Pele epey uzun bir süredir Puma'nın adamıydı diye biliyorum ben. Futbolculuğunda da Puma giymiş, daha sonraları da, özellikle Afrika temalı reklam filmlerinde Puma'nın yüzü olmuştu. Ancak anlaşılan Puma ile yollar ayrılmış.
Pele'nin hiç Avrupa'ya gelmediğini biliyoruz, ancak Santos'ta 1000 küsür gol atınca kariyerinin son 2 senesini ABD'nin New York Cosmos takımında geçirmeye karar verdi. O zamanlar henüz 4-5 senelik bir takım olan Cosmos'un bu büyük transfer ile adından çokça söz ettirmesinin yanı sıra, Birleşik Devletler'de futbol'u biraz olsun hatırlattığı da söylenir. Futbol gelişimini bu ülkede başlatan adam oldu bir nevi.
Mesele tabi formalarla ilgili. Pele'nin takımı Cosmos Umbro ile anlaşmış ve anlaştıktan çat diye birkaç gün sonra da iç saha formalarını tanıtmışlar. Tanıtımda takımın en büyük efsanesi Pele de var tabi... Forma gördüğünüz üzere yine müthiş, yine müthiş.
Amerika'da ligler de bir acayip. Bizim bildiğimiz Major League Soccer'ın yanısıra bölge bölge yerel ligler de mevcut. Tam sistemi bilmesemde yerel bölgelerin şampiyonları MLS'e katılmaya hak kazanıyorlar. Cosmos o başarıya ulaşamadı ve bir yerel lig olan Kuzey Amerika Ligi'nde top koşturuyor şu aralar.
Amerika'nın bir de şöyle bir cinsliği var. MLS bütün takımların forma ürün tedarikçisi anlaşmasını kendi üzerinden tek bir firmaya satıyor. Kısacası MLS'de oynayan bütün takımlar bir tek marka giyiyorlar. Bu hakkı şimdilik elinde bulunduran firma Adidas ve bütün takımlar Adidas forma giymek zorundalar, yerel liglere düşmedikleri sürece. Cosmos da eğer MLS'e yükselirse günün birinde Umbro ile vedalaşmak zorunda kalacak. O sebeple sanıyorum ki her firma 1 yıllık ve uzatma hakkı kendilerinde saklı bulunan anlaşmalarla bu yerel liglerdeki takımlara geliyorlardır. Şu güzelim formanın daha fazla giyilmesini isteyen taraftarlar lige yükselmesini de mutlaka istiyorlardır. Taraftarları bu ikilemde bırakan MLS yönetimini kınıyorum. Zaten oldukça saçma bir uygulama. (Bir ara Fransa da kupa maçlarında böyle bir cinslik denemişti, devam etmedi haliyle)
Bu arada bilinmesi gereken bir başka konu da, New York Cosmos'un kurucularının içinde 2 Türk de var. Amerika'nın en ünlü menajerleri ve yapımcıları olan Ertegün Kardeşler (Ahmet ve Nesuhi) bu kulübün kurucuları arasında yer alıyor. Zamanının en ünlü menajerleri olan bu 2 kardeşin Pele'yi getirtip sansasyonel bir iş daha yapmaları aslında şaşırtıcı değil. Amerika'ya ünlü oyuncu getirme işleri de bu adamlar sayesinde başlamış olabilir.
Cruyff dayının da bir ara Cosmos'a gelip, 2-3 hazırlık maçından sonra Aztecs'e gittiğini belirtelim. Ayrıca Pele futbolu bıraktıktan bir sene sonra Cosmos Kaiser'i kadrosuna katarak hız kesmemiş. Cruyff Aztecs'e 1 sezon önce gitseymiş, gelmiş geçmiş en büyük 2 futbolcu aynı takımda oynayacakmış. Çünkü George Best 1976-78 arası Aztecs'de forma giymişti.