Retro 14


1976. Tipe bak lan. Umut Sarıkaya karakteri gibi.

Pusula Terk


Hakem:Bi' karar verin amınakoyym, nereye gitti...

Retro 13


Yıl 91. Cantona Reyiz.

Sami Yusuf




Khedira:Ne bitmez çilem varmış arkadaş...

Çekmiş


Bir süredir blogca merak ettiğimiz konu açıklığa kavuştu. Hem sürpriz olsun, hem heyecan olsun, hem de tekrar olmasın diye, -hatta- hem de emeğe saygısızlık olmasın diye fotoyu buraya koymayacağım. Buyrun, işte sonuç.

Retro 12


Nedved yeni yeni parlıyor. O arada bize de bi' geçiriyor. Sezon sonu da Lazio'ya geçiyor.

Beyaz


Aceto'nun yazısında bahsettiği şakalardan biri bu forma olsa gerek. Yeni olduğu, reklamından belli. Barcelona eğer bir gün böyle bir forma giyerse taraftarları tarafından nasıl bir tepki görür merak ediyorum. Beyazdan ne kadar nefret ettiklerini biliyoruz.

Formaya bakınca hem reklamı, hem de rengi ile ne kadar "diğer takımlar" kokuyor. Armayı görmeyen adam sksen Barcelona demez. Eskiden o reklam da yoktu, şimdi var. Bir zamanlar o da büyük bir tabuydu, bir baş kaldırıydı. Rosell yıktı bu büyük geleneği. Şimdi beyaz için "olmaz be yahu" diyenler biraz daha tırsarak bakıyordur şu resme.

İşin şakası öyle bir şey olmayacak. Barcelona asla beyaz forma giymez. Giymesin de zaten, duruşlarını ve değerlerini korumaları taraftarıyım ben. İşin Barcelona forması olma kısmını bir kenara bırakırsak tasarım falan çok efsane. Baya güzel forma yani.

Bildiğin Gibi


Şöyle bi' abi var. Dikkatimi ilk çektiği zaman, 1-1.5 sene önceydi. Şu kapağı görünce "höst lan noluyoruz?" demiştim. O zamandan beri aklımdadır. Ona rağmen, kitaplarından herhangi birini, henüz alamadım. Bugün, daha önce de gördüğüm ama -nasılsa- ıskaladığım blogunu ayrıntılı şekilde inceleme imkanı buldum. Ve pişmanlık. Şöyle söyleyeyim:şu bilgisayarın ekranından bi'şeyler okuyup da, yazanın üslubunu anlamak, yazım tarzına hakim olmak zordur. En azından benim için zor. Mesela daha büyükler için daha zordur. Teknolojiyle alakana bağlı. Misal bizden daha gençler de, bu duruma daha alışık olacak. Neyse. Ve bu abi, ekrandan okumama rağmen hem kendine has üslubu olduğunu -ki bu [artık] çok zor- gösterdi. Sadece ben değil, eşzamanlı olarak yazılarını okuttuğum bir arkadaş da aynı tepkileri verdi. Seçtiği konuları görünce umutlanmıştım, okuyunca yanılmadığıma sevindim. Hatta beklediğimden de fazlası diyebilirim.

O zaman şöyle yapalım. Muhtemelen kendisini hiç tanımıyorsunuz. Önce size dayının hangi kitapları olduğunu, sonra da blogunu, bir röportajını ve taze bir şaheserini sunayım.

Geçenlerde blogda bi' yazıda bahsetmiştim sanırım. Aslında memleket sınırları dahilinde ne yazarlar var, ismini duymadığımız, yeterince duyulmayan, ya da hakettiği ölçüde okunmayan diye. Bildiğin gibi değil.

Retro 11

Madem Arsene reyiz bugünün galibi. Ona bir kutlama postu çekelim. Yıl '85.

Nerden Nereye 38

Retro 10


Frank Rijkaard. '94... Allah da belanızı versin.

Retro 9

Pire

Inter'in 2. formasının beyaz olduğunu hepimiz biliyoruz. İlk ne zaman giydiklerini bilmiyorum, fakat en azından 1964-1965 sezonunda giydikleri kesin. Bu resimler, o sezon Benfica ile oynadıkları Şampiyon Kulüpler Kupası finalinden. Kupayı da alıyorlar. Herrera dönemi işte.



Aşağıdaki resimde efsane kaptan Facchetti görülüyor, elinde kupayla. Inter, üstüste Kupa 1'i müzesine götürüyor. Böylece bir tane daha deplasman formasıyla Kupa 1 kazanan takım görüyoruz. Milan zaten bu konuda lider. Adamlar toteme çevirmiş durumda iyice. United'ın var, mavi formayla yanlış hatırlamıyorsam. Bir de bu eklendi.



Tabii, taa o zamanlar böyle 2. formaların olduğunu bilmek çok güzel. Sadece tek renk de değil hani, açık forma-koyu şort kombinasyonu bile halledilmiş. Benim tuttuğum takım bu sezon bi' tane yapabildi ondan, 2011'e gireceğiz. Anca.



Beyaz hemen hemen hep var Inter'de, fakat işte "bu" beyaz başka. Mesela bizim şimdi Neuchatel beyazını modernize edip giysen, önemi başka olur değil mi? Onun gibi. Ortadan çift şerit geçirilmiş beyaz da, tarihsel açıdan daha çok önem taşıyan bir konumda. Her zaman giyemezsin günümüz futbol endüstrisinde ama, 2 sezonda bir falan giyersin. Zaten çapraz şerit de var ceplerinde (Üstteki, 96-97 beyazı).


Bu üstteki beyaz, enine çift şeritlinin bir yan versiyonu gibi. 98-99. Ki bu dahil, o sezonun 3 forması da gayet iyi.


Son dönem enine çift şeritli beyazlar böyle devam ediyor işte. 98-99'un ardından 05-06'da geldi bir örneği daha.

Ve sonuncusu da, geçen sezondu. Belki finalde giymediler ama, bu tip beyazı giydikleri sezonda, yıllar sonra Kupa 1'i almaları, yaşlı Interlilere eski günleri hatırlatmıştır muhtemelen.


Nike'tan bu beklenir tabii. O tarihi formayı tişört olarak da üretmişler, ve forma harici bir konseptte de giyebilmek mümkün. Şıklığa baksana.