2014 Draft Notları


Geçen sene yapmıştık. Hadi dedik gelenekselleştirelim şu işi ve kolları sıvadık. Adam Silver'ın ilk NBA draft'ı macersaıydı. Geçen sene Yuhalanan ve yüzsüzlük edip pis pis sırıtan David Stern'den kurtulduğumuz için sevinçliydik. Halaya kalktık. Adam iyi birine benzyiyordu. Abi adam kel ve sempatik geliyor bize. Donald Sterling olayının çok çabuk bitirerek en azından benim ve bir çok NBA severin sempatisini kazanmış biri olarak çıktı o kürsüye. Silver'ın başka bir sempati toplayan hareketi ise draft gecesi Spurs'ün şampiyonluğunu tekrardan kutlaması oldu. Ayrıca bize Spurs'ün bazı oyuncularının kaçıncı sıradan draft edildiklerini hatırlattı. Gerçekten takdire şayan seçimlermiş dedirtti. Cımbızla çekmiş adamlarmış neredeyse hepsi. Ehem neyse biz yavaştan başlayalım.




#1 CAVALIERS: Andrew Wiggins

D.T: 23. 02. 1995
Poz: SF
C: Freshman
Okul: Kansas
Boy: 2.03
Kilo: 91

13-14 sezonu istatistikleri:

PPG: 17.1            2P%: 49.3
RPG: 5.9              3P%  34.1
SPG: 1.2               FT%  77.5
ToPG: 2.3             MinPG: 32.8


Artıları:

* Hızlı ilk adımı. Komple bir skorer.
* Pick yardımlarını çok iyi kullanması ve deliciliği.
*  Post bölgesinde, bir guard'a göre fazla güçlü olabiliyor.
* Harika top hakimiyeti, driplingi.
* Çılgın bir atlet. Hızlı hücumlarda patlayıcılığı.
* Dripling halindeki oyunculara karşı aktif eller ve savunması.
*İnanılmaz bir şutör değil ama vasatın oldukça üstünde.

Eksileri:

* Hücumun tıkandığı anlarda oldukça saçma kararlar vermesi.
 *Zorlama atışlara olan merakı.
* Pivot'a top indirirken sıklıkla yaptığı top kayıpları.
* İstikrarsız şut yüzdesi.
* Bir süper star adayına göre mental olarak güçsüz olması.


Özetle:

Joel Embiid'mi, Wiggins mi, spekülasyonlarının boş yere olduğunu anlamamak güç değildi. Cavs bu yeteneği çöpe atacak kadar cesur değil. (Ben olsam Joel'i alırdım. Sonra mal gibi 6-7 ay beklerdim sakatlığı geçsin diye. Ama değer Embiid'ime benim) Doğru olanıda yaptılar Ellerinde böyle bir oyuncu varken, Irwing'i sallayıp bu adamın üzerine bile takım inşa edebilirler. Ellerinde bir çok opsiyon oluştu şimdi. Wiggins'i SG oynatıp bir numaralı skor opsiyonu yapıp. Bennett'in kıçındaki fazladan yirmi kilodan kurtlup NBA şamiyonu olmayı bekleyebilirler. Cavaliers gerçekten ballı yada onun gibi bir şey olabilir ama bu draft hakkı gerçekten tamamen bir piyangoydu. Tristan Thompson ve Anthony Bennett'dan sonra takımdaki üçüncü kanadalı oyuncu oldu Wiggins. Garip olansa iki yıl üst üste uluslararası oyuncuların NBA draf'ında birinci sıradan seçiliyor olması. Sanırım bu durum daha önce üç yada dört kere gerçekleşmişti. 




