Novak



Daha birkaç saat önce, yine bir Mayami maçıyla ilgili yazdım, fakat bu gece bir Mayami maçı daha izleyince, mecburen 2 kere üstüste heriflere sallamak düştü bize. Ama bu kez daha haklı gerekçeler, adamlar tuttuğum takımla oynadı. Ve de yine kötüydüler. İlki beni daha çok ilgilendiriyor elbet.

Bu sezon nasıl gittiğimiz ortada, takım çok iyi durumda abi. Duncan'ın son birkaç senesi olduğunu hesaba katarsak, belki de o takımdayken bir daha hiç bu kadar iddialı olmayacağız yüzük için. O yüzden, bu sezon çok kritik. Tamamen neden bu dereceyi elde ettiğimizi kanıtlarcasına oynadık ve çok "net" kazandık. Maç 8 dakika kala normalde bitmişti. Fark 29 idi, maç sonu da 30'du zaten-bu sezonki en ağır yenilgileri. O anda Miami ve Spurs asları kenara aldı. Tabii Miami tarafında bayağı bir asık surat sayısı vardı, çünkü bu son 5 maçta 4. yenilgileri oldu, ve de Magic (konferansta en büyük rakiplerinden) ile Spurs'e (muhtemel NBA Finali rakipleri) üstüste iki günde yenildiler. Ki zaten henüz bir "düzen"e sahip değiller. Bunun üstüne de son top sorunu peyda oldu. Bundan önceki 3 yenilgide de aynı krizi yaşadılar, ki bunla ilgili hemen şuraya alalım sizi.


Spurs her zaman üçlüğü önemseyen bir takım olmuştur ama, rekoru kırmak bugüne kısmetmiş. Tam 17 üçlük soktu bizim oğlanlar bu akşam, ki son ikisi de kadroya geçenlerde katılan, ve çok taze sözleşmesi sezon sonuna kadar uzatılan feci keskin şutör Steve Novak'tan geldi. Ben kendisini çok severim, umarım kalıcı olur kadroda. Bonner da 6/7 soktu. Hayvan.
8 oyuncu çift haneli sayılara ulaştı (ana rotasyondaki 9 kişiden sekizi) ve ilk 5'ten kimse 30 dakikadan fazla süre almadı. Parker'ın 1 ay sakat kalacağı bilinirken, 2 maç sonra dönmesi de harika oldu.

Böyle devam ettiğimiz sürece en azından Batı Finali göreceğimizi tahmin ediyorum. Tabii Lakers post-season'a yaklaşırken işleri ne kadar düzeltecek falan, önemli sorular bunlar. Ne zamandır da Spurs ile karalamıyorduk la buraya, iyi oldu bak sabahın köründe. Gideyim de şimdi türlü börekler alıp geleyim.

Rapt


Raptor:KANKA O GÜN NE GOL ATTIN LAA!!11!11
David Luiz:Ehe, mehe...

Retro 40 (cCc)

Şimdi Van Bommel'in bu halini görmeyen kaldı mı? Ben sanmıyorum. Ama çıkartma hali başka, ve de bizi ilgilendiren o hali. Fotoyu gönderen Zeko Fidan'a (abi isim bu mu ya, mailde yazan buydu mecbur bunu yazdım) teşekkürleri yolladım. Hay şeklini sikeyim Van Bommel ya.

3


Dün gece Miami-Magic maçını izleyeyim diye mekan ararken, bu şekilde biteceğini hiçbir şekilde tahmin edemezdim. Heriflerin tarihindeki en büyük 2. geri dönüş oldu, ki önemi çok daha büyük. 1. Orlando takas sonrası falan derken, şu anda Doğu'da 4. sırada. Bir yükseliş, bir gaz lazım(dı). Bu oldu. 2. Heat son 4 maçında 3. kez yenildi ve üçü de aynı sebepten:Son topları kötü kullanmak. Dün ilk olarak Bosh üçlük denedi, sonra Lebron bomboş kaldı, yine sokamadı falan. Velhasıl, bu yenilgi onları da bayağı bi' sarstı ve bu da Magic için avantajdır.

Bir yandan da Hedo sıkıntısı var. Önceki maç zaten atılmıştı, dün de önce çok kötüydü, sonra faul problemine girdi ve son 20 saniye haricinde 4. periyodda oyuna girmedi-acaba girse, geri dönüşü engeller miydi. Sonuç da ortada. Kimileri ciddi ciddi, Magic'in Hedo'suz daha iyi olduğunu iddia ediyor, ve dünkü maç da böyleleri için büyük koz. Hedo bi' an önce toparlamalı abi. Cidden sıçıyor.

Bibby'nin Heat'e beklendiği kadar katkı veremeyeceği yönündeki tahminim dün itibariyle iyi bir giriş yaptı ama, gerisi önemli. Bu herifler 3 tane süper-yıldız denebilecek adamla ne yapacak, çok merak ediyorum. Riley gelse bari, biraz bağırır eder. Bi'şeyler olur gene. Son olarak da, Magic deplasmanda hep siyah formayı giysin lan. Buradan yetkililere sesleniyorum yani.

Retro 39

Cocu

Barcelona, son olarak Şampiyonlar Ligi'nin kazanıldığı 2005-2006 sezonunda iç saha formasında bordo renk şort kullanmıştı. Sonra ise, bu sezon, yani 2010-2011 sezonuna kadar alışıldığı üzre mavi şort kullandı.


"Katalan ekibi", 98-99 ve 01-02 sezonları arası, tam 4 sezon siyah (ya da lacivert. Ton çok değişik) şort kullandı. Sırayla şöyle:



Klasik Barcelona forması, bordo-mavi çubuklu altına mavi şorttan ibarettir, malum. Ama hele de günümüzde (ya da son 10-20 yılda diyelim genel olarak) birkaç sene üstüste aynı formayı giymek imkansız olduğu için, ana desen değişemeyecek olduğu için, şortta farklılık yaratma yoluna gidiyor markalar. Birkaç yılda bir bunu yapmanın pek sakıncası yok tabii.

Artık o dönem çok mu sevildi mi nedir artık, 4 sezon siyah şort kullanılmış. Son dönemde de 4 sezon ardarda mavi şortun ardından, bu sezon bordo şort geldi. Muhtemelen önümüzdeki sezon, ya da diğer sezon Nike'ın yine siyah şortu devreye sokacağını tahmin ediyorum ben.

Retro 38

Mağrip


2004 Uefa U-17 Şampiyonası'nı kazanan takımdan 3 genco. Kimin hangi noktada olduğunu biliyoruz. En bekleneni veremeyeni de malum.

Nereden Nereye 43



Serinin bu ayağı Recep Tamer Dinçer'den. Kendisine çokça teşekkür ediyoruz. Gördüğünüz gibi artık istek parça da alıyoruz. Ne güzel. Bir de bu ikisi önümüzdeki sezon Dünya Kulüpler Şampiyonası'nda karşılaşırsa -ki bu çok az ihtimal- post daha da zenginleşecek.

Retro 37

Güzel İkili 29


Hayır sandığınız gibi değil. Gayet sporla ilgili bir post. Biri Melo'nun eşi Lala Vazquez, diğeri de Kris Humphries'in manitası, ulu kadın Kim Kardashian. Artık iki oyuncu da yakın malum, sık görüşürler. Ha bu poz ne, bunlar nabıyür derseniz, bilemem.

Pedriel

Trabzon da forma hususunda sıkıntılı takımlardan. Gören görüyordur zaten. Birinci forma niyetine giyebilecekleri çok fazla şey var, her sezon birini giyseler de olur, fakat onlar bir sezonda iki tanesini birden kreasyonda tutabiliyor. Hem çubuklu hem parçalı misal. Ya da hem West Ham usulu bordo-mavi, hem parçalı. Bu sezon ilk saydığım şekil var mesela. Yanına da bi' bordo düz, bir beyaz, bir de gümüş. Hadi dörde indirseler gene iyi.

İç saha formalarında durum buyken, diğer parçalarla son dönemde güzel işler çıkabiliyor. Kimin işi bilmiyorum ama, gayet iyi hamleler. Geçen sezon bir Antalya maçında (ki blogda yazdık ama, şimdi kim bulacak anasını satıyım) beyaz forma-bordo şort giydiler. harikaydı. Aha dur lan buldum, şuydu.

Geçen hafta Sivas deplasmanında, çok doğru bir forma tercihi yaparak bayağı bir şaşırttılar aslında. Sivas'ın beyaz altı kırmızı şortuna karşılık bordo forma-mavi şort (bordo çorap hem de). Bizde bu açık-koyu vs koyu-açık olayı pek yerleşmediğinden, her gördüğümüzde sevindirik oluyoruz. Hele bunu çoraba da yansıtmak. Of of.


Bu hafta yine deplasmanda oynadıkları Manisa maçında da benzer bir kombinasyona gittiler. Bir nevi çorap ve şortun renkleri yer değiştirdi. Ki bu da ayrı güzel olmuş. Çünkü bunun pek örneği yok etrafta. Örnekleri ise şunlar:



Trabzon bu kombinasyonu daha kaç kere giyer, ya da hiç giyer mi, bilinmez. En azından bir kere yaptılar ve çok da güzel oldu.

Bakir


Kitaplarla ilgili postlarda sık bahsediyorum, henüz okumadığım dayılardan. Onlardan biri de Borges. Bu süreç devam ederken şöyle bir yazıya rastladım. Ve -daha da- utandım. Şu soruya maruz kalmadan, bir an önce bu işi halletmek lazım. Ha bi' de şuna bakın.

5


All-Star formalarının arkasındaki bu, oyuncunun kaç All-Star'a katılmış olduğunu gösteren yıldız ayrıntısına ben bittim. Yanlış hatırlamıyorsam 2005'te de oyuncuların daha önce katıldıkları All-Star organizasyonlarının logoları bulunan ceketler giydirilmişti tanıtım fotolarında. Bayağı bi' aradım ama bulamadım. Elinde olan ya da bulabilen varsa, ekleyelim posta.


Ayrıca yıldızların tam ortasındaki, oyuncunun takımının logosunun tamamen altın/gümüş olması da çok şık.



Tabii bazı dayılar bu konuda fazlasıyla kıdemli: Kobe 13, TD de. KG 14. Blake falan (en üstte görüldüğü gibi) daha taze, körpe.


Ha bir de, aklımda bu yıldız işinin (ya da bir benzerinin) daha önce de yapıldığına dair bi'şeyler var ama... Emin değilim.

Retro 36

City


City'nin maça başlayan kadrosunu görünce, ilk 11 lafı aklıma geldi. Bugün Notts maçında sahaya çıkan takımda sadece 3 oyuncusunun numarası 1 ile 11 arasındaydı.

Micah Richards (2) - Zabaleta (5) ve yeni transfer Dzeko (10). Geriye kalan 8 oyuncunun numarası ilk 11 dışındaydı. En küçüğü Lescott'un 19 numarası idi. Ben bu yazıyı yazarken maç devam ettiği için ne olur bilemem, ancak Balotelli'nin (45) yerine oyuna giren Tevez'in de numarası 32 olunca nerede o eski günler diyesi geliyor insanın.

Noah


Resim ufak ama, bulamadık daha böyüğünü. Ya ben geç gördüm, ya da cidden geç çıktı piyasaya. Bu sezonun NBA Panini çıkartma albümü bu hacılar. Kapak tasarımı genel olarak güzel, ama seçilen oyuncular konusunda sıkıntı var. Kobe, Howard ve Pierce'a eyvallah. Yerine birçok adam bulunabilir ama, Parker'a da tamam. Mehmet Okur -ki şu dönem için o tercihi de anlamak zor- Türk kontenjanından onu da anladık diyelim. Joakim Noah ne abi? Nedir yani ne alaka? Resim araştırırken, hangi ülkenin albümü bilmiyorum ama, bir kapakta Derrick Rose'u gördüm aynı konumda. Bizde niye Noah seçilmiş?

Yanlış hatırlamıyorsam albüm 3.50 ve 2 paket artı 6 çıkartma bedava. Ayrıca NBA Türkiye'nin bu ayki sayısında da 6 çıkartma hediye.

Retro 35

Sıvuuş


Ronaldinho'nun en iyi futbolcu ödülü aldığı törende çekilen fotoğrafa ilk defa dikkatlice baktım. Nike reklamın kralını yaparım, bu zamanda bile affetmem deyip Swoosh'unu takım elbiseye monte etmiş. Nike marka takım elbise.

Messi'ye falan da baktım, o giymemiş Adidas takım elbiseden. Galiba Dinho'nun ki ilk ve son olmuş.

Gabo




Şu resimleri hemen hemen hepimiz biliyoruzdur muhtemelen. Bazıları bokunu çıkarıp "Ceyms'i fenerli yaptık ehere de mohoro" dese de, hoş fotoğraflar. Benim de aklıma burdan yola çıkarak bir fikir geldi. Sonuçta takımımızda bir Kolombiyalı var. Eğer irtibat kurulabilirse, (ki twitter bunun için ideal), Pino aracılığıyla Gabriel Garcia Marquez için de böyle bi'şey yapılabilir. Herkes için aynı şeyi ifade etmez, evet. Ama en azından Marquez seven Galatasaray taraftarları (tamam, çok az vardır bunlardan kabul) açısından çok güzel bir manzara olur-ha, belki arada yönetim de kendine pay çıkarır. Arkaya yazdırırsın "Gabo" diye. Temiz.