1036- 1.03.06 tarihli The Guardian'da, İngiliz futbol ileri gelenlerine en gözde kitaplarını sormuşlar. Örnekse;Kitap İçin 2'den bir madde. Sahiden, var mıdır Pamuk okuyan fitbolcu, bizim ligde? Tümer mesela? Pek sanmam.
Chelsea'nin peygamberi Jose Mourinho (İncil), flaş Manchester United'ın yaratıcısı Alex Ferguson (Define Adası), Everton'ın sinsi teknik direktörü David Moyes (Hayvan Çiftliği), Tottenham'ın kurtarıcısı Martin Jol (İhtiyar Balıkçı ve Deniz), yıldız Wayne Rooney (Harry Potter serisi).
Kalanı sığ polisiyeler ve yaşam öyküleri... (Turkcell Süper Ligi'nde Orhan Pamuk okuyan futbolcu var mıdır?)
Onlar
Blog İnsanları
-
-
-
-
-
-
-
-
Yirmi Beş Sözcük4 yıl önce
-
-
-
-
-
-
NBA'de Poster Gecesi6 yıl önce
-
-
-
-
-
.8 yıl önce
-
-
-
-
-
-
sene sanki ispanya 829 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Doctors Northern Virginia10 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
TAŞINDIK11 yıl önce
-
Mutluluk Oyunu11 yıl önce
-
Keane vs Vieira11 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı11 yıl önce
-
-
OKUYABİLSEYDİK FARKINDA OLACAKTIK.11 yıl önce
-
Kynodontas11 yıl önce
-
-
-
-
-
Wellness Weekend is great as a gift12 yıl önce
-
-
Making music in the winter12 yıl önce
-
GROUND ZERO12 yıl önce
-
-
-
-
-
-
ONCA ET13 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
Rejected13 yıl önce
-
-
-
-
-
Şirazesi Bozuklar14 yıl önce
-
-
-
Dolduuuu :D14 yıl önce
-
-
-
Taşınıyoruz!14 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
Seninki kaç santim? - Greenpeace14 yıl önce
-
-
-
NTV TARİH / EKİM 201014 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Etiketler
- futbol (2111)
- nba (1023)
- basketbol (925)
- forma (749)
- retro (358)
- galatasaray (346)
- nerden nereye (314)
- çıkartma (228)
- barcelona (204)
- kitap (180)
- falan filan (154)
- imaj (129)
- medya (107)
- hayat (99)
- müzik (99)
- san antonio spurs (77)
- fenerbahçe (67)
- güzel formalar (63)
- real madrid (56)
- çeviri (55)
- video (51)
- Beşiktaş (45)
- dünya kupası (45)
- blog (41)
- güzel ikili (38)
- notlar (36)
- transfer (36)
- siyaset (35)
- jenerik (33)
- los angeles lakers (33)
- playoffs (31)
- rap (31)
- sözlü tarih (31)
- euro 2012 (28)
- maskot (25)
- tv (22)
- tbl (21)
- tarih (20)
- dime (18)
- euroleague (18)
- internet (18)
- ncaa (18)
- dergi (17)
- diğer (17)
- güzel (17)
- Kobe (15)
- din (15)
- formula 1 (14)
- tribün (13)
- dizi (12)
- draft (12)
- euro 2008 (12)
- iğrenç formalar (12)
- premier league (12)
- sinema (12)
- kayıp formalar (11)
- baykerahet (10)
- hakan günday (10)
- trabzon (10)
- wnba (10)
- all star (9)
- nfl (9)
- şampiyonlar ligi (9)
- edebiyat (8)
- euro 2016 (8)
- taraftar (7)
- the book of basketball (7)
- bisiklet (6)
- eurobasket 2011 (6)
- kıyamet alametleri (6)
- olimpiyatlar (6)
- tdf (6)
- atletizm (5)
- kitap için (5)
- mizah (5)
- nostalji (5)
- timmy (5)
- lig (4)
- miami heat (4)
- voleybol (4)
- Arda Turan (3)
- Tsubasa (3)
- aforizma (3)
- atar (3)
- direniş (3)
- fantazi lig (3)
- hakem (3)
- obstage (3)
- oyun (3)
- röportaj (3)
- caps (2)
- deron williams (2)
- gezi (2)
- kültür (2)
- lebron (2)
- stat (2)
- tenis (2)
- 2014 (1)
- Rook (1)
- Rookie (1)
- ali sami yen (1)
- and1 (1)
- boks (1)
- brooklyn (1)
- dallas (1)
- doping (1)
- fiba 2010 (1)
- filenin sultanları (1)
- giyim (1)
- gurme (1)
- hip-hop (1)
- howard (1)
- ismet özel (1)
- kadın voleybol (1)
- kurgu (1)
- kırmızı (1)
- mark cuban (1)
- mhk (1)
- mlb (1)
- otomobil (1)
- shaq (1)
- son (1)
- tff (1)
- ultrAslan (1)
- west ham (1)
- world grand prix (1)
- İngiltere (1)
Bandaj
Touch
Bu Thunder taraftarının iki renkte tişört giyerek oturması güzel. En azından Miami'ninkinden iyi her türlü, o kesin. Fakat rakip mavi giyince, ki oradaki ilk iki maçta Clippers öyle yaptı, sanki deplasman taraftarıyla kardeş kardeş oturuluyor gibi bir atmosfer ortaya çıkıyor. Ya da hayır amaçlı maç ayarlanmış gibi, "Zidane'ın takımı vs Figo'nun takımı" falan.
Nerden Nereye 146
Gönderen
L
on 8 Mayıs 2014 Perşembe
Etiketler:
barcelona,
futbol,
nerden nereye
/
Comments: (2)
Park
Gönderen
Beercholic
on 6 Mayıs 2014 Salı
Etiketler:
fenerbahçe,
lig
/
Comments: (0)
Çalışıyorum. Benim için günler çok zor geçiyor ama cebime para giriyor en azından. Bir yandan okulu bitirmekle uğraşıyorum, diğer yandan patronumu memnun etmekle. Ve inanın kendisi hiçbir zaman memnun olmamakta epey ısrarcı. Sezonun ligdeki ilk iç saha maçı oynanacak ve şirket cumartesi günü nöbet sistemiyle işliyor. Hafta içi her gün çalıştıktan sonra cumartesi günleri idari personel olarak sadece birimiz geliyoruz. Ha bir de patron tabii. O hafta sonu da sıra bende. Normalde öğle arası paydos vermemiz gerek ama sahamızda çalışma var, dışarıdan ustalar gelmiş, patronla yalnız başımızayız ve akşama kadar burada kalacağımızı söylüyor. Ulan hep de böyle oluyor amk. Neyse maç Allah'tan 21.45'te. Bir şekilde Park'a da yetişiyorum az da olsa. Fenerbahçe sezona kötü başlamış. Önce Galatasaray yenilgisi, sonra Arsenal ve ligde Konya mağlubiyetleri. Maç zaten epey sıkıcı. O aralar uyku aralığım 22.00-06.30. Kuyt'ın golü tribünde uyandırıyor. Maç bittiğinde düşündüğüm tek şey oh be yarın pazar tatil.