#2 BUCKS: Jabari Parker

D.T: 15.03.1995
Poz: SF/PF
C: Freshman
Okul: Duke
Boy: 2.03
Kilo: 109

13-14 sezonu istatistikleri:

PPG: 23.0             2P%: 56.0
RPG: 8.0               3P%  50.0
APG: 2.0               FT%  73.5
ToPG: 3.1             MinPG: 30.9


Artıları:

* Boyu ve cüssesine göre bir guard gibi topla hareket edebiliyor.
* Ülkenin en iyi genç ofansif makinesi inanılmaz bir skorer.
* Ortalamanın üzerinde bir orta mesafe şutu ve üçlüğü var.
* "Coast to coast" dediğimiz olayı fazlasıyla iyi yapıyor.
* Rebaund aldıktan sonraki patlıyıcı gücü ve hılzı ilk adımı.
* Bir iki dripling üzerinden kaldırıp attığı çok isabetli şutları.
* Post'ta %70'i bulan isabet oranı ve up and under pivot hareketleri.
* Fazla denemese bile tek ayak üzerinden dönüp o Dirk şutunu %65.5'lik bir oranla sokması.
* Vasatın üzerinde saha görüşü. Yaptığı asistlerin çoğunu "drive kick" ile yapması.
*  Ortalamanın üzerindeki rebound sezgisi ve box out yetenekleri.

Eksileri:

* Aktif bir savunmacı olmaması.
* Penetre eden oyunculara karşı oldukça pasif savunma yapması.
* Pick and Roll savunması zaafları.
* Faul problemleri.
.* Dikkatsiz penetrelerinde sıklıkla yaptığı hücum faulleri.


Özetle:

Wiggins'e hayran kalmamak mümkün değil ama benim favorim her zaman Parker olmuştur. Bu draft'ın en büyük süper starı bu çocuk olabilir. Bucks sonunda yıllardır aradığı ilacı bulmuş gibi gözüküyor. Adeta bir ilaç oldu ilaç! En azından artık geleceğe yönelik bir planları var boş boş takılmaktansa. Her şeyi Jabari üzerine kurmak. Antetokounmpo, Wolters, Henson gibi genç isimlerin yanına Parker'ın eklenmesi oldukça ümit verici. Tek sorun O.J. Mayo gibi kimyası bozuk bir adamla nasıl başa çıkacakları. Jason Kidd'in büyük sıçışından sonra, koç galibiyet oranını arttırmak için (en azından uzun vadede) Bucks'a geçmesi bu gençlerin oyununu nasıl etkiler bilemiyorum. Umarım daha fazla batırmaz. Ayrıca sağlıklı bir Sanders, ve aklı başında bir Brandon Kight ile umut ışıkları saçan bir basketbol izletebilirler bize.  Sanırım bu sene Kings maçlarından fedakarlık edip fazlaca Bucks maçı izleyeceğ




#3 76'ERS: Joel Embiid

D.T: 16.03.1994
Poz: C
C: Freshman
Okul: Kansas
Boy: 2.13
Kilo: 113

13-14 sezonu istatistikleri:

PPG: 9.8                   2P%: 68.5
RPG: 6.5               3P%  0 (0-2)
BPG: 2.4                  FT%  61.5
ToPG: 1.5              MinPG: 20.7


Artıları:

* 2.26 cm'lik kulaç boyu.
* Blok sezgileri ve inanılmaz bir çember savunmacısı.
* Fiziği ve hızlı ayak oyunları ile pota altını domine etmesi. pota altında %74.1'lik isabet oranı.
* Olukça kabul edilebilir bir orta mesafe şut isabeti.
* Post savnmasındaki inanılmaz fundamental'i.
* Bir pivot'a göre sahayı çok hızlı geri koşması.
*  Aktif eller. Maç başına 2.1'lik top çalma oranı genelde pas aralarına ellerini sokması.
*  Hakeem Olajuwon'ın dream shake'lerini şu ana kadar çoğu pivot'a nazaran daha efektif yapması.

Eksileri: 

* 2011'de basketbola başladığı için özellikle mental konularda oldukça ham.
* Saçma şut tercihleri.
* Hala savunma konusunda çok eksiği var. Özelikkle basit fauller almadan hareketli oyuncuları savunma konusu.
* Vasatın altında bir pasör.
* Double team'lere karşı iyi tercihlerinin bulunmaması.
* Özellikle ilk adımı atarken olduça fazla steps yapması.
* Faul çizgisinden yüzdesiz isabeti.


Özetle:

Ah Cleveland Ah! Neden almadın şu adamı? Bekle işte dört beş aya iyi kötü dönüyor. Tamam adam sakat ama biraz sabır? Yok tamam ozaman Philly sana teşekkür ediyor. Anlamadığım şey. 76'ers taraftarını fazla heyecanlı göremedim ben. Lakers taraftarı ise ağlıyor olsa gerek. Nedense çok heveslenmişlerdi. Düşünmek gerek. Noel + Embiid. Tabii ikisi de  sağlıklı geri dönmesi gerek. Duncan + Robinson'dan sonraki ikinci ikiz kuleler mi olacak? Ben o pota altına girsem sanırım tırnaklarımı yerdim korkudan. Her şey kağıt üzerinde çok güzel fakat uygulamada nasıl oalcak bilmiyoruz. Embiid eğer beklentileri verirse 2 X Anthony Davis eder. Sakatlığının etkilerini bu sezon içinde atamazsa medya ona; Güncel Bynum + Anthony Bennett diyeceklerdir. Böyle bir durum oluşmasını hiç istemiyoruz tabii ki. Hayal perest biri olarak, Embiid'in 76'ers'ı şampiyonluk yarışına çok kısa zaman içerisinde sokacak kailtede bir oyncu olduğuna inanıyorum. En azından doğu yakasında güç dengeleri değişecektir.




#4 MAGIC: Aaron Gordon


D.T: 16.09.1995
Poz: SF/PF
C: Freshman
Okul: Arizona
Boy: 2.06
Kilo: 102

13-14 sezonu istatistikleri:

PPG: 12.3             2P%: 51.4
RPG: 7.6               3P%  29.2
APG: 1.5               FT%  45.3
  ToPG: 1.4             MinPG: 30.4


Artıları:

* Bu draft'ın en atletik uzunlarından biri.
* Çok yukarıya çok kısa sürede sıçrayabiliyor. Olağan üstü bir patlayıcı güç.
* Vasatın üzerinde bir pick & roll bitiricisi.
* İki,üç ve dört numaraları savunma özelliği.
* Orta mesafe ve üçlük çizgisi dışındaki oyuncuların şutlarına çabuk reaksiyon göstermesi.
* Uzunları faul almadan savunması. 40 dk. başına sadece 2.3 faul ortalaması.
*  Yüksek basketbol i.q'su ve boyuna göre gayet iyi top sürüyor ve standarların üzeri bir pasör.
* Yüksek iş ahlakı ve kendini her yıl farklı alanlarda geliştirmesi.

Eksileri:

* NBA standartlarına göre fizik gücü oldukça düşük.
* Box out'larda yaptığı zamanlama hataları.
* Ofansif ritimi bozulduğunda oyundan alınmaz ise büyük bir kara delik olabiliyor.
* Triple threat'lerinde ki tereddütler.
* Dış şut tehdidi bulunmaması.
* Faul çizgisinden yüzdesiz isabeti.


Özetle:

2013 Amerika yılın erkek atleti ödülünü kazanmasına şaşmamak lazım bu adamın. Kendisi tamamen bir yetenek patlaması ve harika bir profesyonel. Arizona'da kendisinden oldukça bahsettirdi bize. Bir çok ESPN yorumcusu ve NBA sever, ona yeni Blake Griffin dedi. Evet sitilleri benziyor ama bir çok alandada tamamen farklı oyuncular. Özellikle işin savunma kısmında. Orlando bu seçimi ile doğru mu yaptı bilemiyorum. En azından Nelson'dan kurtulmak onların için en hayırlı iş oldu. Gordon'a gelecek olursak, dört numara savunması NBA'ye göre yetersiz olabilir. Üç numara oynaması durumunda ise Tobias Harris'in gölgesinde kalma durumu var. Magic'in Harris'ten kurtulmak isteyeceğini sanmıyorum. Orada bir rotasyon sorunu olabilir fakat Gordon'u bu sene heyecan ile izleyeceğiz orası kesin. Victor, Tobias, Elfrid ve Nikola'nun yanına çok harika bir parça yerleştirdiler. Kings maçlarına ara vermek için başka bir neden daha.




