Metamorfoz


Jordan çok büyük oyuncuydu. Basketbola başlayan her gencin idolüydü, fenomendi. O ne zaman üst seviye basketboldan uzaklaştı, benimde içimden bir parça koptu. Biraz fazla duygusal olmuş olabilirim ama, durum böyleydi gerçekten. Kolay değildi, bu sporu sevmemi sağlayan adamdı, majesteleriydi.

O tahttan düşünce arkasından bir sürü yeni veliaht geldi. Penny Hardaway, Tracy McGready, Vince Carter, Kobe Bryant vb. isimler hep onun tahtına veliaht olarak gösterildi. Ancak İbrahim Tatlıses'in veliahtı olmak kadar kolay değildi, majestelerinin veliahtı olmak. Zaten bu isimlerde Jordan seviyesine bir türlü çıkamadı. Arjantinlilerin ''Yeni Maradona'' dalgasına dönmüştü anlayacağınız iş. Derken, birden bire LeBron James adında bir liseli peydah oldu. NBA'in tabiri caizse en boktan şehir konumlanmasına sahip olan Ohio'nun bağrından kopup gelmişti bu çocuk. Daha lisedeyken herkesin dikkatini çeken LeBron, yaşıtları ergenlik sivilceleri ile uğraşırken paranın belini kırmaya başlamıştı.

NBA'e adım attığı günden beri hemen hemen her adımını takip ederim LeBron'un. Jordan sonrası dönemin yeni fenomeni olmuştu benim için. Bazıları için sadece egodan oluşan bir über manyaktı, bazıları için de dünyanın en iyi basketbolcusu. ''İki ucu keskin bıçak'' tanımı var ya, işte o laf LeBron için söylenmişti sanki.

''Aşkımız renklere değil, LeBron'a'' mantığıyla ortaya çıkan bir güruhun Cleveland Cavaliers gibi ikinci sınıf bir takıma sempati duymasını sağladı önce, sonra da o manyakların hepsini adeta bir kara büyüyle Cavaliers'a bağladı. 7 seneye yakın sürdü bu birliktelik. Acısıyla, tatlısıyla 7 sene kaldı Cleveland'da. NBA Finali dahil her türlü başarıyı tattı, bir tek şampiyonluk hariç. Filmde bu noktada koptu zaten, The Decision felan derken ayrılma kararı aldı, doğduğu şehir Ohio'dan.

Cavs'i terkettiği gün bitti benim için, ancak bu onun NBA'in en iyi oyuncusu olduğu gerçeğini değiştirmedi. Ne Wade, ne Carmelo, ne de Kobe onun seviyesinde değil. O gelmeden önce Cleveland, NBA'in en kötü takımıyken, o geldikten 2 - 3 sezon sonra NBA'in en iyi takımı haline geldi. Tamam, belki şampiyonluk yaşayamadı ama, bir takımı neredeyse tek başına finale çıkardı. En çok karşılaştırıldığı isim olan ; Kobe Bryant'a bakalım. Tek başına ne başarısı var ? Şampiyon olurken yanında Shaq ve Gasol gibi süperstarlar vardı. Keza Wade de öyle, onun da yanında Shaq vardı. Peki LeBron'un yanında kim vardı 2007 yılında ? Anderson Varejao ve Sasha Pavlovic. İşte bu argüman neden onun 1 numara olduğunun en somut kanıtı.

Lige adım attığı günden itibaren her daim kendini geliştirmek için uğraştı/çalıştı. Bunun meyvelerini de aldı, her sene üstüne bir şeyler ekledi oyununun. Gerek fiziki, gerekse mental olarak şu an geldiği nokta bir bakıma onun nasıl bir iş ahlakına sahip olduğunun göstergesi. Bu sene de özellikle mental anlamda büyük gelişme var LeBron James'te. Dünkü Heat - Celtics maçını izleyenler, Ray Allen'ın LeBron James'e yaptığı sert faulü hatırlar. Normal koşullarda LeBron o darbeyi yedikten sonra şu yada bu tepkiyi verirdi. Ancak dün çok acayiptir böyle davranmadı. İçine sanki Kobe Bryant kaçmıştı. Yere düştükten sonra hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalktı, üstelik kalkana kadar geçen zamanda yerde bir - iki tane şınav bile çekti. Geçen sene Boston'a elenen Cavs'in satılmış oyuncusu ''LeBron'' kendi karakterinin ne denli bir olgunluğa ulaştığını, o hareketiyle göstermiş oldu. LeBron'un ''zihinsel'' bakımdan kariyer nirvanasıydı o reaksiyon.

''Söz gümüşse, sükut altındır'' monoloğunu gayet iyi oynuyor bu sene, işin ilginci kimse onun bu keşmekeş içinden çıkamayacağını düşünürken, o bu yükü büyük bir olgunlukla kaldırıyor. Eğer takımı finale kadar gitmeyi başarırsa, tüm NBA camiası LeBron'a iade-i itibar yapar. Bu da onun ''elit ama korkak'' imajından sıyrılmasına yeter. Hatta itibarı NBA camiasında daha da artabilir, çünkü Cavs'te liderlik ettiği oyuncularla Heat'te liderlik ettiği oyuncular arasında dağlar kadar fark var. Ancak, Heat'te bir başarı elde edemezse ''loser'' etiketini alnının çatına yapıştırırlar. Eeee LeBron, NBA camiası acımasızdır, benzemez öyle Türk jet sosyete camiasına. Ne diyorduk LeBron efendi ; ''gerçekçi ol imkansızı iste''. Hadi şimdi kolay gelsin sana.

2 yorum:

Haketo Zaman dedi ki...

yuh. abartısız çekememezlik.

anilka23 dedi ki...

çekememezlik derken ? tam anlayamadım sizi, kusura bakmayın.