21.09.2013, Fenerbahçe 4-0 Elazığspor
Geriye dönüp baktığımda bu maça dair pek bir şey hatırlamıyorum. Eğer hatırlamıyorsam epey içmişim demektir. Epey içmişsem maç pazar günü (kontrol ediyorum evet pazar) (düzeltme geldi cumartesiymiş demek ki nöbetçi değilmişim) ve Park'a da erken gitmişim demektir. Eskişehir maçından sonra içeride Roberto Carlos'un Sivas'ını sürklase etmişiz, Kasımpaşa deplasmanında da daha sonra modaya dönüştüreceğimiz son dakika gollerinden birini atmışız. Bu maça da Sow damga vuruyor hat-trick'iyle. İkinci viteste oynadığımız maçı 4-0 kazanıyoruz. Yarın iş (düzeltme... iş yok...) var :(
30.11.2013, Fenerbahçe 3-3 Beşiktaş
İşte sezonun maçı. Bu maçı tribünde izlediğim için şanslıyım. Ben çok tribüne gitmedim hayatımın hiçbir zamanında. O yüzden canlı izleyip de efsaneler arasına koyacağım maç sayısı kısıtlı, biri bu (biri de Benfica). Bu arada benim kombinem yok. Ya bilet kovalıyorum, ya da boş kombine kalıyor bana öyle giriyorum. Arada Trabzon maçı kaçıyor, Alper'in damga vurduğu Antep maçı cumaya denk geldiğinden (iş var) kaçıyor, Galatasaray maçı zaten bilet/kombine bulamıyorsun. Deplasmanda birer farkla Gençler, Erciyes, Bursa ve Antalya maçlarını alıyoruz. Bunların üçü son dakikada. Sezonun ilk devresi bitecek geliyoruz Beşiktaş maçına. Park ömrümün en iyi Park'ı. İzmir tayfası da, Ankara tayfası da gelmiş bütün timeline orada. Maç sezonun en zevkli maçı. Olcay atıyor, Emenike'yle çabuk reaksiyon gösteriyoruz, Meireles atılıyor ("abi allah'tan sarı verdi hakem"), 10 kişi kaldıktan sonra Sow'la 2-1 öne geçiyoruz, ilk yarı bitmeden Almeida iki tane birden atıyor. Hayat gibi 45 dakika. İnişler, çıkışlar, sevinçler, hüzünler... Biz tribünde biraz umutsuzuz ama takım 10 kişiyle Beşiktaş'ı eziyor. Cüneyt Çakır'ın onları da 10 kişi bırakacağı aşikar. Necip bu tuzağa düşüyor. Beklenen golü Kuyt atıyor, son dakikada da bir penaltımız yeniyor. 3-3 bitmesine rağmen acayip keyifli ayrılıyoruz Saraçoğlu'ndan. Dolu dolu bir derbi yaşadık ve dönüyoruz evimize.
29.12.2013, Fenerbahçe 5-1 Kayserispor
2013'ün son pazarı, ilk yarının da son haftası. İki gün önce işimden istifa ediyorum beşinci ayımı doldurmamın üzerinden bir gün geçtikten sonra. Sebebi yaşadığım psikolojik baskı (kimseyi suçlamıyorum), (ulan intihar mektubu yazar gibi oldum) ve bitirmem gereken bir okul. Biraz karmaşık bir dönemden geçiyorum yani. Bu dönemi unuttursa unuttursa yine Fenerbahçe unutturur diyerek atıyoruz kendimizi Park'a. Takım bir önceki hafta ligdeki ilk mağlubiyetini (Konya'ya kaybettiğimizi biliyorum) Karabük'e karşı alıyor. Bir hafta sonra Kayseri'ye patlıyoruz. Bobo'nun atacağını hepimiz biliyoruz da 1-1'e bu kadar erken tepki vermesek sıkıntıya gireceğini pek düşünmezdik. Aynı zamanda sezonun en iyi üç topçusunun da gol attığı tek maçmış geriye dönüp baktığımızda: Topal, Emenike, Caner. Caner'inki sezonun golü bir de. Maçtan sonra evime dönmüyorum. Bu sezona bir de vefat çentikleyeceğim anneannemin evinde kalıyorum. O zamanlar sağ, bir buçuk aya yok. İstanbul'da kalmam gerek çünkü bitirme tezi hazırlamalıyım. Ertesi gün arkadaşlarla buluşup tezi hazırlıyoruz. Okulla aramdaki son engellerden.
27.01.2014, Fenerbahçe 2-1 Torku Konyaspor
Bir aylık sezon arasında sadece okula konsantre olup engelleri birer birer aşıyorum. Pazartesi günü Konya maçı var, herhangi bir işim yok ve boş kombine var. Hava buz gibi, erken kararıyor ve Park'ta kimsecikler yok. Birayı elde tutup içemediğimiz akşamlardan. Devreyi dosta düşmana korku saçan zaferle kapamışız, ikinci yarıyı da öyle açmak gerek. O da ne, Konya taş gibi takım kurmuş. Öne de geçiyorlar. Dengeyi kurup öne geçmeyi hayal bile edemiyorum takım öyle kötü oynuyor. Önce yemeden gol atmamız lazım, her şey sırayla. Atıyoruz Bruno Alves. Son on dakikaya girdik, şu totemi yapmam lazım yapıyorum. Atıyoruz Egemen Korkmaz. Oh.
01.02.2014, Eskişehirspor 2-1 Fenerbahçe
Konya maçıyla bu maç arasındaki beş günde okulu bitiriyorum nihayet. Resmi olarak değil ama bittiğini biliyorum. Park'ta haftalar öncesinden fikstürde işaretlediğimiz deplasman. Önceki akşam İstanbul'da yine bizimle deplasmana gelecek Galatasaraylı arkadaşımda kalıyorum. Sabah 07.00'da kalkıp yola koyuluyoruz. 16 Fenerli, 1 Galatasaraylı, 1 de Beşiktaşlı şoförle kalkıyor deplasman otobüsü. Bilecik'te götümüze acayip bir kazık giriyor Acar Han denen orospu çocuklarıyla dolu restoranda. Dört saat falan oturuyoruz, ne karnımız doyuyor, ne de uykumuz açılıyor. Tribüne giriş beklediğimizden kolay olacak Allah'tan. Ben Kadıköy'e daha zor girdiğim günleri hatırlıyorum. Eskişehir deplasmanı harika. Eski dost Bienvenu çiziyor önce, Kuyt'la dengeyi sağlasak da maçın sıkıntılı olacağı belli. Devre arası Lady Gaga'dan Applause çalıyor Eses Dj'i, önemli... İkinci yarın Erkan Zengin atıyor, Volkan izliyor. 2-1 kaybedip Ersun Yanal'ı çağırıyoruz. "Şampiyon yap bizi, götümüzden sik bizi" Haftaya büyük ihtimalle Sivas'ı yeneceğiz zaten. Hocaya ve topçulara destek tam. Bağıra çağıra geldiğimiz Eskişehir'den uykulu gözler ve horultu sesleriyle dönüyoruz. Evime girerken kulaklıkta Applause'u duyuyorum. Hassiktir.
16.03.2014, Fenerbahçe 2-1 Kayseri Erciyesspor
Artık ne iş var, ne okul. Boş boş dolanıyorum. Bir nevi vizesiz, finalsiz üniversite hayatıma geri döndüm. Sivas'ta hakem skandalı yaşandı, kaybettik. Puan farkı indikçe iniyor. İçeride Kasımpaşa'ya karşı yine acayip zorlanıyoruz. Bu sene 1-0 öne geçtiğimiz maçlar 1-1 olduğunda çok çabuk 2-1'i bulmamızın katkısı büyük şampiyonlukta. Erciyes maçı da öyle olacak. Yine bu maça gelmeden Elazığ'da puan bırakıyoruz hakem epey kötü, Gençler'i hakemin de ittirmesiyle iki penaltı kazanarak yeniyoruz. Olaylı Trabzon maçı, sezonun en güzel ikinci golünü? atan Emenike. Biraz karışık bir süreç. Allah'tan rakibin de kendine has sıkıntıları var, onlar da deplasmanda kazanamıyorlar ve fark yine açılıyor. Erciyes'i 2-1 geçiyoruz, Sow'un kaçırdıklarından sonra ağlaması maçın önüne geçiyor. Ben o zaman Sow'a yakıştıramıyorum. Ama şimdi düşününce anlayabiliyorum.