#5 JAZZ: Dante Exum


D.T: 13.07.1995
Poz: PG
C: Avustralya Spor Enstitüsü
Okul: Avustralya
Boy: 1.96
Kilo: 86

13-14 FIBA U19 istatistikleri:

PPG: 18.2             2P%: 52.9
APG: 3.8               3P%  33.3
SPG: 1.7               FT%  60.9
ToPG: 2.3             MinPG: 29.3


Artıları:

* Bir oyun kurucuya göre boyunun uzun olması ve hücumda eşleşme problemleri yaratması.
* Alçak post'tan oyun kurma özelliği ve yüksek basketbol zekası.
* Basit oyunu seçmesi ve yüksek guard fundamental'ı.
* Sırtı dönük post oyunu bir guard'a göre oldukça etkili.
* Hızlı ve ani yön değiştirmesi ile harika bir delici.
* Ekstra pasları fazlasıya düşünmesi. Genelde köşe üçlükçülerini topla doğru zamanda buluşturması.

Eksileri:

* Düşük üçlük ve orta mesafe şut yüzdesi.
* Şutu istikrasız olmasına ramen garip şut tercihleri.
* Fizik olarak NBA için gerçekten çok yetersiz.
* Savunması vasatın altında. Özellikle Şut ve penetre savunması yetersiz.
* Bombeli şut atamaması şutunun çabuk bloklanmasına neden oluyor.
* Faul çizgisinden yüzdesiz isabeti.


Özetle:

Avustralya milli maçlarında bir çok rakip guard'ı crossover'ları ile yerlerde süründürdüğünü gördük. Şova dayalı oynamasada gerçekten top eline çok yakışıyor. Avustralya'dan uzun bir süre üst sıralarda bir oyuncu seçilmiyordu. Fakat Jazz'ın neden Exum'u seçtiğini çözemedim. Belki de Jabari hayal kırıklığı onları Dante seçimine itti. Trey Burke'ten kuşkusuz memnun değiller. Bunu zaman içerisinde bir çok takımda gördük. Üst üste iki sene aynı pozisyon için kullanılan draft hakları olmuştu. Eğer Utah, Exum'u iki numara oynatmayı planlıyorsa çok büyük hata ederler çünkü o pozisyonu oynayan oyuncular bu çocuğu ezer geçer. NBA'de. Belki Trey'i önümüzdeki sene için bir draft hakkı karşılığında verebilirlerse bir yerlere daha iyi olabiler. Exum'un NBA'de neler yapacağını açıkçası merak ediyorum. Hatta en çok Utah'ın yaz ligi maçlarını izlemeyi düşünüyorum. 




#6 CELTICS: Marcus Smart

D.T: 06.03.1994
Poz: PG
C: Sophomore
Okul: OK State
Boy: 1.91
Kilo: 103

13-14 sezonu istatistikleri:

PPG: 18.0             2P%: 51.4
APG: 4.8               3P%  29.9
SPG: 2.9               FT%  72.8
ToPG: 2.7             MinPG: 32.7


Artıları:

* Bir guard a göre olağan üstü güçlü.
* Post skorerliği ve baseline dönüşleri üst düzey.
* Delici penetreleri, hızlı ilk adım, ani yön değiştirme.
* Pas içgüdüleri elit NBA guard'ları seviyesinde.
* Post'tan uzunlara verdiği paslar çok etkili.
* Yardım savunmasını çok iyi yapıyor bu yüzden iyi bir takım savunmacısı.
* Tutku ile oynuyor. Kazanmak için verdiği gayret ve mental gücü takımını ateşleyecek seviyelere gelebilir.
* Gerçek bir savaşçı. Her ölü topla atlıyor. Mücadelesiyle savunmanın direcini bi anda arttırabiliyor.

