıkesir ziyaretinde sormuştum. Cevapları 92 milyon olmuştu. Bunlara bi' güzel sövüp çıkmıştık dükkandan.
Bakın, tam 2 sene geçti. Girdik dükkana. Ama ben "orası" olduğunu unutmuşum. Arkadaşın biri ayakkabı bakacaktı, ona girmiştik. Ben gördüm formaları, ilerliyorum "bu sefer de indirmediyseniz siktim belanızı" diyerek. Geldim formaların yamacına. Etiketi elime aldım.
...
Rakam aynı idi. Olabildiğince makul ve naif bir şekilde benimle ilgilenmek üzere formaların oraya doğru seğirten böyük göğüslü ablaya dönerek, "bu formanın fiyatı nasıl hala aynı olur, 2 sene önce de böyleydi" gibisinden bi'şeyler söyledim-sanırım. O da çok saçma şekilde "o zamanın 92 milyonuyla şimdininki bir mi canım" dedi. Ben de o anda küfretmemek için "ehere mehere" bi'şeyler geveledim. Bi'kaç tane daha öyle karşılıklı cümleden sonra ben dayanamadım ve olay mahallinden uzaklaştım-amına koyyim.

2004 baharı gibi piyasaya çıkan bir forma, nasıl olur da, 2010 baharında hala aynı fiyata sahip olur, sevgili iman kardeşlerim? Çok basit söylüyorum;burda bir mantıksızlık yok mu? Bu götünü siktiğimin olayında bi' gerizekalılık yok mu lan?
İlk çıktığında 90 küsür olan Gs formaları, bazı Adidas Outletlerde filan 59 veya o civar bir fiyata düşüyor. Yanılıyorsam eğer, Selocan veya başkası düzeltsin. Ama böyle bir "1 yıl sonrası" indirimi var yani. Mantıklı olarak. Peki 6 yıl sonra bir formanın fiyatının aynı kalması nası' bi durum? O formanın elinizde kalması bile garipken, nasıl olup da "elden çıksın ulan" deyip az veya çok fiyat indirip satmıyorsunuz? Gidip sanayiide bi' ustaya Swoosh yaptırıp götünüze mi sokayım illa? Eminim Nike mağazası olsa, yaparlar bi'şeyler. Ama öyle değil mekan. Hani olur ya, birçok marka filan.

Çok değil, 60 olsun, alayım abi. Bu senenin Gs forması kaldı da, gidip Hollanda formasına, hem de 6 sene öncekine 92 milyon vereceğim. Tabii amını sikiyim.

Geleceğin Total Temsilcisi


Rinus Michels'den başlayıp, Johan Cruyff, Frank Rijkaard, Pep Guardiola ile devam eden bu seride sıradaki eklenen halka kim olacak ? Tabi ki yukarıdaki isimlerden başka Total futbolu çok iyi bilen ve uygulamaya gayret gösteren teknik adamlar oldu. Örneğin Neeskens. Ancak bahsettiğim şeyi anladınız. Bu 4 isim kadar büyük bir patlama yapacak olan kişi kim. Kısacası sırasıyla Total futbolun dedesi, babası ve oğulları olan yukarıdaki isimlere, ilerde eklenecek olan küçük oğul veya torun kim olacak, onu arıyoruz.


Guardiola'ya gelene kadar bu işin üstadları Hollandalılar'dı. Hayatı boyunca Ajax forması giymiş Rinus Michels; hem Ajax, hem Barcelona, hem de 1 seneliğine de olsa Los Angeles Astecs takımında, Cruyff gibi bir ilahının içindeki cevheri çıkartmasını sağladı. Rinus, Teknik direktörlük yaparken, Johan Cruyff onun desteğiyle Total futbolun kapılarını iyice açmaya başladı. Bugün Cruyff'tan bahsediyorsak, yüzyılın teknik direktörü Rinus Michels'in de onun üzerindeki etkisini konuşmamak olmaz. Tabi bunlar uzun konular, ileride uzun uzun anlatırız. Johan Cruyff; zaten kim olduğunu konuşmak yersiz. Bugün, birçoğumuzun bilmediği, ancak ağzından düşürmediği Total futboldan bahsediyorsak onun sayesinde... Bu adamın 2 tane oğlu var. Biri hiçbir zaman onun teknik direktörlük yaptığı dönemde Barcelona forması giymemiş, hatta hiçbir zaman Barcelona forması giymemiş Frank Rijkaard. Frank Rijkaard muhakkak futbolculuk döneminde de Total futbol felsefesini benimsemiş bir adam, ancak onun bu felsefenin en büyük ustalarından biri olması haline getiren zamanlar, teknik direktörlük zamanları ve Rijkaard'ın teknik direktör iken yanında bulunan bu işin üstadları. Josep Guardiola ise Rijkaard'dan biraz daha şanslı. Cruyff gibi bir üstad ile uzun süre çalışma fırsatı olmuş, Rijkaard'dan biraz daha fazla total futbol tenceresinde pişmiş bir adam. Sonuç zaten ortada.


Kısaca kimin ne olduğunu anlattık, ama esas konudan da saptık tabi. Total futbolun gelecekteki ismi kim olur diye sormuştum. Her ne kadar Hollandalılar ile başlasa da bu ekol, aslında hepsinin altında Barcelona var. Son olarak bayrağı Guardiola'ya devretmeleri artık sadece Barselona topraklarından geçmiş kişiler dışında İspanyol, ya da Katalan kişilerine de geçtiğini düşünüyorum bu bayrağın. Ancak Hollanda da bu bir ekol, bu sebeple ilerde Cruyff'un ufak bir parmağını değdirdiği sürpriz bir Hollandalı da, Total futbol'un prensi olabilir. Biraz daha gerçekçi düşünürsek yine Barcelona, hatta yine o memleketin bir ferdi bayrağı taşıyacak isim olacak. Peki bu isim kim olacak ?


Rijkaard ve Pep henüz gencecik adamlar, daha ilerde çok takım çalıştıracaklardır. Ancak hayatta herşey toz pembe değil. Zamanında Cruyff bile şutlanmıştı Barcelona'dan (daha sonra pişman olsalar bile). Guardiola'nın ve Barcelona'nın bu müthiş futbolunun da elbet bir süresi olacaktır. Süre dolunca da yeni arayışlara gidilecektir. Peki yahu kim olacak ? Bence geleceğin total futbol temsilcisi, hem de çok da uzak olmayan bir geleceğin ismi Xavi olacak. Tıpkı Guardiola gibi müthiş bir oyun zekasına sahip ve arkasında Cruyff'dan başlayan, Rijkaard ile devam edip Guardiola ile son bulan bir total futbol fırtınasında çarpılmış bir adam bu Xavi. Hem de taa alt yapıdan beri. Daha küçümenken sadece futbol oynamayı değil, onu okumayı öğrendi. Sadece Xavi değil tabi bunu öğrenen, alt yapıdan gelen herkes öğreniyor. Ancak Xavi'de ben bu ışığı görüyorum. Bence Guardiola'dan sonraki isim Xavi olacaktır. Belki hemen arkasından gelmez, ancak birgün elbet onun da adını bu total futbol insanlarının arasına yazacağız.