31.03.2014, Fenerbahçe 3-0 Bursaspor
Artık kendime bir yol çizmeliyim. Ya iş arayacağım, ya askere gideceğim. İkisi de gözümü korkuttuğundan yine kolaya kaçıyorum. Temmuz'da KPSS varmış, e ona hazırlanalım. Bu arada Erciyes'ten sonra Emenike özelinde takım Antep'e şovunu yapıyor. Bursa maçı seçimden bir sonraki gün. Sabaha kadar Mansur Yavaş nöbeti tutmuş insanlarla dolu Park. Gözler şiş, biraz hüzün ve şaşkınlık, bolca gurur var. Kafayı eğmek yok, aksine geleceğe daha umutlu bakmak gerek. Bu da her hayal kırıklığından sonraki ucuz avuntu. Şampiyonluk yolundaysa Park'ın içi rahat. Böyle gelecek şampiyonluk da zevkli olmuyor be. Biz son haftalara kalmaya alışmışız. Kaybetsek de öylesi daha zevkli galiba. Bursa biraz kırılgan takım. Kaleci ve stoperlerinin hatasıyla bulduğumuz erken gol de rahatlatıyor. Görüldüğü gibi kolay değildi ama 3-0 kazanıyoruz. Şampiyonluk şarkıları çoktandır başlamıştı ama en yüksek sesiyle o gün söyleniyor. Haftaya Arena'ya çıkacak topçular. Uğurluyoruz.
Artık pazar günlerim iptal. Kursa gidiyorum, ders çalışıyorum, yeniden liseden üniversiteye geçiş yıllarıma dönmüş gibi hissediyorum. Takıma Arena'daki oyundan dolayı biraz kırgınım. Meireles'i ilk Beşiktaş maçında silmiştim, Emre'yi de Galatasaray maçında siliyorum. Sonra Antalya'yı 4-1 yeniyoruz ve akşam daha önce hiç görüşmediğim arkadaşımdan "Haftaya gel derbiye beraber gidelim bende fazla kombine var" teklifi alıyorum. Passolig zımbırtısının ilk maçı aynı zamanda ve kazanırsak resmi olarak şampiyon olacağız. Bir yanda kurs; diğer yanda derbi, şampiyonluk, öbür dürtüler... Seçim aslında çok kolay, doğru olanı seçiyorum. Bir gece önce İstanbul'daki Galatasaraylı arkadaşımda kalıyorum. Bir gece sonra yine o caddeye şampiyon olarak dönebilmek tek dileğim. Kadıköy'de herkes Fener formalıyken Beşiktaş'ta renkler değişiyor. Biraz da Beşiktaş'ı kokluyorum. Şairler Parkı var ama bizim Park gibi değil. Bizimki başka. Merter'de buluşuyoruz, otuzbeş-kırk tane falan metroya biniyoruz Olimpiyat'a gidebilmek için. Passolig beklendiği gibi tribünleri vurmuş. Maç da tahmin ettiğim gibi zevksiz oluyor. Kuyt ara pasını attığında Sow'un, Veli'nin şutu dönüp önünde kaldığında Ramon'un golü atacağını tahmin etmek de zor değil. "En azından kaybetmedik" diyorum. Dönüşte aynı otuzbeş-kırk metroya, iki üç tane metrobüs ekleniyor. Kadıköy bomboş. Şampiyon olsaydık en güzel günü olabilirdi hayatımın, yine de en güzellerinden.
27.04.2014, Fenerbahçe 0-0 Çaykur Rizespor
Park'ta bir önceki mangalı kaçırmışım. Bunu kaçıramazdım. Evden kursa diye çıkıp Park'a gidiyorum. Kaçırmak istemediğim şey mangal değil aslında, dostlar. Biraz da şampiyonluk kokuyor köfteler ve tavuklar. Maça kızlar giriyor, biz evde izleyip çıkıyoruz. Herhalde o cadde ayrı bir yazı konusu. Ya da bazı şeyleri kendimize saklasak daha iyi. Benim yanımdaki herkesin şampiyonluğa bir parça katkısı var. Bana kombinesini veren güzel abimin, bir diğer güzelin, aynı takımı tutmadığımız halde evini açan aslanın, Park'taki herkesin, Kocaeli'deki arkadaşlarımın, abilerimin, kardeşlerimin, sevdiklerimin, sevmediklerimin, gördüklerimin, görmediklerimin, whatsapp gruplarımın ve daha nicesi. Bu sezonu unutmayacağım.
7
Elimizde tam BEŞ tane "Game 7" var. Biri de ucundan döndü. Hastasıyım Bu Oyunun'daki şu bölümü hatırlamanın/okumanın tam zamanı.
GAME 7
Basketbolun 7. harikası
Miami-New Orleans maçının başlamasına yaklaşık 1.5 saat var. İçim içime sığmıyor. NBA Tv son anda programı değiştirip Minnesota-Sacramento Batı yarı finali yerine bu maçı vermekle ne kadar doğru bir iş yaptı.
Basketbol açısından her zaman Minnesota-Sacramento maçını tercih ederim. Ama bu Heat-Hornets maçı sıradan bir maç değil. Bu bir Game 7. Açıkça söylüyorum. Kimin oynadığı umurumda bile değil. Şu maçı T-Mac'siz Orlando ile Hinrich'siz Chicago bile oynuyor olsa yine ağzım sulanırdı (Bu arada 98'de Jordan takımı bıraktığından beri o kadar draft ve takasa rağmen, Bulls'un izlemeye değer tek oyuncusunun bu sene seçildiğinde herkesin kendisine şüpheyle baktığı beyaz bir guard olması ne kadar acı).
Çünkü bu bir yedinci maç. Burada mesele basketbol falan değil. Bu başka bir şey. Başka bir hikaye. Bu iki tane çok kararlı takım, 6 değişik cephede savaştıktan sonra yenişemediği için son bir kez düelloya çıkışı. Yağmurda, karda, dağda, ormanda, her şartta, her tür farklı ekipmanla savaştılar. 3'er kez zaferi tattılar, 3'er kez yenilgiyi. Farklı skorlar oldu, son saniye basketleri. Yıldızlar sahne aldı, fazla kullanılmayan bench oyuncuları clutch sayılar üretti. Sakatlıklar yaşandı, bireysel rekabetler vs vs vs...
Bu takımlar 17 gündür birbirleriyle yatıp kalkıyorlar. Zaten yeni scouting teknikleri sayesinde daha sahaya çıkmadan, karşılarına gelecek oyuncuların alçak postta top aldığında ne tarafa hareketlenmeyi sevdiğinden, çayı kaç şekerli içtiğine kadar her şeyi biliyor oldular. Ancak bu 17 günün sonrasında o 7. maçın hava atışı sırasında acaba George Lynch, Caron Butler'ın yanına geldiğinde ne hissediyordur? Ya da ilk hücumda sağ köşede Butler topu alınca Lynch'in kafasından neler geçiyordur? "İlk iki maçta genelde dip çizgiye ani penetreler yapıyor ve pota dibinde sayıyı buluyordu. 3. maçtan itibaren oraya Magloire ve Brown'la yardım getirdiğimiz, ben de pas yolunu kapattığım için bunu artık yapmıyor. Çok top kaybı yaptı orada. 5. maçta ortaya girer gibi yapıp iki veya üç dripling üerinden geriye çekilerek şut atmaya başladı. Ama 6. maçta hafif solunu kapattığım için ortaya giremedi ve hemen topu içeri indirip kat yapmayı tercih etti. Acaba şimdi ne yapacak?"
