Alt

Dün saat 1 gibi, bizim A2 takımının maçı vardı. Benim baştan haberim yoktu da, peder bey söyleyince, dedim izleyeyim bari. Florya'daydı maç, 1-0 aldı bizimkiler. Puan farkı 4 mü oldu ne, ya da 5. Bir de son dakikada penaltı kaçırdık. Ulan 0-0'ken atsaydık, nasıl olacaktı?

Bu maçın hakkında yorum yapacak değilim tabii. Zaten bazı blogger arkadaşlar bu konuda yeterince doyurucu şeyler yazıyorlar. Benim dürtmek istediğim 2 kişi var.

1. Emre Çolak:

Çok bariz görülüyor ki, Emre artık o seviyeyi aşmış. Yani bunu yeni bi'şey söylüyormuş gibi anlamayın da, ben A2 maçlarını pek izlemediğim için, ilk izleyişin ardından bunları söylemem garip kaçmaz sanırm, çünkü kıyas imkanı buluyorsun ister-istemez. Ordaki 21 futbolcudan başka bir seviyede oynuyor. Çok rahat, spektaküler hareketleri, çalımları filan çok kolay yapıyor. Oyunu yönlendiriyor hiçbir sıkıntı çekmeden. Bu çok sevindirici bizim için, çünkü bu görüntü, Emre'nin A takımda kendine yer bulmasının daha kolay olacağını gösteriyor. Ki öyle de olacaktır. Hocanın da ona güvendiğini biliyoruz.

2. Batuhan Garadeniz:

Maçı açtım, lan Beşiktaş'ta forvette biri var, sırık gibi böyle. Acaba Batuhan mıdır ki, dememe kalmadı, spiker adını söyledi. O imiş.
Abi ben acayip üzüldüm açıkçası, Bjk taraftarı ne yapsın. Bu adam ligin en genç forma giyen oyuncusu. Bu adam (daha adam diyemeyiz aslında, 20 bile olmadı ya neyse) ligin en genç gol atan oyuncusu. Harika bi' çıkış yapmışsın, altyapı konusunda çok da verimli olmayan bir kulüpte hem de. Sonra...
Sonrasını biliyoruz hepimiz.
Bu bütün olanlara rağmen, Batuhan henüz 19 yaşında. Çoğu futbolcu bu yaşta patlayamıyor bile. Hala önünde büyük fırsat var. Ama o bir şekilde A2'lerde (tabiri mazur görürsünüz artık) sürünüyor. İnşallah kurtarır kariyeri.

0 yorum: