Barça Hakkında


Yeni sezon Barça için pek iyi başlamamıştı. Son olanlar neydi, şunlardı:Hoca ayrılmıştı en başta. Onun dışında takımın 2 demirbaşı Deco ve Ronaldinho da gitmişti. Onlar haricinde de Edmilson, Ezquerro, Thuram, Dos Santos, Zambrotta, Oleguer gibi futbolcular, kulüple bağlantılarını koparmıştı. Bunlar tabii bir anlamda kayıp olarak görülmeyebilir ama, kadrodan bir anda bu kadar oyuncu kaybetmek her zaman risklidir. Ve de bu oyuncuların yeri bir şekilde doldurulacak, gelecek olanların bunların boşluğunu dolduracağı da her zaman garanti olmaz.

Takımın başına "bizim çocuk" kontenjanından, kulüp efsanelerinden Josep Guardiola getirildi.Bu, Guardiola'nın ilk A takımdeneyimi olacaktı. Kendisi daha önce Barça B takımını yönetmişti sadece. Bu açıdan, kafa karıştıran bir tercihti. Belki kendisi büyük bir futbolcuydu evet ama, hocalık kariyerinin de iyi geçeceğinin teminatı verilemezdi. "İyi futbolcu"ların "iyi hoca" olamadığı konusunda sayısız örnek var. Ama Barça yönetimi ona güvendi ve takımı emanet etti.

Alınan oyuncular ise şunlardı:Dani Alves, Hleb, Keita, Caceres ve Pedro Ledesma (bu arada ne çok Ledesma var ha).
Bu 5 oyuncuya 90 milyon euro harcandı. Çok gibi görünebilir.

Ve sezon başladı. İlk maç Cl elemesi olan Wisla maçıydı 4-0 alındı ilk maç evde ve, Cl garantilendi(2. maç da dışarda 1-0 alındı).
Ardından ligin ilk maçında Numancia'ya deplasmanda 1-0 kaybedildi. Tabii burada futbolun uyuzu tarafını da görebiliriz. Mesela Barça'nın 2 direği var maçta, "ya onlar girseydi ne olurdu" da denebilir rahatça. Ayrıca eğer Barça bir Türk takımı olsaydı, bu maçta giyilen sarı formalar, uğursuz geldiği gerekçesiyle bir daha giyilmeyebilirdi.
2. hafta da içerde Santander'le berabere kalınınca, ortalık karıştı tabii. Yeni ve tecrübesiz hoca, kısmen yenilenmiş kadro. Bulmuşken vuracak tabii basın.
O dönemde arka arkaya gelen 2 maç (Gijon'a karşı 6-1 ve Betis'e karşı 3-2) ve öncesinde haftaiçi Camp Nou'da alınan S.Lizbon galibiyeti, biraz olsun suları durulttu. Bu sene ligden düşmesi kesin gibi olan Gijon'la puan kayıplarının hemen ertesinde oynamak büyük şans diyebiliriz. Ne bileyim, ya Atletico olsaydı.

Ve bu 3 galibiyetin ardından takım açıldı. Ligde son oynanan 6, Cl'de 3, ve de Kupada 1 maç kazanıldı. Toplam 10 maçlık bir galibiyet serisi var elde. Böyle giderse de uzar daha da. Çünkü takım oturuyor ve gol atma sıkıntısı yok. Aksine fazla gol atılıyor.Fazla ve çok erken!
Şu kısa vadedeki 3 maçta (Atletico, Basel, Almeria) Barça, ilk yarım saatte 4 veya 5 gol atarak maçları koparttı hep. İnanılmaz bir ivmeyle karşı takıma saldırıyorlar ve golleri rahatça buluyorlar. Eğer normal oynamaya devam etseler, emin olun o 4-5-6'lar çok rahat 10 falan olur.
Son 10 maçta 34 gol attı Barça. Maç başına 3.4 gol. O 2 tane 1-0'ı saymazsanız, ortalama daha da yükseliyor.

Barcelona şu anda Ligde lider Valencia'nın bir puan gerisinde 19 puanla ikinci, Cl'de de grubunda 9 puanla lider-Bütün Cl'de tek 9 puanlı takım ayrıca. Gruptan çıkış garanti gibi bir şey.

Son maçlarının çoğunu izledim Barça'nın. Ve o yüzden bu kadar umutlu yazıyorum. Yoksa diğer türlü herhangi şekilde alınmış farklı galibiyetler olarak da algılayabilirdim. Ama takımın neredeyse her maçı ilk yarım saatte koparıp, ardından keyif yapması taraftarı da sevindirip ümitlendiriyor. Nasıl yapmasın ki? Karmaşık geçen 2 sezonun ardından, hoca değişimi, takımın 2 demirbaş oyuncusunun, liderinin gitmesi, yeni gelen birkaç kişi vs. Fakat tüm bu şüpheler şimdi yerini kupa umutlarına bıraktı. Bu gidişat devam ederse, belki "şampiyonluk garanti hacı" gibi bir şey söylenemez ama, en azından şampiyonluğun son dönemece kadar zorlanacağı, geçen sene gibi olmayacağı kesin. Cl açısından bakarsak da, geçen sene kör-topal yarı finale ulaşıldıysa, bu takım bu form düzeyinde ve bu sonuçlarla devam ederse, finale pek sorun çekilmeden, ve çok göze hoş gelen biçimde ulaşabilir.

Bir de oyunculara bakalım:
Messi o kadar formdaki, maçta hiç kasmadan, böyle 1-2 gaza basıp, gidip golünü atabiliyor veya attırıyor. Çoğu zaman Xavi'yle verkaçları bile takımı rahatça pozisyona sokmaya yetiyor. Umarım sakatlanmaz ve böyle devam eder de, hem Barça'yı kupalara ulaştırır, hem de önümüzdeki sezon Dünyada yılın oyuncusu ödülüne ulaşır.

Xavi Euro 2008'de bıraktığı yerden devam ediyor. Belki de kariyerinin en iyi dönemlerini yaşıyor.
Alves hücumda beklenen etkiyi yaratmaya başladı. Bu kadar ileri çıkan bir bek, arkayı nasıl kontrol eder diyorsunuz ama, ediyor işte. Basel maçında ilk golde verdiği no-look asist inanılmazdı.
Busquets bu sezonun en büyük sürprizi. Henüz sezonun yarısına gelmeden kendini gösterdi ve sık sık şans bulmaya başladı. Xavi-Iniesta-Fabregas serisinin son ürünü gibi. Tam bir orta saha oyuncusu. Elden kaptırmasak bari, aman.
Henry daha iyi gibi. Moral olarak filan yani. Sezon başında bir ara sorun çıkıyor gibi oldu ama, dindi.
Krkic de geçen senekinden daha efektif olacak gibi. Sonuçta bir yıllık tecrübe sahibi artık, o kadar toy değil. Ve de forvet rotasyonu daha az kalabalık artık. Daha çok şans bulacak;buluyor da.
Eto'o bey bu sezon başı "yine" gidiyordu. Ama şimdi de takır takır atıyor. Son maçta da hat-trick yaptı. Böyle devam eder inşallah.
Puyol her zamanki gibi.

Sonuç olarak;yine sahnede güzel futbol var. Olumsuz sonuç alınsa bile güzel futbol amaç. Ki şimdilik sonuçlar iyi. Öyle gidecek gibi de görünüyor. Guardiola yavaştan yeri sağlamlaştırıyor.
İnsan Barça maçlarını seyrettikçe bu takım varolduğu için ve onu tuttuğu, sevdiği için şükrediyor.

0 yorum: