Neyse konu sapmadan, bizim ilk tişört organizasyonumuz değil bu. Daha önce de çok yaptık, çok denedik. Olmuyor. Olmamasının sebepleri var ve çok. En başta bu takım halkın takımı değil. Bu takım medyanın, yıldızların, Hollywood'un takımı. Onlar sokakta satılacak olsa beş dolardan fazla olmayacak olan bu tişörtü üzerlerindeki binlerce dolarlık kıyafetlerin üzerine giymezler. Giymezler işte amk. Zorla da giydiremezsin. Şimdi nereye atlayacağım iyi izleyin, Lakers taraftarının ruhsuzluğu. Ya da doğru kelimeler, ruhsuzmuş gibi görünmesi.
Los Angeles Lakers taraftarı her sene başında kombinelerini ilk tüketen taraftarlardandır. Maç içinde de takımına sonuna kadar destek olur. Bu konuda NBA'in sayılı taraftarlarındandır diyebilirim. Bunu Lakers'lı olduğum için söylemiyorum. Yazıyı okurken Hawks'lı bir kaltak (söz meclisten dışarı) olduğumu düşünün. Ama şu var, bu taraftar 2006-2007 sezonundan beri küçümseniyor. Daha doğrusu gerçekten de o sezondan beri değişti. En büyük, en de değil tek büyük sebebi Lights Out!
Linkte de belirtildiği gibi, tribünleri karartmanın sebebi sahadaki oyuna konsantre olmak olarak gösteriliyor. Bazı kaynaklara göre de tutarlılık, tasarrufluk cart curtmuş. Clippers ve Kings (maçlarını Staples Center'da oynayan, şehrin hokey takımı) maçlarında niye tribün karartılmıyor diye sorarlar adama. Blah blah blah, bana göre tamamen saçmalık. Tribün bütünlüğünü bozuyor, dolayısıyla tribünden ne kadar ses çıkarsa çıksın adamları göremediğimiz için istenen atmosfer oluşmuyor. Buna kim karar verdiyse ve kim hala eski haline döndürmüyorsa aklına sıçayım. Hatta şöyle bir geyik vardı, tribünlerin karartılmasını en çok da kenarda oturan ünlüler istemiyormuş. Kendilerinin televizyonda gözükmeleri zor hale geliyormuş böylece falan. Neyse aşağıdaki videodaki tribünleri nasıl özlüyorum belli değil!
Heath Ledger da iyi oynamıştı, toprağı da bol olsun ama Jack Nicholson varken...
0 yorum:
Yorum Gönder