Dime #18


-(İlk tur maçlarını saymazsak March Madness resmi olarak Palace of Auburn Hills'te Valparaiso-Michigan State maçıyla başladı. Valpo'da Luke Walton-Ashton Kutcher tipli bir çocuk dikkatleri üzerine çekerken MSU'da "Max" Payne'in and-one'ı maçı koparmış gözüküyor. Meraklıları isterse Fritz'in blogumuzu şereflendirdiği şu preview'a bakabilir, biz konumuza dönelim.) NBA daha önce sayısız normal sezonun altını üstüne getiren, uçanı kaçanı affetmeyen, kırılmadık rekor bırakmayan ama post-season'da yeteri kadar karakter koyamayıp beklentilerin altında ezilen ve bir daha asla hatırlanmayan takım gördü. 2012-2013 Denver Nuggets da bunlardan biri olabilir ama Chicago'da uzatma oynayıp Bulls'u devirdikten hemen sonra Oklahoma'ya uçmak — sabah 02.30 gibi uçaktan inmişler, ve 12 maçlık galibiyet serileriyle geldikleri Oklahoma'da da Thunder'ı devirmek? Sezon başında NBA'in en zorlu ve en yorucu deplasman ağırlıklı fikstürüne sahiplerdi. Sezon ilerledikçe evlerinde daha çok maç yapmaya başladılar ve şu an akıl almaz bir tempoda oynuyorlar, ligin boyalı alanda açık ara en fazla sayı bulan takımı onlar ve şu sıra koşmaya başladıklarında kimsenin onları engellemesi mümkün gözükmüyor. 13 maçlık galibiyet serileri epey göz dağı verdi vermesine ama söz konusu playoff olunca işler değişebiliyor. Belli bir liderleri yok (belki saha içinde Ty veya Iggy, saha dışında da Andre Miller ama yine de, ...eh) ve bunu normal sezonda lehinize çevirebilirsiniz ama playoff'da? Ek olarak ribaundu alan uzunun Ty veya Iggy'i bulduğu, o sırada da kanatların (Wilson Chandler, Corey Brewer vs.) karşı potaya koştuğu ve alley-oop ile bitirdiği çok belirgin ve kusurları pek göze batmamış olsa da bir hayli fazla olan bir oyun yapıları var ve sonuca baktığımızda işe yaramış olmasa bile Memphis'in bu takımı durdurabildiğini gördük. Yedi maçlık bir seride, Nuggets'ın eksikliklerinin üzerine iyi yoğunlaşabilecek ve iyi çalışacak takımlar Nuggets'ı eleyebilir. Yenilmez tabii ki değiller zaten ama -bence- ufukta NBA Finali potansiyeli göründüğü kadar, saha avantajını alamazlarsa olası bir ilk tur mağlubiyeti de şaşırtmamalı. Yine de şurada (harika röportaj) Sam Amick'e "I think we can. I hope we can. I really think we can. That's where I want to put this team. I want to put them in that place, the best chance possible to win a first round (series), and then see where our confidence goes from there." diyerek bunun kendine güvenle alakalı olduğunu iddia ediyor George Karl. Bir de Chandler'ın omuz sakatlığı çıktı Thunder maçında, bu takımın sisteminin işleyebilmesi açısından herhangi bir parçanın sakatlığı düşünülenden daha fazla yıpratabilir, hele de Wilson Chandler çok çok önemli bir parça. Sözü Brett Koremenos'a bırakıp bu konuya kilidi koyalım.

-Şimdi o kilit muhabbetini unutun çünkü bu paragraf da ucundan (ne ucu? bizzat) Denver'ı barındırıyor. Nuggets'ın serideki 12. galibiyeti United Center'da uzatmada Chicago Bulls'a karşı 119-118'di ama bu sıradışı maçın önüne geçen iki pozisyon vardı ve ikisi de uzatmada. Şuradaki videoda bahsettiğim iki pozisyonu da görebilirsiniz. İlk pozisyonda Ty Lawson iki Bulls oyuncusu arasından sıyrılıp turnikeyi bırakıyor ve girmeyen topunu Kosta Koufos silindir üzerinde tipliyor. Basket kararı çıkıyor ve skor 116-115 Denver lehine oluyor. Diğerinde ise son saniyeler, Belinelli dengesiz bir şut çıkarıyor, inişte olan topunu silindire çok yakın bir mesafeden yine Noah tipliyor ve game-winner! 120-119 Bulls öne geçiyor. Daha sonra hakemler bu pozisyonu izleyip bana göre (Chicago broadcast'inin taraflı ve kesin karar verdiği yorumlarını dikkate almayın) doğru kararı vererek basketi iptal ediyorlar ve Nuggets 119-118 kazanıyor. Ancak garip olan, hakemler Koufos'un pozisyonunu izlemiyorlar. Evet, Noah'ın tip basketinin sayılmaması doğru fakat Koufos'unki Noah pozisyonundan çok daha net bir geçersiz basket. Maçtan sonra koç Thibodeau; "I don't understand it. I don't understand it one bit. Koufos' play, I asked why it wasn't reviewed. … Clearly it was on the rim, and they told me that because they didn't make the call, they couldn't review it. If that is the rule, then that is the rule. I thought we had the video stuff to make sure we got it right. Then down on the other end, they are tough calls on bang-bang plays, but I don't understand why one is reviewable and the other one isn't. After watching the replay, and I watched it when it occurred, they never made the call on that either." diyor haklı olarak ve üstelik o basketten sonra bir de mola alınmış ve hakemlerin o molada pozisyonu inceleme imkanları varmış ama incelememişler.