7. maçın ilk hücumu. Butler sağ köşede topu alır almaz kaldırıp şutu attı."Hey!!! Bu da nereden çıktı?" demiş midir acaba Lynch içinden? Yüzünden bir hayal kırıklığı ifadesi okumak zor.
Peki ya Brian Grant? Seri başından beri Doğu standartlarında çok iyi bir pivot olan ve çok iyi bir sezon geçiren Magloire'la bir maç daha boğuşmak zorunda. Seri öncesinde Hornets'in buradan üstün olacağını sanıyordu herkes, ama Grant geri adım atmadı. Magloire bu defa artık ölüm-kalım maçında kimin patron olacağını göstermek isteyecektir.Onların rekabeti biraz +130 greko-romen güreş müsabakası gibi. 48 dakika boyunca birbirlerini itiyorlar. "O pes etmeden ben pes etmeyeceğim" diyorlar mıdır ki? Miami pas kanallarına baskı yapıp özellikle köşede ikili sıkıştırma ve tuzaklı bir savunma yapmak zorunda. Tempoyu yükseltmek için tek çareleri bu. Ancak bu aynı zamanda top hızlı geri dönerse Grant'in Magloire'la baş başa kalması demek. Acaba özellikle Hornets'ın Darrell Armstrong oyundayken başlatmayı sevdiği 4-down seti sırasında Magloire'ın önüne mi geçse? Ama 3. maçta bunu denediğinde arkasına atılan iki topta alley-oop yemişlerdi. En iyisi klasik göğüs-göğüse çarpışmak...
Maçın daha başında Miami benchi taktik tahtasını sürekli saklamaya gayret ediyor. Malum 6. maçta, Baron Davis koçların kendisine verdiği 72 tane Heat seti arasında hiç görmediği bir tanesinin oynanması üzerine merak edip Miami benchinde setin çizilişini incelemeye kalkmıştı. Bu defa dikkatli olmak zorundalar...
Tam 17 gün... Tam 17 gündür birbirlerinin sınırlarını test ediyorlar. Kimin daha fazla fedakarlığa katlanacağını, kimin daha fazla istediğini öğrenmeye çalıştılar. İkisi de "Yeter be" diyen taraf olmamak için artık biraz da inattan oynamaya, mücadele etmeye devam ediyor. İş artık basketbolu falan aşmış durumda. Bu denli büyük bir mücadelenin ardından, her ne kadar kazanmayı dünyada her şeyden çok isteselerde, aralarında oluşan bir kader birliği var. 17 günde, zaferde ve hüzünde bir arada oldular. Birbirlerini çok iyi tanıyorlar. Sevmiyor olabilirler ama en az kendileri kadar çaba harcayan bu rakibe saygı duyduklarına eminim.
Game 7... "Artık bütün numaralar bitti" dediğiniz anda Caron Butler'ın çıkardığı o şutun (üst üste 3 tane atası daha bir ayıp tabii) yarattığı psikolojik etkiyi görmek, bütün o hikayelerin son sahnesini, nasıl bittiğini görmek demek... Küçük bir dereden bir nehre dönüştüğü andan sonra suyun denize kavuştuğu an bu. Bu iki takım çok uzun bir yoldan geliyor. Aynı acıları çekip, aynı mutlulukları yaşadıkları için ister istemez çok şeyi paylaştılar. Şimdi, biri diğerinden ayrılmak zorunda. Ve evet, sanki hiç bitmeyecek gibi süren bu macerada birinin kalması, diğerinin devam etmesi gerekiyor. Hayatın döngüsü böyle. Biri artık gitmek zorunda. Hayatta kalan olabilmek için sonuna kadar savaşacaklarına eminim.
Ama yenilen de başı dik olarak ayrılabilir sahadan. Tarih kazananı yazsa da hafızalar böyle rekabetleri asla unutmaz. Kazananlar yazılı arşivden gider, kaybeden ise dilden dile bir efsane gibi anlatılır. Chicago Bulls'un 1998 şampiyonluğu ile ilgili sayısız kaynaktan, sayısız hikaye okuyabilirsiniz. Ama o sezonu takip eden birine sorarsanız size anlatacağı ilk hikaye, Doğu Finali ve Indiana Pacers serisi olacaktır.
Game 7 bitti. Skoru hiç hatırlamıyorum ama fark yakın diyebileceğim bir düzeydeydi. Miami kazandı ama dediğim gibi, konu basketbol değildi zaten. O yüzden kimin kazandığını pek umursamıyorum. Ben zaten kazananın hikayesini bundan sonraki seride takip edeceğim. Ona da sıra gelecek. Ben bugün maçın sonunda değil, başında ve ortasında olanları takip etmek istiyordum.
Maç sonrası taraflar birbirlerini naziçe tebrik etti. Yine de çoğu maçın sonunda gördüğümüz ağdalı, suni ve göstermelik gülüşlerle bezenmiş değildi bu ritüel. Daha durgun ama çok daha anlamlı ve gerçek birkaç bakış vardı. Sanki sürekli kavga ettiğiniz yatakhane arkadaşınızla yıl sonunda ayrılırken onu en azından bir süre göremeyeceğinizi bir anda idrak etmeniz gibiydi. Tanımlanamayan bir boşluk sanki. Lynch acaba o anda içinden ""Hadi Caron, göster şu kendini beğenmiş Artest'e gününü. Yılın Savunmacısı'mış, hadi be! Caron'la oyna da görelim" demiş midir?
Cod
Komplo teorisi: Dwight Howard, sponsor firmanın malum aksesuarlarını formayla daha uyumlu şekilde kullanmak için Houston'a gitti. Asıl sorun buydu ve hiçbir zaman medyaya yansıtılmadı. Çok eşelemeye gerek yok, görseller yetiyor...
(Abi o en üstteki neymiş hele ya, aboov. Yok leopar desenlisini taksaydın bari.)
Nalan
Dün Bobcats-Heat maçının sonlarına doğru Twitter'da birçok kişi "veda" tivitleri atmaya başladı. Kimi ciddi, kimi geyik, bir sürü tivit. O arada bir yandan da maçı izlerken, aklıma bu 10 yıllık sürede ne kadar çok forma değişikliğine gittikleri geldi. Bu normal tabii, takım genelde kötü gittiği için, çoğu işleri boka saran takım gibi, onlar da renk/forma hususunda bir şeyler değiştirme yoluna gitti.
Birkaç dakika sonra Trey abimiz en yukarıda gördüğünüz tiviti attı. Onun kafada da aynı şeyler belirmiş demek. O değişikliklerden biri ufak çaplı tabii, sayılmayabilir. Yine de elimizde 10 sezonda 3 farklı forma seti var. Çok fazla. Aklımızda turuncu-gri renklerde ufak bir yer edinmiş oldular, öyle hatırlayacağız ilerde –hatırlarsak yani.
Şurada bütün o formaları ve değişen logoları topluca görebiliyoruz. Bir tanesi eksik ama, o da şu. Bunu daha fazla giyselerdi keşke, şık formaydı.
Dik
Geçen hafta oynanan PSG-Lyon maçından, Lig Kupası Finali. İsim ve numarayı altınlamışlar, hoş durmuş. Bizimkiler de şöyle bir şeyler yapsa final için keşke. Ama formadaki diğer o kalabalıklar falan hepten sıçış tabii.
