Mehmet Eren


Aga zaten Fenerbahçe için ve Türk futbolu için Lefter Küçükandonyadis'in önemi belli. Malum yakın zamanda da vefat etti. Önümüzdeki sezon şöyle bir çubuklu yapılıp, o dönem ve Lefter yad edilse güzel olmaz mı?

Ayrıca bu ayki Ntv Tarih'te Lefter ile ilgili güzel bir yazı da var. Önerilir.

Payzın


Theon Greyjoy 


Erhan ''Greyjoy'' Güven

Cevval


2012 All-Star formaları "görücüye çıktı". Kırmızı için altın, mavi için de gümüş yancılığı devam ediyor ve görünüşe bakılırsa artık böyle gidecek. Açıkçası ben ev sahibinin beyaz formayı, karşının da işte Doğu veya Batı hangisiyse, diğer renk formasını giydiği düzeni yeğlerim. Böyle sadece mavi-kırmızı olmuyor sanki -tek opsiyon. 3. sezon bu, mavi-kırmızı şeklinde giyilecek olan.

Geçen seneki gibi yanlardan kalın 3 çizgi geçiyor. Omuz kısmı daha sade olmuş.


Ayrıca Batı formasını bu sezonki Bayern iç saha formasına benzettim. Renk zaten, bir de yakanın oralar falan.

Spo Riletişim

Şimdi malum, bu sezon işler biraz daha karışık NBA'de. Hani kafadan 2 ya da 3 aday yok bu kez. Yani düz gidersen, son şampiyonun yine şampiyon olacak hali filan yok. Lakers desen, onlarda ayrı sıkıntılar. Boston'da muhtelif sebeplerle yaşanan sakatlıklar ve böylece kadronun çok zayıf kalması. Ki zaten büyükbaşların yaşları aldı yürüdü. Bulls filan, biz yine iyi durumdayız -beklenmemesine rağmen. Bir yandan da bu kıl herifler var. Sonuçta düzen vs. yok fakat, kazanıyorlar. En iyi dereceye sahipler. Birçok adama göre de yüzüğe ulaşmaları çok zor değil.

Ve şuraya geliyoruz: bu adamlar, bu formalarla şampiyon olsa ne olur, olmasa ne olur? Bakın her zamankinin aksine burada öznellik yok pek. Şu formalar nedir abi? Yani normalde olacağının aksine, şu formanın kötülüğüyle alakalı oybirliğine varılabilir. Nedir abi bu?

Hani bunlar Seattle'dan taşındı filan ya, o arada böyle idare etsin diye alelacele bunu yapıverdiler herhalde. Normalde bir NBA forması için 3 sezon kısa, fakat burada acil bir durum var.

Nasılsa yeni takım, çok taraftarları, kitlesi filan da yoktur. Rahat rahat da sallıyorum. Takımınızı da sikeyim formanızı da. Westbrook'u ayrıca.

Retro 173

Hübocan



Malum ''forma unutma'' olayından sonra herkes ne yapılacak, ne edilecek diye konuşulurken bir anda haber siteleri ''yeni forma diktirilecek'' tarzı haberler geçmeye başladılar. O dakikadan sonra da haliyle bir başka merak sardı bizi. ''Nasıl bir formayla çıkılacak maça?'' diye düşünürken twitter'da resimler paylaşılmaya başlanmıştı bile. Futbolda zaman zaman bu tip ''forma unutma'' hikayelerine rastlarız lakin basketbolda ben ilk defa bu denli büyük bir forma unutma skandalı görüyorum/duyuyorum. Basketbolda hatırladığım tek örnek ; Michael Jordan'ın Orlando deplasmanında formasının çalınması sebebiyle ''isimsiz'' 12 numara ile sahaya çıkmasıdır. Bunun dışında aklıma gelen yok.

Hayatımda ilk defa tuttuğum takım olan Beşiktaş'ı, armasız bir formayla izledim. İlginç bir deneyim oldu. Forma konusunda uzman değilim tabii, ama baştan savma da olsa iyi bir iş çıkarılmış şu kısıtlı vakitte. Arma dışında en büyük eksiklik, türkçe karakter kullanılmaması olmuş formada. Hoş armanın yanında devede kulak kalır ama neyse... İşin garibi milangaz logosu bulunup yerleştirilmiş formaya ama Beşiktaş arması bulunamamış ya da bulunmak istenmemiş nedense. Durum garip, bir o kadar da komik. Sonunda ''gün kurtuldu'' ve atlatıldı şu olay. Umarım bir dahaki sefere yetkililer daha dikkatli olur ve böyle şeyler yaşanmaz.

Edit : ''Bitola'lı''nın uyardı, Beşiktaş Lig'deki tüm maçlarda formasında arma kullanırken Avrupa'da kullanmamış. Büyük ihtimalle FIBA'nın kuralları çerçevesinde yer verilmemiş armaya bugüne kadar oradaki BEŞİKTAŞ yazısı yüzünden... Ancak Eurocup ön elemesi maçında hem arma hem de yazı kullanılmış. Garip, şu işi iyice araştırıp bi' başka postta irdelemek lazım aslında.

Perk



Kapatıp gitsek mi, n'apsak hacım...

Retro 172

Tipi


Ne demişler ; ''Yiğidi öldür, hakkını yeme.'' Ronaldo -bazıları için- dünya üstündeki  en antipatik futbolcu. Ama şu hareketi çok klas. Onu antipatik olarak tanımlayanlar için bile fazla sempatik... ''Futbol asla sadece futbol değildir''cilere gelsin bu fotoğraf. Ne diyelim, helal olsun.

Nerden Nereye 74

Apabos


Süper Lig'deki hakemler hakkında illa bi' şey söylemem gerekirse, "hayır gelsin" derim. Hepsi birbirinden beter. Şampiyonlar Ligi'ne gideni dahil. Ama bir istisna var -gibi. Fırat Aydınus'un düdüğü hepinizin dikkatini çekmiştir eminim. Kesin zaman belirtemem ama, bayağıdır var. Her gördüğümde ister-istemez bir sempati oluşuyor. Adam -eğer çok büyük yanılmıyorsak- zamanın Aquaballs'unun futbol topu versiyonunu almış, 1. lig maçlarında kullandığı düdüğe anahtarlık yapmış. Bu benim açımdan harika bir şey.


Dün bizim maçta -yine- dikkatimi çekti, aha dedim bu kez caps alayım. Dayım lafa tuttu falan derken, yalan oldu. Bakındım, en iyileri bunlar. Zımbırtının tam böyle, önden göründüğü foto olsa güzel olurdu, da neyse, meramımızı anlatalım yeter.

Aydınus şöyle adamdır, böyle adamdır, bilmemnasıl hakemdir, ermiştir, götün tekidir, bilemem. Fakat tek bir ufacık obje, bakış açısına nasıl etki ediyor işte. Onu gördüğün an nerelere götürüyor seni. Ve bir de şu var tabii.