Eksileri:

* Şutu çok istikrarsız. Özellikle üçlük çizgisinin dışından kullandığı şutların yüzdesi felaket.
* Skor tehdidinin genelde penetre üzerine olması bazen savunmalar için bir avantaj olabiliyor.
* Topsuz oyunda henüz çok ham.
* Sıklıkla basit top kayıpları yapıyor.
* Kendini bazen çok çabuk kaybedip öfkelenebiliyor. Bu davranışları takım kimyasını uzun vadede bozabilir.


Özetle:

Kings, Smart'ı draft öncesi denemelerde çok beğenmişti. Adı bir ara lakers'la da geçti. Fakat kendisini bir anda Boston'da buldu. Kısaca bu genç adam gerçekten çok yetenkli bir guard. Ortalama bir atletizimi var ve Westbrook gibi savunmaları delebiliyor. Fakat çok kısa zamanda kendine güveneceği bir şut yapması lazım. Aksi taktirde NBA'de sıkıntı çeker. Şut sitili aslında göze çok hoş geliyor ve akıcı. Kendini bu alanda kısa zamanda geliştirecektir. Boston açısından çok yararlı bir seçim olduğu kesin. Sanırım Smart'ın takıma gelmesi ile KG'nin o mental katkıları ve hırsının kısa filmini izleyebiliriz bu sene. Aynı zamanda Rajon Rondo'nun da ayrılma zamanının geldiğini yavaş yavaş anlayabliyoruz. Takımı Smart üzerine kurmak mantıklı bir hareket olacaktır. Kısmetse yaz liginde bir Marcus Smart kavgası izlemek istiyorum.




#7 LAKERS: Julius Randle

D.T: 29.11.1994
Poz: PF
C: Freshman
Okul: Kentucky
Boy: 2.06
Kilo: 113

13-14 sezonu istatistikleri:

PPG: 17.9             2P%: 54.9
RPG: 12.2               3P%  0 (0-4)
APG: 2.3              FT%  73.5
ToPG: 3.4             MinPG: 27.2


Artıları:

* NBA standartlarında dört nuamra fiziği ve gücü.
* Alçak postta ki efektif hücüm silahları.
* Yarım hook'u oldukça etkili ve pota altında etkili bir bitirici.
* Rebound sezgilieri ve pozisyon alma içgüdüleri.
* Aldığı süre başına çektiği rebound ile NCAA lideri.
* Bir uzuna göre iyi bir serbest atış yüzdesi var.
* Bir uzuna göre iyi bir driplinginin olması.
* Oldukça hızlı ilk adımı ve patlayıcı gücü.

Eksileri:

* Kendisini savunan kendisinden uzun dört ve beş numaralara karşı düşük yüzde ile hücum etmesi.
* Gösterişli oyunu sevdiği için çoğu zaman saçma top kayıpları yapıyor.
* Tembel pasları seçmesi top kayıplarının başka bir nedeni.
* Çoğu zaman zayıf elini kullanmaktan kaçınması.
* Orta mesafe şutunun vasatın altında olması.


Özetle:

Amerikan medyasının tek maç performansını ne kadar abarttığını biliyoruz. UConn'a karşı kaybedilen NCAA finali Julius'un draft sırasını bir kaç sıra aşağıya kaydır gibi gözüksede Lakers doğru tercihi yapmış gibi gözüküyor. Rebuilding olayına gireceklerse işe her zaman uzunlardan başlamak daha doğru olacaktır. Ne kadar sahanın iki tarafınıda etkili bir şekilde oynasada, Randle Lakers'ı malesef  tek başına kurtaramaz. Önümüzdeki sene iyi bir pivot almak zorunda kalabilirler. Gasol'un kontratından kutulan Lakers bu çocuğa maç başı 30 dakika süre vermesi en akıllıca olan şey olacaktır. Tabi kendisi o meşhur rookie duvarına çarpmazsa. Malum uzunalr geç olgunlaşır vs.. Julius'da bazı konularda hala ham. Özellikle hücumda doğru seçimi yapmak konusunda. 
  



#8 KINGS: Nik Stauskas

D.T: 07.10.1993
Poz: SG
C: Sophomore
Okul: Michigan
Boy: 1.98
Kilo: 94

13-14 sezonu istatistikleri:

PPG: 17.8             2P%: 53.5
RPG: 3.5               3P%  45.0
APG: 3.7               FT% 80.8
ToPG: 1.7             MinPG: 35.0


Artıları:

* Ölümcül bir şutör. Orta mesafe ve üçlük atışlarında bulduğu yüksek isabet oranı
* Rolu verilirse çok iyi bir ceza şutörü. Sabit haldeyken kullandığı atışlarıda %43.5 ile atıyor
* Göze hoş gelen ve yumuşak, bombeli şut mekaniği ile onu şut atarken bloklamak çok zor.
* Crossover ve driplingleri üst düzeyde. Kendi şutunu yaratabiliyor
* Etkili topsuz oyunu ve pick sonrasında geri adım atarak kullandığı atışlarında yüksek isabet oranı
*  Yüksek basketbol i.q'su. Basit oyunları seçiyor. 2.6'lık Asist/top kaybı oranı.

Eksileri:

* Savunması vasatın gerçekten çok altında.
* Şutörlere pek el gösterme huyu yok ve delici hücümculara karşı yavaş kalıyor
* Acilen güç ve denge depolaması lazım. Hızlı ve güçlü NBA guardları savunmada pek şansı olmayabilir.
* Yardım savunması içgüdüleri nerdeyse yok denecek kadar az. 
* Double team savunmalarına karşı saçma kararlar vermesi.


Özetle:

Kings yöneticleri Draftan bir kaç hafta önce taraftarlarına, kimi seçmeleri konusunda küçük anketler yaptı. Kings taraftarının Stauskas'ı  isteyeceğini pek sanmıyorum. Büyük olasılıkla bu uygulama saçma bir sezon bileti satma kampanyasından fazlası değildi. Kings neden Nik'i alsın? Tamam adam iyi şutör. Her yerden çakıyor iyi güzel. Fakat senin elinde Ben Mclemore gibi bir genç çocuk var. Neden aynı pozisyona iki adam alıyorsun üst üste? SG yokluğu var NBA'de ama dur bakalım soluklan. Sen bi' sabret Ben'e. Sonra ne bok oluyorsa olsun. Hele ki senin en önemli ihtiyacın savunma iken. Savunmada esneyip, kıçını kaşıyan bu çocuğu alırsın? Evet tabii ki geliştirebilir hızlanır kendisini savunmada vs.. ama Nik seçimini pek anlamış değilim. Umarım beni haksız çıkarır ve bundan beş sonra "oha ben ne yazmışım buraya" derim.




#9 HORNETS: Noah Vonleh

D.T: 24.08.1995
Poz: PF/C
C: Freshman
Okul: Indiana
Boy: 2.08
Kilo: 112

13-14 sezonu istatistikleri:

PPG: 11.7             2P%: 53.5
RPG: 9.5               3P%  57.9
BPG: 1.2               FT%  71.3
ToPG: 2.3             MinPG: 25.5



Artıları:

* Hızlı ilk adımı ve ani hücum reaksiyonları ile rakip uzunları faul problemine sokması.
* Ortalamanın üzerinde bir post savunucusu
* Rebound sezgileri ve ölü toplarda sergilediği mücadele
* Pick koyduktan sonra topla buluştuğunda %45.0'lik şut isabet oranı.
* Boyuna göre aynı zamanda iyi driplingli bir delici.
* Yüksek faul isabet oranı
* Yarım hook atışının çok etkili olması.
* Yüksek üçlük atış isabet oranı. Rakip uzunlara eşleşme problemi yaşatması


Eksileri:

* Mental olarak güçlü olduğu pek söylenemez. Zihinsel oalrak daha dirençli olmalı
* Saha görüşü ve hücum okuma özelliği vasat sayılabilir.
* Bazen dış atışlara fazla yönemlesi onun ofansif etkinliğini düşürebiliyor.
* Basketbol i.q'su bakımından oldukça ham olduğu söylenebilir.
* Topun eline değmediği hücmlarda spacing ve pozisyon alma konusunda sıkıntılı.