-Dwight Howard, Carmelo Anthony, Chris Bosh, Raymond Felton. Bu dört oyuncunun ortak noktası geride bıraktığımız günlerde eski takımlarının sahasında maça çıkıp yuhalanmaları. Sırasıyla Orlando Magic, Denver Nuggets (post bir anda all-about-Denver-Nuggets'a döndü), Toronto Raptors, Portland Trail Blazers. Howard sezonun en sıkıcı maçında sezonun en iyi performansını ortaya koydu, 39 sayı (kendine ait NBA rekorunu egale eden 39 serbest atış denemesinde 25 isabet) ve 16 ribaunt, 3 blokla takımına galibiyeti getirdi. Carmelo Anthony maça dizinden sakat olarak çıktı ve adeta dağıldı, kayboldu, çaresiz duruma düştü ve üçüncü çeyreğin ilk iki dakikasından sonra bir daha dönmemek üzere oyundan çıkarken 3/12 ile (0/5 üçlük) 9 sayısı vardı. Chris Bosh 18 sayı, 2 ribauntla (Heat toplam 26 ribaunt aldı ve 12'si Lebron James) oynadı. Raymond Felton gerçekten, tekrar ediyorum, gerçekten yuhalandı.


-(Bucknell tatlı bir 5-0'lık seriyle Butler'a karşı maçta tutunmaya çalışıyor. Derrick Nix 19 sayı, 8'i hücum 12 ribaunduyla Valpo pota altını darmaduman etmiş durumda. West'te de Wichita State-Pittsburgh maçı başladı. Madness son hızıyla devam ediyor.) DeAndre Jordan'ın Brandon Knight'ın üzerinden vurduğu smacı izlemeyen kalmamıştır. Üzerine yorum yapmayan da. Bence en doğru şeyleri Adrian Wojnarowski söylemiş. Buradan okuyabilirsiniz. "Jordan made a spectacular play. No one will soon forget it. So congratulations and all. Jordan has a $43 million contract and yet still doesn't have one offensive move, an ability to score outside the paint." yazının en can alıcı bölümü. Bir de Perkins'in Griffin'in malum smacından sonraki "If I was in the same position, in the same rotation, I'm going to jump again and again and again. A lot of people are afraid of humiliation or don't know how to handle embarrassment or would even get embarrassed. I don't care." sözleri. Bize böyle adamlar lazım.

-Geçtiğimiz günlerde sinemalara inanılmaz bir korku filmi geldi. Fragmanına buradan bakabilirsiniz. Veeeeeeeeeeee dün gece süper-über-ilginç geçen (salonun tepesinden su sızması, sahaya bir taraftarın girmesi ve Heat'in devreyi 19 sayıyla yenik kapayıp maçı alması) Cleveland deplasmanından sonra seri 24 maça çıktı. Houston'ın 22 maçlık serisini geçip Lakers'ın 33 maçından sonra ikinci sıraya yerleştiler ve rekora 10 maç kaldı. Önlerinde bunu başarabilecekleri pek zor olmayan bir fikstür var. 28. maç Chicago deplasmanı, 30. maç San Antonio deplasmanı, ve ben gerçekten başka tehdit eden bir rakip göremiyorum. İsteseler sezonun bundan sonraki bölümünü kaybetmeden geçebilirler ve bu 39 maçlık galibiyet serisi anlamına gelir. Ancak görece daha güçsüz rakiplerle oynadıkları maçları pek sallamadıklarından — en azından ilk 3.5 çeyreği, bir yerde kaybedeceklerini düşünmek daha olası. Ancak bu, rekoru kırdıktan sonra mı olur, önce mi bilemeyiz. Charlotte Bobcats'in son iki yılda kazandığından daha fazla maçı bir buçuk ayda kazandılar. ABD'de rekoru kırmalarına açılan bahisler 6-1 imiş. Sezonu kayıpsız tamamlamaları da 10-1. Şampiyon olurlar bahsi daha ilginç: 11-10. Bu şu anlama geliyor, 100 dolar yatırıp 110 dolar alıyorsunuz. Heat'ten bahsedip James'e değinmemek olmaz. Boston deplasmanında acayip bir performans ortaya koydu ve şu game-winner ile serinin devam etmesini sağladı. Buna en çok 43 sayı (5/7 üçlük), 7 ribaunt, 3 blokluk performansıyla sezonun en iyi oyununu ortaya koyan Jeff Green ve tabii ki Jason Terry üzülmüştür.