Nerden Nereye 145
Gönderen
L
on 21 Nisan 2014 Pazartesi
Etiketler:
barcelona,
basketbol,
euroleague,
nerden nereye,
real madrid
/
Comments: (0)
Taş
Playoff'lar başlıyor. Hepimize hayırlı olsun öncelikle. Blog kadrosu(nun bir kısmı) artı değerli yorumcu Fritz Fassbender olarak, tahminlerimizi sunalım dedik. Tutturana bir şeyler ayarlarız. "Oklahoma şampiyon olur" diyenleri şimdiden kovdum zaten. İsimler grafiklerin orta-alt kısmında yazıyor, büyütelim lütfen.
(Göktuğ Bey'e görseller için teşekkürler.)
(Göktuğ Bey'e görseller için teşekkürler.)
Dolgu
Dün bir şekilde eski (90'lar) dizilere gitti kafam. İzlediğim-izlemediğim, birçoğu hakkında şöyle bir "nostalji turu" attım. O arada Cesur Kuşku'ya da uğradım. Hatırlayananız çıkar. İzlemiş olanınız da. Hangisi aklıma düştüyse, hangisini gördüysem, hemen Ekşi'de başlığına koştum elbet. Cesur Kuşku başlığında şöyle bir entry vardı. Daha o ilk cümle bitmeden seneler öncesine gittim, kafada bambaşka şeyler canlandı.
Bilenleriniz vardır. Fast Break dergisinin bir Michael Jordan özel sayısı vardı (Sayı elimde duruyor hala ama, bulamadım şimdi, bulunca kapağı da çekip koyacağım buraya). Bir şekilde elinizde varsa kıymetini bilin, sahaflarda karşınıza çıkarsa da affetmeyin. Neyse, o sayıda şuna benzer bir cümle vardı, "Michael, basketbol sahasını 'dünyanın merkezi' olarak görürdü" (arattım, bir tek şurada buldum, azıcık aşağı inin, "Lise Yılları" başlığında). Bu cümle o zamandan beri aklımda yer etmiştir. Belki basketbolcu olmadım, hiç o işlerde elim olmadı ama, bu sporu sevmek ve ciddiye almak adına, her zaman bunu aklımda tuttum. Jordan'ın nasıl "böyle" olduğunun da sırlarından biridir bu cümle, bu bakış açısı.
Seneler sonra aynı cümlenin futbol versiyonuna Cesur Kuşku'da denk geldim işte böyle. Belki dizi yayınlandığında da bu paralelliği fark edenler olmuştur. Ki çok muhtemel, yakın dönemler. Ayrıca dizi şu anda Yutub'da falan yok, bir yerlerden bulmak lazım, güzel diziydi.
Memnun
Gönderen
Beercholic
on 14 Nisan 2014 Pazartesi
Etiketler:
fenerbahçe,
forma,
futbol
/
Comments: (3)

Hep teğmenim formalardan bahsedecek değil. Ben de kendimce bu işe girişmiş bulundum tesadüfen. Dün Fenerbahçe ve Antalyaspor'un sahaya çıkardıkları forma kombinleri sezon başı yine Şükrü Saraçoğlu'nda oynanan Fenerbahçe-Salzburg maçı kombinlerini andırıyordu. Detaylı inceleyince tabii ki ufak tefek farklılıklar göze çarpıyor (misal bizim şortun sağ diz üstünde MNG Kargo reklamı varken dün, Salzburg maçında yokmuş, veya Antalya ve Salzburg formalarındaki farklılıklara Puma-Adidas kıyasına falan hiç girmiyorum) ama televizyondan izleyince dünkü maç beni her anında sezon başına götürmedi değil.
Alba
Chelsea'nin yeni iki formasını gördük. 3. forma yine orijinal. 4 sezonda üçüncü kez çok orijinal bir 3. formaya sahip olacaklar. Görsel açıdan harika. Seriye dahil olmayan ise, bu sezonun siyahı. O kadarı da olur.
Mesela soruluyor, ya da konuşulurken lafı geçiyor, "bu sene neden yakası ŞÖYLE olmuş" falan diye. Neden, çünkü her sezon o yaka "öyle" olmaz da ondan. Bu açıdan bakmayı öğrenmeli biraz taraftar kısmı. Burada da, her sezon orijinal tasarımlar önümüze gelemeyeceğinden, bu sezonki 3. forma bayağı bir düz ve sade oldu.
Blotted
Fotoğraf yüklenirken fark ettim, şu Iniesta'nın, Messi'nin falan olur ya, "6 kişinin arasına girdi" gibisinden, onlara benzemiş. Konu o değil tabii. Cumartesi, Tv'de dolanırken Adana Demir-İBB maçına denk geldim. Tam açtığımda da Adana Demir hakemi protestoya başlamış, defansta top çeviriyordu. Görebildiğim kadarıyla o kadar büyütecek de bir durum yoktu ya, neyse. Adana Demir bu sezon Adidas'a geçmiş. Giydikleri çubuklu, Fenerbahçe'nin "07-08" çubuklusuyla aynı. Süper Lig'de bile benzer örnekleri görüyoruz, burada mı olmayacak. Oluyor işte. Umbro bayağı yakışıyordu onlara, ne oldu da değiştiler bilmem.
Alakalı foto için bakınırken de şuna rast geldim. Üsttekinden daha fena. Orkun, Efe ve Gökay için düzenlenen imza töreni. İki farklı marka. Ve dahası da geliyor...
İlk devredeki Samsun maçı. Lotto'yu görüyoruz bu kez. İşler çok karışmış ya.
Yurt
Chelsea'nin önümüzdeki sezon giyeceği iç saha forması az önce siteden tanıtıldı. Diğeri de bir süre önce tanıtılan yeni Portekiz kırmızısı. Daha önce burada bahsettiğim benzerliklerde de aynı şeyi söyledim, elbette "araklama" falan yoktur ama, yani... Bu benzerlik eğer Chelsea'deki Portekizli sayısı çokken yaşansaydı, daha ilginç olabilirdi.
Bu arada Portekiz'in yeni deplasman forması inanılmaz. Keşke her maç bunu giyebilseler.
