Arı


Şu Beşiktaş Milangaz'daki über-gencoyu biliyorsunuzdur, isim filan derken taraftar da benimsedi elemanı. Oğuz Yenihayat da kendisi hakkında bir yazı yazmış Ntvspor.net için. Şöyle bir bölüm var yazıda:

"Dönelim final serisindeki ilk maçın ardından katıldığı basın toplantısına... "Mehmet Yağmur'un sakatlığında baskı hissediyor musun?" şeklinde bir soru soruldu kendisine... Sanki 10 yıldır final serisi oynarcasına, "Baskı evine ekmek götürmeye çalışan insanların üzerinde olur" cevabı vermesi; başta ben olmak üzere birçok basın mensubunun hayranlığını kazandı."

Şu yukardaki yavşağın kibri ve götü kalkıklığı yüzünden, henüz 17 yaşındaki bir çocuk bile şu cümleyi kullanabiliyor işte. Belki kendisi için geçerli değil. Fakat henüz 17 yaşında A takıma yükselen, Deron Williams'la aynı idmana çıkan, hatta aynı havayı soluyan herifin üstünde baskı vardır abi. Çocuk o lafı etse de vardır. O lafı ettireni sikeyim işte ben. Amına kodumun çocuğu. O lafı duyup da çocuğa hayran olanlara da ayrıca tebrikler.

Retro 210

Jenerik 4

Formül

Çok geçmeden, NBA'de şu anda oluşan manzara hakkında 2-3 cümle edeyim diyorum. Bilinmeyen şeyler değil de, kayıt için. Birtakım sebeplerden, bu ligi belli seviyede takip eden ve taraftarları olmayan (olanlar arasında var mıdır?) birçok kişi Thunder ve Heat'ten nefret ediyor. Yüzeysel takip edenler için pek anlam ifade etmeyen şeyler. Onlar genelde "abi Lebron yeaea"da filan kalıyor ve olan biten hakkında fikirleri olmadan aval aval dolanıyorlar. Bu "sebepler" de, çok böyle teferruatlı şeyler değil, herhangi bir aklı başında basketbolseveri tiksindirecek şeyler. Açmaya gerek yok. Merak eden de bir süre NBA takip etsin yeter.

Ve şu anda da elde kalan 4 takımın ikisi bunlar. Ve yine böyle üstünkörü bakıldığında da, finali oynayacak 2 takım bunlar. Fakat o arada...



E okuduk ettik, kısmen haklı, kısmen de klişe bir şekilde Spurs'ün iyi bir normal sezon geçirdikten sonra yine "patlayacağını" yazdı/söyledi çoğu kişi. Belki de öyle olacaktı ama, sezon içi seriler filan, bir ton iyi gidiş. Sezon sonu da üstüste 10 galibiyetle NBA birincisi olarak Play-off'a başlamak, ardından dün gece de dahil, 10 Play-off galibiyeti. Velhasılı, biri(leri)nin o 2 takıma engel olması gerekiyordu, kim olursa. Bu kendi takımım olunca, daha da güzel oldu. Umarım Duncan'ın son döneminde bir yüzük daha alınır. Ki vaziyete bakılırsa, şu an hiç uzak değiller buna. Daha yenilgi yok, ötesinde inanılmaz bir hücum takımı haline gelmiş durumdayız. Üstüne, eskisi gibi olmasa da devam eden savunma geleneği.



Lebron lige girdiğinden beri, hele de son 4-5 yıldır hep bir "e nasılsa bir ara yüzük kazanacak" bakışı var. Son dönemde bu bakış daha pasif kalmış olabilir, ama Wade-Bosh ile bir araya geldikten sonra yine bu durum devam ediyor. Tüm eksiklerine rağmen şu üçlü varken, her yıl en az Konferans finali yapacakları kesin, hep favori olacaklar. Thunder deseniz, yine bir ton sorunları var, koca maç bir tane set üstü sayı atmıyorlar, tamamen o üç adamın bireysel performansları üstünden yürüyen bir düzen. Ama bu halde bile çok etkililer ve kadro dağılmadığı sürece hep şampiyonluk adayı olacaklar. Dağıttım yine: Yani şu, bu iki takım, çok büyük ihtimalle önümüzdeki 5 sezon içinde en az birer yüzük kazanacak. Benim ve aynı düşüncedeki kitlenin isteği, en azından bunun mümkün olduğunca geç olması. Mesela Spurs-Celtics finali oynanırsa, Spurs'ün 0-4'le yüzüğü vermesine "o kadar" üzülmem. Efendi gibi basketbol izlesek yeter.

Retro 209

Zeker

Geçenlerde kardeşim, arkadaşlar filan, bi' PS cafe'ye gittik. Maçlar şudur budur. Bir tanesinde Dortmund'u alayım dedim. Başlamadan önce malum, forma seçimi filan. Siyah ağırlıklı olanı seçtim... O arada "zınk!" etti. Bu adamların sarı hariç diğer iki formayı sezon içinde nerdeyse hiç giymediklerini fark ettim. Bütün maçlarını izlediğimi söyleyemem. Hatta en fazla yarısı filandır, ama konu o değil. İzlenen, özet, fotosunu gördüğün maçları, vs vs. Akılda hiç beyaz ve geçişli formayla yer etmemiş ipneler.



Buna benzer 2 vaka daha yakalamıştım ve yazmıştım, blog arşivinde var: şu ve şu. Villarreal ile birlikte yine sarı renk ağırlıklı iç saha formasına sahip bir takım. Basitçe şuna varabiliriz sanırım: Sarı renk, görünüşe bakılırsa, birçok -hatta belki hepsi- takıma karşı sorun çıkartmıyor, ve adamlar Türk takımı da olmadıklarından, iç saha formalarını değiştirmeye gerek duymuyorlar, ve böyle gidiyor. Ki düşünün, Villarreal, Real Madrid maçlarında bile sarıyı giyiyor.


Temel olarak, 2. ve 3. formaların "mecburiyetten" giyildiğini hesaba katarsak, aslında bu güzel bir şey. Hep asıl formanla sahadasın, akıllarda öyle yer ediyorsun falan.


Alakalı olarak yeni sezon formalarını da şuraya iliştirelim. Puma'yla anlaştılar, Kappa onlara has işler çıkartıyordu, o açıdan belki alışılması zor olabilir. Bir de şunu yapsalar güzel olur ya.


Dinle


Bir örövizyon goygoyu daha geldi geçti. Ulan yılın en güzel zamanı yemin ediyorum. Hem işin boku çıkmıyor, hani çıksa bile senede bir gün olduğu için boka sarmıyor, hem de olay gerçekten fena sarıyor ya. Benim sadece örövizyon müzikleri dinleyen arkadaşlarım var Ercüment, kafayı yersin!

Örövizyon neden çekici? Dediğim gibi, senede bir gün. Senede bir gün olan her şey çekicidir. Mesela herkes doğum günlerinde mutludur, çünkü doğum günleri senede bir gündür. Rutinden çıkar, farklı şeyler yaparız. Mesela yılbaşı, mesela Cumhuriyet Bayramı, mesela Ramazan'ın ilk günü, mesela Super Bowl, mesela mesela mesela. Senede bir gün şöyle okkalı bir sopa yesek, öbür sene yine o günün gelmesini isteriz. İstemez miyiz? İstemeyiz.

Konu saptı da, nasıl sapmasın amınakoyim, "yurovijın" değil mi lan bu, "örövizyon" neee?

Löp Löp


Lars Ricken 


Lukas Podolski

Benziyolar falan işte.

Jrue


Efenim günaydın. Bu güzel pazar sabahında sizl- Öhm. Play-Off'ların ilk turu bittiğinde, öylesine genel manzaraya bakarken bi' şey dikkatimi çekti. Her ihtimalden ikişer adet gerçekleşmişti. Yani 4-0'dan da, 4-1'den de, 4-2'den de, 4-3'ten de 2 tane vardı. Hatta bunlar da düzenli şekilde ayrılmış, 4 ve 7 maçlık seriler Batı'da, 5 ve 6 maçta bitenler ise Doğu'da yaşanmıştı. "Allah Allah" dedim. Neyse işte, sonra 2. tur başladı, (sanki sırayla oynanıyor gibi yazdım ben de, ama biliyorsunuz 7 maçlıklar bitmeden 2 seri başlamıştı sanırım) bizimkiler hemen işi bitirdi. Thunder çok uzatmadı (mal Lakers), ardından soru işareti geldi: "eğer kalan iki eşleşme de 6 ve 7 maçta biterse, düzen devam edecek." İnanamadım Haşmet. Donup kaldım.

Ardından malumunuz, Heat işi bitirdi, diğer serinin de 7. maça kalacağı kesinleşince de, yukarda yazdıklarımın gerçekleşeceği meydana çıktı. Burada ilginç şeyler dönüyor beyler. Kimseyi töhmet altında bırakmak istemem ama, koca NBA'de böyle şeyler... olmuyor. Yemezler. Amerikan genci belki yer ama, biz yemeyiz. Biz ki yedi düv-

Şimdi tabloya bakınca, artık muhtemel 3 eşleşme var. Konferans finalleri ve NBA finali. Yani düzenin devam edemeyeceği, bir eksik kalacağı gibi bir yanılgıya sokmak istiyorlar insanları. Hayır. Gayet açık. Şu seviyede artık 4 maçlık bir serinin oynanmayacağı kesindir. Kimse kimseyi kündeye getiremez pat diye. 4 maçı safdışı bırakıyoruz böylece, ve elimizde 5-6-7 maçlık ihtimaller kalıyor. Eğer bunlar da birer kez gerçekleşirse beyler................ Artık siz gereken yerlere bu postu iletir ve yaşanacakları durdurmaya çalışırsınız. O arada ben kaçıyor olacağım. Allaha emanet olun.