Büyük


Çok basit;"büyük lokma ye, büyük söz konuşma" derler. Kulunuzun Barça sempatisi olmasından dolayı, Barça maçları ev televizyonunda sıkça yer buluyor tabii. Ne sıkçası, her maç. Tabii baba bey de izliyor. Artık benim Barça sevgimden midir, yoksa kendisinin "ben gıcıklığı"ndan mıdır nedir, bunda bir Barça antipatisi başladı ve, maçları izletmez oldu. Biz de maç zamanları halaya kaçtık mecbur.
O zamanlar bu, tabii her şeyde bir hata veya olumsuzluk arıyor, deli gibi Rijkaard'a sallıyor. Yok "adam değil", beceriksiz vs. Baştan 1-2 savunacak gibi oldum, "yav baba, adamın futbol kariyerine bir bak, hocalığı ayrı iyi" filan dedim, boşa. Anladım ki direkt uyuzluk yapıyor. Bıraktım ben. Zaten o arada Frank dayı gitti.

Evvelsi gün. Sahadan eve geldim. Ben unuttum konuyu, sabahtan haberim vardı tabii. Bizimki birden ağız 1 metre açık:"Rijkaard'ı duydun mu!?". "Vaaay" dedim, demek ki yakınlık değişince nasıl fark gösteriyor işler. Ordayken sallaması kolay, ama Gs'ye gelince sevinirsin tabii, pezevenk.
Velhasılı, o günden beri bizimki bir sevinçli, bir heyecanlı. Farkında tabii gelen adamın öneminin. Bir de ben diğer ayrıntıları anlatınca daha da sevindirik oldu. Peki şimdi sorarsanız, o zaman dediklerini hatırlıyor mu diye, cevap belli maalesef. İnsan işte.

1 yorum:

Sabri Sarıoğlu dedi ki...

''babaya pezevenk deme bakiim!''
-sıdıka'nın annesi.