Özetle:

Charlotte Hornets'in organizasyonun ilk draft seçimi oyuncusu ve Michael Jordan'ın North Carolina sınırlarına soktuğu o beklenen yetenek mi yoksa başka bir beton çuvalı mı şu anda gerçekten söylemek zor. Umarım Steve Clifford, Vonleh'i Big Al'ın yedeği olarak düşünmemiştir. Pivot pozisyonunda çok zorluk çeker çünkü. Kendisi yeni Lamar Odom yada Savunmacı Chrish Bosh olarak tanıtıldı medyada. Lamar konusuna katılmıyorum. Peki ya Bosh? Evet! Bu delikanlı Chris Bosh'un genetik ikizi gibi. Şut sitilerrinden solak oluşlarına, ayak oyunlarından şut fake'lerine kadar benziyorlar. Benzemek ne kelime aynılar. Fakat Noah'ın savunması belli bir düzeyin üzerinde o kesin. Cody Zeller'ile aralarında kıyasıya bir rekabet olacaktır. Ki Cody beklentilerin üzerinde sene geçirdi diyebilirim. Artık oturtsunlar şu uzun rotasyonunu. Bobcats'i... pardon Hornets'i tekrar playoff'larda görmek istiyoruz!





#10 76'ERS: Elfrid Payton (Orlando Magic)

D.T: 22.02.1994
Poz: PG
C: Junior
Okul: ULL
Boy: 1.93
Kilo: 86

13-14 sezonu istatistikleri:

PPG: 19.2             2P%: 54.1
APG: 5.9               3P%  25.9
SPG: 2.3               FT%  60.9
ToPG: 3.6             MinPG: 35.9


Atıları:

* Transition'da inanılmaz hılzı çabuk karar veriyor ve olduça atletik.
* Oyun kurucu standartlarına göre iyi bir rebound'çı
* Savunmada aktif elleri ve topa baskısı üst düzey.
* Pas aralarıan girerek hücumu top kaybına zorlama özelliği.
* Ortalamaların üzerinde bir penetreci.
*  Bencil hücumdan kaçınması. Takım arkadaşlarını her zaman oyunun içine dahil etmeye çalışması.
* İyi sayılabilecek saha görüşü ve eşleşme sorunlarını iyi kullanması.

Eksileri:

* Dış şutunun olmayışı ve yüzdesiz faul atışları.
* Yüksek sayılabilecek top kaybı oranı. Bu top kayıplarının bir çoğu basit hatalardan kaynaklı.
* NBA guard standartlarına göre daha güçlü olması lazım.
* Penetrelerinde sol elini kullanmaktan kaçınması.
* Dripliglerini çoğu zaman çok erken kesmesi hücumun tıkanmasına yol açıyor.


Özetle:

Daha kötü ne olabilir ki? Tekrar söylüyorum Jameer Nelson gitti! Orlando'da kurtuldu, bizde. Böyle zarar ziyan adamlar. Neden bu kadar barınabiliyor şu NBA'de anlamıyorum. Magic taraftarı geleceğe umutla bakabilirler. Ellerinde çok genç ve harika iş ahlakı olan saçları palmiye ağacına benzeyen zıpır ve heyecanlı bir oyun kurcuları var. Uzun vadede Payton'un takıma olumlu katkı yapacağı konusunda çok ümitliyim. Büyük olasılıkla ilk beş başlayacaktır. Onun için bu büyük sorumluluğu kaldırmak zor olabilir. Rookie duvarına çarpması muhtemel oyunculardan biri. Fakat fazla ön yargılı olmamak lazım. Elfrid çok hılzı ve tam bir modern guard. Kendisine yeni John Wall yakıştırmaları bile yapılmaya başlandı. (Sanki Wall veteran bir oyuncu oldu da "yeni John Wall") Kısaca, Payton doğru zamada ve doğru bir rebuilding projesinin içinde buldu kendini. Onun için en iyisi de bu oldu. Bakalım Orlando taraftarının yüzünü güldürebilecek mi?








0 yorum: