Bu bir ön-post. Henüz kitabı edinemedim. Ama önemini vurgulamak için, okumadan önce de biraz bahsetmek istedim. Hem duymayan varsa falan, aracı oluruz.
İlk olarak sanırım televizyonda kendi ağzından duymuştum bu kitap işini. 1 sene önce yaklaşık. O zamandan beri hep aklımdaydı, "ne zaman çıkacak" diye. Heyecanlandırma potansiyeli olan bir haberdi. Çünkü yok yani bizde böyle bir akım. Böyle bir durumda da, kim olursa olsun, otobiyografisini yazacak olunca işin önemi artıyor. Yani malum, Fenerbahçe ya da Beşiktaş açısından bakınca Tümer için biraz karışıklaşıyor mevzular. Ama fark etmez. Büyük iş.
Maraton'a katıldığından beri kafalardaki imajı biraz daha vasatlaşmış olabilir, fakat Tümer her şekilde "çap" olarak memleket ortalamasının üstünde bir futbolcu -kimilerini kesmez belki yine de, ama öyle. Şu kitabı yazmış olması bile tek başına yeter bunu anlamaya.
Şimdiye dek bir arkadaşım okudu, onun da yorumları gayet olumluydu. Ki olmasa ne çıkar? Bu kitabın en önemli özelliği belki de, ülke futboluna "damgasını vurmuş" diğer büyük isimler için örnek olma ihtimali. En başta bizim Uefa'yı kazanan nesil. Ha nedir, Hakan Şükür mesela böyle bir işe girişeceğine, ona taparak büyümüş tonlarca adamı kendisinden tiksindirmekle meşgul şu sıra. Belki bu kitabı görürler de, onlara da eser böyle bi'.
2 yorum:
Adamı her görüşümde aklıma eşi geliyor. Tümer'in Beşiktaş'tan Fener'e gidişinin bir benzerini zamanında o yapmış. Neyse biraz özel (ve hatta magazinel) konular olduğu için ulu orta bahsetmek istemiyorum.
Fenerbahçe de ne kelime, karısının ada macerası bile var, Middlesbrough, Stoke City falan, yengemiz uluslararası bir insan.
Yorum Gönder