Nerden Nereye 144
Gönderen
L
on 2 Nisan 2014 Çarşamba
Etiketler:
barcelona,
futbol,
nerden nereye,
real madrid
/
Comments: (0)
Ara
Arşiv
-
▼
2018
(41)
- ► 12/16 - 12/23 (1)
- ► 12/02 - 12/09 (3)
- ► 11/18 - 11/25 (1)
- ► 11/11 - 11/18 (1)
- ► 11/04 - 11/11 (1)
- ► 10/28 - 11/04 (1)
- ► 10/21 - 10/28 (1)
- ► 10/14 - 10/21 (2)
- ► 09/30 - 10/07 (1)
- ► 09/23 - 09/30 (1)
- ► 09/16 - 09/23 (1)
- ► 08/19 - 08/26 (2)
- ► 08/05 - 08/12 (1)
- ► 07/29 - 08/05 (1)
- ► 07/08 - 07/15 (1)
- ► 06/17 - 06/24 (1)
- ► 06/10 - 06/17 (1)
- ► 06/03 - 06/10 (2)
- ► 05/20 - 05/27 (1)
- ► 05/13 - 05/20 (1)
- ► 04/22 - 04/29 (3)
- ► 04/15 - 04/22 (2)
- ► 03/25 - 04/01 (1)
- ► 03/18 - 03/25 (1)
- ► 03/11 - 03/18 (1)
- ► 03/04 - 03/11 (1)
- ► 02/25 - 03/04 (1)
- ► 02/11 - 02/18 (1)
- ► 02/04 - 02/11 (1)
- ► 01/21 - 01/28 (1)
- ► 01/07 - 01/14 (1)
-
►
2017
(80)
- ► 12/31 - 01/07 (2)
- ► 12/24 - 12/31 (1)
- ► 12/17 - 12/24 (1)
- ► 12/03 - 12/10 (1)
- ► 11/26 - 12/03 (2)
- ► 11/19 - 11/26 (1)
- ► 11/12 - 11/19 (2)
- ► 10/29 - 11/05 (2)
- ► 10/22 - 10/29 (1)
- ► 10/15 - 10/22 (1)
- ► 10/08 - 10/15 (1)
- ► 10/01 - 10/08 (1)
- ► 09/24 - 10/01 (2)
- ► 09/03 - 09/10 (1)
- ► 08/27 - 09/03 (1)
- ► 08/20 - 08/27 (1)
- ► 08/13 - 08/20 (3)
- ► 08/06 - 08/13 (1)
- ► 07/30 - 08/06 (2)
- ► 07/23 - 07/30 (2)
- ► 07/16 - 07/23 (1)
- ► 07/09 - 07/16 (1)
- ► 07/02 - 07/09 (2)
- ► 06/25 - 07/02 (3)
- ► 06/18 - 06/25 (2)
- ► 06/11 - 06/18 (2)
- ► 06/04 - 06/11 (1)
- ► 05/28 - 06/04 (1)
- ► 05/21 - 05/28 (1)
- ► 05/14 - 05/21 (2)
- ► 05/07 - 05/14 (2)
- ► 04/30 - 05/07 (1)
- ► 04/16 - 04/23 (2)
- ► 04/09 - 04/16 (2)
- ► 04/02 - 04/09 (3)
- ► 03/26 - 04/02 (2)
- ► 03/19 - 03/26 (3)
- ► 03/12 - 03/19 (2)
- ► 03/05 - 03/12 (3)
- ► 02/26 - 03/05 (1)
- ► 02/19 - 02/26 (2)
- ► 02/12 - 02/19 (3)
- ► 02/05 - 02/12 (1)
- ► 01/29 - 02/05 (1)
- ► 01/22 - 01/29 (2)
- ► 01/15 - 01/22 (1)
- ► 01/08 - 01/15 (2)
- ► 01/01 - 01/08 (2)
-
►
2016
(127)
- ► 12/25 - 01/01 (1)
- ► 12/18 - 12/25 (1)
- ► 12/04 - 12/11 (1)
- ► 11/27 - 12/04 (2)
- ► 11/20 - 11/27 (2)
- ► 11/13 - 11/20 (2)
- ► 11/06 - 11/13 (3)
- ► 10/30 - 11/06 (2)
- ► 10/23 - 10/30 (1)
- ► 10/16 - 10/23 (5)
- ► 10/09 - 10/16 (2)
- ► 10/02 - 10/09 (1)
- ► 09/25 - 10/02 (3)
- ► 09/18 - 09/25 (3)
- ► 09/11 - 09/18 (2)
- ► 09/04 - 09/11 (2)
- ► 08/28 - 09/04 (2)
- ► 08/21 - 08/28 (2)
- ► 08/14 - 08/21 (2)
- ► 08/07 - 08/14 (2)
- ► 07/31 - 08/07 (3)
- ► 07/24 - 07/31 (4)
- ► 07/17 - 07/24 (2)
- ► 07/10 - 07/17 (2)
- ► 07/03 - 07/10 (2)
- ► 06/26 - 07/03 (4)
- ► 06/19 - 06/26 (3)
- ► 06/12 - 06/19 (3)
- ► 06/05 - 06/12 (3)
- ► 05/29 - 06/05 (2)
- ► 05/22 - 05/29 (4)
- ► 05/15 - 05/22 (4)
- ► 05/08 - 05/15 (2)
- ► 05/01 - 05/08 (2)
- ► 04/24 - 05/01 (3)
- ► 04/17 - 04/24 (2)
- ► 04/10 - 04/17 (6)
- ► 04/03 - 04/10 (2)
- ► 03/27 - 04/03 (2)
- ► 03/20 - 03/27 (3)
- ► 03/13 - 03/20 (2)
- ► 03/06 - 03/13 (4)
- ► 02/28 - 03/06 (3)
- ► 02/21 - 02/28 (2)
- ► 02/14 - 02/21 (3)
- ► 01/31 - 02/07 (2)
- ► 01/24 - 01/31 (3)
- ► 01/17 - 01/24 (4)
- ► 01/10 - 01/17 (2)
- ► 01/03 - 01/10 (3)
-
►
2015
(105)
- ► 12/27 - 01/03 (3)
- ► 12/20 - 12/27 (3)
- ► 12/13 - 12/20 (3)
- ► 12/06 - 12/13 (5)
- ► 11/29 - 12/06 (2)
- ► 11/22 - 11/29 (3)
- ► 11/15 - 11/22 (3)
- ► 11/08 - 11/15 (3)
- ► 11/01 - 11/08 (4)
- ► 10/25 - 11/01 (3)
- ► 10/18 - 10/25 (3)
- ► 10/11 - 10/18 (2)
- ► 10/04 - 10/11 (3)
- ► 09/27 - 10/04 (3)
- ► 09/20 - 09/27 (3)
- ► 09/13 - 09/20 (2)
- ► 09/06 - 09/13 (3)
- ► 08/30 - 09/06 (1)
- ► 08/23 - 08/30 (2)
- ► 07/05 - 07/12 (1)
- ► 06/28 - 07/05 (2)
- ► 06/21 - 06/28 (1)
- ► 06/14 - 06/21 (2)
- ► 06/07 - 06/14 (2)
- ► 05/31 - 06/07 (2)
- ► 05/24 - 05/31 (2)
- ► 05/17 - 05/24 (2)
- ► 05/10 - 05/17 (2)
- ► 05/03 - 05/10 (1)
- ► 04/26 - 05/03 (1)
- ► 04/19 - 04/26 (2)
- ► 04/12 - 04/19 (2)
- ► 04/05 - 04/12 (3)
- ► 03/29 - 04/05 (2)
- ► 03/22 - 03/29 (2)
- ► 03/15 - 03/22 (1)
- ► 03/08 - 03/15 (2)
- ► 03/01 - 03/08 (2)
- ► 02/22 - 03/01 (1)
- ► 02/15 - 02/22 (4)
- ► 02/08 - 02/15 (2)
- ► 02/01 - 02/08 (3)
- ► 01/25 - 02/01 (1)
- ► 01/18 - 01/25 (3)
- ► 01/11 - 01/18 (1)
- ► 01/04 - 01/11 (2)
-
►
2014
(151)
- ► 12/28 - 01/04 (1)
- ► 12/21 - 12/28 (3)
- ► 12/14 - 12/21 (1)
- ► 12/07 - 12/14 (2)
- ► 11/30 - 12/07 (2)
- ► 11/23 - 11/30 (2)
- ► 11/16 - 11/23 (2)
- ► 11/09 - 11/16 (2)
- ► 11/02 - 11/09 (3)
- ► 10/26 - 11/02 (3)
- ► 10/19 - 10/26 (2)
- ► 10/12 - 10/19 (4)
- ► 10/05 - 10/12 (3)
- ► 09/28 - 10/05 (2)
- ► 09/21 - 09/28 (4)
- ► 09/14 - 09/21 (2)
- ► 09/07 - 09/14 (3)
- ► 08/31 - 09/07 (2)
- ► 08/24 - 08/31 (1)
- ► 08/17 - 08/24 (2)
- ► 08/10 - 08/17 (2)
- ► 08/03 - 08/10 (2)
- ► 07/27 - 08/03 (1)
- ► 07/20 - 07/27 (3)
- ► 07/13 - 07/20 (2)
- ► 07/06 - 07/13 (4)
- ► 06/29 - 07/06 (4)
- ► 06/22 - 06/29 (4)
- ► 06/15 - 06/22 (4)
- ► 06/08 - 06/15 (3)
- ► 06/01 - 06/08 (4)
- ► 05/25 - 06/01 (4)
- ► 05/18 - 05/25 (2)
- ► 05/11 - 05/18 (2)
- ► 05/04 - 05/11 (3)
- ► 04/27 - 05/04 (3)
- ► 04/20 - 04/27 (3)
- ► 04/13 - 04/20 (4)
- ► 04/06 - 04/13 (3)
- ► 03/30 - 04/06 (2)
- ► 03/23 - 03/30 (2)
- ► 03/16 - 03/23 (5)
- ► 03/09 - 03/16 (2)
- ► 03/02 - 03/09 (4)
- ► 02/23 - 03/02 (4)
- ► 02/16 - 02/23 (5)
- ► 02/09 - 02/16 (4)
- ► 02/02 - 02/09 (6)
- ► 01/26 - 02/02 (3)
- ► 01/19 - 01/26 (3)
- ► 01/12 - 01/19 (3)
- ► 01/05 - 01/12 (5)
-
►
2013
(349)
- ► 12/29 - 01/05 (5)
- ► 12/22 - 12/29 (8)
- ► 12/15 - 12/22 (6)
- ► 12/08 - 12/15 (5)
- ► 12/01 - 12/08 (3)
- ► 11/24 - 12/01 (5)
- ► 11/17 - 11/24 (6)
- ► 11/10 - 11/17 (7)
- ► 11/03 - 11/10 (6)
- ► 10/27 - 11/03 (7)
- ► 10/20 - 10/27 (8)
- ► 10/13 - 10/20 (5)
- ► 10/06 - 10/13 (6)
- ► 09/29 - 10/06 (5)
- ► 09/22 - 09/29 (6)
- ► 09/15 - 09/22 (6)
- ► 09/08 - 09/15 (6)
- ► 09/01 - 09/08 (8)
- ► 08/25 - 09/01 (5)
- ► 08/18 - 08/25 (6)
- ► 08/11 - 08/18 (9)
- ► 08/04 - 08/11 (2)
- ► 07/28 - 08/04 (6)
- ► 07/21 - 07/28 (5)
- ► 07/14 - 07/21 (6)
- ► 07/07 - 07/14 (7)
- ► 06/30 - 07/07 (6)
- ► 06/23 - 06/30 (11)
- ► 06/16 - 06/23 (4)
- ► 06/09 - 06/16 (5)
- ► 06/02 - 06/09 (5)
- ► 05/26 - 06/02 (8)
- ► 05/19 - 05/26 (8)
- ► 05/12 - 05/19 (9)
- ► 05/05 - 05/12 (7)
- ► 04/28 - 05/05 (5)
- ► 04/21 - 04/28 (6)
- ► 04/14 - 04/21 (7)
- ► 04/07 - 04/14 (8)
- ► 03/31 - 04/07 (7)
- ► 03/24 - 03/31 (9)
- ► 03/17 - 03/24 (9)
- ► 03/10 - 03/17 (10)
- ► 03/03 - 03/10 (11)
- ► 02/24 - 03/03 (8)
- ► 02/17 - 02/24 (6)
- ► 02/10 - 02/17 (6)
- ► 02/03 - 02/10 (7)
- ► 01/27 - 02/03 (7)
- ► 01/20 - 01/27 (7)
- ► 01/13 - 01/20 (11)
- ► 01/06 - 01/13 (8)
-
►
2012
(496)
- ► 12/30 - 01/06 (8)
- ► 12/23 - 12/30 (6)
- ► 12/16 - 12/23 (10)
- ► 12/09 - 12/16 (9)
- ► 12/02 - 12/09 (12)
- ► 11/25 - 12/02 (10)
- ► 11/18 - 11/25 (13)
- ► 11/11 - 11/18 (11)
- ► 11/04 - 11/11 (15)
- ► 10/28 - 11/04 (9)
- ► 10/21 - 10/28 (8)
- ► 10/14 - 10/21 (10)
- ► 10/07 - 10/14 (10)
- ► 09/30 - 10/07 (11)
- ► 09/23 - 09/30 (7)
- ► 09/16 - 09/23 (11)
- ► 09/09 - 09/16 (7)
- ► 09/02 - 09/09 (6)
- ► 08/26 - 09/02 (9)
- ► 08/19 - 08/26 (10)
- ► 08/12 - 08/19 (6)
- ► 08/05 - 08/12 (7)
- ► 07/29 - 08/05 (9)
- ► 07/22 - 07/29 (8)
- ► 07/15 - 07/22 (6)
- ► 07/08 - 07/15 (8)
- ► 07/01 - 07/08 (9)
- ► 06/24 - 07/01 (9)
- ► 06/17 - 06/24 (13)
- ► 06/10 - 06/17 (14)
- ► 06/03 - 06/10 (6)
- ► 05/27 - 06/03 (9)
- ► 05/20 - 05/27 (9)
- ► 05/13 - 05/20 (12)
- ► 05/06 - 05/13 (12)
- ► 04/29 - 05/06 (5)
- ► 04/22 - 04/29 (8)
- ► 04/15 - 04/22 (6)
- ► 04/08 - 04/15 (6)
- ► 04/01 - 04/08 (9)
- ► 03/25 - 04/01 (12)
- ► 03/18 - 03/25 (8)
- ► 03/11 - 03/18 (12)
- ► 03/04 - 03/11 (6)
- ► 02/26 - 03/04 (10)
- ► 02/19 - 02/26 (10)
- ► 02/12 - 02/19 (10)
- ► 02/05 - 02/12 (10)
- ► 01/29 - 02/05 (11)
- ► 01/22 - 01/29 (12)
- ► 01/15 - 01/22 (9)
- ► 01/08 - 01/15 (11)
- ► 01/01 - 01/08 (12)
-
►
2011
(437)
- ► 12/25 - 01/01 (11)
- ► 12/18 - 12/25 (10)
- ► 12/11 - 12/18 (12)
- ► 12/04 - 12/11 (7)
- ► 11/27 - 12/04 (4)
- ► 11/20 - 11/27 (9)
- ► 11/13 - 11/20 (10)
- ► 11/06 - 11/13 (10)
- ► 10/30 - 11/06 (7)
- ► 10/23 - 10/30 (5)
- ► 10/16 - 10/23 (10)
- ► 10/09 - 10/16 (8)
- ► 10/02 - 10/09 (9)
- ► 09/25 - 10/02 (7)
- ► 09/18 - 09/25 (7)
- ► 09/11 - 09/18 (9)
- ► 09/04 - 09/11 (6)
- ► 08/28 - 09/04 (6)
- ► 08/21 - 08/28 (8)
- ► 08/14 - 08/21 (9)
- ► 08/07 - 08/14 (8)
- ► 07/31 - 08/07 (8)
- ► 07/24 - 07/31 (10)
- ► 07/17 - 07/24 (7)
- ► 07/10 - 07/17 (8)
- ► 07/03 - 07/10 (7)
- ► 06/26 - 07/03 (5)
- ► 06/19 - 06/26 (7)
- ► 06/12 - 06/19 (8)
- ► 06/05 - 06/12 (12)
- ► 05/29 - 06/05 (8)
- ► 05/22 - 05/29 (8)
- ► 05/15 - 05/22 (6)
- ► 05/08 - 05/15 (4)
- ► 05/01 - 05/08 (7)
- ► 04/24 - 05/01 (10)
- ► 04/17 - 04/24 (9)
- ► 04/10 - 04/17 (10)
- ► 04/03 - 04/10 (13)
- ► 03/27 - 04/03 (10)
- ► 03/20 - 03/27 (9)
- ► 03/13 - 03/20 (5)
- ► 03/06 - 03/13 (11)
- ► 02/27 - 03/06 (7)
- ► 02/20 - 02/27 (10)
- ► 02/13 - 02/20 (7)
- ► 02/06 - 02/13 (14)
- ► 01/30 - 02/06 (3)
- ► 01/23 - 01/30 (9)
- ► 01/16 - 01/23 (12)
- ► 01/09 - 01/16 (8)
- ► 01/02 - 01/09 (13)
-
►
2010
(653)
- ► 12/26 - 01/02 (13)
- ► 12/19 - 12/26 (12)
- ► 12/12 - 12/19 (10)
- ► 12/05 - 12/12 (10)
- ► 11/28 - 12/05 (7)
- ► 11/21 - 11/28 (5)
- ► 11/14 - 11/21 (6)
- ► 11/07 - 11/14 (9)
- ► 10/31 - 11/07 (7)
- ► 10/24 - 10/31 (7)
- ► 10/17 - 10/24 (7)
- ► 10/10 - 10/17 (7)
- ► 10/03 - 10/10 (11)
- ► 09/26 - 10/03 (8)
- ► 09/19 - 09/26 (9)
- ► 09/12 - 09/19 (8)
- ► 09/05 - 09/12 (10)
- ► 08/29 - 09/05 (5)
- ► 08/22 - 08/29 (10)
- ► 08/15 - 08/22 (7)
- ► 08/08 - 08/15 (5)
- ► 08/01 - 08/08 (7)
- ► 07/25 - 08/01 (8)
- ► 07/18 - 07/25 (7)
- ► 07/11 - 07/18 (10)
- ► 07/04 - 07/11 (16)
- ► 06/27 - 07/04 (17)
- ► 06/20 - 06/27 (12)
- ► 06/13 - 06/20 (17)
- ► 06/06 - 06/13 (13)
- ► 05/30 - 06/06 (19)
- ► 05/23 - 05/30 (12)
- ► 05/16 - 05/23 (8)
- ► 05/09 - 05/16 (11)
- ► 05/02 - 05/09 (13)
- ► 04/25 - 05/02 (13)
- ► 04/18 - 04/25 (16)
- ► 04/11 - 04/18 (26)
- ► 04/04 - 04/11 (14)
- ► 03/28 - 04/04 (19)
- ► 03/21 - 03/28 (18)
- ► 03/14 - 03/21 (22)
- ► 03/07 - 03/14 (21)
- ► 02/28 - 03/07 (19)
- ► 02/21 - 02/28 (17)
- ► 02/14 - 02/21 (10)
- ► 02/07 - 02/14 (21)
- ► 01/31 - 02/07 (8)
- ► 01/24 - 01/31 (19)
- ► 01/17 - 01/24 (16)
- ► 01/10 - 01/17 (26)
- ► 01/03 - 01/10 (25)
-
►
2009
(691)
- ► 12/27 - 01/03 (26)
- ► 12/20 - 12/27 (27)
- ► 12/13 - 12/20 (26)
- ► 12/06 - 12/13 (24)
- ► 11/29 - 12/06 (6)
- ► 11/22 - 11/29 (8)
- ► 11/15 - 11/22 (16)
- ► 11/08 - 11/15 (16)
- ► 11/01 - 11/08 (24)
- ► 10/25 - 11/01 (15)
- ► 10/18 - 10/25 (8)
- ► 10/11 - 10/18 (15)
- ► 10/04 - 10/11 (15)
- ► 09/27 - 10/04 (14)
- ► 09/20 - 09/27 (17)
- ► 09/13 - 09/20 (1)
- ► 09/06 - 09/13 (5)
- ► 08/30 - 09/06 (15)
- ► 08/23 - 08/30 (11)
- ► 08/16 - 08/23 (17)
- ► 08/09 - 08/16 (11)
- ► 08/02 - 08/09 (17)
- ► 07/26 - 08/02 (23)
- ► 07/19 - 07/26 (10)
- ► 07/12 - 07/19 (9)
- ► 07/05 - 07/12 (10)
- ► 06/28 - 07/05 (6)
- ► 06/21 - 06/28 (16)
- ► 06/14 - 06/21 (17)
- ► 06/07 - 06/14 (5)
- ► 05/31 - 06/07 (12)
- ► 05/24 - 05/31 (20)
- ► 05/17 - 05/24 (10)
- ► 05/10 - 05/17 (22)
- ► 05/03 - 05/10 (26)
- ► 04/26 - 05/03 (14)
- ► 04/19 - 04/26 (12)
- ► 04/12 - 04/19 (20)
- ► 04/05 - 04/12 (3)
- ► 03/29 - 04/05 (2)
- ► 03/22 - 03/29 (9)
- ► 03/15 - 03/22 (6)
- ► 03/08 - 03/15 (16)
- ► 03/01 - 03/08 (7)
- ► 02/22 - 03/01 (15)
- ► 02/15 - 02/22 (12)
- ► 02/08 - 02/15 (15)
- ► 02/01 - 02/08 (4)
- ► 01/25 - 02/01 (11)
- ► 01/18 - 01/25 (10)
- ► 01/11 - 01/18 (4)
- ► 01/04 - 01/11 (11)
-
►
2008
(884)
- ► 12/28 - 01/04 (6)
- ► 12/21 - 12/28 (13)
- ► 12/14 - 12/21 (7)
- ► 12/07 - 12/14 (8)
- ► 11/30 - 12/07 (8)
- ► 11/23 - 11/30 (12)
- ► 11/16 - 11/23 (14)
- ► 11/09 - 11/16 (20)
- ► 11/02 - 11/09 (23)
- ► 10/26 - 11/02 (14)
- ► 10/19 - 10/26 (9)
- ► 10/12 - 10/19 (12)
- ► 10/05 - 10/12 (7)
- ► 09/28 - 10/05 (15)
- ► 09/21 - 09/28 (14)
- ► 09/14 - 09/21 (21)
- ► 09/07 - 09/14 (25)
- ► 08/24 - 08/31 (1)
- ► 08/17 - 08/24 (4)
- ► 08/10 - 08/17 (20)
- ► 08/03 - 08/10 (6)
- ► 07/27 - 08/03 (5)
- ► 07/20 - 07/27 (9)
- ► 07/13 - 07/20 (9)
- ► 07/06 - 07/13 (12)
- ► 06/29 - 07/06 (16)
- ► 06/22 - 06/29 (7)
- ► 06/15 - 06/22 (7)
- ► 06/08 - 06/15 (19)
- ► 06/01 - 06/08 (15)
- ► 05/25 - 06/01 (17)
- ► 05/18 - 05/25 (21)
- ► 05/11 - 05/18 (29)
- ► 05/04 - 05/11 (22)
- ► 04/27 - 05/04 (32)
- ► 04/20 - 04/27 (14)
- ► 04/13 - 04/20 (15)
- ► 04/06 - 04/13 (43)
- ► 03/30 - 04/06 (46)
- ► 03/23 - 03/30 (46)
- ► 03/16 - 03/23 (23)
- ► 03/09 - 03/16 (17)
- ► 03/02 - 03/09 (40)
- ► 02/24 - 03/02 (39)
- ► 02/17 - 02/24 (24)
- ► 02/10 - 02/17 (32)
- ► 02/03 - 02/10 (22)
- ► 01/27 - 02/03 (10)
- ► 01/20 - 01/27 (20)
- ► 01/13 - 01/20 (14)