-Atlanta Hawks deplasmanında son saniyelerde Kobe Bryant topla beraber sağ dibe gidiyor ve Dahntay Jones'un üzerinden şutunu atıyor. Skor 94-92 Hawks lehine. Top girmiyor ve ribaundu Hawks alıyor. Kobe yere düşerken Jones düştüğü yere ayağını koyuyor ve Kobe onun ayağına basarak bileğini burkuyor. Pozisyon burada. Kobe'nin maç sonu açıklaması son 13 yıldır en ciddi sakatlığı olduğu yönünde ve ekliyor; "Dirty and dangerous play. He Jalen Rosed me. I can't get my mind past the fact that I've got to wait a year to get revenge." Jalen Rose meselesine daha sonra değinelim, Dahntay Jones kendisini koruma amaçlı "isteyerek yapmadım" tweet'ini atıyor ama daha önce aralarında şu husumetin yaşandığını biliyoruz. Bir sonraki karşılaşmalarını Kobe gibi ben de iple çekiyorum. Jalen Rose da 2000 yılında Batı Finali 2. maçında Kobe'ye bunu yapmıştı. Şurada da o hareketin kasten olmuş olabileceğini itiraf ediyor. İşin ilginci Kobe bu bilekle bir sonraki Indiana deplasmanına (bu sezondan bahsediyorum) çıktı ve ilk periyodun tamamında sahada kaldı. Hiç sayı atamadı ve bir daha da oyuna dönmedi ve Lakers sezonun en büyük deplasman galibiyetini aldı. Sonraki Kings ve Suns maçlarında oynamadı. Bir galibiyet, bir utanç dolu mağlubiyet. Wizards maçıyla tekrar dönmesi bekleniyor.


-Brooklyn Nets an itibariyle Doğu'da 4. sırada ama yaklaşık iki hafta sonra 7. sıraya düştüklerini görürseniz şaşırmayın. Acayip zorlu ve yorucu bir fikstür var önlerinde. Detroit'le (yendiler) başlayan deplasman serisi altı maçlık Batı turnesiyle devam ediyor ve oynayacakları maçlar sırasıyla Dallas (yendiler), Clippers (kusura bakma Deron), Suns (Beasley'e şans verin), Blazers (mağlubiyet), Nuggets (yüzde yüz mağlubiyet), Jazz (mağlubiyet) ile. Sonra Doğu'ya geri dönüp Cleveland deplasmanına çıkıyorlar ve evlerine 4 Nisan'da b2b Chicago maçıyla dönüyorlar. Neyse ki Deron Williams All-Star arasından sonra çılgın atıyor. Ara öncesi ve sonrası shot-chart'ı için bakınız.

-Bu hafta çok güzel makaleler okudum. Bir çoğundan yukarıda ilgili konularda bahsettim zaten. Bahsetmediklerime gelince; Danny Chau, Brett Koremenos, John Converse Townsend, Jared Wade ve Brian Windhorst Heat'in galibiyet serisini beş soruda masaya yatırmışlar — evet belki 18. maçtan sonra ama farketmez. NBA'in gelmiş geçmiş en değerli skorerlerinden Adrian Dantley şimdilerde neden crossing guard olarak çalışıyor, Dave McKenna buraya yazmış. James Herbert, Gerald Henderson ile Michael Jordan ilişkisinden bahsederken Zach Lowe da John Wall ile güzel (Wall biraz daha az kaçamak cevaplar vermese daha güzel olabilirmiş) bir röportaj yapmış. En güzeli yine en sonda; Royce Young, Oklahoma City Thunder oyuncuları üzerinden Twitter'ın güzel, kötü ve iğrenç yanlarını karalamış.

-"This is our fifth game like this since the break. As a group we stunk. This is disheartening to watch." 119-82'lik Brooklyn Nets mağlubiyetinden sonra Detroit Pistons koçu Lawrence Frank. Detroit Pistons 9 maçtır kaybediyor. Son 10 maçlarında 100 pozisyona vurduğumuzda 98.9 sayı atıp, 115.7 sayı yediler. Attıkları 98.9 sayı şu an ligin en kötüsü Wizards'tan 0.8 daha az, yedikleri 115.7 sayı da yine ligin en kötüsü Bobcats'ten 4.0 daha fazla. Nets'e karşı alınan mağlubiyetten sonra da kendi koçları bile bu takımı izlerken zorlandığını belirtmek zorunda kalmış. Bak Bynum'dan da bahsedecektim ama kaynadı arada. Neyse paşamızın ameliyata girmesi gerekmiş. Böylece Sixers'ta bir saniye bile oynayamadan sezonu kapamış oldu ve sezon sonunda serbest kalacak. Bakalım Bynum riskini hangi takım ne kadarla alacak? (Michigan State ve Butler tur atladı. Dwayne Evans 24 -39 sayının 24'ü- sayısıyla New Mexico State önünde Saint Louis'i sürüklüyor ve Stephen Curry'nin okulu Davidson, Dwayne Wade'in okulu Marquette'e karşı sezonun ilk upset'ini gerçekleştirebilir, 12-5 öndeler. BASTIR CURRY!)

0 yorum: